Turkish example sentences with "eskiden"

Learn how to use eskiden in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Try Mate's Mac app

Translate in Safari and other macOS apps in one click.

try for free

Try Mate's iOS app

Translate in Safari, Mail, PDFs, and other apps in one click.

Try Mate's Chrome extension

Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.

Get for free

Try Mate apps

Install it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.

Get for free

Balık yemek eskiden olduğu kadar şimdi sağlıklıklı mıdır?
Translate from Turkish to English

Linda şimdi çok dans etmiyor fakat eskiden çok dans ettiğini biliyorum.
Translate from Turkish to English

Eskiden şişmandım.
Translate from Turkish to English

Eskiden bardak altlıklarını toplardım.
Translate from Turkish to English

Eskiden bir gece kuşuydum fakat şimdi bir erken kalkanım.
Translate from Turkish to English

Ben eskiden olduğum gibi değilim.
Translate from Turkish to English

O eskiden olduğu kişi değil.
Translate from Turkish to English

Tom'un eskiden Boston'da yaşadığından şüphe yok.
Translate from Turkish to English

Eskiden konser verdiğimde Tom ve Mary arkada benim yedek şarkıcılarımdı.
Translate from Turkish to English

Tom'un eskiden uyuduğu odada bir dikiş makinesi ve bir ütü masası var.
Translate from Turkish to English

Eskiden Tom'la çok takılırdım, fakat o bu günlerde çok fazla buralarda değil.
Translate from Turkish to English

Tom'un eskiden uyuşturucu satıcıları ve katillerle takıldığını duydum.
Translate from Turkish to English

Jim eskiden olduğu gibi değil.
Translate from Turkish to English

O eskiden içerdi.
Translate from Turkish to English

O, eskiden olduğu gibi değil.
Translate from Turkish to English

O eskiden bir banka memuruydu.
Translate from Turkish to English

Tom eskiden çok fazla içerdi.
Translate from Turkish to English

Eskiden kahvaltıdan önce yürüyüş yapardım.
Translate from Turkish to English

Eskiden yaptığımız gibi parkta yemek yiyelim.
Translate from Turkish to English

Tom eskiden olduğu gibi gitarist değil.
Translate from Turkish to English

Eskiden burada bir ev vardı.
Translate from Turkish to English

Bu, eskiden ziyaret ettiğimiz tapınak.
Translate from Turkish to English

Eskiden yaşadığımız ev yıkıldı.
Translate from Turkish to English

Eskiden burada bir ilkokul vardı.
Translate from Turkish to English

Eskiden büyük bir atletmiş gibi görünüyor.
Translate from Turkish to English

Vücudum eskiden olduğu kadar esnek değil.
Translate from Turkish to English

Eskiden tenis oynardım.
Translate from Turkish to English

Biz eskiden arkadaştık.
Translate from Turkish to English

İnsanlar artık eskiden olduklarından daha eğitimli.
Translate from Turkish to English

Eskiden şarkı söyleyemezdim.
Translate from Turkish to English

Eskiden de şimdi de şarkı söylemekten nefret ediyorum.
Translate from Turkish to English

Sen eskiden bana kitap arası gazete küpürleriyle haberler yollardın hatırlıyor musun?
Translate from Turkish to English

Eskiden radyoda arkası yarın varmış. Ne güzel değil mi?
Translate from Turkish to English

Eskiden futbol maçlarını izleyen seyirciler arasında önemli görüşler paylaşılırmış.
Translate from Turkish to English

Ben eskiden çok çabuk kızan biriydim.
Translate from Turkish to English

Eskiden bazı şeylerin değeri vardı.
Translate from Turkish to English

Eskiden sevgiler ve sevdalar iki kişilikti.
Translate from Turkish to English

Eskiden böyle şeylerin bu sebepten olduğunu zannederdik.
Translate from Turkish to English

Eskiden sarışın ve yanık tenli olduğuna inanamıyorum.
Translate from Turkish to English

Bu evin eskiden senin olduğunu biliyorum.
Translate from Turkish to English

Eskiden babalara saygı vardı.
Translate from Turkish to English

Eskiden bir süpermarkette çalışırdım.
Translate from Turkish to English

Eskiden çok et yerdim.
Translate from Turkish to English

Tom bu yeri eskiden yaşadığı yerden daha çok seviyor.
Translate from Turkish to English

Tom ve ben eskiden oda arkadaşlarıydık.
Translate from Turkish to English

Ben eskiden yumuşakbaşlıydım.
Translate from Turkish to English

Eskiden bu kent güzeldi.
Translate from Turkish to English

Bu bina eskiden bir hasteneydi.
Translate from Turkish to English

Ona saygı duyuyoruz, eskiden dernek başkanıydı.
Translate from Turkish to English

Eskiden evde ışık kaynağı olarak, gaz lambası çok normaldi.
Translate from Turkish to English

Eskiden bu gömlek sana çok yakışırdı ama sanırım kurutma makinesinde çekmiş.
Translate from Turkish to English

Bizim rahmetliyle arkadaşlığımız çok eskiden.
Translate from Turkish to English

Eskiden burada çalıştığını bilmiyordum.
Translate from Turkish to English

Eskiden bir polis şefiyle evliymiş.
Translate from Turkish to English

Eskiden kralların sofrasından bu yemek eksik olmazmış.
Translate from Turkish to English

Biz eskiden iyi arkadaştık.
Translate from Turkish to English

Eskiden bilimsel ve teknolojik danışmanlık yapan bir daire vardı.
Translate from Turkish to English

Eskiden böyle vergiler yoktu.
Translate from Turkish to English

Eskiden kardeş gibiydik.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary'nin eskiden evli olduklarını bilmiyordum bile.
Translate from Turkish to English

Eskiden Boston'da yaşadığını bilmiyordum bile.
Translate from Turkish to English

Keşke işler eskiden olduğu şekilde olsa.
Translate from Turkish to English

Tom eskiden olduğu gibi değil.
Translate from Turkish to English

Eskiden burada otururdum.
Translate from Turkish to English

Eskiden gittiğimiz restoran hâlâ çalışıyor.
Translate from Turkish to English

Tom eskiden büyükannesiyle çok zaman geçiriyordu.
Translate from Turkish to English

Bu eskiden kalma bir gelenek.
Translate from Turkish to English

Eskiden fakirdim.
Translate from Turkish to English

Eskiden zengindim.
Translate from Turkish to English

Eskiden çocuklar ip atlardı.
Translate from Turkish to English

Eskiden olduğumuzdan daha iyi durumdayız.
Translate from Turkish to English

Eskiden onu tanırdım.
Translate from Turkish to English

Babam eskiden çiftçiydi.
Translate from Turkish to English

Eskiden gökyüzüne bakıp, yıldızlar arasındaki yerimizi düşünürdük.
Translate from Turkish to English

Eskiden böyle sakin değildi.
Translate from Turkish to English

Eskiden sevgi ile cinselliği ilişkilendirirdim.
Translate from Turkish to English

Tom'un eskiden nerede yaşadığını bilmiyorum.
Translate from Turkish to English

Bu, babamın eskiden gittiği okul.
Translate from Turkish to English

Eskiden cinsiyetin doğuştan kazanıldığını savunanlardandım, ama artık ikili cinsiyet sistemine çok karşıyım.
Translate from Turkish to English

Tom eskiden olduğu kadar utangaç değil.
Translate from Turkish to English

Tom eskiden olduğu kadar sıska değil.
Translate from Turkish to English

Tom eskiden olduğu kadar zengin değil.
Translate from Turkish to English

Mary eskiden bir kuafördü.
Translate from Turkish to English

Bu yer eskiden olduğu gibi görünüyor.
Translate from Turkish to English

Eskiden ona güvenirdim.
Translate from Turkish to English

Sen eskiden tanıdığım birine çok benziyorsun.
Translate from Turkish to English

Eskiden olduğum aynı insan değilim.
Translate from Turkish to English

Tom eskiden olduğu kadar şişman değil.
Translate from Turkish to English

Bu resim eskiden ne kadar aptalca göründüğümü gösteriyor.
Translate from Turkish to English

Biz eskiden komşu idik.
Translate from Turkish to English

Eskiden cadıların gerçek olduğunu düşünürdüm. Bugün onların gerçek olduğunu biliyorum.
Translate from Turkish to English

Eskiden Tom'la okula giderdim.
Translate from Turkish to English

Güneş Sistemi'nin sekiz gezegeni var, eskiden dokuzuncusu olan Plüton şimdi cüce gezegen sınıfına konuldu.
Translate from Turkish to English

İspanyolca eskiden Filipinler'in resmi diliydi.
Translate from Turkish to English

Yeni seçilen belediye başkanı eskiden profesyonel güreşçiydi.
Translate from Turkish to English

Chuck eskiden beri kasap.
Translate from Turkish to English

Eskiden ABD'de açık evlilikler varmış.
Translate from Turkish to English

Eskiden ABD'de pembe erkek rengi, mavi kız rengiymiş.
Translate from Turkish to English

Eskiden ABD'de düellolar varmış.
Translate from Turkish to English

Eskiden Rusya'da düellolar varmış.
Translate from Turkish to English

Eskiden 6 tane varmış şimdi 7 tane olmuş.
Translate from Turkish to English

Also check out the following words: Sonraki, tren, ayrılacak, Ayılar, ağaca, tırmanabilir, Roy, sevglisi, aradığında, olur.