Turkish example sentences with "ertesi"

Learn how to use ertesi in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Try Mate's Mac app

Translate in Safari and other macOS apps in one click.

try for free

Try Mate's iOS app

Translate in Safari, Mail, PDFs, and other apps in one click.

Try Mate's Chrome extension

Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.

Get for free

Try Mate apps

Install it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.

Get for free

Bir saat aldım ve ertesi gün onu kaybettim.
Translate from Turkish to English

Tom pazartesi geldi ve ertesi gün geri döndü.
Translate from Turkish to English

Ertesi gün geminin enkazı kıyıda hulundu.
Translate from Turkish to English

Tom pazartesi geldi ve ertesi gün geri gitti.
Translate from Turkish to English

Tom ve Jane tartıştılar fakat ertesi sabah barıştılar.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'ye ertesi gün boş olup olmadığını sordu.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary, ertesi hafta yine orada buluşmak için karar verdi.
Translate from Turkish to English

Tom bütün gece ve ertesi günün çoğunu bir kütük gibi uyudu.
Translate from Turkish to English

Tom, ertesi gün Mary ile buluşmak için randevu verdi.
Translate from Turkish to English

Ertesi sabah onu trenle seyahat ederken buldum.
Translate from Turkish to English

O, ertesi gün eve gideceğini söyledi.
Translate from Turkish to English

O, ertesi gün Nancy'nin boş olup olmadığını sordu.
Translate from Turkish to English

Tom ertesi cuma Mary'yi görmeye gitti.
Translate from Turkish to English

Tom pazartesi günü geldi ve ertesi gün eve geri gitti.
Translate from Turkish to English

Tom'un ertesi gün ne yapacağı hakkında en küçük bir fikri yoktu.
Translate from Turkish to English

Ertesi gün hayatını kaybetti.
Translate from Turkish to English

Hamilton ertesi gün öldü.
Translate from Turkish to English

Ertesi gün bacaklarım acıyordu.
Translate from Turkish to English

Ertesi gün, Sophie oyuncak bebeğini taradı ve giydirdi çünkü arkadaşları geliyorlardı.
Translate from Turkish to English

Biz ertesi sabah çok uykuluyduk.
Translate from Turkish to English

Ertesi gün zamanın var mı?
Translate from Turkish to English

Ona ertesi gün oraya gidip gitmeyeceğini sordum.
Translate from Turkish to English

Ertesi sabaha kadar beklemekten başka yapacak bir şey yoktu.
Translate from Turkish to English

Biz ertesi gün Nikko'yu ziyaret ettik.
Translate from Turkish to English

Ertesi gün Noel'di.
Translate from Turkish to English

Ertesi günü buluşalım.
Translate from Turkish to English

Ertesi gün beni göreceğini söyledi.
Translate from Turkish to English

Ona ertesi gün gelmesini söyledim.
Translate from Turkish to English

Okul ertesi gün başlar.
Translate from Turkish to English

Ertesi gün, Isabela eve geri geldi.
Translate from Turkish to English

Ertesi gün Japonya'dan ayrılacaklardı.
Translate from Turkish to English

Ertesi gün beni görmeye gel.
Translate from Turkish to English

İki general ertesi gün tekrar buluştular.
Translate from Turkish to English

Ertesi yıl bir aktris oldu.
Translate from Turkish to English

Durum ertesi yıl değişti.
Translate from Turkish to English

Ertesi sabah erken başlamayı kararlaştırdık.
Translate from Turkish to English

Ertesi gün Kyoto'ya varacak.
Translate from Turkish to English

Bana ertesi gün başlayacağını söyledi.
Translate from Turkish to English

Bir kamera aldım fakat ertesi gün onu kaybettim.
Translate from Turkish to English

Jackson'ın adamları ertesi sabah gitmeye başladı.
Translate from Turkish to English

Oğullarıyla uzun bir yürüyüş yaptığında o hamlamıştı ve ertesi gün gergin ve ağrılıydı.
Translate from Turkish to English

Ertesi gün o gitti.
Translate from Turkish to English

Arabada eve giderken ertesi gün için planlar yapıyordu.
Translate from Turkish to English

O zaman meşgul olduğunu ama ertesi gün boş olacağını söyledi.
Translate from Turkish to English

Tom ertesi sabah ayrıldı.
Translate from Turkish to English

Tom ertesi gün acı bir kalıntı ile uyandı.
Translate from Turkish to English

Ertesi sabah herhangi bir açıklama yapmadan ortadan kayboldu.
Translate from Turkish to English

Ertesi sabah Tom'u aradım.
Translate from Turkish to English

Ertesi gün beni aradı.
Translate from Turkish to English

Kardan adam ertesi sabah tamamen eridi.
Translate from Turkish to English

Ertesi yıl 1. Dünya Savaşı patlak verdi.
Translate from Turkish to English

Ertesi sabah, kardan adam tamamen erimişti.
Translate from Turkish to English

O, pazartesi günü Urumqi'ye gitti ve ertesi gün buraya geri geldi.
Translate from Turkish to English

Bir gün için hap almayı unutursanız, ertesi gün iki hap alın.
Translate from Turkish to English

Britanyalılar geri çekildiler ama ertesi yıl tekrar saldırdılar.
Translate from Turkish to English

Pazartesi geldin ve ertesi gün gittin.
Translate from Turkish to English

Ertesi sabah, biz birlikte kahvaltı yaptık.
Translate from Turkish to English

Birinci Dünya savaşı ertesi yıl patladı.
Translate from Turkish to English

Ertesi sabah o, posta kutusunda elle yazılmış bir mektup buldu.
Translate from Turkish to English

Çalışanların alışkanlıklarından biri sarhoş olmak ve ertesi güne kadar sefil hayatlarını unutmak için iş gününün sonunda bir barda ya da restoranda toplanmaktır.
Translate from Turkish to English

Paris'te ilk gün arkadaşlarımızı gördük ve ertesi gün biz Louvre'a gittik.
Translate from Turkish to English

Ertesi sabah Paris'e gidiyordum.
Translate from Turkish to English

Ertesi sabah Paris'e gidecektim.
Translate from Turkish to English

Ertesi gün evde olmalıyım.
Translate from Turkish to English

Ertesi sabah Beyaz Ördek, yavrularını arayarak göletin etrafında dolandı durdu; isimleriyle seslendi, aradı taradı ama onlara dair hiçbir ize rastlayamadı.
Translate from Turkish to English

Ertesi gün ne oldu?
Translate from Turkish to English

Tom ertesi gün Mary'yi tekrar aradı.
Translate from Turkish to English

Ertesi gün ağrı geri döndü.
Translate from Turkish to English

Ertesi gün bir jak meyvesi satın aldım.
Translate from Turkish to English

Tom ertesi gün istifa etti.
Translate from Turkish to English

Ertesi gece, iyi uyumadım.
Translate from Turkish to English

Kardan adam ertesi sabaha kadar tamamen erimişti.
Translate from Turkish to English

Ertesi sabah, o gitmişti.
Translate from Turkish to English

Ertesi sabah o ölmüştü.
Translate from Turkish to English

"Kararın nedir?" "Kararı ertesi güne bırakabilir miyim?"
Translate from Turkish to English

Doktordan ertesi gün tekrar gelip oğluna bakmasını istedi.
Translate from Turkish to English

Onu ancak ertesi gün bulabildiler.
Translate from Turkish to English

Tom ertesi gece öldü.
Translate from Turkish to English

Ertesi sabah erkenden sirk bir sonraki kasabaya gitti.
Translate from Turkish to English

O ertesi sabah Amerika'ya gideceği için sinirliydi.
Translate from Turkish to English

Ertesi gün onlar uyandığında güneş zaten gökyüzünde yükselmişti.
Translate from Turkish to English

O, onların okul müdürünün ertesi gün oraya gideceğini söyledi.
Translate from Turkish to English

Ertesi gün öğleye kadar kalkmadım.
Translate from Turkish to English

Ertesi sabah, Caroll Stadt ortadan kaybolmuştu.
Translate from Turkish to English

O ertesi gün beni aradı.
Translate from Turkish to English

Ertesi gün süvari eri daha kötüydü.
Translate from Turkish to English

Tom ertesi yıl terk etti.
Translate from Turkish to English

Biz bütün o geceyi, ertesi günü, sonraki geceyi mahzende geçirdik.
Translate from Turkish to English

Ertesi gün, nehre gittim.
Translate from Turkish to English

O, ertesi sabah çok erkenden uyandığında, hava hala karanlıktı.
Translate from Turkish to English

Paolo bana ertesi gün ava çıkacağımızı söyledi.
Translate from Turkish to English

O, annesine ertesi gün çalışacağını söyledi.
Translate from Turkish to English

O bir el çantası satın aldı ama ertesi gün onu kaybetti.
Translate from Turkish to English

Ertesi gün biraz daha iyi hissetti.
Translate from Turkish to English

Tom ertesi gün erken bir başlangıç ​​yapması nedeniyle erken yatmaya gitti.
Translate from Turkish to English

Tom ertesi gün tutuklandı.
Translate from Turkish to English

Tom ertesi gün öldü.
Translate from Turkish to English

Büyükanne uzaktan kumandanın nasıl kullanılacağını öğrendi ama ertesi gün unuttu.
Translate from Turkish to English

Vassili'ye güzel kıyafetler giydirdiler ve o ertesi gün Anastasia ile evlendi.
Translate from Turkish to English

İsa ertesi gün Celile'ye gitmeye karar verdi.
Translate from Turkish to English

Ertesi gün onu görmeye gittik.
Translate from Turkish to English

Also check out the following words: Birini, tanıyorum, ötekini, Ailesini, endişelendirdi, beyaz, kağıt, yeterli, Üşüyüp, ısıtıcıyı.