Learn how to use elbise in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.
Translate in Safari and other macOS apps in one click.
Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.
Get for freeInstall it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.
Get for free
Bu kumaştan yapılmış bir takım elbise istiyorum.
Translate from Turkish to English
O beyaz elbise sana yakışıyor.
Translate from Turkish to English
Yeşil bir elbise giydi.
Translate from Turkish to English
O, konser için annesi tarafından yapılan mavi bir elbise giydi.
Translate from Turkish to English
Onun mavi ayakkabıları o elbise ile uyum sağlar.
Translate from Turkish to English
O tür elbise şimdi moda.
Translate from Turkish to English
Anne geçen Pazar bana güzel bir elbise aldı.
Translate from Turkish to English
Geçtiğimiz Pazar annem bana güzel bir elbise aldı.
Translate from Turkish to English
Küçük siyah bir elbise olmadan bir kadının dolabı tam değildir.
Translate from Turkish to English
Kendime bir elbise yapabileyim diye dikiş dikmeyi öğreniyorum.
Translate from Turkish to English
O kırmızı elbise ona yakışıyor.
Translate from Turkish to English
Lütfen mavi elbise giymiş şu kıza bak.
Translate from Turkish to English
Dün, annemle birlikte indirimli satışa gittim ve bana bir elbise alması için onu kışkırtmayı sürdürdüm.
Translate from Turkish to English
Geçen hafta yaptığım elbise budur.
Translate from Turkish to English
O elbise pahalı bir görünüme sahip.
Translate from Turkish to English
Bu elbise komik görünebilir ama onu seviyorum.
Translate from Turkish to English
Bu elbise yıkanılabilir mi?
Translate from Turkish to English
Bu elbise bana çok iyi uyuyor.
Translate from Turkish to English
Hiromi yeni bir elbise giyiyor.
Translate from Turkish to English
O biçimsiz bir elbise giyiyordu.
Translate from Turkish to English
O, yeni elbise ile mutluydu.
Translate from Turkish to English
Ben yeni bir takım elbise satın almak için çok fakirim.
Translate from Turkish to English
Ben, bir takım elbise giyerim ve kravat takarım.
Translate from Turkish to English
Tom özel ortamlarda sadece takım elbise giyer.
Translate from Turkish to English
Tom'un çalışmak için bir takım elbise ve kravat giymesi bekleniyor.
Translate from Turkish to English
Tom onu bekliyor olsada, Mary'nin bir elbise seçmesi zamanını aldı.
Translate from Turkish to English
Mary siyah elbise içinde iyi görünüyor.
Translate from Turkish to English
Kurdele elbise ile uyuşmuyor.
Translate from Turkish to English
Elbise yeşildir.
Translate from Turkish to English
Onun annesi ona yeni bir elbise yaptı.
Translate from Turkish to English
Onun oğluna yeni bir takım elbise yaptım.
Translate from Turkish to English
Oğluma yeni bir takım elbise yaptım.
Translate from Turkish to English
Bu malzeme bir elbise için uygun değildir.
Translate from Turkish to English
Bu kumaşı yeni bir elbise için almak istiyorum. Maliyeti nedir?
Translate from Turkish to English
Mary, basit bir beyaz elbise giydi.
Translate from Turkish to English
Hoşlandığın bir elbise seç.
Translate from Turkish to English
Büyükannem bana yeni bir elbise yaptı.
Translate from Turkish to English
O, bana bir takım elbise yaptı.
Translate from Turkish to English
Hava daha da ısındığı için Tom bir kat elbise daha çıkardı.
Translate from Turkish to English
Mayuko kendisi için bir elbise tasarladı.
Translate from Turkish to English
Emi annesine bir elbise yaptırdı.
Translate from Turkish to English
Bill bana güzel bir elbise yaptı.
Translate from Turkish to English
Emi kendine yeni bir elbise ısmarladı.
Translate from Turkish to English
Susan, Jill için bir elbise yaptı.
Translate from Turkish to English
Kendisine yeni bir elbise yaptırdı.
Translate from Turkish to English
Tom, bir takım elbise ve bir kravat giymek zorunda değildi fakat giydi.
Translate from Turkish to English
Tom Mary'nin yeni bir elbise isteme nedenini bilmiyordu.
Translate from Turkish to English
Ona bir elbise yaptım.
Translate from Turkish to English
O kırmızı bir elbise giydi.
Translate from Turkish to English
O bana yeni bir takım elbise yaptı.
Translate from Turkish to English
O bir elbise dikiyor.
Translate from Turkish to English
Bu elbise ne kadar?
Translate from Turkish to English
O beyaz bir elbise giydi.
Translate from Turkish to English
O ipek bir elbise giymişti.
Translate from Turkish to English
O sade bir elbise giymişti.
Translate from Turkish to English
O yeşil bir elbise giymişti.
Translate from Turkish to English
O güzel bir elbise.
Translate from Turkish to English
O, bana güzel bir elbise yaptı.
Translate from Turkish to English
O, yeni bir elbise denedi.
Translate from Turkish to English
O, yeni bir elbise yaptırdı.
Translate from Turkish to English
Kırmızı elbise ona uydu.
Translate from Turkish to English
Sağ elbise kolunu yukarı çek.
Translate from Turkish to English
O, onun için bir elbise aldı.
Translate from Turkish to English
O kırmızı elbise ona uydu.
Translate from Turkish to English
Mary bir elbise satın almak istiyor.
Translate from Turkish to English
Mavi elbise içerisinde çok iyi görünüyorsun
Translate from Turkish to English
Yeni bir takım elbise yaptırmalıyım.
Translate from Turkish to English
O, güzel bir elbise giymişti.
Translate from Turkish to English
Elbise dizlerime geliyor.
Translate from Turkish to English
Elbise çantamı bulamıyorum.
Translate from Turkish to English
O, düz mavi bir elbise giydi.
Translate from Turkish to English
O, fena halde yeni bir elbise istiyor.
Translate from Turkish to English
O, mavi bir elbise giyiyor.
Translate from Turkish to English
Bu elbise iyi bir kelepir.
Translate from Turkish to English
O elbise senin üstünde iyi gözüküyor.
Translate from Turkish to English
Senin için yeni bir takım elbise yapacağım.
Translate from Turkish to English
Yeni bir takım elbise aldım.
Translate from Turkish to English
O, kızına bir elbise aldı.
Translate from Turkish to English
Bu elbise, üç ebatta gelir.
Translate from Turkish to English
Annesi ona yeni bir elbise yaptı.
Translate from Turkish to English
O, şu anda güzel bir elbise giyiyor.
Translate from Turkish to English
Annem bana yeni bir elbise aldı.
Translate from Turkish to English
Annem bana beyaz bir elbise yaptı.
Translate from Turkish to English
Bu elbise seninkinden daha ucuzdur.
Translate from Turkish to English
Kırmızı elbise giydiğinden dolayı, dışarıda durdu.
Translate from Turkish to English
Oğlum için yeni bir takım elbise almalıyım.
Translate from Turkish to English
Onlar için yiyecek ve elbise sağladık.
Translate from Turkish to English
O, takım elbise giydiği için dışarıda durdu.
Translate from Turkish to English
Yeni bir elbise satın almak için o ondan biraz para istedi.
Translate from Turkish to English
Bu elbise size iyi uyar.
Translate from Turkish to English
Kendinize uygun bir takım elbise alın.
Translate from Turkish to English
Bu elbise benim için çok büyük.
Translate from Turkish to English
Takım elbise giydiği için göze battı.
Translate from Turkish to English
Bu elbise üzerimde iyi görünüyor mu?
Translate from Turkish to English
Annem bana yeni bir elbise yaptı.
Translate from Turkish to English
O elbise ona mükemmel şekilde uyuyor.
Translate from Turkish to English
Tom genellikle bir takım elbise giymez.
Translate from Turkish to English
O kırmızı elbise onun üzerinde iyi görünüyor.
Translate from Turkish to English
Kırmızı elbise onun üzerinde iyi görünüyordu.
Translate from Turkish to English
Beyaz elbise giymiş kız, benim kız kardeşimdir.
Translate from Turkish to English
Kızına yeni bir elbise satın aldı.
Translate from Turkish to English