Elbette.
Translate from Turkish to English

Elbette şaşırdım.
Translate from Turkish to English

Elbette ben bekleyeceğim.
Translate from Turkish to English

Her gün domuz gibi yersen elbette çok kilo alırsın.
Translate from Turkish to English

Tom elbette tenis oynayabilir.
Translate from Turkish to English

Sana yardım edeceğim, elbette.
Translate from Turkish to English

Ben, elbette, savaşa karşıyım.
Translate from Turkish to English

O, elbette İngilizce konuşabilir.
Translate from Turkish to English

Elbette o İngilizce konuşabilir.
Translate from Turkish to English

O, İngilizce konuşabilir, elbette.
Translate from Turkish to English

Evet, elbette.
Translate from Turkish to English

Elbette gideceğim.
Translate from Turkish to English

Elbette o testi geçti.
Translate from Turkish to English

Eğer istiyorsan elbette onu alabilirsin.
Translate from Turkish to English

Bu elbette son tren değil, öyle değil mi?
Translate from Turkish to English

Sana elbette güveniyorum Tom.
Translate from Turkish to English

Elbette hiç kimse bizi ayıramayacak.
Translate from Turkish to English

"Peki hangi rengi istiyorsun, beyaz mı yoksa siyah mı?" "Elbette siyah."
Translate from Turkish to English

Elbette ki arkadaşın olmak istiyorum.
Translate from Turkish to English

Finlandiya'yı elbette seviyorum ama Finlere tahammül edemiyorum.
Translate from Turkish to English

Elbette bir arabaya ihtiyacım olacak.
Translate from Turkish to English

Seni elbette seviyorum.
Translate from Turkish to English

Elbette sana inanıyorum.
Translate from Turkish to English

Elbette size inanıyorum.
Translate from Turkish to English

Yapmak istediğiniz her şeyi yapabilirsiniz, elbette.
Translate from Turkish to English

Elbette tatlım.
Translate from Turkish to English

Okyanus araştırmasının geleceğini onun geçmişiyle tahmin edeceksek birçok heyecan verici keşifleri elbette dört gözle bekleriz.
Translate from Turkish to English

Şaka yapıyorum, elbette.
Translate from Turkish to English

Elbette Tom'a söyledim.
Translate from Turkish to English

Elbette Tom'u hatırlıyorum.
Translate from Turkish to English

Hatalarım olmuştur elbette ama çoğunu bilerek yapmadım.
Translate from Turkish to English

"Sen sigara içmeyi bilmiyor musun?" "Elbette sigara içmeyi biliyorum!"
Translate from Turkish to English

Elbette, vinç kullanmak için bir lisans gerekli.
Translate from Turkish to English

"İngilizce ödevimde bana yardım eder misin?" "Elbette."
Translate from Turkish to English

Bu tuzakları görmek ve elbette önlem almak lazım.
Translate from Turkish to English

Mars'a gitmek isteyenler arasında, elbette Türkler de var.
Translate from Turkish to English

Elbette problemi çözmeye çalışacağım.
Translate from Turkish to English

Toplumda çok seslilik de elbette basın yayın organlarıyla sağlanır.
Translate from Turkish to English

Mescid-i Aksa elbette çok hassas olduğumuz bir konudur.
Translate from Turkish to English

Dün olduğu gibi bundan sonra da elbette konunun takipçisi olacağız.
Translate from Turkish to English

Elbette hayır, tatlım.
Translate from Turkish to English

Elbette seni hatırlıyorum.
Translate from Turkish to English

"Bu gece seni arayabilir miyim?" "Elbette."
Translate from Turkish to English

Evet, elbette söyleyebilirsin.
Translate from Turkish to English

Elbette senin kadar yaşlı değilim.
Translate from Turkish to English

Elbette, geri geleceğim.
Translate from Turkish to English

Elbette suçlu hissediyorum.
Translate from Turkish to English

Elbette yardım edeceğim.
Translate from Turkish to English

Elbette, bunu inkâr ediyorum.
Translate from Turkish to English

Elbette şaka yapıyordum.
Translate from Turkish to English

Elbette gidebilirsin.
Translate from Turkish to English

Elbette, ben her zaman kaybederim.
Translate from Turkish to English

Elbette bir planım var.
Translate from Turkish to English

Onu elbette bilmiyoruz.
Translate from Turkish to English

Elbette orada olacağım.
Translate from Turkish to English

Elbette bana güvenebilirsin. Ben hiç daha önce seni yanlış yönlendirdim mi?
Translate from Turkish to English

Elbette anlarım.
Translate from Turkish to English

Bugünlerde Amerika ile ortak gerçekten her şeyimiz var, elbette dil hariç.
Translate from Turkish to English

Ondan şimdi bahset, onu yaptığımızı elbette hatırlarım.
Translate from Turkish to English

Buradan çıktığıma elbette memnun olacağım.
Translate from Turkish to English

Elbette sana inanıyoruz.
Translate from Turkish to English

Elbette seninle evleneceğim.
Translate from Turkish to English

Elbette, ben onlara söyledim.
Translate from Turkish to English

Elbette, ben ona söyledim.
Translate from Turkish to English

Elbette ben ona söyledim.
Translate from Turkish to English

Siz, nasıl iyi bir zaman geçireceğinizi elbette bilirsiniz.
Translate from Turkish to English

Elbette, onlara söylemek zorundayım.
Translate from Turkish to English

Elbette ona söylemek zorundayım.
Translate from Turkish to English

Elbette, onlara söylemedim.
Translate from Turkish to English

Elbette ona söylemedim.
Translate from Turkish to English

Elbette, onlara söyleyemem.
Translate from Turkish to English

Elbette ona söyleyemem.
Translate from Turkish to English

Elbette, ona söyleyemem.
Translate from Turkish to English

Elbette onları hatırlıyorum.
Translate from Turkish to English

Elbette onu hatırlıyorum.
Translate from Turkish to English

Elbette onları özleyeceğim.
Translate from Turkish to English

Elbette onu özleyeceğim.
Translate from Turkish to English

Oğlumuzun çok parlak olduğunu düşünüyoruz. Elbette ki önyargıyla böyle düşünüyor olabiliriz.
Translate from Turkish to English

"Tom, beni hâlâ seviyor musun?" "Elbette, seviyorum."
Translate from Turkish to English

Telefonunuzu kullanabilir miyim? - Elbette
Translate from Turkish to English

Nasıl eğleneceğini kesinlikle elbette biliyorsun.
Translate from Turkish to English

Elbette, şaka ediyorsun.
Translate from Turkish to English

"Her zaman benim tarafımda olmaya ve bana bakmaya söz vermeyi kabul ediyor musun?" "Elbette ediyorum!"
Translate from Turkish to English

Elbette söz meclisten dışarı.
Translate from Turkish to English

Elbette, onu Tom'a söylemedim.
Translate from Turkish to English

Elbette Tom'a söylemek zorundayım.
Translate from Turkish to English

Elbette, Tom'a söyleyemem.
Translate from Turkish to English

Elbette ona ihtiyacım yok.
Translate from Turkish to English

Elbette geleceğim ama biraz geç kalabilirim.
Translate from Turkish to English

Elbette önemsediğini biliyorum.
Translate from Turkish to English

Elbette mektubu İngilizce yazacağım.
Translate from Turkish to English

Elbette ödemek zorundasın! Ne düşündün?
Translate from Turkish to English

Tom elbette hatalıydı.
Translate from Turkish to English

"Bana bir fincan kahve getirir misin?" "Elbette. Memnuniyetle."
Translate from Turkish to English

Elbette her dinin kendi kuralları vardır.
Translate from Turkish to English

Elbette, Tom kazandı.
Translate from Turkish to English

Elbette Tom suçsuzdu.
Translate from Turkish to English

Elbette Tom mutluydu.
Translate from Turkish to English

Elbette Tom şaka yapıyordu.
Translate from Turkish to English

Evet, elbette, haklısın.
Translate from Turkish to English

Elbette yanlış değildin.
Translate from Turkish to English