Turkish example sentences with "edemez"

Learn how to use edemez in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Hiç kimse bizi kontrol edemez.

Hiçbir bilgisayar yanmış bir kartla çalışmaya devam edemez.

Bilgisayarların hiçbiri yanmış bir kartla çalışmaya devam edemez.

Bir dil öğrenmenin geleneksel yolu olsa olsa birinin görev duygusunu tatmin edebilir ama o bir sevinç kaynağı olarak hizmet edemez. Ayrıca muhtemelen başarılı olmayacaktır.

Kelimeler manzaranın güzelliğini ifade edemez.

Köpek renkleri ayırt edemez.

Kimse bizi kontrol edemez.

John gürültüye tahammül edemez.

Tom kendini Fransızca olarak ifade edemez.

Tom Mary kadar hızlı hareket edemez.

O, duygularını kontrol edemez.

Ateşin yandığı gerçeğini kimse inkar edemez.

Sebepsiz bir şey olmayacağı gerçeğini kimse inkar edemez.

Tom hediyeni kabul edemez.

Tom Mary'nin onu yapmakla suçladığı şeyi yaptığı gerçeğini inkar edemez.

Hiç kimse gerçeği inkar edemez.

Kimse onunla baş edemez.

Hiçbir insan iki efendiye hizmet edemez.

Senden başka hiç kimse beni mutlu edemez.

Hiçbir ilaç bu hastalığı tedavi edemez.

Kovulma korkusundan kimse işvereni ile çelişmeye cüret edemez.

Kimse seni insan haklarından mahrum edemez.

Bir çocuk gibi davranılmasına tahammül edemez.

Tom biraz meşgul, bu yüzden bugün size yardım edemez.

Kimse bana yardım edemez.

Tom size yardım edemez.

Daha hızlı hareket edemez misin?

Kimse senin kabul etmeni istemedi fakat en azından senden farklı görüşlere sahip olan insanlar olduğunu kabul edemez misin?

Bırak bir ulusu, o kendi ailesini idare edemez.

Tom bunu kabul edemez.

Tom devam edemez.

Kimse beni istemediğim bir şeye mecbur edemez, tamam mı? Eğer evleneceksem bana adam gibi evlilik teklifi yapılır, o zaman düşünürüm! Öyle sepet gibi atıp tutamaz kimse!

Hiçbir şey vakum içindeki ışık hızından daha hızlı seyahat edemez.

Öğrenmeye isteğin yoksa kimse yardım edemez sana, öğrenmeye azmin varsa kimse durduramaz seni.

Dans etmek söz konusu olduğunda hiç kimse Michael Jackson gibi hareket edemez.

Hiç kimse yardım edemez.

Harry yardım edemez miydi?

Bu durum daha fazla devam edemez ve etmemeli.

Çoğu Avrupalı, bir Japon'u bir Çinli'den ayırt edemez.

Affedersin ama bana biraz yardım edemez misin?

Tom kendini kontrol edemez.

Kelimeler mutluluğumu tarif edemez.

Bize yardım edemez misin?

Bana yardım edemez misin?

Bunu tamir edebilir misin, edemez misin?

Juan bana yardım edemez.

Bana biraz yardım edemez misin?

Dan, Linda'yı görmeye devam edemez.

Tom gerçeklik ve hayal arasındaki farkı ayırt edemez.

Artık kimse bize yardım edemez.

Artık kimse bana yardım edemez.

Tom şu anda meşgul ve sana yardım edemez.

Tom bunu bana yapmaya devam edemez.

Bana yardım edebilir misin yoksa edemez misin?

Bize yardım edebilir misin yoksa edemez misin?

Hiçbir şey beni daha fazla memnun edemez.

Onun şimdi ne düşündüğünü kimse tahmin edemez.

Tom artık bizi terk edemez.

Biri Romayı bir günde ziyaret edemez.

Tom şimdi sana yardım edemez.

Tom şimdi size yardım edemez.

Tom'suz devam edemez.

O, Tom'suz devam edemez.

Ne demek istiyorsun, bana yardım edemez misin?

Sözler benim takdirimi ifade edemez.

Tom, Mary'nin onu yapmakla itham ettiğini inkar edemez

Bize hiç kimse yardım edemez.

Hiç kimse sana yardım edemez.

Tom Mary'ye yardım edemez.

Kimse, öldürücü bir salgın gibi dünya çapında bir felaketi önemsememezlik edemez.

Hiçbir şey onun fikrini değiştirmek için onu ikna edemez.

Doğruyla yanlışı ayırt edemez.

Fakat hiç kimse bana yardım edemez.

Tom artık bize yardım edemez.

Tom çok iyi dans edemez.

Tom şimdi istifa edemez.

Tom henüz terk edemez.

Kimse onu inkar edemez.

Kimse bize yardım edemez.

Tom onu inkar edemez.

Tom ona yardım edemez.

Tom bana yardım edemez.

Kimse beni başka türlü ikna edemez.

Hiçbir şey beni iyi yemek yemekten daha mutlu edemez.

O, arzularını kontrol edemez.

Bir fotoğraf, nedenleri izah edemez.

Tom burada çalışmaya devam edemez.

Antibiyotikler virüsleri yok edemez.

Hiç kimse beni başka türlü ikna edemez.

İnsanlar bizi ayırt edemez.

O devam edemez.

Bazı insanlar dünya ile baş edemez.

Sözcükler minnettarlığımızı ifade edemez.

O, gerçeği kurgudan fark edemez.

Tom bunu tekrar kabul edemez.

Tom çok hızlı hareket edemez.

Pahalı yemekler uyku eksikliğini telafi edemez.

Thomas terk edemez.

Onlar dans edemez.

Kimse onu kontrol edemez.

Bu devam edemez.

Also check out the following words: listelenmiş, Tokyo'da, köprü, tondan, fazlasını, taşıyamaz, ışığını, seni, sevmiyorum, Okulu.