Ebeveynlerim onun arkadaşını tanıyorlar.
Translate from Turkish to English

Ebeveynlerim torunlarını gerçekten seviyor.
Translate from Turkish to English

Ebeveynlerim Tom'u tekrar görmem için bana izin vermedi.
Translate from Turkish to English

Ebeveynlerim Tom'la tekrar görüşmemi yasakladı.
Translate from Turkish to English

Ebeveynlerim Tom'u tekrar görmemi yasakladılar.
Translate from Turkish to English

Onlar benim ebeveynlerim değiller.
Translate from Turkish to English

Ebeveynlerim oraya gitmeme izin verdi.
Translate from Turkish to English

Ebeveynlerim beni oraya gönderdi.
Translate from Turkish to English

Onlar benim gerçek ebeveynlerim değil.
Translate from Turkish to English

Ebeveynlerim kırsalda yaşıyorlar.
Translate from Turkish to English

Tayfundan dolayı ebeveynlerim seyahatlarını bir gün erken bitirdiler.
Translate from Turkish to English

Ebeveynlerim bana bir kartpostal gönderdiler.
Translate from Turkish to English

Ebeveynlerim her kış kayak yapmaktan hoşlanır.
Translate from Turkish to English

Ebeveynlerim az önce istasyona vardılar.
Translate from Turkish to English

Ebeveynlerim oraya yalnız gitmeme itiraz ettiler.
Translate from Turkish to English

Testte iyi yapmadım bu yüzden ebeveynlerim beni azarladı.
Translate from Turkish to English

Ebeveynlerim henüz yaşlı değiller.
Translate from Turkish to English

Ebeveynlerim her zaman ona bağlıdır.
Translate from Turkish to English

Ebeveynlerim size en iyi dileklerini gönderdi.
Translate from Turkish to English

Ebeveynlerim tarafından ihmal edilmeye alışkınım.
Translate from Turkish to English

Ebeveynlerim beni seyahat etmekten vazgeçirdi.
Translate from Turkish to English

Ebeveynlerim Aichi Prefecture'da doğdu.
Translate from Turkish to English

Ebeveynlerim yurt dışında eğitim yapmama itiraz etti.
Translate from Turkish to English

Ebeveynlerim haberi duyduğuna şaşırdı.
Translate from Turkish to English

Ebeveynlerim öldü.
Translate from Turkish to English

Ebeveynlerim nerede?
Translate from Turkish to English

Ebeveynlerim bilmiyor.
Translate from Turkish to English

Ebeveynlerim gelmeden önce evi temizlemek istiyorum.
Translate from Turkish to English

Ebeveynlerim boşandı.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary benim ebeveynlerim değiller.
Translate from Turkish to English

Ebeveynlerim Boston'da yaşıyorlar.
Translate from Turkish to English

Ebeveynlerim orada olmayacaklar.
Translate from Turkish to English

Ya ebeveynlerim öğrenirse?
Translate from Turkish to English

Ebeveynlerim boşandığında gençtim.
Translate from Turkish to English

Ben gençken ebeveynlerim boşandı.
Translate from Turkish to English

Ebeveynlerim çok eski kafalı.
Translate from Turkish to English

Keşke ebeveynlerim bunu yapmama izin verse.
Translate from Turkish to English

Ebeveynlerim ve ben yakın değiliz.
Translate from Turkish to English

Ebeveynlerim Avustralya'da.
Translate from Turkish to English

Gece yarısından önce evde olmam gerekiyordu. Ebeveynlerim beni öldürecekler.
Translate from Turkish to English

Ebeveynlerim mutlu olacak.
Translate from Turkish to English

Ebeveynlerim benimle gurur duyacak.
Translate from Turkish to English

Ebeveynlerim erkeklerle dışarı çıkmama izin vermezdi.
Translate from Turkish to English

Ben bir gençken, ebeveynlerim erkek çocuklarla dışarı çıkmama asla izin vermezlerdi bu yüzden her zaman üzgündüm.
Translate from Turkish to English

Ebeveynlerim öğretmendi.
Translate from Turkish to English

Ebeveynlerim ziyaret ediyor.
Translate from Turkish to English

Ebeveynlerim okula geldiği zaman bundan nefret ediyorum.
Translate from Turkish to English

Ebeveynlerim ben küçük bir çocukken bana hikayeler okurdu.
Translate from Turkish to English

Ebeveynlerim yarın geri geliyor.
Translate from Turkish to English

Sadece ebeveynlerim değil fakat aynı zamanda kız kardeşim de benim fikrime karşı.
Translate from Turkish to English

Ebeveynlerim şu an evde değil.
Translate from Turkish to English

Ebeveynlerim giyinme tarzımı sevmiyor.
Translate from Turkish to English

Bence ebeveynlerim benden bir şey saklıyor.
Translate from Turkish to English

Ebeveynlerim artık yaşamıyor.
Translate from Turkish to English

Ebeveynlerim beni yalnız seyahat etmekten vazgeçirdi.
Translate from Turkish to English

Tokyo banliyölerinde yaşayan ebeveynlerim ve küçük erkek kardeşim büyük bir depremde öldüler.
Translate from Turkish to English

Benim ebeveynlerim Tom'un ebeveynlerinin ona anlattığı aynı hikayeleri bana anlattı.
Translate from Turkish to English

Ebeveynlerim bana on üç yaşındayken evlat edinildiğimi söyledi.
Translate from Turkish to English

Ebeveynlerim tanışma randevusunda tanıştılar.
Translate from Turkish to English

Ebeveynlerim bir doktor olmamı bekliyor.
Translate from Turkish to English

Ebeveynlerim büyüklerime saygı göstermemi söyledi.
Translate from Turkish to English

Ebeveynlerim bana büyüklerime saygı göstermeyi öğretti.
Translate from Turkish to English

Ebeveynlerim muhtemelen endişe etmeye başlıyor?
Translate from Turkish to English

Ebeveynlerim seni sevecekler.
Translate from Turkish to English

Ebeveynlerim dizlerinin üstünde yürümenin kötü şans olduğunu söyledi.
Translate from Turkish to English

Ebeveynlerim geldiğini öğrenirlerse aptalca bir şey yapabilirler.
Translate from Turkish to English

On yıl önce, ebeveynlerim bir araba kazasında öldü.
Translate from Turkish to English

Ebeveynlerim tartışıyor.
Translate from Turkish to English

Ebeveynlerim sürekli tartışıyor.
Translate from Turkish to English

Ebeveynlerim endişelenmeye başlamadan önce eve gitmeliyim.
Translate from Turkish to English

Ebeveynlerim seninle Boston'a gitmeme asla izin vermezdi.
Translate from Turkish to English

Ebeveynlerim öfkeliydi.
Translate from Turkish to English

Bunlar benim ebeveynlerim.
Translate from Turkish to English

Ebeveynlerim İspanyol.
Translate from Turkish to English

Ebeveynlerim amcamı uğurlamak için havaalanına gitti.
Translate from Turkish to English

Ebeveynlerim beninle gurur duymalı.
Translate from Turkish to English

Ebeveynlerim dönmeden önce evi temizlemek istiyorum.
Translate from Turkish to English

Ebeveynlerim bile benden hoşlanmıyor.
Translate from Turkish to English

Ebeveynlerim çok katı.
Translate from Turkish to English

Ebeveynlerim şehir dışında.
Translate from Turkish to English

Ebeveynlerim benimle gurur duyardı.
Translate from Turkish to English

Ebeveynlerim boşanıyor.
Translate from Turkish to English

Ebeveynlerim beni her gün arar.
Translate from Turkish to English

Ebeveynlerim benim için yemek pişirir.
Translate from Turkish to English

Ebeveynlerim harika.
Translate from Turkish to English

Ebeveynlerim uyuyor.
Translate from Turkish to English

Tam ebeveynlerim giderken eve vardım.
Translate from Turkish to English

Ebeveynlerim denizde yalnız yüzmeme izin vermedi.
Translate from Turkish to English

Annemin ana dili İngilizce olmasına rağmen ebeveynlerim genellikle birbirleriyle Fransızca konuşur.
Translate from Turkish to English

Ebeveynlerim için bir hayal kırıklığı olmak istemiyorum.
Translate from Turkish to English

Ebeveynlerim kız kardeşimin bir yabancıyla evlenmesine karşı.
Translate from Turkish to English

Ebeveynlerim Tom gibi kibar bir adamla evlenmemi istedi ama ben John'a aşıktım.
Translate from Turkish to English

Ben bir çocukken ebeveynlerim her zaman dövüşürdü.
Translate from Turkish to English

Ebeveynlerim kiliseye gitti ama ben gitmedim.
Translate from Turkish to English

Ebeveynlerim birbirini seviyor.
Translate from Turkish to English

Ebeveynlerim kız arkadaşımdan hoşlanmıyorlar. Benim için yeterince iyi olmadığını düşünüyorlar.
Translate from Turkish to English

Ebeveynlerim kız arkadaşımı onaylamıyorlar.
Translate from Turkish to English

Ebeveynlerim erkek arkadaşımı onaylamıyorlar.
Translate from Turkish to English

Ebeveynlerim kız arkadaşımı sevmiyor. Onlar onun bir zengin koca avcısı kadın olduğunu söylüyor.
Translate from Turkish to English

Ebeveynlerim meslek seçimimi onaylamıyor.
Translate from Turkish to English

Ebeveynlerim onun ırkından dolayı erkek arkadaşımı sevmiyor.
Translate from Turkish to English