Turkish example sentences with "dolar"

Learn how to use dolar in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Banka ona 500 dolar kredi verdi.

CD'yi alman 10 dolar tutuyor.

Bir günde 500 dolar harcadım.

Eski radyomuz için on dolar teklif etti.

Resmin değeri birkaç milyon dolar olarak tahmin ediliyordu.

Ona beş dolar ödedim.

Ona dört dolar ödedim.

Yedi dolar, lütfen.

Kitap için beş dolar ödedim.

Tom piyangoda 10.000 dolar kazandı.

Şu gömlek için sadece on dolar ödedi.

Her biri bin dolar ödedi.

McKinley, üç buçuk milyon dolar harcadı.

O resim en azından 1000 dolar eder.

Beş bin dolar büyük miktarda paradır.

Bu, uluslararası olduğu için altı dolar olacak.

İş için en az üç yüz dolar gerekli idi.

Bir yıl içinde iş ona 8000 dolar getiriyor.

O, en fazla sadece yirmi dolar ödeyebilir.

En fazla 20 dolar ödeyecek.

Ne yazık ki yanında sadece beş dolar vardı.

Tam fiyatın ne olduğunu unuttum fakat 170 dolar civarındaydı.

Çocuk hırsızlarının ona yapmasını söyledikleri gibi Tom işaretlenmemiş, kullanılmış paralar halinde bir milyon dolar topladı.

Senet tutarı 500 dolar.

Fatura 500 dolar tutuyordu.

Ben en fazla üç dolar harcadım.

Bu antika saat bin dolar değer.

New York'ta, dolar sekiz şiline değerdi.

Senin hissen 20 dolar.

O, günde 30 dolar kazanıyor.

Yen yükseliyor dolar düşüyor.

Yen dolar karşısında hâlâ düşük.

Yen dolar karşısında yükseldi.

Yen dolar karşısında yüzde 10 değer kazandı.

Yen'in dolar karşısında değer kaybetmesi bekleniyor.

Nick bana on dolar borçludur.

Amerikan parasında, bir " çeyrek " 25 sent; 4 çeyrek bir dolar yapar.

Yanında iki kutu bedava ayakkabı cilası ile birlikte onlar sadece 50 dolar.

Maliyeti sadece 10,00 dolar!

Avukatlar davaları kazandıklarında çok miktarda dolar kazanırlar.

Tom kapanma saatinden önce bankaya üç bin dolar yatırdı.

Kitap on beş dolar tutar.

Sizden üç yüz dolar ödünç alıp alamayacağımı merak ediyordum. Gelecek pazartesi size geri ödeyebilirim.

"Bu kamera ne kadar değer? " " Yaklaşık 100 dolar. "

On kağıt tabağın maliyeti bir dolar eder.

Tom, bir solucan yediğim takdirde bana otuz dolar vereceğini söyledi.

Tom 300 dolar para cezası ödedi.

Tom Mary'ye 300 dolar borçlu.

Ona on dolar borçluyum.

Arabamı yıkadığı için oğluma beş dolar ödedim.

Tom Mary'ye üç yüz dolar borçlu.

Tom saatte üç yüz dolar kazanır.

Tom onun senin satmaya çalıştığın o zımbırtıya 300 dolar kadar çok harcamaya istekli olduğunu söylüyor.

Sana on dolar borçluyum.

Banka şirkete bir milyon dolar kredi verdi.

Hepsi birlikte, 150 dolar.

Hepsi birlikte yaklaşık yüzelli dolar.

Mike günde en az üç yüz dolar kazanır.

Ek olarak beş dolar ödedim.

Bu ay 100 dolar bir kenara koydu.

O, her hafta birkaç dolar bir kenara koydu.

O her hafta beş dolar bir kenara koydu.

O her hafta bir kenara on dolar koyar.

Tom isimsiz bir şekilde sevdiği hayır kurumuna bir milyon dolar yardımda bulundu.

Bu saat için en az 1,000 dolar ödemek zorunda kaldım.

Bob çimleri biçmek için saat başına üç dolar istedi.

Tom tasarruf hesabına 1.000 dolar yatırdı.

Ona 100 dolar borçluyum.

Toplam 7.65 dolar, lütfen.

Ben 200 dolar vergi ödedim.

Ona 1000 dolar borçluyum.

Ben onun için on dolar ödedim.

Bu çanta için 200 dolar ödedim.

Bugün 100 dolar harcadım.

Bana bir dolar geri verin, lütfen.

Benim eski arabam bana 100 dolar getirdi.

O, yüz dolar tasarruf yaptı.

Sana beş dolar vereceğim.

Yaklaşık elli dolar ödedim.

Ben sadece üç dolar harcadım.

Gösteriye giriş ücreti 5 dolar.

O, yüz dolar biriktirdi.

Bana saat başı on dolar ödenir.

Kitaplara on dolar harcadım.

O, ruj için 20 dolar ödedi.

Caddede bir dolar buldum.

En fazla 200 dolar ödeyebiliriz.

Tom'a yüz dolar ödedim.

Bu kep için on dolar ödedim.

O at üzerine on dolar iddiaya giriyorum.

O, en fazla 50 dolar ödeyecek.

Bir dolar bozar mısın?

On dolar ödemeye niyetim yok.

Bana bir dolar bozar mısın?

Senden elli dolar ödünç almak istiyorum.

Bin dolar, parti için tüm masrafları kapsayacak.

O, onun için 5 dolar istedi.

Bir dolar borç verebilir misin?

Bir dolar para cezasına çarptırıldım.

Sana beş dolar borçluyum.

Her kişi 7,000 dolar ödedi.

Also check out the following words: ekonomik, kriz, Üşüyorum, kapatabilir, boşum, Larry, Ewing, vandaldır, İngilizceden, Japoncaya.