Learn how to use duruyordu in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.
Translate in Safari and other macOS apps in one click.
Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.
Get for freeInstall it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.
Get for free
Görünüşte şaşırmış gibi duruyordu.
Translate from Turkish to English
O adam biraz uzak duruyordu, ama o Tom'un bağırdığını duyunca döndü.
Translate from Turkish to English
O adam biraz uzakta duruyordu fakat Tom'un bağırdığını duyunca geri döndü.
Translate from Turkish to English
Büyükannemin eski saati yıllardır çekmecede duruyordu.
Translate from Turkish to English
Mary ellerini gözlerine gölge yaparak duruyordu.
Translate from Turkish to English
Paul ellerini gözlerine gölge yaparak duruyordu.
Translate from Turkish to English
Linda kapıda duruyordu.
Translate from Turkish to English
Yolun ortasında bir kamyon duruyordu.
Translate from Turkish to English
Bir kız orada ağlayarak duruyordu.
Translate from Turkish to English
O, kapıda duruyordu.
Translate from Turkish to English
O, erkek kardeşinin yanında duruyordu.
Translate from Turkish to English
O, kapının arkasında duruyordu.
Translate from Turkish to English
O, ayakta duruyordu.
Translate from Turkish to English
O, elleri ceplerinde duruyordu.
Translate from Turkish to English
Çite yaslanarak duruyordu.
Translate from Turkish to English
Sırtını duvara dayamış duruyordu.
Translate from Turkish to English
Hâlâ gözleri kapalı duruyordu.
Translate from Turkish to English
Kolları bağlı duruyordu.
Translate from Turkish to English
Yolun kenarında duruyordu.
Translate from Turkish to English
Dağın tepesinde duruyordu.
Translate from Turkish to English
Boş bir bakışla orada duruyordu.
Translate from Turkish to English
Tom dışarıda duruyordu.
Translate from Turkish to English
Bir grup insan dışarıda bekleyip duruyordu.
Translate from Turkish to English
Hey, bu bütün gün yemek masasında mı duruyordu? O, buzdolabına gitmeli yoksa bozulacak.
Translate from Turkish to English
Tom hareketsiz duruyordu.
Translate from Turkish to English
Kapıda duruyordu, rüzgarda dalgalanan saçlarıyla.
Translate from Turkish to English
Tom kapının yanında duruyordu.
Translate from Turkish to English
Tom tam kapının önünde duruyordu.
Translate from Turkish to English
Tom odanın ortasında duruyordu.
Translate from Turkish to English
Tom Mary'nin yanında duruyordu.
Translate from Turkish to English
Tom Mary'ye bakarak sadece orada duruyordu.
Translate from Turkish to English
O orada duruyordu ve kimse bakmıyordu böylece onu aldım.
Translate from Turkish to English
Kapıda duruyordu.
Translate from Turkish to English
Aynanın önünde ayakta duruyordu.
Translate from Turkish to English
Odada bir piyano duruyordu, ama onu çalan kimse yoktu.
Translate from Turkish to English
Tom sıranın sonunda duruyordu.
Translate from Turkish to English
Tom sıranın sonuna yakın duruyordu.
Translate from Turkish to English
Tom Mary'nin yolunda duruyordu.
Translate from Turkish to English
Tom Mary'nin önünde duruyordu.
Translate from Turkish to English
Sınıfın önünde duruyordu.
Translate from Turkish to English
Beyefendi bankanın önünde duruyordu.
Translate from Turkish to English
Tom mutfak lavabosunun önünde duruyordu.
Translate from Turkish to English
Tom Mary'nin evinin önünde duruyordu.
Translate from Turkish to English
Tom Mary'nin arkasında duruyordu.
Translate from Turkish to English
Tom misafir odası kapısının önünde duruyordu.
Translate from Turkish to English
Tom merdivenlerin dibinde duruyordu.
Translate from Turkish to English
O ona çok yakın duruyordu.
Translate from Turkish to English
Tom sana bakıp duruyordu. Fark etmedin mi?
Translate from Turkish to English
Tahtada ki yüzünde arsız bir gülümseme ile duruyordu.
Translate from Turkish to English
O onun yanında duruyordu.
Translate from Turkish to English
Onun annesi girişte duruyordu.
Translate from Turkish to English
Tom galiba bir şeyler düşünüp duruyordu.
Translate from Turkish to English
O sokak köşesinde duruyordu.
Translate from Turkish to English
Kapıyı açtığımda, Tom bir takım elbise giyerek orada duruyordu.
Translate from Turkish to English
Onlar nerede duruyordu?
Translate from Turkish to English
Tom karanlıkta duruyordu.
Translate from Turkish to English
Arızalı bir araba yolun ortasında duruyordu.
Translate from Turkish to English
Aziz Nikolas bahçede duruyordu.
Translate from Turkish to English
Noel Baba bahçede duruyordu.
Translate from Turkish to English
O, otoparkta tek başına duruyordu.
Translate from Turkish to English
Mary odanın ortasında duruyordu.
Translate from Turkish to English
O sana bakıp duruyordu. Fark etmedin mi?
Translate from Turkish to English
Sırada duruyordu.
Translate from Turkish to English
Tom girişe yakın duruyordu.
Translate from Turkish to English
Tom sırada duruyordu.
Translate from Turkish to English
O bir tuz direği gibi hareketsiz duruyordu.
Translate from Turkish to English
Gülen bir kız önümüzde duruyordu.
Translate from Turkish to English
Tom barda duruyordu, bir bira içiyordu.
Translate from Turkish to English
Tom girişte duruyordu.
Translate from Turkish to English
Bana çok yakın duruyordu. Bu rahatsız ediciydi.
Translate from Turkish to English
Tom Mary'nin oturduğu kanapenin arkasında duruyordu.
Translate from Turkish to English
Tom çitin yanında duruyordu.
Translate from Turkish to English
Tom pencerenin önünde duruyordu, Mary ve John'ın konuşmasını dinliyordu.
Translate from Turkish to English
Tom sadece satılık olan büyük bir binanın önünde duruyordu.
Translate from Turkish to English
O, eli cebinde kapının yanında duruyordu
Translate from Turkish to English
Tom ve Mary birbirine çok yakın duruyordu.
Translate from Turkish to English
Tom açık pencerenin yanında duruyordu.
Translate from Turkish to English
Tom, Mary'ye çok yakın duruyordu.
Translate from Turkish to English
O, odanın ortasında duruyordu.
Translate from Turkish to English
Masa ve yatak eski yerlerinde duruyordu.
Translate from Turkish to English
Bay Sato bir kayanın tepesinde duruyordu.
Translate from Turkish to English
Tom, Johannes onu tabanca ile tehdit ettiği için Maria'nın önünde duruyordu.
Translate from Turkish to English
Ev tepede duruyordu.
Translate from Turkish to English
Eski saat yıllardır rafta duruyordu.
Translate from Turkish to English
Maria ayakta duruyordu.
Translate from Turkish to English
Odanın köşesinde büyük bir dolap duruyordu.
Translate from Turkish to English
Leyla yolun ortasında duruyordu.
Translate from Turkish to English
Gardırop kapının solunda duruyordu.
Translate from Turkish to English
Tom soğukta dışarıda duruyordu.
Translate from Turkish to English
Sami köşede duruyordu.
Translate from Turkish to English
Sami'nin cüzdanı arka koltukta duruyordu.
Translate from Turkish to English
Sami'nin sözlüğü koltuğun üstünde duruyordu.
Translate from Turkish to English
Sami dışarıda duruyordu.
Translate from Turkish to English
Sami orada duruyordu.
Translate from Turkish to English
Okuldan tanıdığım birkaç kişi kütüphanenin önünde duruyordu.
Translate from Turkish to English
En güzel çözüm bu gibi duruyordu.
Translate from Turkish to English
Tom ayakta duruyordu.
Translate from Turkish to English
Tom sadece bana bakarken orada duruyordu.
Translate from Turkish to English
Tom yolun ortasında duruyordu.
Translate from Turkish to English
Tom saatine bakıp duruyordu.
Translate from Turkish to English
Tom önümde duruyordu.
Translate from Turkish to English