Turkish example sentences with "dolu"

Learn how to use dolu in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Try Mate's Mac app

Translate in Safari and other macOS apps in one click.

try for free

Try Mate's iOS app

Translate in Safari, Mail, PDFs, and other apps in one click.

Try Mate's Chrome extension

Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.

Get for free

Try Mate apps

Install it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.

Get for free

Neden hayat çok acı dolu?
Translate from Turkish to English

Neden hayat acılarla dolu?
Translate from Turkish to English

Oda mobilyayla dolu.
Translate from Turkish to English

Maç spikerleri vuvuzelaların seslerini "rahatsız edici" ve "şeytani" gibi çeşitli şekillerde tarif ettiler ve onu "gürültücü fillerin izdihamı", "sağır eden çekirge sürüsü", "katliam yolundaki bir keçi", "çok kızgın arılarla dolu büyük bir kovan" ve "hızlı ördek"'e benzettiler.
Translate from Turkish to English

Hoverkraftım müren dolu.
Translate from Turkish to English

Hoverkraftım yılanbalığı dolu.
Translate from Turkish to English

Miden sözlerden dolu olmayacaktır.
Translate from Turkish to English

Dünya aptal insanlarla dolu.
Translate from Turkish to English

Bu koltuk dolu mu?
Translate from Turkish to English

Onun çiçek dolu büyük bir sepeti var.
Translate from Turkish to English

Rafın kitaplarla dolu.
Translate from Turkish to English

Benim sepet kitaplarla dolu.
Translate from Turkish to English

Tarla kır çiçekleriyle dolu.
Translate from Turkish to English

Bu politikacı hırs dolu.
Translate from Turkish to English

Onun hayatı sorun dolu.
Translate from Turkish to English

Affedersiniz, burası dolu mu?
Translate from Turkish to English

Affedersiniz, bu sandalye dolu mu?
Translate from Turkish to English

Hayat niçin o kadar acı dolu?
Translate from Turkish to English

Meg heyecanla dolu.
Translate from Turkish to English

Yeni vergi kanunu boşluklarla dolu.
Translate from Turkish to English

Sevgi dolu yaşlı bir çifti izlemek keyifli.
Translate from Turkish to English

Yuvamızı sevgi ve mutluluk dolu yapacağımızı umuyoruz.
Translate from Turkish to English

Hangi otoyola karar verirsen ver, arabalarla ve kamyonlarla dolu olacaktır.
Translate from Turkish to English

Tom ümitle dolu.
Translate from Turkish to English

Tom'un Mary ile ilgili sevgi dolu anıları var.
Translate from Turkish to English

Tom'un USB kabloları ile dolu bir çekmecesi var.
Translate from Turkish to English

Tom silahın dolu olduğunu bilmiyordu.
Translate from Turkish to English

Tom kesinlikle bugün enerji dolu.
Translate from Turkish to English

Elleri dolu olduğu için, Tom kapıyı diziyle iterek açtı.
Translate from Turkish to English

Otobüs dolu. Bir sonraki için beklemeniz gerekecek.
Translate from Turkish to English

Arabadaki yakıt tankı dolu.
Translate from Turkish to English

O, yeni fikirlerle dolu.
Translate from Turkish to English

Tom silahının dolu olup olmadığını anlamak için kontrol etti.
Translate from Turkish to English

Midem dolu.
Translate from Turkish to English

Tüm otobüsler dolu.
Translate from Turkish to English

Gökyüzü yıldızlarla dolu.
Translate from Turkish to English

Dolu ekinlere zarar verdi.
Translate from Turkish to English

Bardak şarap dolu.
Translate from Turkish to English

Bu kutu kitaplarla dolu.
Translate from Turkish to English

Oda insanlarla dolu.
Translate from Turkish to English

Cadde arabalarla dolu.
Translate from Turkish to English

O, tutku dolu.
Translate from Turkish to English

Tüm koltuklar dolu.
Translate from Turkish to English

O, her zaman fikirlerle dolu.
Translate from Turkish to English

O hâlâ enerji dolu.
Translate from Turkish to English

Hiç dolu yağdığını gördün mü?
Translate from Turkish to English

Dolu pencereyi çatlattı.
Translate from Turkish to English

Güller çiçeklerle dolu.
Translate from Turkish to English

Kova su ile dolu.
Translate from Turkish to English

Çocuklar enerji dolu.
Translate from Turkish to English

Oda çiçeklerle dolu.
Translate from Turkish to English

Bahçemiz otlarla dolu.
Translate from Turkish to English

O, elma dolu bir çanta taşıdı.
Translate from Turkish to English

Onun elma dolu bir sepeti vardı.
Translate from Turkish to English

Üzgünüm şu anda ellerim dolu.
Translate from Turkish to English

Beynim dolu.
Translate from Turkish to English

Benim sabit disk neredeyse dolu.
Translate from Turkish to English

Üzgünüm, uçuş dolu.
Translate from Turkish to English

Park çocuklarla dolu.
Translate from Turkish to English

Bu kitap hatalarla dolu.
Translate from Turkish to English

Birbirlerini sevgi dolu öptüler.
Translate from Turkish to English

Bana sevgi dolu bir mektup gönderdi.
Translate from Turkish to English

Plaj insanlarla dolu.
Translate from Turkish to English

İşte sebzelerle dolu bir sepet.
Translate from Turkish to English

Onun çilek dolu bir sepeti var.
Translate from Turkish to English

Genç insanlar genelde enerji dolu.
Translate from Turkish to English

Yeterince yedim, bu yüzden midem dolu.
Translate from Turkish to English

Ofis işin ehli insanlarla dolu.
Translate from Turkish to English

Japonya sürprizlerle dolu.
Translate from Turkish to English

Ağzın dolu konuşmamalısın.
Translate from Turkish to English

Çiçeklerle dolu bir sepet taşıyordu.
Translate from Turkish to English

İstediğimiz her şey ile tıka basa dolu olan bir depoda açlıktan ölen ilk milletiz.
Translate from Turkish to English

Peni dolu bir kavanozun değeri nedir?
Translate from Turkish to English

Bina buğday torbalarıyla dolu.
Translate from Turkish to English

Oteli yabancı turistlerle dolu buldum.
Translate from Turkish to English

Dolu yağıyor.
Translate from Turkish to English

Kanun belirsizlikler ile dolu.
Translate from Turkish to English

Hatalarla dolu uyduruk biçimde yazılmış bir raporu karalama.
Translate from Turkish to English

Kompozisyonu aceleyle yazdım, bu yüzden hatalarla dolu olmalı.
Translate from Turkish to English

Bu parti tıka basa dolu.
Translate from Turkish to English

Ağzın dolu konuşma!
Translate from Turkish to English

Balon havayla dolu.
Translate from Turkish to English

Konteyner dolu.
Translate from Turkish to English

Gökyüzü siyah bulutlarla dolu.
Translate from Turkish to English

Benim yatak odam örümceklerle dolu.
Translate from Turkish to English

Bu oda örümceklerle dolu.
Translate from Turkish to English

Evren gizemlerle dolu.
Translate from Turkish to English

Evren sırlarla dolu.
Translate from Turkish to English

Otel yabancılarla dolu.
Translate from Turkish to English

Atasözleri öğretilerle dolu.
Translate from Turkish to English

Tabutu taşımadım ve onun dolu olup olmadığını bilmiyorum.
Translate from Turkish to English

Restoran dolu.
Translate from Turkish to English

Restoran dolu değildi.
Translate from Turkish to English

Her tarafım sahte ayarlanmış insanlarla dolu, yazıklar olsun hepinize.
Translate from Turkish to English

Tom sevgi dolu.
Translate from Turkish to English

Tom neşe dolu.
Translate from Turkish to English

Bardağım dolu.
Translate from Turkish to English

Çayır yabani otlarla dolu.
Translate from Turkish to English

Çanta dolu.
Translate from Turkish to English

Tom küçük bir ateşe su dolu bir demlik koydu.
Translate from Turkish to English

Tom konferans odasına girdi, belgelerle dolu büyük bir karton kutu taşıyordu.
Translate from Turkish to English

Also check out the following words: çatal, eksik, bıçak, kaşık, hızlı, konuşma, Hilton, Oteli'ne, Kan, grubunuz.