Turkish example sentences with "dilemek"

Learn how to use dilemek in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Try Mate's Mac app

Translate in Safari and other macOS apps in one click.

try for free

Try Mate's iOS app

Translate in Safari, Mail, PDFs, and other apps in one click.

Try Mate's Chrome extension

Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.

Get for free

Try Mate apps

Install it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.

Get for free

Ondan özür dilemek için Susan'ı aradım fakat o, telefonu yüzüme kapadı.
Translate from Turkish to English

Söylediğim için özür dilemek zorunda değilim.
Translate from Turkish to English

Tom, Mary'yi ona özür dilemek için aradı fakat o onun yüzüne kapadı.
Translate from Turkish to English

Tom'un özür dilemek için çok fırsatı vardı, ama bunu yapmadı.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'ye özür dilemek zorunda değil.
Translate from Turkish to English

Özür dilemek büyük bir erdemdir.
Translate from Turkish to English

Özür dilemek için şimdi çok geç.
Translate from Turkish to English

Özür dilemek zorundayım.
Translate from Turkish to English

Geçen gün için özür dilemek istiyorum.
Translate from Turkish to English

Onu gördüğünde özür dilemek zorundasın.
Translate from Turkish to English

Neden özür dilemek zorunda olduğuma dair herhangi bir neden görmüyorum.
Translate from Turkish to English

Özür dilemek istiyorum.
Translate from Turkish to English

Özür dilemek için buradayım.
Translate from Turkish to English

Yanlış yaptığınızda hemen özür dilemek zorundasınız.
Translate from Turkish to English

Özür dilemek zorunda değilsin.
Translate from Turkish to English

Özür dilemek zorunda değilsiniz.
Translate from Turkish to English

Tom'dan özür dilemek istedim.
Translate from Turkish to English

Tom'dan özür dilemek zorundayım.
Translate from Turkish to English

Buraya özür dilemek için gelmedim.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'ye bazen yapmak zorunda olduğumuz bütün şeyin af dilemek olduğunu söyledi.
Translate from Turkish to English

Özür dilemek istemiştim.
Translate from Turkish to English

Sana iyi şans dilemek için geldim.
Translate from Turkish to English

Bana özür dilemek zorunda değilsin.
Translate from Turkish to English

Sadece sana şans dilemek istedim.
Translate from Turkish to English

Sadece sana şans dilemek için uğradım.
Translate from Turkish to English

Anneme mutlu yıllar dilemek istiyorum.
Translate from Turkish to English

Ben sadece uğramak ve sana iyi şans dilemek istedim.
Translate from Turkish to English

Gelemediğim için özür dilemek için aradım.
Translate from Turkish to English

Onlara özür dilemek zorundasın.
Translate from Turkish to English

Ona özür dilemek zorundasın.
Translate from Turkish to English

Onlara özür dilemek istedim.
Translate from Turkish to English

Ona özür dilemek istedim.
Translate from Turkish to English

Onlara özür dilemek zorundayım.
Translate from Turkish to English

Ona özür dilemek zorundayım.
Translate from Turkish to English

Herkese özür dilemek istiyorum.
Translate from Turkish to English

Tom özür dilemek için Mary'yi asla aramadı.
Translate from Turkish to English

Size şans dilemek için uğradık.
Translate from Turkish to English

Özür dilemek için Tom'u aradın mı?
Translate from Turkish to English

Tom özür dilemek için burada.
Translate from Turkish to English

Ben sadece dün gece için özür dilemek istiyorum.
Translate from Turkish to English

Ben dün akşamki davranışım için özür dilemek istiyorum.
Translate from Turkish to English

Açıklamalarını dilemek istemiyorum.
Translate from Turkish to English

Özür dilemek istedim.
Translate from Turkish to English

Ben özür dilemek için geldim.
Translate from Turkish to English

Bugün daha önce söylediğim tüm şeyler için özür dilemek istiyorum.
Translate from Turkish to English

Sadece özür dilemek istiyorum.
Translate from Turkish to English

Sadece özür dilemek istiyordum.
Translate from Turkish to English

Tom özür dilemek istemiyor.
Translate from Turkish to English

Sana iyi şanslar dilemek istedik.
Translate from Turkish to English

Bütün istediğim özür dilemek için bir fırsat.
Translate from Turkish to English

Söylediğim tüm berbat şeyler için özür dilemek istiyorum.
Translate from Turkish to English

Yaptığım için özür dilemek istiyorum.
Translate from Turkish to English

Dün olan için özür dilemek istedim.
Translate from Turkish to English

Söylediğim her şey için özür dilemek istiyorum.
Translate from Turkish to English

Tom bana özür dilemek zorunda değil.
Translate from Turkish to English

Tom bana özür dilemek zorunda değildi.
Translate from Turkish to English

Tom özür dilemek zorunda değildi.
Translate from Turkish to English

Oğlum adına özür dilemek istiyorum.
Translate from Turkish to English

Özür dilemek için uğradım.
Translate from Turkish to English

Tom özür dilemek zorunda kalmayacak.
Translate from Turkish to English

Neden özür dilemek için bir mektup yazacağım?
Translate from Turkish to English

Adam onun yüzüne yumruk attığında o, özür dilemek üzereydi.
Translate from Turkish to English

Ben Volgograd polisinden özür dilemek istiyorum.
Translate from Turkish to English

Bazen özür dilemek için çok geçtir.
Translate from Turkish to English

Olanlar için hepinize özür dilemek istiyorum.
Translate from Turkish to English

Dün gece için özür dilemek istiyorum.
Translate from Turkish to English

Tom'a özür dilemek zorunda değilsin.
Translate from Turkish to English

Gitmezsen, özür dilemek zorunda kalacaksın.
Translate from Turkish to English

Özür dilemek için çok geç.
Translate from Turkish to English

Ondan özür dilemek için Tom'u aradım ama o, telefonu kapattı.
Translate from Turkish to English

Özür dilemek benim için hiçbir şey ifade etmez.
Translate from Turkish to English

Onlar özür dilemek zorunda olmamalılar.
Translate from Turkish to English

Benim özür dilemek gibi niyetim yok.
Translate from Turkish to English

Ben sana refah dilemek istedim.
Translate from Turkish to English

Onu yaptığım için özür dilemek istiyorum.
Translate from Turkish to English

Buradaki herkese özür dilemek istiyorum.
Translate from Turkish to English

Yaptığım her şey için özür dilemek istiyorum.
Translate from Turkish to English

Dün geceki davranma tarzım için özür dilemek istiyorum.
Translate from Turkish to English

Özür dilemek zorundasın.
Translate from Turkish to English

Tom özür dilemek için hiçbir çaba harcamadı.
Translate from Turkish to English

Tom özür dilemek zorunda olduğunu biliyordu.
Translate from Turkish to English

O, özür dilemek için hiçbir çaba harcamadı.
Translate from Turkish to English

O, özür dilemek için çaba göstermedi.
Translate from Turkish to English

Ann'den özür dilemek zorundayım.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'den özür dilemek istedi.
Translate from Turkish to English

Tom senden özür dilemek istiyor.
Translate from Turkish to English

Son karşılaştığımızda seninle konuşma tarzı için özür dilemek istiyorum.
Translate from Turkish to English

Özür dilemek zorunda değilsin Tom.
Translate from Turkish to English

Tom'dan özür dilemek zorunda değilsin.
Translate from Turkish to English

Özür dilemek için bir sebep yok.
Translate from Turkish to English

O özür dilemek için bir neden değil.
Translate from Turkish to English

Ben sadece sana mutlu bir Noel dilemek istiyorum.
Translate from Turkish to English

Tek yapmanız gereken geç kaldığınız için özür dilemek.
Translate from Turkish to English

Bu sabah için özür dilemek istiyorum.
Translate from Turkish to English

Geçen gün yaptıklarım için özür dilemek için buradayım.
Translate from Turkish to English

Durumu ele alma tarzım için özür dilemek istiyorum.
Translate from Turkish to English

Ben sadece Tom'a şans dilemek istiyorum.
Translate from Turkish to English

Leyla af dilemek için dua etti.
Translate from Turkish to English

Tom tekrar Mary'den özür dilemek istedi.
Translate from Turkish to English

Özür dilemek istemiyorum.
Translate from Turkish to English

Özür dilemek istemiyordum.
Translate from Turkish to English

Also check out the following words: yere, gitmeye, hevesli, Biraz, sakinleşmelisin, Sen, olmasaydın, hâlâ, hayatta, olacaktı.