Turkish example sentences with "devlet"

Learn how to use devlet in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Fransa devlet başkanı, Okinava'yı ziyaret etti.

Tabii ki, Rusya da tüm devlet özniteliklerine sahiptir.

Beyaz Rusya Devlet Başkanı Alexander Lukaşenko, Alexei Dudarev'i doğum günü için kutladı.

Cumhuriyetçi Parti liderleri Devlet Başkanı Hayes'i eleştirdiler.

Devlet başkanının korumaları girişin önünde konuşlandırıldılar.

Şirketin Başkanı Devlet Bakanına rüşvet verdi.

Bir film yıldızından o bir devlet adamı oldu.

Devlet ilaç politikalarında reform yapacak.

Amerika Birleşik Devletleri ve Çin gibi farklı dilleri olan iki güçlü devlet ilköğretim okullarında Esperanto deneysel öğretimi üzerinde anlaşmaya varsalardı ne olurdu?

İnsanlar, Devlet Başkanı'nın imzasını almak için sıraya girdiler.

On dokuz devlet 1816 seçimlerinde oy kullandı.

Onlar bir devlet ordusu kurdu.

Sanki o ünlü bir devlet adamı gibi davranıyor.

Geçen yüzyılın ortasına kadar Japonya'nın feodal bir devlet olduğu iyi bilinmektedir.

Posta hizmetleri devlet tekelindedir.

Sir Winston Churchill, büyük bir devlet adamı olmanın yanı sıra, büyük bir yazardı.

Ben bir devlet işçisiyim.

Eski devlet başkanının ölümü henüz ilan edilmedi.

O bir yazar ve devlet adamıdır.

Daha sonra devlet başkanına yazdı.

Siyasetçi devlet memurlarının yolsuzluğunu kınayarak reformu ısrarla istedi.

Bir devlet okulunda eğitim gördü.

Favori devlet sanatçın kim?

Favori devlet şarkıcın kim?

Devlet fuarında pamuk helva yedik.

Çocuk büyük bir devlet adamı oldu.

O, bir devlet kurumunda çalışıyor, değil mi?

Devlet korumasına rağmen, onu öldüren bir suikast girişiminin kurbanı oldu.

Ben devlet değilim sen de öyle.

Bu anıt büyük bir devlet adamı anısınadır.

Devlet, insanları ezdi.

Alman Devlet Kütüphanesi Avrupa'nın en büyük kütüphanelerinden biridir.

Hayalim devlet başkanının eşi olmak.

Bir devlet adamı saygıya değer olmalıdır.

Babam bir devlet şirketi çalışanıdır.

Dünyada devlet adamlarına yapılan süikastler dünya tarihini fazla etkilememiştir.

O büyük bir devlet adamı ve bunun da ötesinde büyük bir bilgindir.

Devlet memurları bütün fabrikaları denetlediler.

Devlet başkanına yalnızca yüksek memurlar ulaşabiliyordu.

Porto Riko bağımsız bir devlet değildir.

Franklin Roosevelt 1933'te devlet başkanı oldu.

Devlet başkanı köleliği kaldırdı.

Ülkedeki devlet başkanlığı adaylarından biri seçim arifesinde saldırıya uğradı.

Büyük olasılıkla, devlet başkanı bir dönem daha görev yapacak.

Büyük olasılıkla, devlet başkanı ikinci bir dönem hizmet edecek.

Brezilya devlet başkanının bir kadın olduğunu okudum. Adı ise Dilma.

O, ülkenin eski bir devlet başkanı.

Ben devlet okulunda çalışırken bir sınıfta 10-15 öğrencim vardı.

Devlet başkanı olarak göreve başladı.

Abd sömürgesi olduğundan beri Porto Riko'nun devlet başkanı Abd devlet başkanıdır ama Porto Riko sakinlerinin Abd devlet başkanlığı seçimlerinde oy kullanmasına izin verilmez.

Abd sömürgesi olduğundan beri Porto Riko'nun devlet başkanı Abd devlet başkanıdır ama Porto Riko sakinlerinin Abd devlet başkanlığı seçimlerinde oy kullanmasına izin verilmez.

Abd sömürgesi olduğundan beri Porto Riko'nun devlet başkanı Abd devlet başkanıdır ama Porto Riko sakinlerinin Abd devlet başkanlığı seçimlerinde oy kullanmasına izin verilmez.

Bir devlet okulunda dinsel eğitim yasaklandı.

Devlet görevini yapmadığı için, vatandaşların güvenliğini sağlayacak bir dernek kurduk.

Dünyanın en büyük ülkesinin devlet başkanı İngilizceyi anlamıyor.

Dünyanın en geniş ülkesinin devlet başkanı İngilizceyi anlamıyor

Devlet neden hedef alınıyor?

Radyo ve televizyon yayını, yirmi küsur yıl öncesine kadar devlet tekelindeydi.

Benjamin Franklin, Amerikalı bir devlet adamı ve mucitti.

Devlet başkanı halkı selamladı.

İşte devlet dediğin böyle olur!

Onu bir devlet sorunu haline getirdik.

Bu devlet memurları rüşvetçidir.

Devlet bunları neden yapıyor?

Devlet, insanları eziyor.

1962'den beri Cezayir bağımsız bir devlet olmuştur.

2006'dan beri Karadağ tekrar bağımsız bir devlet.

2014 yılında İskoçya bağımsız bir devlet olabilir.

Amerikalılar hem federal vergiler hem de devlet vergileri öderler.

Birlikte elli devlet var.

Devlet bürokrasisi, süreci çok hantal ve anlaşılması güç bir duruma soktu.

Devlet, bankacıların emirlerini uyguluyor.

Avustralya bir kukla devlet.

O büyük bir devlet adamı olma tutkusunu hiç unutmadı.

Her devlet farklıdır.

Ben bir devlet okulunda okuyorum.

Devlet ceza evinden üç uzun dönem mahkum kaçtı.

Bu bir devlet okulu.

Ben bir devlet memuruydum.

Ben devlet okuluna gittim.

Tüm arkadaşlarım devlet okullarına gidiyor.

Ben son on üç yıldır bir devlet okulu öğretmeniyim.

Tom devlet başkanı seçildi.

Eski devlet başkanının ölümü duyuruldu.

Onlar doğrudan devlet başkanına sorular sorarlar.

Tom Jackson, ABD polis müdürü, mahkumlara devlet cezaevine kadar eşlik etti.

Tom'a bir devlet cezaevinde ömür boyu hapis cezası verildi.

Devlet Kapitalizmi, demokratik ya da otoriter olabilir.

O, Pazar Kapitalizmine karşı Devlet Kapitalizmini savundu.

Devlet, kararı temyiz etti.

Dilma Rousseff, Brezilya'nın şimdiki devlet başkanıdır.

Yugoslavya 20. yüzyılın sonlarında, ABD tarafından haydut devlet olarak kabul edildi.

Bu bir devlet destekli cezai suçtu.

Benigno Simeon Aquino III'e kadar kaç tane Filipin devlet başkanı vardı?

Devlet topraklarımızı elimizden aldı.

Bu bir devlet projesi.

Bu bir devlet projesi değil.

Arjantin devlet başkanı şekerin yüksek satın alma gücü olan insanların bir hastalığı olduğunu söyledi.

O bir devlet adamı işlevlerini yerine getirdi.

O, devlet başkanı tarafından Beyaz Saray açılış balosuna davet edildi.

Kamu yalnızca onlara devlet medyası tarafından söylenenleri bilir.

Also check out the following words: arkasında, kilise, Sam, Tom'dan, yaş, küçük, Lütfen, burayı, imzalayın, Zamanda.