Turkish example sentences with "dersi"

Learn how to use dersi in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Try Mate's Mac app

Translate in Safari and other macOS apps in one click.

try for free

Try Mate's iOS app

Translate in Safari, Mail, PDFs, and other apps in one click.

Try Mate's Chrome extension

Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.

Get for free

Try Mate apps

Install it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.

Get for free

Matematik dersi iyidir.
Translate from Turkish to English

Bayan Thomas bize tarih dersi veriyor.
Translate from Turkish to English

Hayatını İngilizce dersi vererek kazanıyor.
Translate from Turkish to English

Benimle dalga mı geçiyorsun yoksa ne? Senin konuşmayı kesmeni ve dersi takip etmeni üç kere istedim.
Translate from Turkish to English

O bize tarih dersi veriyor.
Translate from Turkish to English

Onun sabah iki ve öğleden sonra bir dersi var.
Translate from Turkish to English

O gün bir piyano dersi var mı?
Translate from Turkish to English

O, bütün dersi ezberleyerek tam not aldı.
Translate from Turkish to English

Dersi not alırken dikkatli olmanızı tavsiye ederim.
Translate from Turkish to English

Ben geçen baharda bir aşçılık dersi aldım ve ekmek pişirmeyi öğrendim.
Translate from Turkish to English

Geçen yıl bir sanat dersi aldım.
Translate from Turkish to English

İngilizce dersi sırasında öğretmeni dinledik.
Translate from Turkish to English

Tom'un bugün hiç dersi yok.
Translate from Turkish to English

5. dersi tekrarlayalım.
Translate from Turkish to English

O dersi yaptım.
Translate from Turkish to English

Bugün dersi erken bitireceğiz.
Translate from Turkish to English

Zil çaldığında öğretmen dersi sonlandırdı.
Translate from Turkish to English

Tarih dersi saat dokuzda başlar.
Translate from Turkish to English

Onların sabahleyin dört dersi var.
Translate from Turkish to English

O, yerel üniversitede birkaç gece dersi için sözleşme imzaladı.
Translate from Turkish to English

Bu dersi aklında tut.
Translate from Turkish to English

İki fen dersi almak zorunda.
Translate from Turkish to English

Tom'un pazartesi günü hiç dersi yok.
Translate from Turkish to English

Matematik okulda onun favori dersi.
Translate from Turkish to English

O bilgisayar dersi bir zaman kaybıydı.
Translate from Turkish to English

Bu hikayeden alınacak dersi anladın mı?
Translate from Turkish to English

Doğruyu söylemek gerekirse, onun dersi sıkıcı.
Translate from Turkish to English

Matematik onun okuldaki en zayıf dersi.
Translate from Turkish to English

Onlar dersi dikkatle dinliyorlardı.
Translate from Turkish to English

Eski Türk filmlerinden alınması gereken dersi sence aldım mı?
Translate from Turkish to English

Tom Fransızca dersi için bir sözleşme imzaladı.
Translate from Turkish to English

Dans dersi alıyorum.
Translate from Turkish to English

Bu dersi kalbinle öğren.
Translate from Turkish to English

Matematik dersi boyunca uyuyakaldım.
Translate from Turkish to English

Mary bir yoga dersi aldı.
Translate from Turkish to English

Mary bir pilates dersi aldı.
Translate from Turkish to English

Bu dersi bitirir bitirmez, yeni derse başlayacaksınız.
Translate from Turkish to English

Artık İngilizce dersi nedeniyle hiç kimse okuldan atılmayacak.
Translate from Turkish to English

Okulda tarih dersi verdi.
Translate from Turkish to English

Son iki dersi kaçırdım.
Translate from Turkish to English

Tom,seks dersi sınıfında öğrendiklerine şaşırmıştı.
Translate from Turkish to English

Bu dersi almalı mıyım?
Translate from Turkish to English

Sana şoförlük dersi vereyim.
Translate from Turkish to English

Notlar alma yerine bütün dersi orayı burayı karalayarak geçirdim.
Translate from Turkish to English

Bizimle buluşmak için dersi asmak zorunda kaldı.
Translate from Turkish to English

Dersi açıkça duymak için önde oturdum.
Translate from Turkish to English

Hem erkekler hem de kızlar okulda pişirme dersi almalılar.
Translate from Turkish to English

Maria dersi anlamadı. Konuşmacı daha yavaş konuşmalıydı.
Translate from Turkish to English

Bana hukuk dersi vermeye mi kalkıyorsun?
Translate from Turkish to English

Tom'un dersi sıkıcıydı.
Translate from Turkish to English

Tom, Mary'ye bir sürüş dersi verdi.
Translate from Turkish to English

O, haftada bir kez piyano dersi alır.
Translate from Turkish to English

Ana dili İngilizce olmayan bir İngilizce öğretmeni tarafından ona İngilizce dersi verildi.
Translate from Turkish to English

Onun dersi zamanında başladı.
Translate from Turkish to English

Tom, caddenin karşısındaki lisede tarih dersi vermektedir.
Translate from Turkish to English

Dersi bölüyorsun.
Translate from Turkish to English

Bunlar bu dersi geçmeyecek öğrencilerin isimleri.
Translate from Turkish to English

Tom bu dersi geçmeyi umuyorsa daha çok çalışması gerekli.
Translate from Turkish to English

Tom bugün dersi kaçırdı.
Translate from Turkish to English

O, dersi astı.
Translate from Turkish to English

Gelecek dönem Fransızca dersi almayı düşünüyorum.
Translate from Turkish to English

Tom o dersi zor yoldan öğrendi.
Translate from Turkish to English

Tom dersi anlatıyor.
Translate from Turkish to English

1873 yılında bütün ailesiyle birlikte Varşova'ya taşındı ve o zamandan sonra Veteriner Enstitüsü ve bir ortaokulda Almanca dersi verdi.
Translate from Turkish to English

Bay Thomas bize tarih dersi verdi.
Translate from Turkish to English

O ileri düzey bir Esperanto dersi alıyor.
Translate from Turkish to English

Lütfen! lütfen dersi atlatmayın.
Translate from Turkish to English

Öğretmen dersi bitirdikten hemen sonra zil çaldı.
Translate from Turkish to English

Profesör Naruhodo'nun dersi yeniden yayınlandı.
Translate from Turkish to English

Bir dersi dinlerken sessiz olmalısın.
Translate from Turkish to English

Onlar dersi dikkatle dinledi.
Translate from Turkish to English

Dan bir dersi yaşayarak öğrendim.
Translate from Turkish to English

Onun dersi tamamen benim anlamayacağım kadar zor.
Translate from Turkish to English

Bugünkü matematik dersi her zamankinden daha ilginçti.
Translate from Turkish to English

Onun okulda Fransızca dersi verdiği doğrudur.
Translate from Turkish to English

Ben bir dans dersi alıyorum.
Translate from Turkish to English

Dönüşlü fiiller dersi öğrenciler için her zaman zordur.
Translate from Turkish to English

O, dersi kaçırdı.
Translate from Turkish to English

Tom bugün birkaç dersi astı.
Translate from Turkish to English

Tom bugün birkaç dersi atlattı.
Translate from Turkish to English

Onun dersi çok uzun.
Translate from Turkish to English

O sık sık dersi astı.
Translate from Turkish to English

Dersi geçtin mi?
Translate from Turkish to English

Mary kendini savunma dersi aldı.
Translate from Turkish to English

Profesör, dersi atlattığı için John'u azarladı.
Translate from Turkish to English

Öğrenciler dersi üst üste üç kez kaçırdı.
Translate from Turkish to English

Mary, Londra'da Fransızca dersi veriyor.
Translate from Turkish to English

Tom yaratıcı yazım dersi aldı.
Translate from Turkish to English

Dün dersi neden terk ettin?
Translate from Turkish to English

Arapça dersi almak istiyorum.
Translate from Turkish to English

O, New York'ta Fransızca dersi verir.
Translate from Turkish to English

Tom tarih dersi veriyor.
Translate from Turkish to English

İspanyolca dersi yarın devam edecek.
Translate from Turkish to English

Tom tarih dersi veriyor mu?
Translate from Turkish to English

Tom'un dersi bir uyuklamaydı.
Translate from Turkish to English

İtalyanca dersi ne zaman başlayacak?
Translate from Turkish to English

Bugünün dersi normalden daha uzundu.
Translate from Turkish to English

Bugünün dersi her zamankinden daha uzundu.
Translate from Turkish to English

Onun dersi zamanki gibi çok öğreticiydi.
Translate from Turkish to English

Tom cinsel eğitim dersi sırasında uykuya daldı.
Translate from Turkish to English

Hangi dersi tavsiye edersin?
Translate from Turkish to English

Also check out the following words: davran, Faturayı, ödemediği, suyu, kestiler, Güller, açıyor, kimin, olursa, ona.