Turkish example sentences with "dersi"

Learn how to use dersi in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Matematik dersi iyidir.

Bayan Thomas bize tarih dersi veriyor.

Hayatını İngilizce dersi vererek kazanıyor.

Benimle dalga mı geçiyorsun yoksa ne? Senin konuşmayı kesmeni ve dersi takip etmeni üç kere istedim.

O bize tarih dersi veriyor.

Onun sabah iki ve öğleden sonra bir dersi var.

O gün bir piyano dersi var mı?

O, bütün dersi ezberleyerek tam not aldı.

Dersi not alırken dikkatli olmanızı tavsiye ederim.

Ben geçen baharda bir aşçılık dersi aldım ve ekmek pişirmeyi öğrendim.

Geçen yıl bir sanat dersi aldım.

İngilizce dersi sırasında öğretmeni dinledik.

Tom'un bugün hiç dersi yok.

5. dersi tekrarlayalım.

O dersi yaptım.

Bugün dersi erken bitireceğiz.

Zil çaldığında öğretmen dersi sonlandırdı.

Tarih dersi saat dokuzda başlar.

Onların sabahleyin dört dersi var.

O, yerel üniversitede birkaç gece dersi için sözleşme imzaladı.

Bu dersi aklında tut.

İki fen dersi almak zorunda.

Tom'un pazartesi günü hiç dersi yok.

Matematik okulda onun favori dersi.

O bilgisayar dersi bir zaman kaybıydı.

Bu hikayeden alınacak dersi anladın mı?

Doğruyu söylemek gerekirse, onun dersi sıkıcı.

Matematik onun okuldaki en zayıf dersi.

Onlar dersi dikkatle dinliyorlardı.

Eski Türk filmlerinden alınması gereken dersi sence aldım mı?

Tom Fransızca dersi için bir sözleşme imzaladı.

Dans dersi alıyorum.

Bu dersi kalbinle öğren.

Matematik dersi boyunca uyuyakaldım.

Mary bir yoga dersi aldı.

Mary bir pilates dersi aldı.

Bu dersi bitirir bitirmez, yeni derse başlayacaksınız.

Artık İngilizce dersi nedeniyle hiç kimse okuldan atılmayacak.

Okulda tarih dersi verdi.

Son iki dersi kaçırdım.

Tom,seks dersi sınıfında öğrendiklerine şaşırmıştı.

Bu dersi almalı mıyım?

Sana şoförlük dersi vereyim.

Notlar alma yerine bütün dersi orayı burayı karalayarak geçirdim.

Bizimle buluşmak için dersi asmak zorunda kaldı.

Dersi açıkça duymak için önde oturdum.

Hem erkekler hem de kızlar okulda pişirme dersi almalılar.

Maria dersi anlamadı. Konuşmacı daha yavaş konuşmalıydı.

Bana hukuk dersi vermeye mi kalkıyorsun?

Tom'un dersi sıkıcıydı.

Tom, Mary'ye bir sürüş dersi verdi.

O, haftada bir kez piyano dersi alır.

Ana dili İngilizce olmayan bir İngilizce öğretmeni tarafından ona İngilizce dersi verildi.

Onun dersi zamanında başladı.

Tom, caddenin karşısındaki lisede tarih dersi vermektedir.

Dersi bölüyorsun.

Bunlar bu dersi geçmeyecek öğrencilerin isimleri.

Tom bu dersi geçmeyi umuyorsa daha çok çalışması gerekli.

Tom bugün dersi kaçırdı.

O, dersi astı.

Gelecek dönem Fransızca dersi almayı düşünüyorum.

Tom o dersi zor yoldan öğrendi.

Tom dersi anlatıyor.

1873 yılında bütün ailesiyle birlikte Varşova'ya taşındı ve o zamandan sonra Veteriner Enstitüsü ve bir ortaokulda Almanca dersi verdi.

Bay Thomas bize tarih dersi verdi.

O ileri düzey bir Esperanto dersi alıyor.

Lütfen! lütfen dersi atlatmayın.

Öğretmen dersi bitirdikten hemen sonra zil çaldı.

Profesör Naruhodo'nun dersi yeniden yayınlandı.

Bir dersi dinlerken sessiz olmalısın.

Onlar dersi dikkatle dinledi.

Dan bir dersi yaşayarak öğrendim.

Onun dersi tamamen benim anlamayacağım kadar zor.

Bugünkü matematik dersi her zamankinden daha ilginçti.

Onun okulda Fransızca dersi verdiği doğrudur.

Ben bir dans dersi alıyorum.

Dönüşlü fiiller dersi öğrenciler için her zaman zordur.

O, dersi kaçırdı.

Tom bugün birkaç dersi astı.

Tom bugün birkaç dersi atlattı.

Onun dersi çok uzun.

O sık sık dersi astı.

Dersi geçtin mi?

Mary kendini savunma dersi aldı.

Profesör, dersi atlattığı için John'u azarladı.

Öğrenciler dersi üst üste üç kez kaçırdı.

Mary, Londra'da Fransızca dersi veriyor.

Tom yaratıcı yazım dersi aldı.

Dün dersi neden terk ettin?

Arapça dersi almak istiyorum.

O, New York'ta Fransızca dersi verir.

Tom tarih dersi veriyor.

İspanyolca dersi yarın devam edecek.

Tom tarih dersi veriyor mu?

Tom'un dersi bir uyuklamaydı.

İtalyanca dersi ne zaman başlayacak?

Bugünün dersi normalden daha uzundu.

Bugünün dersi her zamankinden daha uzundu.

Onun dersi zamanki gibi çok öğreticiydi.

Tom cinsel eğitim dersi sırasında uykuya daldı.

Hangi dersi tavsiye edersin?

Also check out the following words: Golfün, hayranıyım, İnsanlar, savaştan, korkar, hissetmiyorum, Öğretmenimiz, bize, ödev, verir.