Learn how to use dışarıda in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.
Translate in Safari and other macOS apps in one click.
Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.
Get for freeInstall it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.
Get for free
Dışarıda bir masaya oturabilir miyiz?
Translate from Turkish to English
Dışarıda hava çok soğuk, ceketsiz üşüteceksin.
Translate from Turkish to English
Kim gelirse gelsin, ona dışarıda olduğumu söyle.
Translate from Turkish to English
O her gün, dışarıda yemek yerdi, ancak şimdi buna gücü yetmiyor.
Translate from Turkish to English
Tom oldukça sık dışarıda yiyor.
Translate from Turkish to English
Üzgünüm babam dışarıda.
Translate from Turkish to English
Karısı dışarıda olduğu için, kendisine akşam yemeği pişirdi.
Translate from Turkish to English
O dışarıda olmalı.
Translate from Turkish to English
TV izleme yerine dışarıda oynayın.
Translate from Turkish to English
Beni dışarıda bırakmayın.
Translate from Turkish to English
Sadece çok yağmur yağdığından dolayı bu akşam dışarıda yemek yemedik.
Translate from Turkish to English
Soruşturmada onun dışarıda olduğunu öğrendim.
Translate from Turkish to English
Maalesef doktor dışarıda.
Translate from Turkish to English
O dışarıda oynuyor.
Translate from Turkish to English
Tom Mary'ye dışarıda oynanmayacak kadar sıcak olduğunu söyledi.
Translate from Turkish to English
Duvar köpekleri dışarıda tutacak kadar yüksek değildi.
Translate from Turkish to English
Tom dışarıda.
Translate from Turkish to English
Kim ararsa arasın, ona dışarıda olduğumu söyle.
Translate from Turkish to English
Topun içeride mi yoksa dışarıda mı olduğunu görmek çoğunlukla zordur.
Translate from Turkish to English
O şimdi öğle yemeğinde dışarıda olacak, bu yüzden hemen aramamız bir işe yaramaz.
Translate from Turkish to English
O bugün dışarıda oynar.
Translate from Turkish to English
Jane biz dışarıda iken bizim çocuklarımıza bakmayı teklif etti.
Translate from Turkish to English
Tom çok iyi pişiremez bu yüzden çoğunlukla dışarıda yer.
Translate from Turkish to English
Tom Mary'nin dışarıda oynamasına izin vermedi.
Translate from Turkish to English
O şimdi dışarıda.
Translate from Turkish to English
Ben dışarıda bırakılmış hissettim.
Translate from Turkish to English
Ben her zaman dışarıda yerim.
Translate from Turkish to English
Babam dışarıda.
Translate from Turkish to English
Annem dışarıda.
Translate from Turkish to English
Ben genellikle dışarıda yerim.
Translate from Turkish to English
Tom dışarıda bırakılmış hissetti.
Translate from Turkish to English
Kendimi dışarıda kilitledim.
Translate from Turkish to English
Bu gece dışarıda yiyelim.
Translate from Turkish to English
Onlar dışarıda alışveriş yapıyorlar.
Translate from Turkish to English
Dün gece dışarıda mıydın?
Translate from Turkish to English
Biz haftada bir kez akşam yemeğini dışarıda yeriz.
Translate from Turkish to English
Dışarıda hava yaz gibi.
Translate from Turkish to English
Dışarıda ayak sesleri duyuyorum.
Translate from Turkish to English
Üzgünüm fakat o şimdi dışarıda.
Translate from Turkish to English
Bu gece dışarıda yemek istiyorum.
Translate from Turkish to English
Değişiklik olması için dışarıda yiyelim.
Translate from Turkish to English
Bu akşam dışarıda yiyelim.
Translate from Turkish to English
Onlar dışarıda bahçedeler.
Translate from Turkish to English
Değişlik olsun diye dışarıda yiyelim.
Translate from Turkish to English
Taksi dışarıda bekliyor.
Translate from Turkish to English
Bu akşam dışarıda yiyeceğim.
Translate from Turkish to English
Akşam yemeğini bugün dışarıda yiyelim mi?
Translate from Turkish to English
Bu gece dışarıda yemeğe ne dersin?
Translate from Turkish to English
Çocuklar dışarıda oynamalılar.
Translate from Turkish to English
Dışarıda durun.
Translate from Turkish to English
Dışarıda oynamak için çok kalabalık.
Translate from Turkish to English
Bu gece dışarıda yemek ister misin?
Translate from Turkish to English
Canım bu gece dışarıda yemek istiyor.
Translate from Turkish to English
Tom dışarıda çok oynamaz.
Translate from Turkish to English
Kırmızı elbise giydiğinden dolayı, dışarıda durdu.
Translate from Turkish to English
Bir yabancının dışarıda yürüdüğünü gördük.
Translate from Turkish to English
Bu akşam canım dışarıda yemek istemiyor.
Translate from Turkish to English
O, takım elbise giydiği için dışarıda durdu.
Translate from Turkish to English
Biz kalacak bir yer bulamazsak dışarıda kamp kurmak zorunda kalacağız.
Translate from Turkish to English
Dışarıda daha fazla zaman ve içeride daha az zaman harcamalısın.
Translate from Turkish to English
Birçok insan çocukların dışarıda oynayacak yeterli zamanı harcamadıklarını düşünüyorlar.
Translate from Turkish to English
Sık sık dışarıda yer misin?
Translate from Turkish to English
Dışarıda hava sıcak görünüyor.
Translate from Turkish to English
Bay Tanabe şimdi dışarıda.
Translate from Turkish to English
Dışarıda bir partimiz vardı.
Translate from Turkish to English
Dışarıda hava kararıyor.
Translate from Turkish to English
Benimle birlikte dışarıda yemeğe ne dersin?
Translate from Turkish to English
Çocuklar dışarıda oynamayı severler.
Translate from Turkish to English
Evde mi yoksa dışarıda mı yemek yersin.
Translate from Turkish to English
Uzun bir süre onu dışarıda beklettiler.
Translate from Turkish to English
Öğle yemeğini dışarıda yemeğe ne dersin?
Translate from Turkish to English
Bugün dışarıda hava güzel, değil mi?
Translate from Turkish to English
Dışarıda oynamak için çok karanlık.
Translate from Turkish to English
Doygunluğu kendi içimizde bulamıyorsak, dışarıda aramak boşunadır.
Translate from Turkish to English
Dışarıda bahçede hava sisli.
Translate from Turkish to English
Bugün, dışarıda uyumak zorundayız.
Translate from Turkish to English
Değişiklik olsun diye dışarıda yemeğe ne dersin?
Translate from Turkish to English
Bu akşam dışarıda yemeğe ne dersin?
Translate from Turkish to English
Babam şimdi bahçede dışarıda.
Translate from Turkish to English
Cumartesi geceleri sık sık dışarıda yemek yiyor.
Translate from Turkish to English
Bazen dışarıda ailesi ile birlikte yemek yedi.
Translate from Turkish to English
Değişiklik olsun diye bu akşam dışarıda yemeye ne dersin?
Translate from Turkish to English
Tom dışarıda çalışmaya alışıktır.
Translate from Turkish to English
Dışarıda hava soğuk olduğu için içeri gel.
Translate from Turkish to English
Çocuklar hava kararıncaya kadar dışarıda oynadılar.
Translate from Turkish to English
Ne zaman onun evine gitsem, o dışarıda.
Translate from Turkish to English
Karısının dışarıda çalışmasına itiraz etti.
Translate from Turkish to English
Bütün gece dışarıda kalmayacağına söz ver.
Translate from Turkish to English
Cumartesi akşamları genelde dışarıda yer.
Translate from Turkish to English
Dışarıda biraz egzersiz yapmayı denemek isteyebilirsin.
Translate from Turkish to English
Dışarıda kalmak dışarı çıkmaktan daha kolaydır.
Translate from Turkish to English
Soğuk bir günde kimse dışarıda çalışmak istemez.
Translate from Turkish to English
Tom dışarıda duruyordu.
Translate from Turkish to English
Sivrisinekleri dışarıda tutmak için pencereyi kapadım.
Translate from Turkish to English
Geç saatlere kadar dışarıda olduğu için oğlunu azarladı.
Translate from Turkish to English
Bizi uzun süre dışarıda beklettiler.
Translate from Turkish to English
Evimin dışarıda gizli bir yedek anahtarı var.
Translate from Turkish to English
Değişiklik olsun diye bu sabah dışarıda yemeye ne dersin?
Translate from Turkish to English
Bir grup insan dışarıda bekleyip duruyordu.
Translate from Turkish to English
Dışarıda yiyelim.
Translate from Turkish to English
Dışarıda birisi var.
Translate from Turkish to English