Turkish example sentences with "düğün"

Learn how to use düğün in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Try Mate's Mac app

Translate in Safari and other macOS apps in one click.

try for free

Try Mate's iOS app

Translate in Safari, Mail, PDFs, and other apps in one click.

Try Mate's Chrome extension

Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.

Get for free

Try Mate apps

Install it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.

Get for free

Eyfel Kulesi'nin önünde bir düğün resmi istediler.
Translate from Turkish to English

Düğün bir 17.yüzyıl kilisesinde düzenlenecek.
Translate from Turkish to English

Düğün gününde öğretmenimizin evine vardık.
Translate from Turkish to English

Öğretmenimize sorduk: "Düğün nerede düzenlenecek?"
Translate from Turkish to English

Bir arkadaşımın düğün töreninde capella söyleyeceğim.
Translate from Turkish to English

Ben onlara düğün günlerinin ne zaman olduğunu sormak istiyorum.
Translate from Turkish to English

O bir düğün olabilir.
Translate from Turkish to English

Düğün cumartesi günü gerçekleşecek.
Translate from Turkish to English

Düğün, önümüzdeki bahar gerçekleşecek.
Translate from Turkish to English

El ile gelen düğün bayram.
Translate from Turkish to English

Düğün ertelendi.
Translate from Turkish to English

Düğün için yaptıkları harcamalar makuldu.
Translate from Turkish to English

Düğün nerede yapılıyor?
Translate from Turkish to English

Düğün ne zaman gerçekleşti?
Translate from Turkish to English

Düğün günlerinde çok duygular hissettiler.
Translate from Turkish to English

Düğün ne zaman?
Translate from Turkish to English

Hiçbir düğün kavga olmadan tamamlanmazdı.
Translate from Turkish to English

Ormanın diğer hayvanları düğün dansını izlemeye geldi ve onlar da bütün gece ay ışığı altında dans ettiler.
Translate from Turkish to English

Düğün saat onda kutlandı.
Translate from Turkish to English

Hâlâ düğün pastasının dağıtılmasını bekliyoruz.
Translate from Turkish to English

Düğün hakkında ne düşündün?
Translate from Turkish to English

Bir düğün olmayacak.
Translate from Turkish to English

Herkes onu düğün için yaptı.
Translate from Turkish to English

Bir düğün olacak.
Translate from Turkish to English

Düğün gününde Tom Mary'ye gerçek yüzünü gösterdi.
Translate from Turkish to English

Düğün nasıldı?
Translate from Turkish to English

Düğün Marşı bana her zaman askerler savaşa giderken çalınan müziği hatırlatır.
Translate from Turkish to English

Düğün sahibinin bütçesi ne kadar dar ve mütevazı olursa olsun, hokkabaz şarttı.
Translate from Turkish to English

Düğün ne zaman olacak?
Translate from Turkish to English

Düğün yarın olacak.
Translate from Turkish to English

Düğün için zamanında Boston'a varamayacağımız olasıdır.
Translate from Turkish to English

Geçen hafta size bir düğün davetiyesi yollamıştım.
Translate from Turkish to English

Düğün töreni Tom'un onun olmasını umduğundan daha kısaydı.
Translate from Turkish to English

Bu benim düğün günüm.
Translate from Turkish to English

Düğün pastası yapacağım.
Translate from Turkish to English

Düğün için o takımı getirmeme gerek yoktu. Çünkü Tom'un benim ölçümde bir yedeği var.
Translate from Turkish to English

Onların düğün günü fark edilmeden gitti.
Translate from Turkish to English

O güzel bir düğün töreniydi.
Translate from Turkish to English

Düğün hâlâ birkaç gün uzakta.
Translate from Turkish to English

Ne tür bir düğün istiyorsun?
Translate from Turkish to English

Düğün resimlerini Tom'a gösterdin mi?
Translate from Turkish to English

Düğün töreni geçtiğimiz ay yapıldı.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary bütün arkadaşlarına düğün davetiyelerini postaladı.
Translate from Turkish to English

Mary bir düğün planlayıcısı.
Translate from Turkish to English

Düğün hakkında konuşabilir miyiz?
Translate from Turkish to English

Tüm gelinler düğün günlerinde güzeldirler.
Translate from Turkish to English

Damat düğün pastasının içinde saklandı.
Translate from Turkish to English

Düğün ne zaman ?
Translate from Turkish to English

Bu bir düğün gibi görünüyor.
Translate from Turkish to English

O, düğün için tamamen beyaz giymiş.
Translate from Turkish to English

Onlar düğün hakkında tartışıyorlardı.
Translate from Turkish to English

Çoğu kadın muhteşem bir düğün hayal eder.
Translate from Turkish to English

Her gelin düğün gününde güzeldir.
Translate from Turkish to English

Büyük süslü bir düğün istemiyorum.
Translate from Turkish to English

Gelinin babası düğün töreni için geç geldi.
Translate from Turkish to English

O, düğün için sakalını kesti.
Translate from Turkish to English

Bu düğün günlerinde mutlu bir çiftin resmi.
Translate from Turkish to English

Düğün geçen hafta düzenlendi.
Translate from Turkish to English

O güzel bir düğün olmasını istedi.
Translate from Turkish to English

Düğün Ritz Otel'de gerçekleşti.
Translate from Turkish to English

Düğün için her şey kusursuz bir düzen içinde olmalıdır.
Translate from Turkish to English

Bizim düğün pastamızı beğeniyor musun?
Translate from Turkish to English

Biri bir düğün fotoğrafçısı tavsiye edebilir mi?
Translate from Turkish to English

Düğün fotoğrafları çok net.
Translate from Turkish to English

Onun güzel bir düğün olduğunu düşündüm.
Translate from Turkish to English

Tom düğün için sakalını düzeltti.
Translate from Turkish to English

Birkaç gün sonra düğün gerçekleşti.
Translate from Turkish to English

Prenses ve İrlandalı birbirini tanıyordu ve evlilerdi ve bir yıl bir gün süren büyük bir düğün yapmışlardı.
Translate from Turkish to English

Evlilik teklif etmeden önce düğün planlamak arabayı atın önüne koymaktır.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary henüz düğün için bir tarihe karar vermedi.
Translate from Turkish to English

Düğün son dakikada iptal edildi.
Translate from Turkish to English

Düğün ekim ayının sonunda gerçekleşecek.
Translate from Turkish to English

Düğün iptal edildi.
Translate from Turkish to English

Düğün başlasın.
Translate from Turkish to English

Ben bunu bir düğün hediyesi olarak aldım ama ben hiç kullanmadım.
Translate from Turkish to English

Ben büyük bir düğün istemiyorum.
Translate from Turkish to English

Bu gece, bir tabut bizim düğün yatağımız olacak.
Translate from Turkish to English

Bir düğün, hayattaki önemli bir andır.
Translate from Turkish to English

O, arkadaşının düğün kabulünde harika bir konuşma yaptı.
Translate from Turkish to English

O deneyimli bir düğün fotoğrafçısıydı.
Translate from Turkish to English

Bir ay içinde bir düğün düzenliyorum.
Translate from Turkish to English

Düğün iki hafta içinde.
Translate from Turkish to English

Düğün pastasının tadı çok iyi değildi.
Translate from Turkish to English

O bir düğün danışmanıdır.
Translate from Turkish to English

Bir düğün için mükemmel bir gündü.
Translate from Turkish to English

Düğün üç ay içinde gerçekleşecek.
Translate from Turkish to English

Dün burada iki düğün vardı.
Translate from Turkish to English

Bir düğün hediyesi olarak ne almalıyım?
Translate from Turkish to English

Bir düğün olup olmayacağını bilmiyorum.
Translate from Turkish to English

Düğün tarihini unuttum.
Translate from Turkish to English

Düğün töreni hava koşullarından bağımsız olarak düzenlenecek.
Translate from Turkish to English

Düğün düzenleme sitesi ile tanışma sitesi arasında ne fark vardır?
Translate from Turkish to English

Onların düğün için harcadıkları para korkutucu.
Translate from Turkish to English

Ben torunumun düğün pastasını yediğimi hayal ettim.
Translate from Turkish to English

Düğün provasında, konuşmak için neredeyse çok sinirliydi.
Translate from Turkish to English

Tom'un ailesi düğün gecesinde araba kazasında öldü.
Translate from Turkish to English

Jamal düğün için bana yardım edecek.
Translate from Turkish to English

Düğün günümde yağmur yağmayacak.
Translate from Turkish to English

Düğün fotoğrafçımız olmak ister misin?
Translate from Turkish to English

Tom'un bir düğün yüzüğü yoktu.
Translate from Turkish to English

Balo salonunda bir düğün var.
Translate from Turkish to English

Also check out the following words: Bazıları, yalnızca, zaman, geçsin, okurlar, Koyu, kahverengi, saçları, vardı, Bu.