Turkish example sentences with "cesareti"

Learn how to use cesareti in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Try Mate's Mac app

Translate in Safari and other macOS apps in one click.

try for free

Try Mate's iOS app

Translate in Safari, Mail, PDFs, and other apps in one click.

Try Mate's Chrome extension

Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.

Get for free

Try Mate apps

Install it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.

Get for free

Cesareti ona ün kazandırdı.
Translate from Turkish to English

Biz onun cesareti için ona hayranız.
Translate from Turkish to English

Tom'un tek başına oraya gitmek için cesareti yoktu.
Translate from Turkish to English

Tom'un inandığı şeyin arkasında duracak cesareti olduğundan şüpheliyim.
Translate from Turkish to English

Tom'un gerçekten yapılması gerekeni yapma cesareti olduğundan şüpheliyim.
Translate from Turkish to English

Tom'un grev hattını geçecek cesareti olduğundan şüpheliyim.
Translate from Turkish to English

Tom onun cesareti için Mary'ye hayran.
Translate from Turkish to English

Sanırım Tom'un Mary'ye karşı çıkma cesareti yok.
Translate from Turkish to English

Tom'un Mary'ye ateş edecek cesareti yoktu.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'ye onunla dışarı çıkmasını rica etmek istedi, ama cesareti yoktu.
Translate from Turkish to English

Tom'un gökyüzü dalışını deneyecek cesareti yoktu.
Translate from Turkish to English

Tom'un Mary ile konuşacak cesareti yoktu.
Translate from Turkish to English

Tom'un bir hata yaptığını kabul edecek cesareti yoktu.
Translate from Turkish to English

Tom'un cesareti kırıldı.
Translate from Turkish to English

Onun asla cesareti eksik değil.
Translate from Turkish to English

O tür bir şeyi yapmaya ancak Tom'un cesareti vardı.
Translate from Turkish to English

O cesareti için John'a hayrandır.
Translate from Turkish to English

Ken'in onu tekrar denemek için cesareti yoktu.
Translate from Turkish to English

Tom'un hatasını itiraf edecek cesareti yoktu.
Translate from Turkish to English

Tom'un patronundan zam istemeye cesareti yoktu.
Translate from Turkish to English

Tom'un dışarıya gelmeye ve neye inandığını söylemeye cesareti yoktu.
Translate from Turkish to English

Tom'un intihar edecek cesareti yoktu.
Translate from Turkish to English

Tom'un tetiği çekmek için cesareti yoktu.
Translate from Turkish to English

Tom'un hayır demek için cesareti yoktu.
Translate from Turkish to English

Tom'un Mary'den video kamerasını ona ödünç vermesi için isteme cesareti yok.
Translate from Turkish to English

Onun cesareti vardır.
Translate from Turkish to English

Onun cesareti onu destekledi.
Translate from Turkish to English

Onu söyleyecek cesareti vardı.
Translate from Turkish to English

Onun cesareti ona güvenmem için beni yeterince etkiledi.
Translate from Turkish to English

Onun cesareti için ona hayranım.
Translate from Turkish to English

Onu söyleme cesareti vardı.
Translate from Turkish to English

Tom'un Mary'ye itaatsizlik edecek cesareti yoktu.
Translate from Turkish to English

Teklifi reddedecek cesareti vardı.
Translate from Turkish to English

Skandalı ortaya çıkaracak cesareti vardı.
Translate from Turkish to English

Tom'un Mary'ye arkadaşlık teklif edecek cesareti yoktu.
Translate from Turkish to English

Tom'un Mary'den borç para istemeye cesareti var.
Translate from Turkish to English

Bir kez daha denemeye karar vermiş yorgun ve cesareti kırılmış insanlar tarafından kazanılmış başarıları göz önünde bulundurun.
Translate from Turkish to English

Tom cesareti kırılmış görünüyor.
Translate from Turkish to English

Tom cesareti kırılmış.
Translate from Turkish to English

Onun cesareti anılarımızda kalacak.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'yi öpmek istedi fakat denemek için cesareti yoktu.
Translate from Turkish to English

Planıma hayır diyecek cesareti yok.
Translate from Turkish to English

Tom gitme cesareti olmasını diliyor.
Translate from Turkish to English

Cesareti zaferine katkı sağladı.
Translate from Turkish to English

Çocuğun cesareti herkesi şaşırttı.
Translate from Turkish to English

Tom'un cesareti kırılmaya başlıyor.
Translate from Turkish to English

Tom'un gerçekten yapılması gereken şeyleri Yapmak için cesareti olduğundan kuşku duyuyorum.
Translate from Turkish to English

Tek bir hatayla cesareti kırılacak bir adam değildi.
Translate from Turkish to English

Çocuğu boğulmaktan kurtarmak için onun cesareti övgü üstü.
Translate from Turkish to English

Tom cesareti var.
Translate from Turkish to English

Tom'un yapmak istediği şeyi yapmak için cesareti yoktu.
Translate from Turkish to English

Onun cesareti yok.
Translate from Turkish to English

Bugün nihayet seni sevdiğimi söyleyecek cesareti topladım.
Translate from Turkish to English

Tom'un onu tekrar yapmayı denemeye cesareti yoktu.
Translate from Turkish to English

Mary'nin Tom'la doğrudan doğruya yüzleşecek yeterince cesareti yok.
Translate from Turkish to English

Onun öğretmenin tavsiyesini görmezden gelme cesareti vardı.
Translate from Turkish to English

Hiç kimsenin onu ona söylemeye cesareti yoktu.
Translate from Turkish to English

Cesareti, övgüye değer.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'ye kendini öldüreceğini söyledi ama bunu yapmaya cesareti yoktu.
Translate from Turkish to English

Artık hiç kimsenin onu yapmak için cesareti var gibi görünmüyor.
Translate from Turkish to English

Tom'un onu yapmak için cesareti yok.
Translate from Turkish to English

Tom'un çok cesareti var.
Translate from Turkish to English

Tom'un Mary'ye doğruyu söyleyecek cesareti yoktu.
Translate from Turkish to English

Tom'un Mary'ye gerçeği söyleyecek cesareti yoktu.
Translate from Turkish to English

Öğretmen Romalıların cesareti hakkında konuştu.
Translate from Turkish to English

Cesareti olmak önemlidir.
Translate from Turkish to English

Onun cesareti övülmeli.
Translate from Turkish to English

Tom'un Mary'nin onun yapmasını istediği şeyi reddedecek cesareti yoktu.
Translate from Turkish to English

Tom yanan bir evden bir kadını kurtarmak için olan cesareti için bir takdirname aldı.
Translate from Turkish to English

Onların sonuçlarını aldıktan sonra herkesin cesareti kırıldı.
Translate from Turkish to English

Kocasının ölümü hakkında konuşmak için cesareti yoktu.
Translate from Turkish to English

Onun bunu söyleyecek cesareti vardı.
Translate from Turkish to English

Tom'un bizimle yüzleşmek için cesareti yoktu.
Translate from Turkish to English

Hiç kimsenin bunu Tom'a söyleyecek cesareti yoktu.
Translate from Turkish to English

Onun cesareti yüksek övgüye layıktır.
Translate from Turkish to English

Erkek kardeşimin nehri yüzerek geçmeye cesareti yoktu.
Translate from Turkish to English

Tom'un zorlukla mücadeledeki cesareti, çevresindeki kişilere bir ilhamdır.
Translate from Turkish to English

Tom'un onu yapacak cesareti yok.
Translate from Turkish to English

Bu gece ona söyleyecek cesareti bulsan iyi olur.
Translate from Turkish to English

O adamın çok fazla cesareti var.
Translate from Turkish to English

Tom sonunda Mary'nin onunla evlenmesini isteyecek cesareti buldu.
Translate from Turkish to English

Tom nihayet Mary'ye çıkma teklif edecek cesareti buldu.
Translate from Turkish to English

Cesareti için Tom'a teşekkür ediyorum.
Translate from Turkish to English

Tom'un ne gerekiyorsa onu yapmaya cesareti vardı.
Translate from Turkish to English

Onun parayı istemek için cesareti vardı.
Translate from Turkish to English

Yakında hareket artmıyordu. Birçok kişinin cesareti kırıldı ve davadan ayrıldı.
Translate from Turkish to English

Cesareti kırılmış görünüyorsun.
Translate from Turkish to English

Tom çok cesareti kırılmış.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'nin cesareti kırılmış olmadığını söyledi.
Translate from Turkish to English

Tom cesareti kırıldığını söyledi.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'nin cesareti kırılmış olduğunu düşünmedi.
Translate from Turkish to English

Tom'un cesareti kırılmış olmalı.
Translate from Turkish to English

Tom cesareti kırılmış gibi görünüyordu.
Translate from Turkish to English

Tom bana cesareti kırıldığını söyledi.
Translate from Turkish to English

Tom, Mary'nin cesareti kırılmış olduğunu söyledi.
Translate from Turkish to English

Tom cesareti kırılmadığını söyledi.
Translate from Turkish to English

Tom'un muhtemelen cesareti kırılacaktır.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'nin cesareti kırılmış göründüğünü düşündüğünü söyledi.
Translate from Turkish to English

Tom, çok cesareti kırıldığını söyledi.
Translate from Turkish to English

Tom, bunu yapacak cesareti olmadığını söyledi.
Translate from Turkish to English

Tom, bunu tekrar yapacak cesareti olmadığını söyledi.
Translate from Turkish to English

Also check out the following words: belaya, girecek, Alkolsüz, içecekleriniz, Çocukların, uykuya, ihtiyacı, vardır, Odasına, girdi.