Turkish example sentences with "boyunca"

Learn how to use boyunca in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Try Mate's Mac app

Translate in Safari and other macOS apps in one click.

try for free

Try Mate's iOS app

Translate in Safari, Mail, PDFs, and other apps in one click.

Try Mate's Chrome extension

Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.

Get for free

Try Mate apps

Install it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.

Get for free

Amcamın cadde boyunca bir mağazası var.
Translate from Turkish to English

Hindistan uzun yıllar boyunca Büyük Britanya tarafından yönetildi.
Translate from Turkish to English

Gerhard Schröder, II. Dünya Savaşı boyunca yaşamayan ilk şansölyedir.
Translate from Turkish to English

O, nehir boyunca yüzdü.
Translate from Turkish to English

Taro üç gün boyunca Tokyo'da kaldı.
Translate from Turkish to English

Geçen yıl üç ay boyunca denizdeydi.
Translate from Turkish to English

Gece boyunca kar yağdı.
Translate from Turkish to English

Burada tüm sene boyunca hava soğuktur.
Translate from Turkish to English

Burası tüm sene boyunca soğuk olur.
Translate from Turkish to English

Burası tüm sene boyunca soğuktur.
Translate from Turkish to English

Savaş başladığında biz on yıl boyunca orada yaşadık.
Translate from Turkish to English

Tatil boyunca orada kamp yaptık.
Translate from Turkish to English

Bütün gece boyunca ağladı.
Translate from Turkish to English

İki gün boyunca otelde kaldı.
Translate from Turkish to English

Nehir boyunca yürüdüm.
Translate from Turkish to English

O, yarım yıl boyunca bize eğitmenlik yaptı.
Translate from Turkish to English

Onun üç gün boyunca bilinci kapalı.
Translate from Turkish to English

Üç yıl boyunca şampiyondu.
Translate from Turkish to English

Ben yaz boyunca amcamın evinde kaldım.
Translate from Turkish to English

İsa, Galilee Denizi boyunca geçerken, Simon ve kardeşi Andrew'in göle bir ağ attıklarını gördü.
Translate from Turkish to English

Bütün gün boyunca çiftlikte çalıştığı için, o tamamen yorgundu.
Translate from Turkish to English

O gün boyunca İngilizce duyar.
Translate from Turkish to English

Bir hafta boyunca hastanede kalmak zorunda kaldı.
Translate from Turkish to English

Gerçekler uzun yıllar boyunca halka açıklanmadı.
Translate from Turkish to English

Ordu nehir boyunca yavaşça ilerledi.
Translate from Turkish to English

Ada kış boyunca buzla ve karla kaplıdır.
Translate from Turkish to English

Ada yıl boyunca ılıktır.
Translate from Turkish to English

Yıl boyunca mükemmel katılımım vardı.
Translate from Turkish to English

Bazen çit boyunca komşumla konuşurum.
Translate from Turkish to English

Köpek bütün gece boyunca havlamayı sürdürdü.
Translate from Turkish to English

Onun bordür boyunca yürüdüğünü gördüm.
Translate from Turkish to English

Tom bütün gün boyunca evi temizlediğini söyledi.
Translate from Turkish to English

Belki iki saat boyunca ders çalıştım.
Translate from Turkish to English

Tom, 30 dakika boyunca sessizce oturdu.
Translate from Turkish to English

O iki saat boyunca beni orada ayakta bıraktı.
Translate from Turkish to English

Biz buz boyunca yürüdük.
Translate from Turkish to English

Johnny 46 yıl boyunca elma tohumlarını ekmeye devam etti.
Translate from Turkish to English

Ben bir yıl boyunca sigara içmekten vazgeçtim.
Translate from Turkish to English

Japonya'da yedi yılı boyunca, ciddi olarak Japonca çalıştı.
Translate from Turkish to English

Afganistan ve İran her ikisi de milli marşlarını 20.yüzyıl boyunca birkaç kez değiştirmişti.
Translate from Turkish to English

Üç gün boyunca bir şey yememişti, adamın gıda dışında herhangi bir şey hakkında düşünme sorunu vardı.
Translate from Turkish to English

Bütün duvar boyunca karalamalar vardı.
Translate from Turkish to English

Roger bulabildiği herhangi bir işte gün boyunca çalıştı.
Translate from Turkish to English

Hayatım boyunca, tüm dünyada seyahat etmekten ve birçok farklı uluslarda çalışmaktan büyük zevk aldım.
Translate from Turkish to English

Bizim iki hafta boyunca tek bir damla yağmurumuz olmadı.
Translate from Turkish to English

Tren o kadar kalabalıktı ki ben bütün yol boyunca ayakta durmak zorunda kaldım.
Translate from Turkish to English

Tren o kadar kalabalıktı ki Osaka'ya giden bütün yol boyunca ayakta durmak zorunda bırakıldık.
Translate from Turkish to English

Tüm hayatı boyunca o kasabada yaşadı.
Translate from Turkish to English

Otobüs engebeli yol boyunca giderken takırdadı.
Translate from Turkish to English

O, bu on yıl boyunca barış için çok çalıştı.
Translate from Turkish to English

Peygamberler yüzyıllar boyunca dünyanın sonunu önceden tahmin etmiştir.
Translate from Turkish to English

Kapı tüm yıl boyunca kapalı.
Translate from Turkish to English

O, bütün gün boyunca çalışmaktaydı.
Translate from Turkish to English

Otel kış boyunca kapalı kalır.
Translate from Turkish to English

Bütün gece boyunca dağlarda dolaşıyordum.
Translate from Turkish to English

Bütün gece boyunca zaman zaman yağmur yağıyordu.
Translate from Turkish to English

Biz güzel yeşil bir vadi boyunca gezdik.
Translate from Turkish to English

Düne kadar bir hafta boyunca yağmur yağıyordu.
Translate from Turkish to English

Onlar yol boyunca üçü yan yana yürüdü.
Translate from Turkish to English

O, otuz yıl boyunca müzik öğretti.
Translate from Turkish to English

O, ara vermeden 30 dakika boyunca konuştu.
Translate from Turkish to English

O, büyük bir aceleyle yol boyunca uzun adımlarla yürüdü.
Translate from Turkish to English

Amerika Birleşik Devletlerinde, geçtiğimiz yirmi yıl boyunca 20 milyon yeni iş yaratılmıştır, onların çoğu hizmet sektöründedir.
Translate from Turkish to English

Ben bütün hayatım boyunca böyle bir hikaye duymadım.
Translate from Turkish to English

Biz genellikle sabahları birlikte sahil boyunca bir yürüyüş yapardık.
Translate from Turkish to English

Tom bütün hayatı boyunca Boston'da yaşadı.
Translate from Turkish to English

Tom yol boyunca Boston'dan geldi.
Translate from Turkish to English

Geçtiğimiz dört yıl boyunca Tom bize Fransızca öğretmektedir.
Translate from Turkish to English

Sizin hayatım boyunca beklediğim kadın olduğunuzu düşünüyorum.
Translate from Turkish to English

O yaz boyunca Nagano'da kaldı.
Translate from Turkish to English

Tom nehir boyunca yürürken bir melodiyi ıslıkla çaldı.
Translate from Turkish to English

Tom eşi şikayetçi olmadan önce üç hafta boyunca tıraş olmadan gitti.
Translate from Turkish to English

Tom üç ay boyunca bir yatağa mahkûm edildi.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary cadde boyunca birlikte yürüdü.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary akşam boyunca sadece birbirleri ile dans etmek istediler.
Translate from Turkish to English

Tom hayatı boyunca fakir kaldı.
Translate from Turkish to English

Tom günün daha iyi bir kısmı boyunca rapor üzerinde çalıştı.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'ye bütün gece boyunca dışarda kaldığı için fırça attı.
Translate from Turkish to English

Dün bütün gün boyunca yataktaydım.
Translate from Turkish to English

Bütün geçen hafta boyunca burası kalabalıktı.
Translate from Turkish to English

Tom birkaç gün boyunca yemeden gitti.
Translate from Turkish to English

Tom geçen hafta boyunca gripten yattı.
Translate from Turkish to English

Ben nehir boyunca yürüdüm.
Translate from Turkish to English

O dün bütün gün boyunca evde kaldı.
Translate from Turkish to English

Tom tüm yaşamı boyunca bekar kaldı.
Translate from Turkish to English

Tom üç hafta boyunca hastanede kalmak zorunda kaldı.
Translate from Turkish to English

Nehir adanın kuzeyi boyunca akar.
Translate from Turkish to English

O hastaydı, bu yüzden tüm gün boyunca yatakta uzandı.
Translate from Turkish to English

Tom kış boyunca kilo aldı.
Translate from Turkish to English

Ben bütün gece boyunca ağladım.
Translate from Turkish to English

Tom üç saat boyunca mesafeyi korudu.
Translate from Turkish to English

Tom tüm hayatı boyunca şanslıydı.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'yi bütün yol boyunca istasyona kadar kovaladı.
Translate from Turkish to English

Tom hafta sonu boyunca okumak için kütüphaneden bazı kitaplar ödünç aldı.
Translate from Turkish to English

Doktor Tom'a üç hafta boyunca ortopedik alçı giyinmek zorunda olduğunu söyledi.
Translate from Turkish to English

Doktor Tom'a bir hafta boyunca banyo yapmamasını söyledi.
Translate from Turkish to English

Doktor Tom'a üç saat boyunca bir şey yiyip içmemesini söyledi.
Translate from Turkish to English

Lütfen noktalı çizgi boyunca kesin.
Translate from Turkish to English

Geçit töreninde bize katılacağınızı ve cadde boyunca yürüyüş yapacağınızı umuyoruz.
Translate from Turkish to English

Başkan dört yıl boyunca yönetir.
Translate from Turkish to English

Dört yıl boyunca üniversiteye gitmek zorundasın.
Translate from Turkish to English

Also check out the following words: yazmıştım, Alım, hesabında, çevrimiçiyim, konuşabildiğini, savaşın, verdiği, doğmamıştım, Arabamı, Temizlik.