Turkish example sentences with "bulmak"

Learn how to use bulmak in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Try Mate's Mac app

Translate in Safari and other macOS apps in one click.

try for free

Try Mate's iOS app

Translate in Safari, Mail, PDFs, and other apps in one click.

Try Mate's Chrome extension

Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.

Get for free

Try Mate apps

Install it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.

Get for free

Aptal oğlumun ne yaptığını biliyor musun? Şimdi bile o üniversiteden mezun olup iş bulmak yerine pachinko oynayarak tüm vaktini harcıyor.
Translate from Turkish to English

Aptal oğlumun ne yaptığını biliyor musun? Şimdi bile o üniversiteden mezun olup iş bulmak yerine tüm zamanını pachinko oynayarak geçiriyor.
Translate from Turkish to English

Onun ofisini bulmak kolaydı.
Translate from Turkish to English

Avustralya'ya altın bulmak arzusuyla gittiler.
Translate from Turkish to English

Onun bürosunu bulmak kolaydı.
Translate from Turkish to English

Şu ana kadar yaptığın bütün şey her şeye kusur bulmak, keşke daha yapıcı bir şey söyleyebilsen.
Translate from Turkish to English

O, tatilde hastalandı ve bir doktor bulmak zorunda kaldı.
Translate from Turkish to English

Çalınan çantasını bulmak ona sürpriz oldu.
Translate from Turkish to English

Saygın bir insan bulmak bir piyango kazanmaktan daha zor.
Translate from Turkish to English

O her zaman diğer insanların hatalarını bulmak için hazırdır.
Translate from Turkish to English

Tom'un evini bulmak kolaydır.
Translate from Turkish to English

Tom kalma sebebi bulmak için elinden geleni yaptı.
Translate from Turkish to English

Japonya'da uygun bir dükkân bulmak için asla çok uzağa gitmek zorunda değilsin.
Translate from Turkish to English

Parka giden yolu bulmak kolay değildir.
Translate from Turkish to English

Sadece treni az önce gitmiş bulmak için istasyona gittim.
Translate from Turkish to English

Andrew yaptığı ilk şey, kardeşi Simon bulmak ve onu anlatmaktı.
Translate from Turkish to English

Peter bir süre için yeni bir daire bulmak için çalışıyor.
Translate from Turkish to English

Ben onu bulmak zorundayım.
Translate from Turkish to English

Onun evini bulmak kolay.
Translate from Turkish to English

O, başka bir yol bulmak zorundaydı.
Translate from Turkish to English

Altın bulmak kolay değildi.
Translate from Turkish to English

İstikrarlı bir iş bulmak zorundasın.
Translate from Turkish to English

Kısmi zamanlı iş bulmak zorundayım.
Translate from Turkish to English

Sonunda gerçekten tatmin edici bir sonuç bulmak mümkündü.
Translate from Turkish to English

O, çiçekleri kimin gönderdiğini bulmak için meraklıdır.
Translate from Turkish to English

Süreli bir iş bulmak zorunda kalacağım.
Translate from Turkish to English

Bu günlerde iş bulmak zordur.
Translate from Turkish to English

Manda bulmak zor oldu.
Translate from Turkish to English

Japonya'da büyük alanlar bulmak nadirdir.
Translate from Turkish to English

Bir apartman dairesi bulmak zor olabilir.
Translate from Turkish to English

Bu köpek uyuşturucu bulmak için eğitilmiştir.
Translate from Turkish to English

Almanya'da iş bulmak sana göre kolay mıydı?
Translate from Turkish to English

Sence, Almanya'da iş bulmak kolay mı?
Translate from Turkish to English

Kestirme bir yol bulmak için haritaya baktılar.
Translate from Turkish to English

Asal sayılar hayata benzerler, onlar tamamıyla mantıklıdır ama bütün zamanınızı bu konuyu düşünerek harcasanız dahi belirli bir kural bulmak imkansızdır.
Translate from Turkish to English

Şehirde bir daire bulmak zorundalar.
Translate from Turkish to English

Kestirme bir yol bulmak için haritayı incelediler.
Translate from Turkish to English

Bu ev için bir kiracı bulmak kolay olacak.
Translate from Turkish to English

Bazı insanlar iş bulmak için sahte isimler kullanmak zorunda kaldı.
Translate from Turkish to English

Onları bulmak zor.
Translate from Turkish to English

Neredeyse öğrenmek isteyebileceğin her dilde yerli konuşurlar tarafından hazırlanmış ses dosyalarını bulmak kolaylaşıyor.
Translate from Turkish to English

Dil çalışmalarında sana yardım edecek bir yerli konuşmacı bulmak eskisi kadar zor değil.
Translate from Turkish to English

Santigrat dereceyi bulmak için, fahrenhayt ısıdan 32 çıkar, sonra 5/9 ile çarp.
Translate from Turkish to English

Tom polise bildirmeden onun silah yarasını tedavi edecek bir doktor bulmak istiyordu.
Translate from Turkish to English

Hâlâ bana yardım edecek birini bulmak zorundayım.
Translate from Turkish to English

Hâlâ benimle gidecek birini bulmak zorundayım.
Translate from Turkish to English

Babam, büyüdüğümde bir iş bulmak için okulun ne kadar da önemli olacağı hakkında konuştu.
Translate from Turkish to English

Fransızca konuşan bir doktor bulmak istiyorum.
Translate from Turkish to English

Sadece bir taksi bulmak istiyorum.
Translate from Turkish to English

Tom'u bulmak için yapabileceğimiz her şeyi yaptığımıza seni temin ederim.
Translate from Turkish to English

Konuşmak için bir şeyler bulmak bizim için hiç zor değildi.
Translate from Turkish to English

Irmağın kaynağını bulmak için bütün gün tırmandılar.
Translate from Turkish to English

O Bay Doğru'yu bulmak istiyor. Onun yaşında, o evlenmek için hazır olduğunu hissediyor.
Translate from Turkish to English

Onu bulmak zorundayım.
Translate from Turkish to English

Taşınıp kendi için bir yer bulmak istiyor.
Translate from Turkish to English

Kelimelerin anlamlarını bulmak için sözlük kullanırız.
Translate from Turkish to English

Eğitimli bir pilot bulmak neredeyse imkansızdı.
Translate from Turkish to English

Tom'u bulmak için birine ihtiyacım.
Translate from Turkish to English

Gözlüğümü kaybettim fakat onu bulmak için ona ihtiyacım var.
Translate from Turkish to English

Onu kimin yaptığını bulmak için hiç kaygılanmadım.
Translate from Turkish to English

Anahtarı bulmak zorundayım.
Translate from Turkish to English

Gelirini artırmak için ek bir iş bulmak zorunda kaldı.
Translate from Turkish to English

Tom'un saklandığı yeri bulmak zorundayız.
Translate from Turkish to English

Yeni bir bir iş bulmak zorundayım.
Translate from Turkish to English

Tom bulmadan önce onu bulmak zorundayız.
Translate from Turkish to English

Tom'u bulmak kolay olmayacak.
Translate from Turkish to English

Herkes beni bulmak için dışarıdaydı.
Translate from Turkish to English

Başka bir iş bulmak zor.
Translate from Turkish to English

Yeni bir bebek bakıcısı bulmak zorundayız.
Translate from Turkish to English

O binanın girişini bulmak benim için zordu.
Translate from Turkish to English

İş bulmak için endişelenmek zorunda değilim.
Translate from Turkish to English

Onlara bir otel bulmak kolaydı.
Translate from Turkish to English

Gezi için bir rehber bulmak gerekliydi.
Translate from Turkish to English

İyi bir iş bulmak için çok şansı vardı.
Translate from Turkish to English

Kuzey yıldızını bulmak çok kolaydır.
Translate from Turkish to English

Arkadaş bulmak için harika bir yol.
Translate from Turkish to English

Tom'a ne olduğunu bulmak için yardımına ihtiyacım var.
Translate from Turkish to English

Bulmak zorunda kalacağız, değil mi?
Translate from Turkish to English

Onun yerini alabilecek birini bulmak kolay olmayacak.
Translate from Turkish to English

Kendi yolunu bulmak zorundasın.
Translate from Turkish to English

Onun evini bulmak bizim için kolay değildi.
Translate from Turkish to English

Tom, Maria'yı sevdiğini ona söylemek için orijinal bir yol bulmak istemişti.
Translate from Turkish to English

Tom'u bulmak için senin yardımına ihtiyacım var.
Translate from Turkish to English

Tom'u bulmak için bir saatimiz var.
Translate from Turkish to English

Tom'u bulmak kolay olmalı.
Translate from Turkish to English

Amerika'da bir iş bulmak zordur.
Translate from Turkish to English

Başkalarının işinde hata bulmak kolaydır.
Translate from Turkish to English

Onları satın aldığımız mağaza, aşırı yüksek fiyat koymaya başladı, o yüzden başka bir mağaza bulmak zorunda kaldık.
Translate from Turkish to English

Ayık olmak, yani bu hayatı yaşamıyormuş gibi hissetmenin dayanağını hakikat içinde bulmak gereklidir.
Translate from Turkish to English

İyi bir adam bulmak zordur.
Translate from Turkish to English

Oturup dinlenebileceğim bir yer bulmak istiyorum.
Translate from Turkish to English

Arkadaş bulmak onun için kolay.
Translate from Turkish to English

Tom'u bulmak için bize yardım edebilir misin?
Translate from Turkish to English

O kazada kaç kişinin öldüğünü bulmak istiyorum.
Translate from Turkish to English

Yemek bulmak için çıktım.
Translate from Turkish to English

Tom'u bulmak kolay değildi.
Translate from Turkish to English

Şimdi Tom'u bulmak zorundayım.
Translate from Turkish to English

Anahtarlarımı bulmak için hâlâ yardımına ihtiyacım var.
Translate from Turkish to English

Bunun için sponsor bulmak zorundayız.
Translate from Turkish to English

Tom'u bulmak uzun zaman almamalı.
Translate from Turkish to English

Tom'u bulmak biraz zaman aldı.
Translate from Turkish to English

Also check out the following words: camdan, The, Beatles, müzisyenden, oluşmuştur, Hitler, Polonya'yı, 1939'da, işgal, Koyun.