Aptal oğlumun ne yaptığını biliyor musun? Şimdi bile o üniversiteden mezun olup iş bulmak yerine pachinko oynayarak tüm vaktini harcıyor.
Translate from 土耳其语 to 中文

Aptal oğlumun ne yaptığını biliyor musun? Şimdi bile o üniversiteden mezun olup iş bulmak yerine tüm zamanını pachinko oynayarak geçiriyor.
Translate from 土耳其语 to 中文

Onun ofisini bulmak kolaydı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Avustralya'ya altın bulmak arzusuyla gittiler.
Translate from 土耳其语 to 中文

Onun bürosunu bulmak kolaydı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Şu ana kadar yaptığın bütün şey her şeye kusur bulmak, keşke daha yapıcı bir şey söyleyebilsen.
Translate from 土耳其语 to 中文

O, tatilde hastalandı ve bir doktor bulmak zorunda kaldı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Çalınan çantasını bulmak ona sürpriz oldu.
Translate from 土耳其语 to 中文

Saygın bir insan bulmak bir piyango kazanmaktan daha zor.
Translate from 土耳其语 to 中文

O her zaman diğer insanların hatalarını bulmak için hazırdır.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom'un evini bulmak kolaydır.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom kalma sebebi bulmak için elinden geleni yaptı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Japonya'da uygun bir dükkân bulmak için asla çok uzağa gitmek zorunda değilsin.
Translate from 土耳其语 to 中文

Parka giden yolu bulmak kolay değildir.
Translate from 土耳其语 to 中文

Sadece treni az önce gitmiş bulmak için istasyona gittim.
Translate from 土耳其语 to 中文

Andrew yaptığı ilk şey, kardeşi Simon bulmak ve onu anlatmaktı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Peter bir süre için yeni bir daire bulmak için çalışıyor.
Translate from 土耳其语 to 中文

Ben onu bulmak zorundayım.
Translate from 土耳其语 to 中文

Onun evini bulmak kolay.
Translate from 土耳其语 to 中文

O, başka bir yol bulmak zorundaydı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Altın bulmak kolay değildi.
Translate from 土耳其语 to 中文

İstikrarlı bir iş bulmak zorundasın.
Translate from 土耳其语 to 中文

Kısmi zamanlı iş bulmak zorundayım.
Translate from 土耳其语 to 中文

Sonunda gerçekten tatmin edici bir sonuç bulmak mümkündü.
Translate from 土耳其语 to 中文

O, çiçekleri kimin gönderdiğini bulmak için meraklıdır.
Translate from 土耳其语 to 中文

Süreli bir iş bulmak zorunda kalacağım.
Translate from 土耳其语 to 中文

Bu günlerde iş bulmak zordur.
Translate from 土耳其语 to 中文

Manda bulmak zor oldu.
Translate from 土耳其语 to 中文

Japonya'da büyük alanlar bulmak nadirdir.
Translate from 土耳其语 to 中文

Bir apartman dairesi bulmak zor olabilir.
Translate from 土耳其语 to 中文

Bu köpek uyuşturucu bulmak için eğitilmiştir.
Translate from 土耳其语 to 中文

Almanya'da iş bulmak sana göre kolay mıydı?
Translate from 土耳其语 to 中文

Sence, Almanya'da iş bulmak kolay mı?
Translate from 土耳其语 to 中文

Kestirme bir yol bulmak için haritaya baktılar.
Translate from 土耳其语 to 中文

Asal sayılar hayata benzerler, onlar tamamıyla mantıklıdır ama bütün zamanınızı bu konuyu düşünerek harcasanız dahi belirli bir kural bulmak imkansızdır.
Translate from 土耳其语 to 中文

Şehirde bir daire bulmak zorundalar.
Translate from 土耳其语 to 中文

Kestirme bir yol bulmak için haritayı incelediler.
Translate from 土耳其语 to 中文

Bu ev için bir kiracı bulmak kolay olacak.
Translate from 土耳其语 to 中文

Bazı insanlar iş bulmak için sahte isimler kullanmak zorunda kaldı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Onları bulmak zor.
Translate from 土耳其语 to 中文

Neredeyse öğrenmek isteyebileceğin her dilde yerli konuşurlar tarafından hazırlanmış ses dosyalarını bulmak kolaylaşıyor.
Translate from 土耳其语 to 中文

Dil çalışmalarında sana yardım edecek bir yerli konuşmacı bulmak eskisi kadar zor değil.
Translate from 土耳其语 to 中文

Santigrat dereceyi bulmak için, fahrenhayt ısıdan 32 çıkar, sonra 5/9 ile çarp.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom polise bildirmeden onun silah yarasını tedavi edecek bir doktor bulmak istiyordu.
Translate from 土耳其语 to 中文

Hâlâ bana yardım edecek birini bulmak zorundayım.
Translate from 土耳其语 to 中文

Hâlâ benimle gidecek birini bulmak zorundayım.
Translate from 土耳其语 to 中文

Babam, büyüdüğümde bir iş bulmak için okulun ne kadar da önemli olacağı hakkında konuştu.
Translate from 土耳其语 to 中文

Fransızca konuşan bir doktor bulmak istiyorum.
Translate from 土耳其语 to 中文

Sadece bir taksi bulmak istiyorum.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom'u bulmak için yapabileceğimiz her şeyi yaptığımıza seni temin ederim.
Translate from 土耳其语 to 中文

Konuşmak için bir şeyler bulmak bizim için hiç zor değildi.
Translate from 土耳其语 to 中文

Irmağın kaynağını bulmak için bütün gün tırmandılar.
Translate from 土耳其语 to 中文

O Bay Doğru'yu bulmak istiyor. Onun yaşında, o evlenmek için hazır olduğunu hissediyor.
Translate from 土耳其语 to 中文

Onu bulmak zorundayım.
Translate from 土耳其语 to 中文

Taşınıp kendi için bir yer bulmak istiyor.
Translate from 土耳其语 to 中文

Kelimelerin anlamlarını bulmak için sözlük kullanırız.
Translate from 土耳其语 to 中文

Eğitimli bir pilot bulmak neredeyse imkansızdı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom'u bulmak için birine ihtiyacım.
Translate from 土耳其语 to 中文

Gözlüğümü kaybettim fakat onu bulmak için ona ihtiyacım var.
Translate from 土耳其语 to 中文

Onu kimin yaptığını bulmak için hiç kaygılanmadım.
Translate from 土耳其语 to 中文

Anahtarı bulmak zorundayım.
Translate from 土耳其语 to 中文

Gelirini artırmak için ek bir iş bulmak zorunda kaldı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom'un saklandığı yeri bulmak zorundayız.
Translate from 土耳其语 to 中文

Yeni bir bir iş bulmak zorundayım.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom bulmadan önce onu bulmak zorundayız.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom'u bulmak kolay olmayacak.
Translate from 土耳其语 to 中文

Herkes beni bulmak için dışarıdaydı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Başka bir iş bulmak zor.
Translate from 土耳其语 to 中文

Yeni bir bebek bakıcısı bulmak zorundayız.
Translate from 土耳其语 to 中文

O binanın girişini bulmak benim için zordu.
Translate from 土耳其语 to 中文

İş bulmak için endişelenmek zorunda değilim.
Translate from 土耳其语 to 中文

Onlara bir otel bulmak kolaydı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Gezi için bir rehber bulmak gerekliydi.
Translate from 土耳其语 to 中文

İyi bir iş bulmak için çok şansı vardı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Kuzey yıldızını bulmak çok kolaydır.
Translate from 土耳其语 to 中文

Arkadaş bulmak için harika bir yol.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom'a ne olduğunu bulmak için yardımına ihtiyacım var.
Translate from 土耳其语 to 中文

Bulmak zorunda kalacağız, değil mi?
Translate from 土耳其语 to 中文

Onun yerini alabilecek birini bulmak kolay olmayacak.
Translate from 土耳其语 to 中文

Kendi yolunu bulmak zorundasın.
Translate from 土耳其语 to 中文

Onun evini bulmak bizim için kolay değildi.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom, Maria'yı sevdiğini ona söylemek için orijinal bir yol bulmak istemişti.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom'u bulmak için senin yardımına ihtiyacım var.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom'u bulmak için bir saatimiz var.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom'u bulmak kolay olmalı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Amerika'da bir iş bulmak zordur.
Translate from 土耳其语 to 中文

Başkalarının işinde hata bulmak kolaydır.
Translate from 土耳其语 to 中文

Onları satın aldığımız mağaza, aşırı yüksek fiyat koymaya başladı, o yüzden başka bir mağaza bulmak zorunda kaldık.
Translate from 土耳其语 to 中文

Ayık olmak, yani bu hayatı yaşamıyormuş gibi hissetmenin dayanağını hakikat içinde bulmak gereklidir.
Translate from 土耳其语 to 中文

İyi bir adam bulmak zordur.
Translate from 土耳其语 to 中文

Oturup dinlenebileceğim bir yer bulmak istiyorum.
Translate from 土耳其语 to 中文

Arkadaş bulmak onun için kolay.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom'u bulmak için bize yardım edebilir misin?
Translate from 土耳其语 to 中文

O kazada kaç kişinin öldüğünü bulmak istiyorum.
Translate from 土耳其语 to 中文

Yemek bulmak için çıktım.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom'u bulmak kolay değildi.
Translate from 土耳其语 to 中文

Şimdi Tom'u bulmak zorundayım.
Translate from 土耳其语 to 中文

Anahtarlarımı bulmak için hâlâ yardımına ihtiyacım var.
Translate from 土耳其语 to 中文

Bunun için sponsor bulmak zorundayız.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom'u bulmak uzun zaman almamalı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom'u bulmak biraz zaman aldı.
Translate from 土耳其语 to 中文