Tom okyanusta boğuldu.
Translate from Turkish to English

Linda'nın hayal kırıklığı öylesine fazlaydı ki gözyaşlarına boğuldu.
Translate from Turkish to English

Haberi duyar duymaz, o gözyaşlarına boğuldu.
Translate from Turkish to English

O, haberi duyar duymaz gözyaşlarına boğuldu.
Translate from Turkish to English

Elinde olmadan gözyaşlarına boğuldu.
Translate from Turkish to English

Karım gözyaşlarına boğuldu.
Translate from Turkish to English

Bayan White ona haberi söylediğimde gözyaşlarına boğuldu.
Translate from Turkish to English

Beni gördüğü an gözyaşlarına boğuldu.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'yi jig dansı yaparken gördüğünde kahkahalara boğuldu.
Translate from Turkish to English

Üzücü haberi duyduğunda, gözyaşlarına boğuldu.
Translate from Turkish to English

Fıkrayı duyduğunda, kahkahaya boğuldu.
Translate from Turkish to English

Aniden Hiroko gözyaşlarına boğuldu.
Translate from Turkish to English

Nicole onun sevdiği şarkıcının öldüğünü duyunca, gözyaşlarına boğuldu.
Translate from Turkish to English

Tom gözyaşlarına boğuldu.
Translate from Turkish to English

O gözyaşlarına boğuldu.
Translate from Turkish to English

O nehirde boğuldu.
Translate from Turkish to English

Onlardan ikisi boğuldu.
Translate from Turkish to English

Genç kız gözyaşlarına boğuldu.
Translate from Turkish to English

Birçok insan boğuldu.
Translate from Turkish to English

O beni görür görmez, gözyaşlarına boğuldu.
Translate from Turkish to English

O, hikaye yüzünden gözyaşlarına boğuldu.
Translate from Turkish to English

Beni görür görmez gözyaşlarına boğuldu.
Translate from Turkish to English

Onların hepsi boğuldu.
Translate from Turkish to English

Mürettabattan bazıları boğuldu.
Translate from Turkish to English

Küçük kız gözyaşlarına boğuldu.
Translate from Turkish to English

Genç adam kahkahalara boğuldu.
Translate from Turkish to English

Suya düştü ve boğuldu.
Translate from Turkish to English

Dün gölette bir kız boğuldu.
Translate from Turkish to English

Şu bulunanların hepsi gözyaşlarına boğuldu.
Translate from Turkish to English

Nehirde yüzerken boğuldu.
Translate from Turkish to English

Haberi duyduğunda, gözyaşlarına boğuldu.
Translate from Turkish to English

Tom üç yıl önce Superior gölünde boğuldu.
Translate from Turkish to English

Haberi duyunca gözyaşlarına boğuldu.
Translate from Turkish to English

Tom sarhoş oldu ve banyo yaparken boğuldu.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary balayıları için İtalya yakınında vapurla seyahate çıktılar fakat gemi battı ve Tom kamarasında boğuldu.
Translate from Turkish to English

Onlar gözyaşlarına boğuldu.
Translate from Turkish to English

Tom neredeyse boğuldu.
Translate from Turkish to English

Tom boğuldu mu?
Translate from Turkish to English

Tom boğuldu.
Translate from Turkish to English

Tom duygularını kontrol edemedi ve göz yaşlarına boğuldu.
Translate from Turkish to English

Tom gözyaşlarına boğuldu ve üst kata koştu.
Translate from Turkish to English

Tom "Onu ben yapmadım" dedi, gözyaşlarına boğuldu.
Translate from Turkish to English

Başbakan Tuna ırmağına düşüp boğuldu.
Translate from Turkish to English

Haberleri dinlerken gözyaşlarına boğuldu.
Translate from Turkish to English

Kız gözyaşlarına boğuldu.
Translate from Turkish to English

Okyanusta boğuldu.
Translate from Turkish to English

Gözyaşlarına boğuldu.
Translate from Turkish to English

Tom nehirde yüzerken boğuldu.
Translate from Turkish to English

Tom komşusunun havuzunda boğuldu.
Translate from Turkish to English

Tom havuza düşüp boğuldu.
Translate from Turkish to English

O onu bulur bulmaz gözyaşlarına boğuldu.
Translate from Turkish to English

O, ailesiyle karşılaşır karşılaşmaz gözyaşlarına boğuldu.
Translate from Turkish to English

Çocuk annesini görür görmez gözyaşlarına boğuldu.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary her ikisi de boğuldu.
Translate from Turkish to English

O bir taş ocağında boğuldu.
Translate from Turkish to English

O, okyanusta boğuldu.
Translate from Turkish to English

Kız annesini görür görmez gözyaşlarına boğuldu.
Translate from Turkish to English

O, haberi duyduğunda, gözyaşlarına boğuldu.
Translate from Turkish to English

Kız annesini gördüğü anda gözyaşlarına boğuldu.
Translate from Turkish to English

Herkes kahkahaya boğuldu.
Translate from Turkish to English

Tom suya düşüp boğuldu.
Translate from Turkish to English

Üç yolcu kurtuldu ama geri kalan yolcular boğuldu.
Translate from Turkish to English

Mary okyanusta boğuldu.
Translate from Turkish to English

Tom küvette boğuldu.
Translate from Turkish to English

O, onunla karşılaşır karşılaşmaz göz yaşlarına boğuldu.
Translate from Turkish to English

O, haberi duyduğunda sevinçten gözyaşlarına boğuldu.
Translate from Turkish to English

Mary gözyaşlarına boğuldu ve odadan çıktı.
Translate from Turkish to English

Konuşmacı öyle söylediğinde seyirci kahkahalara boğuldu.
Translate from Turkish to English

Kalabalık kahkahalara boğuldu.
Translate from Turkish to English

O hıçkırıklara boğuldu.
Translate from Turkish to English

O haberi duyar duymaz gözyaşlarına boğuldu.
Translate from Turkish to English

Onların her ikisi de gözyaşlarına boğuldu.
Translate from Turkish to English

Linda o kadar hayal kırıklığına uğradı ki gözyaşlarına boğuldu.
Translate from Turkish to English

O, gözyaşlarına boğuldu.
Translate from Turkish to English

O, haberi duyduğunda gözyaşlarına boğuldu.
Translate from Turkish to English

O haberi duyduğunda gözyaşlarına boğuldu.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'yi gördüğünde kahkahalara boğuldu.
Translate from Turkish to English

Kalabalık alkışa boğuldu.
Translate from Turkish to English

Paraşütçü okyanusa düştü ve boğuldu.
Translate from Turkish to English

Öğrenciler kahkahalara boğuldu.
Translate from Turkish to English

Herkes aniden kahkahaya boğuldu.
Translate from Turkish to English

Birçok hayvan selde boğuldu.
Translate from Turkish to English

Kötü haber işitince, o gözyaşlarına boğuldu.
Translate from Turkish to English

O, fıkrayı duyunca kahkahaya boğuldu.
Translate from Turkish to English

Tom nehirde boğuldu.
Translate from Turkish to English

O, test puanını gördüğünde gözyaşlarına boğuldu.
Translate from Turkish to English

Tom uykusunda boğuldu.
Translate from Turkish to English

Marcy haberi duyduğunda göz yaşlarına boğuldu ama kısa sürede toparlandı.
Translate from Turkish to English

Annesini görünce, kız gözyaşlarına boğuldu.
Translate from Turkish to English

Oğlunun ölüm haberini duyduğu an o, gözyaşlarına boğuldu.
Translate from Turkish to English

Birkaç Japon askeri boğuldu.
Translate from Turkish to English

Kız odaya girdi ve gözyaşlarına boğuldu.
Translate from Turkish to English

Tom kendi yüzme havuzunda boğuldu.
Translate from Turkish to English

Sami bir yüzme havuzunda boğuldu.
Translate from Turkish to English

Sami havuzunda boğuldu.
Translate from Turkish to English

Sami gözyaşlarına boğuldu.
Translate from Turkish to English

Sami boğuldu.
Translate from Turkish to English

Gemi battığında bir sürü insan boğuldu.
Translate from Turkish to English

Boğuldu.
Translate from Turkish to English

Mary kendi yüzme havuzunda boğuldu.
Translate from Turkish to English

Gölde boğuldu.
Translate from Turkish to English