Turkish example sentences with "girdi"

Learn how to use girdi in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Odasına girdi.

Yüz elli kişi maraton yarışına girdi.

Bir çivi araba lastiğine girdi.

O, sen ayrıldıktan sonra odaya girdi.

İki soyguncu bir mağazaya girdi.

O bir satıcı kılığına girdi ve onun evini ziyaret etti.

Biri evime girdi ve tüm paramla birlikte kaçtı.

Oğlum yüksek okula girdi.

Mayuko odaya girdi.

O yirmili yaşlara girdi.

İki taraf birçok kez çatışmaya girdi.

O, bu bahar Tokyo Üniversitesine girdi.

Turnuvaya yirmi takım girdi.

Sonunda işim yoluna girdi.

Otomatik kapı açıldı ve Tom içeri girdi.

Serseri grupları yiyecek aramak için mağazalara zorla girdi.

Tom elbiselerini çıkardı ve duşa girdi.

Tom Mary'nin arabasına zorla girdi ve sürücü koltuğunun altında gizli olan şeyi çaldı.

Tom Mary ile onu kol güreşinde yenebileceğine dair iddiaya girdi.

Tom odaya girdi ve arkasından kapıyı çarptı.

Savaştan sonra, Ford politikaya girdi.

Tom kan kaybı şokuna girdi.

O dün giriş sınavına girdi.

Tom yatağa girdi.

Tom küvete girdi.

Tom depresyona girdi.

Silahını çizilmiş Tom odaya girdi.

Tom konuşmamıza zorla girdi.

Tom yarışta 300 dolarlık bahse girdi.

Tom oyunda 300 dolarlık bahse girdi.

Tom dövüşte 300 dolarlık bahse girdi.

Birisi apartman daireme zorla girdi.

Yargıç onun ömür boyu hapsedileceğini söylediğinde adam sinir krizine girdi.

Adam bitişik odaya girdi.

Benimle onu yapamayacağıma yirmi dolara bahse girdi.

Bob eve bir pencereden girdi.

Jim bebeği uyandırmamak için odaya sessizce girdi.

Kedisi öldüğünde, Diana sinir krizine girdi.

Lafı dolandırmak yerine, Jones doğrudan konuya girdi.

Tom, benim yiyebileceğimden daha çok sosisli sandviç yiyebileceğine benimle elli dolara bahse girdi.

Tom Mary'nin evine girdi ve onun inci kolyesini çaldı.

Tom aceleyle odaya girdi.

Tom kapıyı çalmadan odaya girdi.

Tom sessizce kapıyı kapattı ve parmak uçlarına basarak odaya girdi.

O içeri girdi.

O benim odama girdi.

O, akşam 9.00'da içeri girdi.

O odaya girdi.

O orduya girdi.

O bir eve zorla girdi.

O seksen bir yaşına girdi.

Tom otuza girdi.

O kapıyı kırarak girdi.

O onunla bir bahse girdi.

Birisi odaya girdi.

Kız odaya girdi.

Yaşlı adam onun yoluna girdi.

O, yeni on ikiye girdi.

O henüz yirmiye girdi.

O, bir sözlü sınava girdi.

O, sessizce odaya girdi.

Eve bir hırsız girdi.

O atın üzerine iki paund bahse girdi.

O, gizlice bahçeye girdi.

O, güvenlik görevlisi kılığında bankaya girdi.

Kayak maskeleri takan iki kişi bankaya girdi.

O, borca girdi.

O, pencereden içeriye girdi.

O, 16 yaşına girdi.

Ekonomi durgunluğa girdi.

O, onu almak için içeri girdi.

O, on altı yaşına girdi.

O, odasına girdi.

O, öğretmenliğe girdi.

Muiriel yirmi yaşına girdi.

O, ortaokula girdi.

Evine bir hırsız girdi.

Tom Mary'den sonra odaya girdi.

O kadar komikti ki gülmekten karnıma ağrılar girdi.

Çocuk arka kapıdan girdi.

Onlar kuyumcu dükkanına zorla girdi.

Binaya bir yabancı girdi.

Geçen yıl bu okula girdi.

Çocuk pencereden içeri girdi.

Mermi dizin üzerine girdi.

Gözlerinde yaşlarla içeri girdi.

İngilizce bir sınava girdi.

Şapkasını çıkarmış olarak odaya girdi.

Kapıyı çaldı, sonra içeri girdi.

Dün giriş sınavına girdi.

Dün, eve bir hırsız girdi.

İzinsiz olarak odama girdi.

Bütün sorunları tarafından depresyona girdi.

Onlar hararetli bir tartışmaya girdi.

O uyurken içeri bir hırsız girdi.

Yüzerken bacağıma kramp girdi.

Hırsız fark edilmeden içeri girdi.

Dün dükkâna bir hırsız girdi.

Zavallı adama yardımcı olmak için zahmete girdi.

Dün gece bir hırsız dükkâna zorla girdi.

Üniversiteye elektronik eğitimi için girdi.

Also check out the following words: abartmayalım, Deneyelim, Üzülmeyin, şey, düzelecek, şakaydı, Üstü, kalsın, oyunlar, yetişkin.