Learn how to use ayrılmak in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.
Translate in Safari and other macOS apps in one click.
Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.
Get for freeInstall it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.
Get for free
Saat altıda evden ayrılmak zorundasın.
Translate from Turkish to English
Mary'nin ondan ayrılmak istediğini haber aldım.
Translate from Turkish to English
O beni aradığında evden ayrılmak üzereydim.
Translate from Turkish to English
Bayan Baker çok yakında genç adamın ayrılmak zorunda kalacağını biliyordu, yatmaya gitmeden önce arabasını gece için uygun bir yere parkedebilmek için genç adama arabasını biraz hareket ettirmesi için rica etmeye karar verdi.
Translate from Turkish to English
Ancak Lucy evinden ayrılmak üzereydi.
Translate from Turkish to English
Hoşuna gitsin ya da gitmesin, her durumda erken ayrılmak zorundasın.
Translate from Turkish to English
Tom binadan ayrılmak zorunda kalacak.
Translate from Turkish to English
Tom Mary'ye 2.30'dan önce ayrılmak zorunda olduğunu söyledi.
Translate from Turkish to English
O, evinden ayrılmak istemedi.
Translate from Turkish to English
Tom Mary'nin muhtemelen erken ayrılmak isteyeceğini düşündü.
Translate from Turkish to English
Dün birkaç çocuk okuldan erken ayrılmak zorunda kaldı.
Translate from Turkish to English
Tom ayrılmak zorunda kaldığını söyledi.
Translate from Turkish to English
Niçin ayrılmak istediğine dair fikrim yok.
Translate from Turkish to English
Yarın sabah ayrılmak istiyorum.
Translate from Turkish to English
Telefon çalmaya başladığında, Anne evden ayrılmak üzere idi.
Translate from Turkish to English
Ben ayrılmak üzereyim.
Translate from Turkish to English
Ben erken ayrılmak istiyorum.
Translate from Turkish to English
Ben yakında ayrılmak zorundayım.
Translate from Turkish to English
Okuldan ayrılmak zorundayım.
Translate from Turkish to English
Onlar ayrılmak üzereler.
Translate from Turkish to English
Buradan ayrılmak üzereyim.
Translate from Turkish to English
O, ayrılmak üzereydi.
Translate from Turkish to English
Buradan ayrılmak üzereyiz.
Translate from Turkish to English
O telefon ettiğinde biz tam ayrılmak üzereydik.
Translate from Turkish to English
O, evinden ayrılmak zorunda kaldı.
Translate from Turkish to English
Evimden ayrılmak üzereydim.
Translate from Turkish to English
Evden ayrılmak üzereydi.
Translate from Turkish to English
O zaman evden ayrılmak üzereydim.
Translate from Turkish to English
Ara sıra canım işimden ayrılmak istiyor.
Translate from Turkish to English
Sen içeri girdiğinde ayrılmak üzereydim.
Translate from Turkish to English
O, biz ayrılmak üzereyken geldi.
Translate from Turkish to English
Kimsenin partiden ayrılmak için acelesi yoktu.
Translate from Turkish to English
Yağmur yağdığında ayrılmak üzereydik.
Translate from Turkish to English
Telefon çaldığında, hepimiz evden ayrılmak üzereydik.
Translate from Turkish to English
Tom ayrılmak istemedi.
Translate from Turkish to English
Kırk yıllık evliliklerinin ardından ayrılmak istiyorlar.
Translate from Turkish to English
Tom'un ayrılmak istediğini sanmıyorum.
Translate from Turkish to English
Tom'un niçin ayrılmak istediğini anlayamadım.
Translate from Turkish to English
İş tamamlanmadan ayrılmak istemedim.
Translate from Turkish to English
Ayrılmak zorundayız.
Translate from Turkish to English
Okuldan ayrılmak istiyorum.
Translate from Turkish to English
Ayrılmak üzereydim.
Translate from Turkish to English
Şehirden ayrılmak zorundaydı, bu yüzden Berlin'e taşındı.
Translate from Turkish to English
Tren istasyondan ayrılmak üzereydi.
Translate from Turkish to English
Senin kadar çok buradan ayrılmak istiyorum.
Translate from Turkish to English
En kısa zamanda buradan ayrılmak istiyorum.
Translate from Turkish to English
Boston'dan ayrılmak istiyorum.
Translate from Turkish to English
Tom ceketini aldı ve ayrılmak için hazırlandı.
Translate from Turkish to English
Şimdi ayrılmak mı istiyorsun?
Translate from Turkish to English
Ayrılmak zorunda değildin.
Translate from Turkish to English
Asker ayrılmak için resmi izin aldı.
Translate from Turkish to English
Senden ayrılmak istemiyorum.
Translate from Turkish to English
Ayrılmak istemiyorum.
Translate from Turkish to English
Her öğrenci saat altıya kadar okuldan ayrılmak zorundadır.
Translate from Turkish to English
Hemen buradan ayrılmak zorundayız.
Translate from Turkish to English
Hemen buradan ayrılmak zorundasın.
Translate from Turkish to English
Tom film bitmeden önce sinemadan ayrılmak zorunda kaldı.
Translate from Turkish to English
Boston'dan ayrılmak zorundasın.
Translate from Turkish to English
Geceleyin burada kalabilirsin ama sabahleyin ayrılmak zorundasın.
Translate from Turkish to English
Bugün ayrılmak istiyorum.
Translate from Turkish to English
Ve şimdi ayrılmak zorundasın.
Translate from Turkish to English
O ayrılmak istiyor.
Translate from Turkish to English
Sanırım, Tom bu kadar erken ayrılmak istemedi.
Translate from Turkish to English
Buradan hemen ayrılmak zorundasın.
Translate from Turkish to English
Ayrılmak istiyor musun?
Translate from Turkish to English
Şimdi ayrılmak zorundasın.
Translate from Turkish to English
Ayrılmak zorunda kaldım.
Translate from Turkish to English
Bana şirketten ayrılmak istediğini söyledi.
Translate from Turkish to English
Tom ayrılmak için kalktı.
Translate from Turkish to English
İşten erken ayrılmak zorunda kalmayacağım.
Translate from Turkish to English
Oradan ayrılmak kolay değildi.
Translate from Turkish to English
Ondan ayrılmak hiç kolay olmadı.
Translate from Turkish to English
Tom erken ayrılmak istedi.
Translate from Turkish to English
Erken ayrılmak zorunda kalabiliriz.
Translate from Turkish to English
Tom bana şirketten ayrılmak istediğini söyledi.
Translate from Turkish to English
Tom bana ayrılmak istediğini söyledi.
Translate from Turkish to English
Paris'ten ayrılmak istiyorum.
Translate from Turkish to English
Tom evden ayrılmak üzereydi.
Translate from Turkish to English
Okuldan ayrılmak istediğine kesinlikle emin misin?
Translate from Turkish to English
Ayrılmak için çok erken.
Translate from Turkish to English
Ayrılmak için hazırlanmıyorsun, değil mi?
Translate from Turkish to English
Mary birdenbire ortaya çıktığında ben ayrılmak üzereydim.
Translate from Turkish to English
En kısa sürede ayrılmak istiyorum.
Translate from Turkish to English
Tom ayrılmak istiyordu.
Translate from Turkish to English
Telefon çaldığında babam ayrılmak üzereydi.
Translate from Turkish to English
John geldiğinde Tom ve Mary ayrılmak üzereydiler.
Translate from Turkish to English
Bugün biraz daha erken ayrılmak isteyebilirsin.
Translate from Turkish to English
Sen neden ayrılmak istiyorsun?
Translate from Turkish to English
Sana teşekkür etmeden ayrılmak istemedim.
Translate from Turkish to English
Boston'dan ayrılmak şimdiye kadar yaptığım en büyük hataydı.
Translate from Turkish to English
Çabucak ayrılmak zorunda kaldık.
Translate from Turkish to English
Hepimiz erken ayrılmak zorundayız.
Translate from Turkish to English
Tom ayrılmak zorundaydı.
Translate from Turkish to English
Ondan ayrılmak zorunda olduğu gün sonunda geldi.
Translate from Turkish to English
O ayrılmak üzereyken vedalaştı.
Translate from Turkish to English
Otobüs ayrılmak üzereydi.
Translate from Turkish to English
Ayrılmak için lütfen Tom'a sorun.
Translate from Turkish to English
Biz ayrılmak zorundaydık.
Translate from Turkish to English
Gerçekten kız arkadaşınla ayrılmak istiyor musun?
Translate from Turkish to English
Tom avukatlıktan ayrılmak istedi.
Translate from Turkish to English
Boston'dan ayrılmak istemiyorum.
Translate from Turkish to English
Also check out the following words: Toplantıyı, başlatalım, Kinşasa, Kongo, Demokratik, Cumhuriyeti'nin, başşehridir, Yağmuru, sevmiyoruz, önerirsin.