Saat altıda evden ayrılmak zorundasın.
Translate from Türkisch to Deutsch

Mary'nin ondan ayrılmak istediğini haber aldım.
Translate from Türkisch to Deutsch

O beni aradığında evden ayrılmak üzereydim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bayan Baker çok yakında genç adamın ayrılmak zorunda kalacağını biliyordu, yatmaya gitmeden önce arabasını gece için uygun bir yere parkedebilmek için genç adama arabasını biraz hareket ettirmesi için rica etmeye karar verdi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ancak Lucy evinden ayrılmak üzereydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Hoşuna gitsin ya da gitmesin, her durumda erken ayrılmak zorundasın.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom binadan ayrılmak zorunda kalacak.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom Mary'ye 2.30'dan önce ayrılmak zorunda olduğunu söyledi.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, evinden ayrılmak istemedi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom Mary'nin muhtemelen erken ayrılmak isteyeceğini düşündü.
Translate from Türkisch to Deutsch

Dün birkaç çocuk okuldan erken ayrılmak zorunda kaldı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom ayrılmak zorunda kaldığını söyledi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Niçin ayrılmak istediğine dair fikrim yok.
Translate from Türkisch to Deutsch

Yarın sabah ayrılmak istiyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch

Telefon çalmaya başladığında, Anne evden ayrılmak üzere idi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ben ayrılmak üzereyim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ben erken ayrılmak istiyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ben yakında ayrılmak zorundayım.
Translate from Türkisch to Deutsch

Okuldan ayrılmak zorundayım.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onlar ayrılmak üzereler.
Translate from Türkisch to Deutsch

Buradan ayrılmak üzereyim.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, ayrılmak üzereydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Buradan ayrılmak üzereyiz.
Translate from Türkisch to Deutsch

O telefon ettiğinde biz tam ayrılmak üzereydik.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, evinden ayrılmak zorunda kaldı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Evimden ayrılmak üzereydim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Evden ayrılmak üzereydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

O zaman evden ayrılmak üzereydim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ara sıra canım işimden ayrılmak istiyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Sen içeri girdiğinde ayrılmak üzereydim.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, biz ayrılmak üzereyken geldi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Kimsenin partiden ayrılmak için acelesi yoktu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Yağmur yağdığında ayrılmak üzereydik.
Translate from Türkisch to Deutsch

Telefon çaldığında, hepimiz evden ayrılmak üzereydik.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom ayrılmak istemedi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Kırk yıllık evliliklerinin ardından ayrılmak istiyorlar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un ayrılmak istediğini sanmıyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un niçin ayrılmak istediğini anlayamadım.
Translate from Türkisch to Deutsch

İş tamamlanmadan ayrılmak istemedim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ayrılmak zorundayız.
Translate from Türkisch to Deutsch

Okuldan ayrılmak istiyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ayrılmak üzereydim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Şehirden ayrılmak zorundaydı, bu yüzden Berlin'e taşındı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tren istasyondan ayrılmak üzereydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Senin kadar çok buradan ayrılmak istiyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch

En kısa zamanda buradan ayrılmak istiyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch

Boston'dan ayrılmak istiyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom ceketini aldı ve ayrılmak için hazırlandı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Şimdi ayrılmak mı istiyorsun?
Translate from Türkisch to Deutsch

Ayrılmak zorunda değildin.
Translate from Türkisch to Deutsch

Asker ayrılmak için resmi izin aldı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Senden ayrılmak istemiyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ayrılmak istemiyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch

Her öğrenci saat altıya kadar okuldan ayrılmak zorundadır.
Translate from Türkisch to Deutsch

Hemen buradan ayrılmak zorundayız.
Translate from Türkisch to Deutsch

Hemen buradan ayrılmak zorundasın.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom film bitmeden önce sinemadan ayrılmak zorunda kaldı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Boston'dan ayrılmak zorundasın.
Translate from Türkisch to Deutsch

Geceleyin burada kalabilirsin ama sabahleyin ayrılmak zorundasın.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bugün ayrılmak istiyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ve şimdi ayrılmak zorundasın.
Translate from Türkisch to Deutsch

O ayrılmak istiyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Sanırım, Tom bu kadar erken ayrılmak istemedi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Buradan hemen ayrılmak zorundasın.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ayrılmak istiyor musun?
Translate from Türkisch to Deutsch

Şimdi ayrılmak zorundasın.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ayrılmak zorunda kaldım.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bana şirketten ayrılmak istediğini söyledi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom ayrılmak için kalktı.
Translate from Türkisch to Deutsch

İşten erken ayrılmak zorunda kalmayacağım.
Translate from Türkisch to Deutsch

Oradan ayrılmak kolay değildi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ondan ayrılmak hiç kolay olmadı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom erken ayrılmak istedi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Erken ayrılmak zorunda kalabiliriz.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom bana şirketten ayrılmak istediğini söyledi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom bana ayrılmak istediğini söyledi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Paris'ten ayrılmak istiyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom evden ayrılmak üzereydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Okuldan ayrılmak istediğine kesinlikle emin misin?
Translate from Türkisch to Deutsch

Ayrılmak için çok erken.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ayrılmak için hazırlanmıyorsun, değil mi?
Translate from Türkisch to Deutsch

Mary birdenbire ortaya çıktığında ben ayrılmak üzereydim.
Translate from Türkisch to Deutsch

En kısa sürede ayrılmak istiyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom ayrılmak istiyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Telefon çaldığında babam ayrılmak üzereydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

John geldiğinde Tom ve Mary ayrılmak üzereydiler.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bugün biraz daha erken ayrılmak isteyebilirsin.
Translate from Türkisch to Deutsch

Sen neden ayrılmak istiyorsun?
Translate from Türkisch to Deutsch

Sana teşekkür etmeden ayrılmak istemedim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Boston'dan ayrılmak şimdiye kadar yaptığım en büyük hataydı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Çabucak ayrılmak zorunda kaldık.
Translate from Türkisch to Deutsch

Hepimiz erken ayrılmak zorundayız.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom ayrılmak zorundaydı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ondan ayrılmak zorunda olduğu gün sonunda geldi.
Translate from Türkisch to Deutsch

O ayrılmak üzereyken vedalaştı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Otobüs ayrılmak üzereydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ayrılmak için lütfen Tom'a sorun.
Translate from Türkisch to Deutsch

Biz ayrılmak zorundaydık.
Translate from Türkisch to Deutsch

Gerçekten kız arkadaşınla ayrılmak istiyor musun?
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom avukatlıktan ayrılmak istedi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Boston'dan ayrılmak istemiyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch