Turkish example sentences with "arkadaşlarının"

Learn how to use arkadaşlarının in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Facebook'taki arkadaşlarının resimlerine bakmak vakit kaybıdır.

Onun arkadaşlarının hepsi vücut yastığıydılar,ve onunkilerinin hepsi oyuncak bebektiler;böylece bir ölüyü canlandırmaya olan düşkünlüklerine yapıştılar.Fakat onların cansız nesne olmamalarından fakat kompleks duyguları olan insanlardan dolayı onların ilişkileri bazen gergindi.

Arkadaşlarının sorumluluğunu üstüne aldı.

Onun davranışı arkadaşlarının çoğunu hayal kırıklığına uğrattı.

Arkadaşlarının kim olduğunu hatırlamak önemlidir.

Tom iş arkadaşlarının anlaşmazlığında arabuluculuk etti.

Tom ve arkadaşlarının üçü pikniğe gitti.

Arkadaşlarının seçiminde dikkatli olmalısın.

O, arkadaşlarının biri tarafından bakıldı.

Jim arkadaşlarının herhangi birinden daha uzun boylu.

Çok sık arkadaşlarının zaafından yararlanıyor.

Arkadaşlarının dışında kimse geliyor mu?

Tomoko arkadaşlarının partisine gelmesini istedi.

Senin ve arkadaşlarının gözlerine bakınca beyninden ne geçtiğini okumak kolay ve güzel bir duygu.

Tom sınıf arkadaşlarının herhangi birinden daha iyi Fransızca konuşur.

Tom Fransızca konuşmada sınıf arkadaşlarının herhangi birinden daha iyidir.

Tom'un ve arkadaşlarının nereye gittiğini biliyor musun?

Tom'un ve arkadaşlarının nereye gittiğini biliyor musunuz?

Tom'un ve senin arkadaşlarının nereye gittiğini biliyor musun?

Tom'un ve onun arkadaşlarının nereye gittiğini biliyor musun?

Tom'un ve onun arkadaşlarının nereye gittiğini biliyor musunuz?

Tom arkadaşlarının onun olduğunu düşündüğü kadar zengin değil.

Tom'un arkadaşlarının çoğundan daha akıllısın.

Tom'un arkadaşlarının çoğundan daha uzunsun.

Tom'un arkadaşlarının çoğundan daha gevezesin.

Tom arkadaşlarının kendisinin ağladığını görmesini istemiyordu.

Tom kibirli ve iş arkadaşlarının hepsinden daha iyi olduğunu düşünüyor.

Tom arkadaşlarının yardımıyla çiti boyadı.

Tom sınıf arkadaşlarının herhangi birinden daha akıllı görünüyor.

Tom Fransızcada sınıf arkadaşlarının çoğundan daha iyidir.

Lise arkadaşlarının dolduruşuna gelip beni bırakmamalıydı, değil mi?

Tom arkadaşlarının bazılarıyla poker oynuyor.

Kendini sınıf arkadaşlarının alayına maruz bıraktı.

Arkadaşlarının kim olduğunu bilmek istiyorsan kendine bir hapis cezası al.

Tom Mary'nin arkadaşlarının hangi dili konuştuğunu bilmiyordu fakat Fransızca olabileceğini düşünüyordu.

Onun arkadaşlarının çoğu kız.

Onun arkadaşlarının çoğu erkek.

Arkadaşlarının kim olduğunu unutmak istemiyorsun.

Tom arkadaşlarının isimlerini hatırlıyor.

Bütün eski arkadaşlarının isimlerini bilmek istemiyorum.

Tom'un öz güveni, patronu iş arkadaşlarının yanında kendisini haşlayınca kırıldı.

Tom arkadaşlarının herhangi birinden daha uzun.

Diğer en iyi arkadaşlarının isimleri nedir?

Onun arkadaşlarının hepsi onun mutlu olduğunu düşündü.

Çocuk, sınıf arkadaşlarının kahkahalarından gocunmadı.

Tom ve arkadaşlarının gitmesi istendi.

Tom'u şimdi sınıf arkadaşlarının yanında bir yerde istemiyorum.

Sınıf arkadaşlarının hepsiyle iyi anlaşıyor.

Arkadaşlarının gelmesini istiyorum.

Tom'un arkadaşlarının çoğu onun muhtemelen bir gezici vaiz olacağını düşünüyor.

Tom arkadaşlarının birinden bir iyilik istedi.

O, arkadaşlarının tümünü unuttu.

Mary okul arkadaşlarının en tembelidir.

Tom takım arkadaşlarının bazısıyla bankta oturdu.

Hâlâ vergi dairesinde arkadaşlarının olduğunu bilmiyordum.

Onun arkadaşlarının çoğu onun planına destek oldu.

Tom kendi sınıf arkadaşlarının hepsinden daha uzundur.

Arkadaşlarının hakkında onların arkasından konuşmamalısın.

Mary Facebook'ta davet edilmediği bir partide arkadaşlarının fotoğraflarını gördüğünde morali bozuktu.

Anaokulu çocukları Tom ve arkadaşlarının yaptığından daha iyi hareket eder.

O, arkadaşlarının cinayetiyle kızdırıldı.

Tom kendisinin ve arkadaşlarının gelecek hafta sonu kampa gitmeyi planladıklarını söyledi.

John Fransızcada sınıf arkadaşlarının herhangi birinden çok üstün.

Seni gemi arkadaşlarının gerisiyle tanıştıracağım.

Tom'un arkadaşlarının çoğu onun hastanede olduğunu biliyor.

Tom'un arkadaşlarının çoğunluğu kızdır.

Senin arkadaşlarının kim olduğunu bilmek istiyorum.

O, arkadaşlarının işlerini idare etti.

Tom ve arkadaşlarının hepsinin MacBookları var.

Tom'un arkadaşlarının hepsi bana gülüyorlardı.

Mary'nin arkadaşlarının tümü bana güldü.

Tom'un arkadaşlarının tümü Mary'ye güldü.

Tom'un arkadaşlarının hepsi bana güldü.

Senin arkadaşlarının burada olduklarını düşünüyorum.

O, arkadaşlarının telefon numaralarını kaybetti.

O çok pratik bir insan olduğu için, sık sık onun arkadaşlarının arabalarını tamir eder.

Tom sınıf arkadaşlarının birbirlerine daha saygılı davranmalarını istedi.

Yaptığın şeye konsantre ol, sınıf arkadaşlarının yaptığı şeye değil.

Başarabilmesinin sebebinin arkadaşlarının yardımından kaynaklandığını hissetti.

Tom'un arkadaşlarının çoğu onun iyileşmekte olan bir alkolik olduğunu biliyor.

Burada sen arkadaşlarının arasındasın.

Tom'un takım arkadaşlarının ona ihtiyacı var.

Arkadaşlarının önünde seni utandırmak istemedim.

Arkadaşlarının önünde seni utandırmak istemiyorum.

Leyla arkadaşlarının önünde Sami'yi küçük düşürdü.

Bütün sınıf arkadaşlarının adlarını öğrendin mi?

O, İngilizce konuşmakta sınıf arkadaşlarının herhangi birinden daha iyidir.

Tom, Mary'nin arkadaşlarının hiçbirinden hoşlanmadı.

Tom'un arkadaşlarının Mary'ye yardım edip etmeyeceğini merak ediyorum.

Tom sınıf arkadaşlarının hepsinden çok daha kısadır.

Tom sınıf arkadaşlarının geri kalanından çok daha genç.

Tom ve John bana kız arkadaşlarının resimlerini gösterdi.

Üzgünüm. Seni arkadaşlarının önünde utandırmak istememiştim.

Tom bazı arkadaşlarının bunu yapamayabileceğini düşünüyor.

Sen Tom'un diğer arkadaşlarının çoğundan daha konuşkansın, değil mi?

Arkadaşlarının çoğu yüzebilir mi?

Tom, onun ve arkadaşlarının yardım etmek için orada olduklarını söylüyor.

Tom onun arkadaşlarının bazılarının bunu yapabileceğini düşünüyor.

Tom'un takım arkadaşlarının hepsi ona saygı duyuyor gibi görünüyor.

Tom'un takım arkadaşlarının hepsi ondan hoşlanıyor gibi görünüyor.

Tom'un sınıf arkadaşlarının hepsi onu bekledi.

Also check out the following words: hediyesi, Neli, sandviçleriniz, Dondurma, satıyor, Selam, günler, kalın, tamamen, sahiden.