Turkish example sentences with "kibar"

Learn how to use kibar in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Lütfen kibar ol.

Daha kibar olmayı denemelisin.

Onu kibar olduğu için değil ama onurlu olduğu için seviyorum.

O hiçbir şekilde kibar değil.

Yaşlılarınıza karşı kibar olmalısınız.

Daha kibar olmaya çalışmalısınız.

O bugün çok kibar.

Tom çok kibar bir insandır.

Tom'a yeni evi için ne kadar para ödediğini sormak istedim, fakat Mary bana kibar olmayacağını söyledi.

Herkes kibar insanları sever.

Basset tazıları kibar köpeklerdir.

O, hiçbir şekilde kibar değil.

Kibar görünüşlü yaşlı adam kalktı ve elini bana verdi.

Sir Harold kibar bir İngiliz beyefendisi.

Tony kibar bir çocuk.

O kibar görünüyor.

O kibar bir çocuk.

O ona karşı kibar mı?

O kibar bir insan.

O, bize karşı çok kibar.

Biraz daha kibar olmalısın.

O, kibar genç bir adamla tanıştı.

Küçük hayvanlara karşı kibar ol.

Diğerlerine karşı kibar olmalısın.

Bize yardım etmekle çok kibar davrandı.

O, ona karşı kibar değildir. Aslında, o kimseye karşı kibar değildir.

O, ona karşı kibar değildir. Aslında, o kimseye karşı kibar değildir.

Onu kibar buldum.

Sen kibar değilsin.

Kibar bir adam gibi görünüyorsun.

O, kibar bir insan gibi görünüyor.

İkisi de kibar ve dürüsttür.

Kibar olduğu için insanlar onu seviyor.

Daha kibar konuşmalıydın.

İş teklifini çok kibar şekilde reddetti.

Japonca öğretmenimiz bize karşı çok kibar.

Kibar oluyordum.

Çok kibar olmayı bırak.

Kibar olmalısın.

Kibar ama sıkı olun.

O, kibar biri olmaktan çok uzak.

Bu tarz bir insana karşı kibar olmaya gerek yok.

Tutumu kibar olmadığını gösteriyor.

Bana kibar davran ve arkamdan iş çevirmeyi bırak.

Tom'un çok kibar olduğunu hatırlamıyorum.

Tom'un son zamanlarda bana karşı niçin çok kibar olduğunu merak ediyorum.

Tom'a karşı kibar ol.

Tom çok kibar.

Tom gerçekten kibar.

Paylaşımı kibar bir dille nasıl yapabiliriz?

O sadece kibar değil ayrıca dürüst.

İnsanlar kibar bir dille tartışabilmeli.

Herkes birbirine karşı kibar olabilirdi.

Onu kibar bir şekilde yap.

Tom kibar.

Tom kibar değildir.

Sadece kibar oluyordum.

Tom kibar olmaya çalıştı.

Tom kibar olmayı denedi.

Tom kibar ve duyarlıdır.

Tom bana karşı yeterince kibar görünüyordu.

Tom sadece kibar oluyor.

Sen sana kibar davranılmayı hak etmiyorsun.

Kibar davranılmayı hak eden insanlardan değilsin.

Tom Mary'ye karşı daha kibar olmalıydı.

Yaşlı insanlara karşı kibar olmak iyi bir şeydir.

Tom kibar olamaz.

Senin gibi olmasa bile en azından biraz daha kibar olmayı deneyebilirsin.

Şimdiye kadar bana kibar davranan tek kişi sizdiniz.

Çok kibar olsa bile ona kesinlikle güvenmiyorum.

Ben senin yerinde olsam bana kibar davranırdım.

Tamam daha kibar olmayı deneyeceğim.

Kibar bir insansın.

Kibar olacağım.

İnsan olun, kibar olun, herkese saygılı olun.

Tom kibar birisidir.

Kibar mısın?

Tom kibar ve saygılı bir genç adamdır.

O, güzel olmanın yanında kibar ve zekidir.

Bana gerçeği söylemek için kibar görünüyordu.

Gözünü seveyim, lütfen ona karşı kibar ol.

Tom kibar görünüyor.

Kibar mıydın?

Kibar bir insandı.

Biraz kibar ol.

Şu andan itibaren sana karşı kibar olacağıma söz veriyorum.

Daha kibar olmalıydım.

O her zaman çok kibar.

Tom Mary'ye John'a karşı daha kibar olması gerektiğini söyledi.

Tom Mary'nin John'a daha kibar olmasını istedi.

Keşke o zaman kıza daha kibar davransaydım.

Kibar olmak zorundasın.

Birinin Tom'a daha kibar olması gerektiğini söylemesi gerek.

Yeterince kibar mıydım?

Daha kibar olmaya çalışacağım.

Patronum çok kibar.

Bundan sonra Tom'a daha kibar olmaya çalışacağım.

Kibar olmaya çalış.

Tom kibar olmak istiyordu.

Tom her zaman çok kibar.

O çok kibar görünmüyor.

Also check out the following words: Bizimle, kal, cevaplayın, dürüst, insanım, Işığı, kapatır, mısınız, Almanca, konuşuyor.