Turkish example sentences with "araya"

Learn how to use araya in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Try Mate's Mac app

Translate in Safari and other macOS apps in one click.

try for free

Try Mate's iOS app

Translate in Safari, Mail, PDFs, and other apps in one click.

Try Mate's Chrome extension

Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.

Get for free

Try Mate apps

Install it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.

Get for free

Tom ve arkadaşları bir araya gelmeyi ve müzik çalmayı seviyor.
Translate from Turkish to English

Mümkün olduğunca çok sayıda işçiyi bir araya getirmek önemlidir.
Translate from Turkish to English

O, iki yakasını bir araya getirmeye çalışıyordu.
Translate from Turkish to English

Tom tüm eşyalarını bir araya toplandı.
Translate from Turkish to English

Evrakların hepsini bir araya toplar mısın?
Translate from Turkish to English

Bill ve John sohbet etmek için ayda bir kez bir araya gelmekten hoşlanıyorlar.
Translate from Turkish to English

Bill ve John çene çalmak için ayda bir kez bir araya gelmekten hoşlanıyorlar.
Translate from Turkish to English

Bill ve John konuşmak için ayda bir kez bir araya gelmekten hoşlanıyorlar.
Translate from Turkish to English

Gözleri bir araya geldi.
Translate from Turkish to English

O, kitaplarını bir araya topladı.
Translate from Turkish to English

İki yakasını bir araya getirmeye çalışıyordu.
Translate from Turkish to English

Bu, Hamursuz bayramını gözlemlemek ve Paskalyayı kutlamak için insanların aileleri ve arkadaşlarıyla bir araya geldiği, yılın bir zamanıdır.
Translate from Turkish to English

Bir grup oluşturmak için bir araya geldik.
Translate from Turkish to English

Çift ayrıldı, tekrar bir araya gelmemek üzere.
Translate from Turkish to English

İspanyolca üç kelimeyi bir araya getiremiyor, ve orta düzey olduğunu iddia ediyor.
Translate from Turkish to English

Araya mesafe koy.
Translate from Turkish to English

Bizim kaderimiz ortak yazılmış ama siz araya girmediniz mi?
Translate from Turkish to English

Ben dua ederken araya girme.
Translate from Turkish to English

Ayda bir kere bir araya geliriz.
Translate from Turkish to English

Mary ve ben, gelecek hafta tekrar bir araya geleceğiz.
Translate from Turkish to English

Araya girmeliyim.
Translate from Turkish to English

Bir araya ihtiyacımız vardı.
Translate from Turkish to English

Öğle yemeğinden sonra tekrar bir araya geleceğiz.
Translate from Turkish to English

Onlardan ikisi dövüşürken her zaman araya girmek istemiyorum.
Translate from Turkish to English

Protonlar ve nötronlar atomun çekirdek denilen merkezinde bir araya gelirler. Elektronlar çekirdeğin etrafında dönerler.
Translate from Turkish to English

Kıtalar yaklaşık 250 milyon yıl önce Pangea adında bir süper kıtayı oluşturmak için bir araya geldiler.
Translate from Turkish to English

Tom iki ucu bir araya getirmeyi denedi.
Translate from Turkish to English

Nihayet Tom'la bir araya geldim.
Translate from Turkish to English

Biz bir araya geldik.
Translate from Turkish to English

Ne zaman bir araya gelebiliriz?
Translate from Turkish to English

Bir araya ihtiyacın var.
Translate from Turkish to English

Onlar bir araya toplandılar.
Translate from Turkish to English

Belki yarın öğleden sonra bir araya gelebiliriz.
Translate from Turkish to English

Hepimiz bir araya geldik.
Translate from Turkish to English

Biz yakında bir araya geleceğiz.
Translate from Turkish to English

Sence sen ve Tom yeniden bir araya gelecek misiniz?
Translate from Turkish to English

Onlar Cezayir'de buluştular ve Fransa'da tekrar bir araya geldiler.
Translate from Turkish to English

Araya kaynamaya çalıştım.
Translate from Turkish to English

Bizi bir araya getiren bu.
Translate from Turkish to English

Gözlerimiz bir an için bir araya geldi.
Translate from Turkish to English

Penguenler ısınmak için bir araya toplanırlar.
Translate from Turkish to English

Yönetim kurulu üyeleri, 27 Mart 2013 tarihinde bir sonuç oturumu için bir araya gelecek.
Translate from Turkish to English

Feleğin cilvesi bizi bir araya getirdi.
Translate from Turkish to English

Bir satranç oyunu için bir araya gelelim.
Translate from Turkish to English

O onları bir araya getirme sürecini açıkladı.
Translate from Turkish to English

Dedektif Dan Anderson nihayet bütün cinayet hikayesini bir araya getirdi.
Translate from Turkish to English

Tom şirkette mevcut mali krizi tartışmak üzere Mary ile bir araya geldi.
Translate from Turkish to English

Dan, Princeton Üniversitesi'nde bir grup biyoloji araştırmacısı ile bir araya geldi.
Translate from Turkish to English

Tom onlarla bir araya geldikten sadece birkaç dakika sonra Mary'yi dışarı davet etti.
Translate from Turkish to English

Dan, Linda ile dışarıda bir araya geldi.
Translate from Turkish to English

Çete şehir çöplüğünde bir araya geldi.
Translate from Turkish to English

Yaklaşık 800 milyon yıl önce, tüm kıtalar bir araya itildiler. Biz bu kıtaya Rodinia diyoruz.
Translate from Turkish to English

İkisi bir daha asla bir araya gelmediler.
Translate from Turkish to English

Tom, İncil çalışma grubunda Mary'yle bir araya geldi.
Translate from Turkish to English

Mary biriyle araya geldi.
Translate from Turkish to English

Çok Fransızca kelime biliyorum ama cümle içinde bir araya getirmekte zorlanıyorum.
Translate from Turkish to English

Biz düzenli olarak bir araya gelme alışkanlığını edindik.
Translate from Turkish to English

O, kırık bir vazonun parçalarını bir araya getirmeye çalıştı.
Translate from Turkish to English

O ve ben bir araya geleceğiz.
Translate from Turkish to English

Tom mahalle basketbol takımını bir araya getirdi.
Translate from Turkish to English

Biz bir daha asla bir araya gelmeyeceğiz.
Translate from Turkish to English

Tom babasıyla yeniden bir araya geldi.
Translate from Turkish to English

Biz Şanghay'da bir araya geldik.
Translate from Turkish to English

Mary emekli maaşı ile iki yakasını bir araya getiremiyor. Bir restoranda yarım gün temizlikçi bir kadın olarak çalışmasının nedeni bu.
Translate from Turkish to English

Ikiniz bir araya geldiniz mi?
Translate from Turkish to English

Yazarın iki karakteri bir araya getirmesi, onların farklılıklarının yanı sıra onların benzerliklerini de vurguluyor.
Translate from Turkish to English

İki nehrin bir araya geldiği bir bölgede bir kasaba inşa ettiler.
Translate from Turkish to English

Sen sadece araya giriyorsun.
Translate from Turkish to English

Tom Mary ile tekrar bir araya gelmeyi umuyordu.
Translate from Turkish to English

Yedi yıl önce İspanya'da bir araya geldiler.
Translate from Turkish to English

Keşke ABBA tekrar bir araya gelse, Onları seviyorum.
Translate from Turkish to English

Eğer şansını yakalarsak, başka bir vesile ile bir araya gelelim.
Translate from Turkish to English

Tom araya girmemeliydi.
Translate from Turkish to English

Her şey bir araya geldi.
Translate from Turkish to English

Bunu nasıl bir araya getireceğiz?
Translate from Turkish to English

Sohbet etmek için bir araya toplandılar.
Translate from Turkish to English

Bilgi ve cesur her zaman bir araya gelmez.
Translate from Turkish to English

Umarım yakında bir araya geliriz.
Translate from Turkish to English

Tom'la tekrar bir araya gelmek ister misin?
Translate from Turkish to English

Üçünüz nasıl bir araya geldiniz?
Translate from Turkish to English

Fadıl ve Leyla tekrar bir araya geldiler.
Translate from Turkish to English

Çok bir araya geliyoruz.
Translate from Turkish to English

Her şeyi bir araya getirdik.
Translate from Turkish to English

Kader bizi bir araya getirdi.
Translate from Turkish to English

Tom herkesi bir araya getirdi.
Translate from Turkish to English

Tom herkesi bir araya getirebilir mi?
Translate from Turkish to English

Tom insanları bir araya getirmeyi severdi.
Translate from Turkish to English

Tom ailesi ile yeniden bir araya geldi.
Translate from Turkish to English

Asla tekrar bir araya gelmeyeceğiz.
Translate from Turkish to English

Tom kafede Mary ile bir araya geldi.
Translate from Turkish to English

Tom lobide Mary ile bir araya geldi.
Translate from Turkish to English

Hepsini bir araya koyman gerekmiyor.
Translate from Turkish to English

Bilim, uçak ve gökdelenler inşa eder ama iman onları bir araya getirir.
Translate from Turkish to English

İkizler nihayet 35 yaşındayken yeniden bir araya geldiler.
Translate from Turkish to English

Bu tek yumurta ikizleri, doğumda ayrıldılar ve 35 yıl sonra bir araya geldiler.
Translate from Turkish to English

Daha sonra bir yerde bir araya gelelim.
Translate from Turkish to English

Leyla ve Sami bir alışveriş merkezinde bir araya geldiler.
Translate from Turkish to English

Simülasyon sonuçlarını kullanmadan önce artıkların bir araya gelmesini beklemek gerekir.
Translate from Turkish to English

"Baban şimdiye kadar yeniden evlendi mi yoksa kız arkadaşı mı var?" "Hayır, tüm yarışmacıları başarılı bir şekilde püskürttüm! Annemle babamın bir araya gelmesini istiyorum!"
Translate from Turkish to English

Yetim, iki kız kardeşiyle beş yaşındayken bir araya geldi.
Translate from Turkish to English

Nihayet işler bir araya gelmeye başladı.
Translate from Turkish to English

Also check out the following words: Hoş, geldin, Sevebilirim, Rengin, solmuş, özledim, treni, kaçırıyordum, gece, kalmak.