Tom ve arkadaşları bir araya gelmeyi ve müzik çalmayı seviyor.
Translate from 土耳其语 to 中文

Mümkün olduğunca çok sayıda işçiyi bir araya getirmek önemlidir.
Translate from 土耳其语 to 中文

O, iki yakasını bir araya getirmeye çalışıyordu.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom tüm eşyalarını bir araya toplandı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Evrakların hepsini bir araya toplar mısın?
Translate from 土耳其语 to 中文

Bill ve John sohbet etmek için ayda bir kez bir araya gelmekten hoşlanıyorlar.
Translate from 土耳其语 to 中文

Bill ve John çene çalmak için ayda bir kez bir araya gelmekten hoşlanıyorlar.
Translate from 土耳其语 to 中文

Bill ve John konuşmak için ayda bir kez bir araya gelmekten hoşlanıyorlar.
Translate from 土耳其语 to 中文

Gözleri bir araya geldi.
Translate from 土耳其语 to 中文

O, kitaplarını bir araya topladı.
Translate from 土耳其语 to 中文

İki yakasını bir araya getirmeye çalışıyordu.
Translate from 土耳其语 to 中文

Bu, Hamursuz bayramını gözlemlemek ve Paskalyayı kutlamak için insanların aileleri ve arkadaşlarıyla bir araya geldiği, yılın bir zamanıdır.
Translate from 土耳其语 to 中文

Bir grup oluşturmak için bir araya geldik.
Translate from 土耳其语 to 中文

Çift ayrıldı, tekrar bir araya gelmemek üzere.
Translate from 土耳其语 to 中文

İspanyolca üç kelimeyi bir araya getiremiyor, ve orta düzey olduğunu iddia ediyor.
Translate from 土耳其语 to 中文

Araya mesafe koy.
Translate from 土耳其语 to 中文

Bizim kaderimiz ortak yazılmış ama siz araya girmediniz mi?
Translate from 土耳其语 to 中文

Ben dua ederken araya girme.
Translate from 土耳其语 to 中文

Ayda bir kere bir araya geliriz.
Translate from 土耳其语 to 中文

Mary ve ben, gelecek hafta tekrar bir araya geleceğiz.
Translate from 土耳其语 to 中文

Araya girmeliyim.
Translate from 土耳其语 to 中文

Bir araya ihtiyacımız vardı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Öğle yemeğinden sonra tekrar bir araya geleceğiz.
Translate from 土耳其语 to 中文

Onlardan ikisi dövüşürken her zaman araya girmek istemiyorum.
Translate from 土耳其语 to 中文

Protonlar ve nötronlar atomun çekirdek denilen merkezinde bir araya gelirler. Elektronlar çekirdeğin etrafında dönerler.
Translate from 土耳其语 to 中文

Kıtalar yaklaşık 250 milyon yıl önce Pangea adında bir süper kıtayı oluşturmak için bir araya geldiler.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom iki ucu bir araya getirmeyi denedi.
Translate from 土耳其语 to 中文

Nihayet Tom'la bir araya geldim.
Translate from 土耳其语 to 中文

Biz bir araya geldik.
Translate from 土耳其语 to 中文

Ne zaman bir araya gelebiliriz?
Translate from 土耳其语 to 中文

Bir araya ihtiyacın var.
Translate from 土耳其语 to 中文

Onlar bir araya toplandılar.
Translate from 土耳其语 to 中文

Belki yarın öğleden sonra bir araya gelebiliriz.
Translate from 土耳其语 to 中文

Hepimiz bir araya geldik.
Translate from 土耳其语 to 中文

Biz yakında bir araya geleceğiz.
Translate from 土耳其语 to 中文

Sence sen ve Tom yeniden bir araya gelecek misiniz?
Translate from 土耳其语 to 中文

Onlar Cezayir'de buluştular ve Fransa'da tekrar bir araya geldiler.
Translate from 土耳其语 to 中文

Araya kaynamaya çalıştım.
Translate from 土耳其语 to 中文

Bizi bir araya getiren bu.
Translate from 土耳其语 to 中文

Gözlerimiz bir an için bir araya geldi.
Translate from 土耳其语 to 中文

Penguenler ısınmak için bir araya toplanırlar.
Translate from 土耳其语 to 中文

Yönetim kurulu üyeleri, 27 Mart 2013 tarihinde bir sonuç oturumu için bir araya gelecek.
Translate from 土耳其语 to 中文

Feleğin cilvesi bizi bir araya getirdi.
Translate from 土耳其语 to 中文

Bir satranç oyunu için bir araya gelelim.
Translate from 土耳其语 to 中文

O onları bir araya getirme sürecini açıkladı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Dedektif Dan Anderson nihayet bütün cinayet hikayesini bir araya getirdi.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom şirkette mevcut mali krizi tartışmak üzere Mary ile bir araya geldi.
Translate from 土耳其语 to 中文

Dan, Princeton Üniversitesi'nde bir grup biyoloji araştırmacısı ile bir araya geldi.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom onlarla bir araya geldikten sadece birkaç dakika sonra Mary'yi dışarı davet etti.
Translate from 土耳其语 to 中文

Dan, Linda ile dışarıda bir araya geldi.
Translate from 土耳其语 to 中文

Çete şehir çöplüğünde bir araya geldi.
Translate from 土耳其语 to 中文

Yaklaşık 800 milyon yıl önce, tüm kıtalar bir araya itildiler. Biz bu kıtaya Rodinia diyoruz.
Translate from 土耳其语 to 中文

İkisi bir daha asla bir araya gelmediler.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom, İncil çalışma grubunda Mary'yle bir araya geldi.
Translate from 土耳其语 to 中文

Mary biriyle araya geldi.
Translate from 土耳其语 to 中文

Çok Fransızca kelime biliyorum ama cümle içinde bir araya getirmekte zorlanıyorum.
Translate from 土耳其语 to 中文

Biz düzenli olarak bir araya gelme alışkanlığını edindik.
Translate from 土耳其语 to 中文

O, kırık bir vazonun parçalarını bir araya getirmeye çalıştı.
Translate from 土耳其语 to 中文

O ve ben bir araya geleceğiz.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom mahalle basketbol takımını bir araya getirdi.
Translate from 土耳其语 to 中文

Biz bir daha asla bir araya gelmeyeceğiz.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom babasıyla yeniden bir araya geldi.
Translate from 土耳其语 to 中文

Biz Şanghay'da bir araya geldik.
Translate from 土耳其语 to 中文

Mary emekli maaşı ile iki yakasını bir araya getiremiyor. Bir restoranda yarım gün temizlikçi bir kadın olarak çalışmasının nedeni bu.
Translate from 土耳其语 to 中文

Ikiniz bir araya geldiniz mi?
Translate from 土耳其语 to 中文

Yazarın iki karakteri bir araya getirmesi, onların farklılıklarının yanı sıra onların benzerliklerini de vurguluyor.
Translate from 土耳其语 to 中文

İki nehrin bir araya geldiği bir bölgede bir kasaba inşa ettiler.
Translate from 土耳其语 to 中文

Sen sadece araya giriyorsun.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom Mary ile tekrar bir araya gelmeyi umuyordu.
Translate from 土耳其语 to 中文

Yedi yıl önce İspanya'da bir araya geldiler.
Translate from 土耳其语 to 中文

Keşke ABBA tekrar bir araya gelse, Onları seviyorum.
Translate from 土耳其语 to 中文

Eğer şansını yakalarsak, başka bir vesile ile bir araya gelelim.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom araya girmemeliydi.
Translate from 土耳其语 to 中文

Her şey bir araya geldi.
Translate from 土耳其语 to 中文

Bunu nasıl bir araya getireceğiz?
Translate from 土耳其语 to 中文

Sohbet etmek için bir araya toplandılar.
Translate from 土耳其语 to 中文

Bilgi ve cesur her zaman bir araya gelmez.
Translate from 土耳其语 to 中文

Umarım yakında bir araya geliriz.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom'la tekrar bir araya gelmek ister misin?
Translate from 土耳其语 to 中文

Üçünüz nasıl bir araya geldiniz?
Translate from 土耳其语 to 中文

Fadıl ve Leyla tekrar bir araya geldiler.
Translate from 土耳其语 to 中文

Çok bir araya geliyoruz.
Translate from 土耳其语 to 中文

Her şeyi bir araya getirdik.
Translate from 土耳其语 to 中文

Kader bizi bir araya getirdi.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom herkesi bir araya getirdi.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom herkesi bir araya getirebilir mi?
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom insanları bir araya getirmeyi severdi.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom ailesi ile yeniden bir araya geldi.
Translate from 土耳其语 to 中文

Asla tekrar bir araya gelmeyeceğiz.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom kafede Mary ile bir araya geldi.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom lobide Mary ile bir araya geldi.
Translate from 土耳其语 to 中文

Hepsini bir araya koyman gerekmiyor.
Translate from 土耳其语 to 中文

Bilim, uçak ve gökdelenler inşa eder ama iman onları bir araya getirir.
Translate from 土耳其语 to 中文

İkizler nihayet 35 yaşındayken yeniden bir araya geldiler.
Translate from 土耳其语 to 中文

Bu tek yumurta ikizleri, doğumda ayrıldılar ve 35 yıl sonra bir araya geldiler.
Translate from 土耳其语 to 中文

Daha sonra bir yerde bir araya gelelim.
Translate from 土耳其语 to 中文

Leyla ve Sami bir alışveriş merkezinde bir araya geldiler.
Translate from 土耳其语 to 中文

Simülasyon sonuçlarını kullanmadan önce artıkların bir araya gelmesini beklemek gerekir.
Translate from 土耳其语 to 中文

"Baban şimdiye kadar yeniden evlendi mi yoksa kız arkadaşı mı var?" "Hayır, tüm yarışmacıları başarılı bir şekilde püskürttüm! Annemle babamın bir araya gelmesini istiyorum!"
Translate from 土耳其语 to 中文

Yetim, iki kız kardeşiyle beş yaşındayken bir araya geldi.
Translate from 土耳其语 to 中文

Nihayet işler bir araya gelmeye başladı.
Translate from 土耳其语 to 中文