Turkish example sentences with "aramak"

Learn how to use aramak in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Her ferdin fikir ve fikirlerini açıklamak hürriyetine hakkı vardır. Bu hak fikirlerinden ötürü rahatsız edilmemek, memleket sınırları mevzubahis olmaksızın malümat ve fikirleri her vasıta ile aramak, elde etmek veya yaymak hakkını içerir.

Seni tekrar aramak zorunda kalacağım.

Tom iş aramak için Boston'a geldi.

Serseri grupları yiyecek aramak için mağazalara zorla girdi.

Tom yiyecek bir şey aramak için dışarı çıktı.

Birçok insan altın aramak için Batı'ya gitti.

Birçok insan altın aramak için Batıya yola çıktı.

Tom Mary'yi aramak için uğraşmaya devam etti, ama o hiçbir zaman telefonuna cevap vermedi.

Sadece seni aramak ve geç kalacağımı bildirmek istedim.

Tom polisi aramak istedi fakat Mary ona izin vermedi.

Paula annesini aramak için odadan çıktı.

Tom bela aramak için bugün buraya geldi.

Tom bir iş aramak zorundadır.

Dolma kalemimi aramak zorundayım.

Ailemi aramak istiyorum.

Onu aramak için zahmet etmeyin.

Tom avukatını aramak istiyor.

O, bir taksi aramak için dışarı çıktı.

O, kayıp çocuğunu aramak için gitti.

O, dün gece onu aramak için söz verdiğini unuttu.

O, kapıdan içeri girdiğinde o, onu aramak üzereydi.

Birçok adam altın aramak üzere batıya gitti.

Böcek aramak üzere ormana girdik.

Doygunluğu kendi içimizde bulamıyorsak, dışarıda aramak boşunadır.

9:00'dan sonra aramak daha ucuz mudur?

Beni aramak istersin diye telefonumu bırakacağım.

Onu aramak için zamanları yoktu.

Macera aramak için seyahate çıktı.

Polisi aramak için telefonunu kullanmalıyım.

Sabah aramak daha pahalı mıdır?

Mutluluğu aramak seni sadece mutsuz eder.

Onu aramak için bir yerden bir yere gitti.

Bir iş aramak için New York'a geldi.

Milyonlarca çiftçi başka iş aramak zorunda kaldı.

İş aramak için New York'a geldi.

Boruyu tamir edemezsen, bir tesisatçı aramak zorunda kalacağız.

Seni aramak istedim ,ama bunu senin istemediğinin düşününce sonunda seni aramaktan vazgeçtim.

Şeytanı bu dünyada aramak gerekli mi?

Canım Tom'u aramak istemedi.

İnsan bazında para, makam ve hırs; ülke bazında ise pazar aramak savaşlara neden olmaktadır.

Beni gece çok geç saatte aramak zorunda değildin.

Seni aramak istedim ama senin açmayacağından korktuğum için arayamadım.

Aramak istedim.

Tom'u aramak istedim.

Tom bir iş aramak için Boston'a geldi.

Tom aramak için çok geç olduğunu biliyordu ama yine de aradı.

Aramak istediğin biri var mı?

Hemen polisi aramak önemli bir şeydir.

Kız mantar aramak için ormana gitti.

Amcamı aramak için dışarı çıkacağım, o biraz içmiş bu yüzden onu arabayla alıp eve geri getireceğim.

Sosyal hizmetleri aramak zorunda kaldık. Bu apaçık bir çocuk ihmali olayıydı.

Bu sabah ilk işi beni aramak oldu.

Tom'u aramak zorunda kalacaksın.

Yeni kelimeleri sözlükte aramak iyi bir alışkanlıktır.

Tom'u aramak için dışarıda olacağını düşündüm.

Tom anahtarlarını aramak için üç saatten fazla harcadı ama onları hâlâ bulamadı.

Tom bir iş aramak için Boston'a gidebilir.

Dokuzdan sonra aramak daha ucuz mu?

Adam, aramak için sabit hat kullanıyor.

Ben buraya dünyada Birleşik Devletler ve Müslümanlar arasında yeni bir başlangıç noktası aramak için geldim; biri karşılıklı ilgi ve karşılıklı saygıya dayalı; biri Amerika ve Müslümanın münhasır olmadığı ve rekabet içinde olması gerekmeyen gerçeğine dayalı.Bunun yerine onlar örtüşürler ve ortak prensipleri paylaşırlar - adalet ve ilerleme prensipleri tüm insanların hoşgörü ve haysiyeti.

Şimdi bir avukat aramak isteyebilirsin.

Tom avukatını aramak istediğini söyledi.

Tom'u aramak istermisin?

Tom Mary'yi aramak istedi.

Muplis Lojban cümleleri aramak için küçük bir araçtır.

Onu aramak zorundayız.

Tom Mary'yi aramak niyetinde değildi.

Tom'u aramak için çok erken mi?

Yarın beni aramak zorundasın.

Bence yarı zamanlı bir iş aramak zorundasın.

Tom'u aramak için geri gidiyorum.

Onları aramak için gidemez miyim?

Seni aramak için buraya geldik.

Tom'u aramak zorundayız.

Polisi aramak zorundayız.

Gerçekten şu an Tom'u aramak zorunda mısın?

Polisi aramak kimin fikriydi?

Tom'u aramak için şehrin her yerinde bulundum.

Elçiliğimi aramak istiyorum.

Böyle pek uygunsuz saatlerde neden beni aramak zorundasın?

Tom'u aramak üzereydim.

Kimseyi aramak zorunda değilim.

Güvenlik çocuğu aramak için bölgeyi dikkatle inceledi.

Onları aramak için çok erken mi?

Babamı aramak zorundayım.

Polisi aramak için çok erkendi.

Seni aramak istedim.

Sizi aramak istedim.

Bir ara seni aramak istiyorum.

Polisi aramak istemiyorum.

Tom'un polisi aramak istediğine dair içimde bir his var.

Kanıt aramak için buraya geldim.

Onları aramak için buraya geldim.

Onu aramak için buraya geldim.

Seni aramak için gelecekler.

Onu aramak için gelecekler.

Hiç kimse arabamı aramak istemiyor.

Tom ne tür iş aramak istediğine zaten karar verdi.

Tom'u aramak zorunda olan kişi benim.

Tom yarın Mary'yi aramak zorunda.

Su o kadar bulanıktı ki polis dalgıçlar vücudu dokunarak aramak zorunda kaldı.

Also check out the following words: buluşmaya, söz, verdi, bedenimiz, renk, mevcut, Jim, çağırırlar, Bence, yarın.