Learn how to use aramak in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.
Translate in Safari and other macOS apps in one click.
Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.
Get for freeInstall it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.
Get for free
Her ferdin fikir ve fikirlerini açıklamak hürriyetine hakkı vardır. Bu hak fikirlerinden ötürü rahatsız edilmemek, memleket sınırları mevzubahis olmaksızın malümat ve fikirleri her vasıta ile aramak, elde etmek veya yaymak hakkını içerir.
Translate from Turkish to English
Seni tekrar aramak zorunda kalacağım.
Translate from Turkish to English
Tom iş aramak için Boston'a geldi.
Translate from Turkish to English
Serseri grupları yiyecek aramak için mağazalara zorla girdi.
Translate from Turkish to English
Tom yiyecek bir şey aramak için dışarı çıktı.
Translate from Turkish to English
Birçok insan altın aramak için Batı'ya gitti.
Translate from Turkish to English
Birçok insan altın aramak için Batıya yola çıktı.
Translate from Turkish to English
Tom Mary'yi aramak için uğraşmaya devam etti, ama o hiçbir zaman telefonuna cevap vermedi.
Translate from Turkish to English
Sadece seni aramak ve geç kalacağımı bildirmek istedim.
Translate from Turkish to English
Tom polisi aramak istedi fakat Mary ona izin vermedi.
Translate from Turkish to English
Paula annesini aramak için odadan çıktı.
Translate from Turkish to English
Tom bela aramak için bugün buraya geldi.
Translate from Turkish to English
Tom bir iş aramak zorundadır.
Translate from Turkish to English
Dolma kalemimi aramak zorundayım.
Translate from Turkish to English
Ailemi aramak istiyorum.
Translate from Turkish to English
Onu aramak için zahmet etmeyin.
Translate from Turkish to English
Tom avukatını aramak istiyor.
Translate from Turkish to English
O, bir taksi aramak için dışarı çıktı.
Translate from Turkish to English
O, kayıp çocuğunu aramak için gitti.
Translate from Turkish to English
O, dün gece onu aramak için söz verdiğini unuttu.
Translate from Turkish to English
O, kapıdan içeri girdiğinde o, onu aramak üzereydi.
Translate from Turkish to English
Birçok adam altın aramak üzere batıya gitti.
Translate from Turkish to English
Böcek aramak üzere ormana girdik.
Translate from Turkish to English
Doygunluğu kendi içimizde bulamıyorsak, dışarıda aramak boşunadır.
Translate from Turkish to English
9:00'dan sonra aramak daha ucuz mudur?
Translate from Turkish to English
Beni aramak istersin diye telefonumu bırakacağım.
Translate from Turkish to English
Onu aramak için zamanları yoktu.
Translate from Turkish to English
Macera aramak için seyahate çıktı.
Translate from Turkish to English
Polisi aramak için telefonunu kullanmalıyım.
Translate from Turkish to English
Sabah aramak daha pahalı mıdır?
Translate from Turkish to English
Mutluluğu aramak seni sadece mutsuz eder.
Translate from Turkish to English
Onu aramak için bir yerden bir yere gitti.
Translate from Turkish to English
Bir iş aramak için New York'a geldi.
Translate from Turkish to English
Milyonlarca çiftçi başka iş aramak zorunda kaldı.
Translate from Turkish to English
İş aramak için New York'a geldi.
Translate from Turkish to English
Boruyu tamir edemezsen, bir tesisatçı aramak zorunda kalacağız.
Translate from Turkish to English
Seni aramak istedim ,ama bunu senin istemediğinin düşününce sonunda seni aramaktan vazgeçtim.
Translate from Turkish to English
Şeytanı bu dünyada aramak gerekli mi?
Translate from Turkish to English
Canım Tom'u aramak istemedi.
Translate from Turkish to English
İnsan bazında para, makam ve hırs; ülke bazında ise pazar aramak savaşlara neden olmaktadır.
Translate from Turkish to English
Beni gece çok geç saatte aramak zorunda değildin.
Translate from Turkish to English
Seni aramak istedim ama senin açmayacağından korktuğum için arayamadım.
Translate from Turkish to English
Aramak istedim.
Translate from Turkish to English
Tom'u aramak istedim.
Translate from Turkish to English
Tom bir iş aramak için Boston'a geldi.
Translate from Turkish to English
Tom aramak için çok geç olduğunu biliyordu ama yine de aradı.
Translate from Turkish to English
Aramak istediğin biri var mı?
Translate from Turkish to English
Hemen polisi aramak önemli bir şeydir.
Translate from Turkish to English
Kız mantar aramak için ormana gitti.
Translate from Turkish to English
Amcamı aramak için dışarı çıkacağım, o biraz içmiş bu yüzden onu arabayla alıp eve geri getireceğim.
Translate from Turkish to English
Sosyal hizmetleri aramak zorunda kaldık. Bu apaçık bir çocuk ihmali olayıydı.
Translate from Turkish to English
Bu sabah ilk işi beni aramak oldu.
Translate from Turkish to English
Tom'u aramak zorunda kalacaksın.
Translate from Turkish to English
Yeni kelimeleri sözlükte aramak iyi bir alışkanlıktır.
Translate from Turkish to English
Tom'u aramak için dışarıda olacağını düşündüm.
Translate from Turkish to English
Tom anahtarlarını aramak için üç saatten fazla harcadı ama onları hâlâ bulamadı.
Translate from Turkish to English
Tom bir iş aramak için Boston'a gidebilir.
Translate from Turkish to English
Dokuzdan sonra aramak daha ucuz mu?
Translate from Turkish to English
Adam, aramak için sabit hat kullanıyor.
Translate from Turkish to English
Ben buraya dünyada Birleşik Devletler ve Müslümanlar arasında yeni bir başlangıç noktası aramak için geldim; biri karşılıklı ilgi ve karşılıklı saygıya dayalı; biri Amerika ve Müslümanın münhasır olmadığı ve rekabet içinde olması gerekmeyen gerçeğine dayalı.Bunun yerine onlar örtüşürler ve ortak prensipleri paylaşırlar - adalet ve ilerleme prensipleri tüm insanların hoşgörü ve haysiyeti.
Translate from Turkish to English
Şimdi bir avukat aramak isteyebilirsin.
Translate from Turkish to English
Tom avukatını aramak istediğini söyledi.
Translate from Turkish to English
Tom'u aramak istermisin?
Translate from Turkish to English
Tom Mary'yi aramak istedi.
Translate from Turkish to English
Muplis Lojban cümleleri aramak için küçük bir araçtır.
Translate from Turkish to English
Onu aramak zorundayız.
Translate from Turkish to English
Tom Mary'yi aramak niyetinde değildi.
Translate from Turkish to English
Tom'u aramak için çok erken mi?
Translate from Turkish to English
Yarın beni aramak zorundasın.
Translate from Turkish to English
Bence yarı zamanlı bir iş aramak zorundasın.
Translate from Turkish to English
Tom'u aramak için geri gidiyorum.
Translate from Turkish to English
Onları aramak için gidemez miyim?
Translate from Turkish to English
Seni aramak için buraya geldik.
Translate from Turkish to English
Tom'u aramak zorundayız.
Translate from Turkish to English
Polisi aramak zorundayız.
Translate from Turkish to English
Gerçekten şu an Tom'u aramak zorunda mısın?
Translate from Turkish to English
Polisi aramak kimin fikriydi?
Translate from Turkish to English
Tom'u aramak için şehrin her yerinde bulundum.
Translate from Turkish to English
Elçiliğimi aramak istiyorum.
Translate from Turkish to English
Böyle pek uygunsuz saatlerde neden beni aramak zorundasın?
Translate from Turkish to English
Tom'u aramak üzereydim.
Translate from Turkish to English
Kimseyi aramak zorunda değilim.
Translate from Turkish to English
Güvenlik çocuğu aramak için bölgeyi dikkatle inceledi.
Translate from Turkish to English
Onları aramak için çok erken mi?
Translate from Turkish to English
Babamı aramak zorundayım.
Translate from Turkish to English
Polisi aramak için çok erkendi.
Translate from Turkish to English
Seni aramak istedim.
Translate from Turkish to English
Sizi aramak istedim.
Translate from Turkish to English
Bir ara seni aramak istiyorum.
Translate from Turkish to English
Polisi aramak istemiyorum.
Translate from Turkish to English
Tom'un polisi aramak istediğine dair içimde bir his var.
Translate from Turkish to English
Kanıt aramak için buraya geldim.
Translate from Turkish to English
Onları aramak için buraya geldim.
Translate from Turkish to English
Onu aramak için buraya geldim.
Translate from Turkish to English
Seni aramak için gelecekler.
Translate from Turkish to English
Onu aramak için gelecekler.
Translate from Turkish to English
Hiç kimse arabamı aramak istemiyor.
Translate from Turkish to English
Tom ne tür iş aramak istediğine zaten karar verdi.
Translate from Turkish to English
Tom'u aramak zorunda olan kişi benim.
Translate from Turkish to English
Tom yarın Mary'yi aramak zorunda.
Translate from Turkish to English
Su o kadar bulanıktı ki polis dalgıçlar vücudu dokunarak aramak zorunda kaldı.
Translate from Turkish to English
Also check out the following words: Nasılsınız, parlayan, altın, kılıcım, Singapurluyum, Banyo, Okulun, Büyükbaban, Deden, Aşağıdaki.