Learn how to use arabanın in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.
Translate in Safari and other macOS apps in one click.
Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.
Get for freeInstall it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.
Get for free
Bu arabanın tamire ihtiyacı var.
Translate from Turkish to English
Bu arabanın onarıma ihtiyacı var.
Translate from Turkish to English
Bir polis, kızlara arabanın onlara ait olup olmadığını sordu.
Translate from Turkish to English
Yolda bir arabanın olması dolayısıyla garajımdan çıkamadım.
Translate from Turkish to English
Bu arabanın fiyatı çok yüksek.
Translate from Turkish to English
Arabanın bir adama çarptığını gördüm.
Translate from Turkish to English
Bu ikinci el arabanın fiyatı makul.
Translate from Turkish to English
Bir sürücü, arabanın içinde uyuyordu.
Translate from Turkish to English
Bir arabanın bir direksiyon simidi vardır.
Translate from Turkish to English
Hangi arabanın daha güzel olduğu söylemek zordur.
Translate from Turkish to English
Tom Mary'nin sürdüğü arabanın güvenli olmadığını düşündü.
Translate from Turkish to English
Kapı arabanın geçmesi için yeterince geniştir.
Translate from Turkish to English
Jack arabanın tekerleğinin nasıl değiştirileceğini bana anlattı.
Translate from Turkish to English
Arabanın yeni bir motoru var.
Translate from Turkish to English
O arabanın port bagajı var.
Translate from Turkish to English
Çoğu arabanın şaffaf camı var.
Translate from Turkish to English
O, o arabanın sahibi mi?
Translate from Turkish to English
Onlar televizyonda yeni bir arabanın reklamını yaptılar.
Translate from Turkish to English
Biz arabanın arkasına geçtik ve ittik.
Translate from Turkish to English
O, arabanın altından çıktı.
Translate from Turkish to English
Arabanın tamiri biter bitmez, lütfen bana masrafları gösteren bir mektup yolla. Gerekli parayı sana göndereceğim.
Translate from Turkish to English
Arabanın camını açabilir misin ?
Translate from Turkish to English
Bu arabanın yağını değiştirmenin vakti gelmiş.
Translate from Turkish to English
Kayakları arabanın üstüne koydu.
Translate from Turkish to English
Evin önünde bir arabanın durduğunu duydum.
Translate from Turkish to English
Arabanın hızına şaşırdım.
Translate from Turkish to English
Arabanın sola dönüş sinyali bozuktu.
Translate from Turkish to English
Sizden kiraladığım arabanın bir sorunu var.
Translate from Turkish to English
Durdum ve arabanın geçmesini bekledim.
Translate from Turkish to English
Arabanın bıraktığı izleri takip ettiler.
Translate from Turkish to English
Polis arabanın durması için düdük çaldı.
Translate from Turkish to English
Arabanın benzini bittiğinde neredeyse eve varmak üzereydim.
Translate from Turkish to English
Hareket halindeyken arabanın kapısını asla açma.
Translate from Turkish to English
Arabanın parçalanması hakkında üzgün olduğunu biliyorum fakat yaralanmadın ve sağ olduğuna şükretmelisin.
Translate from Turkish to English
Hava o kadar sıcak ki bir arabanın kaputunda yumurta pişirebilirsiniz.
Translate from Turkish to English
Sanırım arabanın içinde kalmanı söylemiştim.
Translate from Turkish to English
Arabanın ön camından Tom'u gördüm.
Translate from Turkish to English
Arabanın patladığını gördüm.
Translate from Turkish to English
Arabanın bozuk bir kuyruk lambası var.
Translate from Turkish to English
Hibrit arabanın bizim tarafımızdan yapıldığını ilk günden beri biliyordum.
Translate from Turkish to English
Bu cümleye yakın bir cümlenin bir arabanın arka camında yazılı olduğuna yemin ederim.
Translate from Turkish to English
Bizim arabanın el freni bozuk mu?
Translate from Turkish to English
Bu arabanın kullanımı kolay.
Translate from Turkish to English
Polisler arabanın lastiklerine ateş ettiler.
Translate from Turkish to English
Onlar arabanın arkasında öpüştüler.
Translate from Turkish to English
Arabanın anahtarlarına ihtiyacım var.
Translate from Turkish to English
Bir arabanın durduğunu duydum.
Translate from Turkish to English
Tom arabanın sürücü koltuğunda oturuyordu.
Translate from Turkish to English
Tom arabanın kilidini açtı ve bindi.
Translate from Turkish to English
Tom arabanın kornasını birkaç kez çaldı.
Translate from Turkish to English
Tom binmek için arabanın kapısını açtı.
Translate from Turkish to English
Tom arabanın çatısına başını çarptı.
Translate from Turkish to English
Yakıt tasarrufu bu arabanın önemli bir avantajıdır.
Translate from Turkish to English
Tom ve Mary arabanın arka koltuğunda oturuyorlardı.
Translate from Turkish to English
Bu arabanın kime ait olduğunu biliyor musun?
Translate from Turkish to English
Arabanın motoru yolda bozuldu.
Translate from Turkish to English
Tom yeşil arabanın arkasına gizlendi.
Translate from Turkish to English
Bu arabanın iyi bir garantisi var.
Translate from Turkish to English
Senin arabanın anahtarlarını buldun mu?
Translate from Turkish to English
Şu yeşil arabanın arkasında, kırmızı bir römork takılı.
Translate from Turkish to English
Arabanın plakasını kaydedemedim.
Translate from Turkish to English
Arabanın anteni, ön cam içinde monte edilmiştir.
Translate from Turkish to English
Arabanın sol sinyali kötü çalışıyordu.
Translate from Turkish to English
Bu arabanın tamirinden bıktık.
Translate from Turkish to English
Arabanın bagajında bir ceset var.
Translate from Turkish to English
Bu arabanın kliması yok.
Translate from Turkish to English
Bu arabanın modası geçmiş.
Translate from Turkish to English
Arabanın arka koltuğu üç yolcu alır.
Translate from Turkish to English
İstediğin kadar gaza bas, arabanın vitesi boşta olduğu için hiçbir yere gidemeyiz.
Translate from Turkish to English
Arabanın bakıma ihtiyacı var.
Translate from Turkish to English
Bu arabanın gösterge paneli tamamen elektroniktir.
Translate from Turkish to English
Polis kızlara, o arabanın kendilerinin olup olmadığını sordu.
Translate from Turkish to English
Tom Mary için arabanın kapısını açtı.
Translate from Turkish to English
Arabanın dört tekerleği vardır.
Translate from Turkish to English
Arabanın nesi olduğundan emin değilim.
Translate from Turkish to English
Keşke arabanın benzininin bittiğini bana söyleseydin.
Translate from Turkish to English
Arabanın iç lastiğine koca bir çivi batmış.
Translate from Turkish to English
Bu arabanın bir alarmı var.
Translate from Turkish to English
Arabanın motor kaputunda bir şey var.
Translate from Turkish to English
O arabanın sahibi kim?
Translate from Turkish to English
O, arabanın önünde yürüyordu.
Translate from Turkish to English
Gitarımı arabanın arkasına koyacağım.
Translate from Turkish to English
Arabanın neyi olduğunu merak ediyorum.
Translate from Turkish to English
Tom arabanın altına baktı.
Translate from Turkish to English
Bu arabanın fiyatı yüzde on beş indirimlidir.
Translate from Turkish to English
Bu arabanın sahibi kim?
Translate from Turkish to English
Buradaki bu arabanın kime ait olduğunu biliyor musun?
Translate from Turkish to English
Hanımefendi bu arabanın kime ait olduğunu biliyor mu?
Translate from Turkish to English
Hanımefendi buradaki bu arabanın kime ait olduğunu biliyor mu?
Translate from Turkish to English
Tom arabanın kaputunu açtı.
Translate from Turkish to English
Tom arabanın bagajını açtı.
Translate from Turkish to English
Tom arabanın sahibine tazminat ödemek zorunda kaldı.
Translate from Turkish to English
Arabanın nesi olduğunu öğrendim.
Translate from Turkish to English
Tom arabanın altındaki kaldırımda yağ olup olmadığını görmek için arabanın altına baktı.
Translate from Turkish to English
Tom arabanın altındaki kaldırımda yağ olup olmadığını görmek için arabanın altına baktı.
Translate from Turkish to English
Tom arabanın arka koltuğunda uzanıyor.
Translate from Turkish to English
Arabanın neden çalışmadığını anladım.
Translate from Turkish to English
Olamaz! Arabanın anahtarını kaybettim.
Translate from Turkish to English
Arabanın altına baktın mı?
Translate from Turkish to English
Onun tüm kedileri arabanın üstünde oturuyorlar.
Translate from Turkish to English
Bu kutu arabanın bagajına koymak için çok büyük.
Translate from Turkish to English