Turkish example sentences with "arabam"

Learn how to use arabam in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Dün gece arabam çalındı.

Arabam Almandır.

Benim bir arabam var.

Yenisiyle karşılaştırıldığında benim arabam külüstür gözüküyor.

Motorda sorun yok, fakat arabam hareket etmiyor.

Rahatsız ettiğim için özür dilerim ama arabam bozuk, yardım edebilir misiniz?

Keşke bir arabam olsa.

Bir arabam olmasını ne kadar isterim.

Arabam çok benzin yakar.

Arabam buz üzerinde savrulduğunda, korkunçtu.

Bu benim arabam.

İki arabam var.

Arabam bir Toyota.

Arabam çalışmaz.

Bir arabam yoktur.

Yeni bir kırmızı arabam var.

Arabam dükkânda.

Benim arabam çalışmıyor.

Arabam bozulduğunda, kendi arabasını ödünç verme nezaketini gösterdi.

Arabam tamir ediliyor.

Arabam şimdi tamir ediliyor.

Benim arabam emrinize amade.

Benim eski arabam bana 100 dolar getirdi.

Arabam yolda bozuldu.

Arabam yıkanmalıdır.

Asla bir arabam olmadı.

Arabam şu anda tamir ediliyor.

Döndüğümde, arabam çalınmıştı.

Arabam bozulduğu için geç kaldım.

Bu benim arabam değil.

Bir arabam yok fakat kız kardeşimin var.

Arabam kazada ağır hasar gördü.

Arabam bozuldu, bu yüzden bir otobüse binmek zorunda kaldım.

Yeni Alfa Romeo arabam açık kırmızıdır.

Arabam beş kişi taşıyacak kadar büyük.

Hep bir spor arabam olsun istemişimdir.

Arabam nerede?

Eski bir arabam var.

Arabam yok.

Arabam şu an tamir ediliyor.

Arabam Ford, sizinki gibi.

Sanırım onun benim arabam olduğunu zaten biliyorsun.

Bu benim arabam!

Seninkiyle karşılaştırınca benim arabam küçük.

Arabam bozulduğu için oraya yürümek zorunda kaldım.

Seninkine kıyasla benim arabam küçük.

Şu benim arabam değil.

Arabam çalındı.

Arabam için yeni bir akü almak zorundayım.

Arabam tam köşede park edilir.

Arabam soğuktan çalışmadı.

Arabam orada.

Bu benim yeni arabam.

Arabam çok yaşlı olsa da, hala çok iyi çalışıyor.

Arabam David'in garajında.

Artık bir arabam yok.

Arabam yeterince güçlü değil.

Sonunda kendi arabam var.

Japon yapımı bir arabam var.

Geri döndüğümde arabam yok olmuştu.

Arabam olmadığını biliyorsun.

Arabam çok kirli, onu yıkamalıyım.

Dün el arabam çalındı.

Keşke güneş enerjili arabam olsa.

Arabam yıkanmalı.

Mavi bir arabam var.

Gitmek istiyorum ama arabam yok.

Oraya gitmek için bir arabam olsa kütüphaneye giderim.

Bir kar arabam yok.

Arabam satılık değil.

Benim arabam onun ağacından daha yaşlı.

Arabam çamura saplandı.

Arabam olmadığı için yürüyorum.

Arabam caddede park edilir.

Arabam dar sokakta park edilir.

Arabam ara sokakta park halinde.

Arabam çalışmadı.

Buraya gelirken arabam bozuldu.

Arabam beygir gücünde yetersiz.

Tom: "Arabam çizilmiş, nasıl açıklayacaksın?" dedi.

Arabam bozuk. Şimdi o serviste.

Arabam caddenin karşı tarafına park edilir.

Kırmızı bir arabam var.

Arabam bozuk.

Benim arabam kırmızı.

Arabam benden daha yaşlı.

Arabam önde park edilir.

Umarım arabam muayeneyi geçer.

Seninki ile karşılaştırıldığında benim arabam küçük.

Arabam güvercin pisliği ile kaplı.

O, arabam hakkında ne düşünüyor?

Arabam bir hurda.

Bir teknem ve bir arabam var.

Bir arabam bile yok.

O, "Arabam her zaman bozuluyor." dedi.

Eski arabam şimdi hurdalıkta.

Artık benim bile bir arabam yok.

Bir arabam, bir motosikletim ve iki bisikletim var.

"Arabam nerede?" "Garajda."

Arabam büyükanneminkinden daha az yakıt tüketiyor.

Arabam bozulduğu için buraya yürümek zorunda kaldım.

Also check out the following words: oyun, dünyada, olan, oyunlardan, biri, Mahjong'u, seviyorum, Mahjong'da, iyiymiş, Hayalim.