Turkish example sentences with "almayı"

Learn how to use almayı in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

eBay'dan satın almayı seviyorum.

Yabancı ürünler yerine yerli ürünler almayı için tercih ederim.

Siparişinizi almayı dört gözle bekleyebilir miyiz?

Bilet satın almayı size bırakacağım.

Tom onun kaça mal olduğunu umursamıyor. Halen onu almayı planlıyor.

Ben sabah duş almayı tercih ederim.

Paranızı geri almayı neden denemiyorsunuz?

Hem Tom hem de Mary Boston'da müzik eğitimi almayı planlıyorlar.

Saat 2.30'da Tom'u istasyondan almayı unutmamalıyız.

O ona o ilacı almayı durdurmasını tavsiye etti fakat o ihtiyacı olduğunu düşünüyordu.

O ona o ilacı almayı durdurmasını tavsiye etti.

Tom Mary'ye hoş bir şey almayı göze alabilir.

Tom Çinde yapılmış bir şeyi almayı reddediyor.

Tom bu sabah ilacını almayı unuttu.

Ben yeni bir fotoğraf makinesi satın almayı düşünüyordum

Yumurtaları satın almayı unuttun mu?

Tom Mary'nin ne kadar bagaj almayı planladığını merak etti.

Tom Mary'den haber almayı bekledi.

Tom Mary'den emirler almayı reddediyor.

Tom Perşembeye kadar sonuçları almayı umuyor.

Tom nefes almayı çok zor buldu.

Tom zam almayı ummuyordu.

Tom birkaç gün izin almayı hak ediyor.

Tom kesinlikle ödülü almayı hak ediyor.

Tom, işi hafiften almayı göze alamaz.

Tom bir yat almayı göze alamaz.

Tom gelecek ayın sonuna kadar bizden haber almayı bekleyebilir.

Tom Mary'ye seçenekleri üzerinde düşünmek için biraz zaman almayı tavsiye etti.

Yarın sabah beni almayı unutma.

Tom neredeyse yanına bir şemsiye almayı unutuyordu.

Jack, yeni bir bisiklet satın almayı göze alamaz.

Tom'dan başkasının bunu almayı istemesi pek olası değil.

Tom'un dışında birinin o işi almayı istemesi pek olası değil.

Tom, bir ev satın almayı göze alamaz.

Tom kullanılmış bir arabayı bile almayı göze alamaz.

Tom bir çift yeni ayakkabıyı bile satın almayı göze alamıyor.

Tom istediği bisikleti almayı göze alamadı.

Ben bir araba almayı göze alamam.

Sizden haber almayı umuyorum.

Onu bir kalem satın almayı düşünüyorum.

Onu satın almayı göze alamam.

Ben yeni bir palto almayı göze alamam.

Ben onu satın almayı göze alamam.

Ben onu almayı göze alamam.

Bir araba almayı göze alamam.

Kumarbazlar risk almayı severler.

Kısa sürede sizden haber almayı umuyorum.

Ders kitabını almayı unuttum.

O, rüşvet almayı reddetti.

Biraz süt almayı unutma.

Tom bir öpücük almayı umuyordu.

Yeni bir araba almayı göze alamam.

Sizden tatminkar bir yanıt almayı dört gözle bekliyorum.

Almaya gücüm yeter yetmez yeni bir araba almayı planlıyorum.

O, yeni bir araba almayı göze alamaz.

Ben bir kredi almayı gerekli buldum.

Öyle bir şeyi satın almayı göze alamam.

Bir bisiklet satın almayı göze alamadım.

Pahalı bir araba almayı göze alamam.

Yardım almayı gerekli buldum.

Böylesine pahalı bir arabayı almayı göze alamam.

Ben, İngilizce konuşabilen birini işe almayı düşünüyorum.

O eski arabayı satın almayı ciddi olarak düşünüyor musun?

Ben şikâyet ettim fakat onlar bu kazağı geri almayı reddetti.

O mağazadan bir bilgisayar almayı ciddi olarak düşünüyor musun?

O, arabayı almayı planlıyor musunuz?

O, yeni bir bisiklet almayı planlıyor.

O, sadaka almayı reddetti.

O, parayı almayı reddetti.

Onlar yeni bir araba satın almayı ertelediler.

Yeni bir araba almayı ertelediler.

Almayı istediğim şey tam olarak buydu.

Önüne geleni almayı bıraksan iyi edersin.

Kullanılmış bir araba almayı göze alamam.

Yeni bir bisiklet almayı göze alamam.

Yanına bir fotoğraf makinesi almayı unutma.

Onlar da İngiliz mallarını almayı reddettiler.

Kıyafet almayı severim.

Arkadaşlardan mektup almayı severim.

Doktorum bana aspirin almayı bırakmamı söyledi.

Tom şemsiyesini yanına almayı unuttu.

Tom Mary'den hediye almayı reddetti.

Yanına bir şemsiye almayı unutma.

Yarın o kitabı almayı unutmamalıyım.

Sizden haber almayı sabırsızlıkla bekliyoruz.

Cevabını almayı dört gözle bekliyorum.

Tüm eşyalarınızı yanınıza almayı unutmayın.

Tom'dan herhangi bir şey almayı gerçekten istiyor musun?

Yarın saat 6'da beni almayı unutma.

Sabırsızlıkla acil cevabını almayı bekliyoruz.

Geceleri duş almayı severim.

Sanırım almayı ilgileneceğin bir şeyimiz olabilir.

Mary tam yatmadan önce banyo yapmayı tercih ederken Tom sabahleyin duş almayı tercih eder.

Okuldan sonra Tom'u almayı unuttum.

Sanırım Tom biletleri almayı unutmadı.

Tom Fransızca konuşan birini işe almayı planlıyor.

Tom nefes almayı durdurdu.

Bazen geleceği düşünüyorum ve nefes almayı unutuyorum.

O, onun için bir hediye almayı unuttu.

İlk yardım setini almayı unutma.

Oğlum için bir dizüstü bilgisayar almayı karşılayamıyorum.

Also check out the following words: Babana, dileklerimle, Tek, başıma, yürüdüm, Kapıyı, kapatın, Erken, Ortaçağ, cam.