Bir şiiri başka bir dile çevirmek zordur.

Bir şiiri diğer bir dile çevirmek zordur.

O beş yaşında iken o şiiri ezberleyebildi.

Birçok kez okuyuncaya kadar şiiri kavrayamazsın.

Mary şiiri için çok sayıda ödül aldı.

Tom ona o şiiri iki yıl önce yazdığını söyledi.

Tom bütün şiiri ezbere okuyabiliyordu.

Bu şiiri kim yazdı?

Öğrenciler bu şiiri ezberlediler.

O, şiiri ezbere öğrendi.

Bu şiiri ezbere öğrenelim.

Bu şiiri nasıl çevirirsiniz?

O, şiiri monoton bir şekilde okudu.

Bu şiiri ezbere öğrenmeliyim.

Elimden geldiğince şiiri en iyi şekilde çevirdim.

Onun kızı birçok şiiri ezbere okuyabilir.

Gelecek haftaya kadar şiiri ezberle.

O, şiiri ezberlemede güçlük çekmedi.

O, bu şiiri yazdığında çok genç olmalı.

Onun şiiri niçin bitirmediği bir sır.

Onun şiiri hakkında ne düşünüyorsunuz?

Hepimiz şiiri ezberledik.

Özellikle bir şiiri hatırlıyorum.

Şiiri ezberlemek zorunda kaldık.

Şiiri yüksek sesle okudu.

Hiç Çin şiiri okudun mu?

Onun şiiri Japoncaya çevrilmiyor.

Sana az önce yazdığım şiiri okuyacağım.

Onun kızı bir sürü şiiri ezbere okuyabilir.

Öğrenciler birçok şiiri ezberledi.

Bütün şiiri ezbere öğrenmeliyiz.

Öğretmenimiz bize şiiri ezberletti.

Şiiri ezberlemek bir saatimi aldı.

Bu şiiri Shakespeare'in yazıp yazmadığı muhtemelen bir sır olarak kalacak.

Bir dahaki derse kadar bu şiiri ezberlememiz gerekiyor.

Şiiri ezberledim.

Tom şiiri sesli okudu.

Tom öğretmeninin ezberlemesini istediği şiiri zaten ezberlemişti.

Senin için yazdığım şiiri beğeniyor musun?

Senin için yazdığım şiiri istiyor musun?

Bir sonraki dersten önce bu şiiri ezberlettirmen gerekiyor.

Bu şiiri anlamıyorum.

Şiiri anlamıyorsan ben sana açıklayayım.

Bu şiiri Tacikçe'ye kim çevirdi?

Birçok kez duyduğum için, şiiri şimdi ezberden okuyabilirim.

Yüksek sesle şiiri ezberden okudu.

O şiiri sadece bir kez okudu. Onu ezbere bilemez.

Sen şiiri severdin.

Şiiri severim.

Bu şiiri Tom için yazdım.

Bu şiiri kimin yazdığını biliyor musun?

Neden bu şiiri ezberliyorsun?

Bu şiir nesir ile şiiri birleştirir.

Sınıftaki herkes şiiri ezberledi.

Çocuk okuduktan hemen sonra ünlü şiiri ezberledi.

Şiiri romanlara tercih ederim.

Tom Mary'ye yazdığı şiiri gösterdi.

Şiiri elinden geldiğinden iyi çevirdim.

Şiiri ezbere biliyorum.

Yarın bir şiiri ezberden okuyacağız.

Sınıftaki herkes şiiri ezbere öğrenmek zorunda.

Şiiri ailem için okudum.

Tom Mary'nin ezberlediği şiiri ezbere okumasını dinledim.

Tom on üç yaşındayken yazdığı bir şiiri hala ezbere okuyabiliyor.

Tom Mary'nin yazdığı şiiri ezberden okumasını istedi.

Mary Tom'un şiiri ezberden okumasını duyacak mı?

Mary Tom'un şiiri ezberden okumasını duydu mu?

Mary Tom'un şiiri ezberden okumasını duydu.

Mary'nin Tom'un şiiri ezberden okumasını duymasına izin ver.

O, şiiri yeniden yazdı.

Yabancı bir dilde yazılmış bir şiiri çevirmek zordur.

Bu şiiri çevirmek benim için çok zor.

Öğrencilere şiiri ezbere öğrenmeleri söylendi.

O, o şiiri anlamış gibi görünmüyor.

O şiiri beş yaşındayken ezberlemişti.

Şiiri ezberledin mi?

Şiiri nasıl yorumluyorsun?

Onu çok sık duyduğum için şimdi şiiri ezbere okuyabilirim.

O beş yaşındayken o şiiri ezbere öğrendi.

O, şiiri tekrar okudu.

O, şiiri yeniden okudu.

Verlaine şiiri der "yağmur kente düştükçe gözyaşları kalbime düşer"

Yabancı dildeki bir şiiri çevirmek kolay değildir.

Şiiri ezberlemem bir saatimi aldı.

Tom şiiri yüksek sesle okudu.

Rahatlamak için, Copernicus resim yaptı ve Yunanca şiiri Latinceye çevirdi.

Müfredatta bir sürü savaş şiiri var.

Bu şiiri hatırlıyorum.

Şiiri elimden geldiğince iyi çevirdim.

O şiiri kim yazdı?

Tom Mary'ye yazdığı şiiri okudu.

Bu şiiri ezberlemek zorundayım.

Yazdığın ilk şiiri hatırlayabilir misin?

Bu şiiri anlayamıyorum.

Şiiri yeniden yazdım.

Jackson'ın ezberlememi söylediği üç şiiri şimdiden ezberledim.

Tom, Mary için yazdığı şiiri okudu.

Bu şiiri ezberlemek kolay.

Tom şiiri yeniden okudu.

Tom'un şiiri birçok ödül kazandı.

Tom şiiri ezbere biliyordu.