Arada bir şemsiyesini trende bırakır.
Translate from Turkish to English

O, şemsiyesini bir silah olarak kullandı.
Translate from Turkish to English

Yanlışlıkla onun şemsiyesini aldım.
Translate from Turkish to English

Biri onun şemsiyesini geride bıraktı.
Translate from Turkish to English

O her gün şemsiyesini yanında taşır.
Translate from Turkish to English

Biri şemsiyesini salonda bıraktı.
Translate from Turkish to English

Tom şemsiyesini yerine koydu.
Translate from Turkish to English

Tom şemsiyesini kaybetti.
Translate from Turkish to English

Tom trende şemsiyesini bıraktı.
Translate from Turkish to English

Tom şemsiyesini nereye bıraktığı unuttu.
Translate from Turkish to English

Tom neredeyse şemsiyesini restoranda unutuyordu.
Translate from Turkish to English

Hanako yine şemsiyesini unuttu.
Translate from Turkish to English

Tom şemsiyesini kapattı ve onu kapının yanındaki şemsiye rafına koydu.
Translate from Turkish to English

O, şemsiyesini trende bıraktı.
Translate from Turkish to English

Sabah şemsiyesini almış mıydı?
Translate from Turkish to English

O, şemsiyesini otobüste bıraktı.
Translate from Turkish to English

O, her zaman şemsiyesini kaybediyor.
Translate from Turkish to English

Şemsiyesini otobüste bıraktı.
Translate from Turkish to English

Tom şemsiyesini otobüste bıraktı.
Translate from Turkish to English

Yanlışlıkla onun şemsiyesini getirdim.
Translate from Turkish to English

Tom şemsiyesini yanına almayı unuttu.
Translate from Turkish to English

Tom yanlışlıkla Mary'nin şemsiyesini eve getirdi.
Translate from Turkish to English

Şemsiyesini otobüste bırakmış olabilir.
Translate from Turkish to English

Tom şemsiyesini Mary'nin arabasında bırakmış olabilir.
Translate from Turkish to English

Tom'un niçin şemsiyesini arabada bırakacağını anlamıyorum.
Translate from Turkish to English

Tom'un şemsiyesini merede tuttuğunu bilmiyorum.
Translate from Turkish to English

Kimin şemsiyesini kullandın?
Translate from Turkish to English

Kimin şemsiyesini kullandınız?
Translate from Turkish to English

Tom şemsiyesini geri istiyor.
Translate from Turkish to English

Tom şemsiyesini katladı.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'ye şemsiyesini yanına almasını tavsiye etti.
Translate from Turkish to English

Tom şemsiyesini aldı ve asansöre yönlendi.
Translate from Turkish to English

Tom şemsiyesini nereye koyacağını bilmiyordu.
Translate from Turkish to English

Tom neredeyse şemsiyesini unutuyordu.
Translate from Turkish to English

Tom'un şemsiyesini ödünç aldım.
Translate from Turkish to English

O, şemsiyesini kapattı ve koşmaya başladı.
Translate from Turkish to English

Dikkatsizliğinden sık sık şemsiyesini unutur.
Translate from Turkish to English

Tom şemsiyesini yanında götürmedi.
Translate from Turkish to English

Tom şemsiyesini yanına almadı.
Translate from Turkish to English

Tom şemsiyesini arabamda bıraktı.
Translate from Turkish to English

Şemsiyesini unuttu.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'nin yanlışlıkla John'un şemsiyesini aldığını gördü.
Translate from Turkish to English

Tom şemsiyesini arabada bıraktı.
Translate from Turkish to English

Tom'un kendi şemsiyesini nerede bıraktığını biliyorum.
Translate from Turkish to English

Tom şemsiyesini unuttu.
Translate from Turkish to English

Tom şemsiyesini silah gibi kullandı.
Translate from Turkish to English

Tom şemsiyesini kime verdiğini hatırlayamadı.
Translate from Turkish to English

Tom şemsiyesini nereye koyduğunu hatırlayamadı.
Translate from Turkish to English

O, şemsiyesini trende unutmak eğilimindedir.
Translate from Turkish to English

Tom şemsiyesini ödünç almana izin verdi mi?
Translate from Turkish to English

Tom şemsiyesini yine unuttu.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'ye şemsiyesini nereye koyacağını gösterdi.
Translate from Turkish to English

Tom her zaman şemsiyesini kaybediyor.
Translate from Turkish to English

Tom şemsiyesini nereye bırakmış olduğunu hatırlamadı.
Translate from Turkish to English

Tom şemsiyesini nereye bıraktığını hatırlayamadı.
Translate from Turkish to English

Tom şemsiyesini nerede bıraktığını hatırlamadı.
Translate from Turkish to English

Tom şemsiyesini okulda bıraktı.
Translate from Turkish to English

Kız şemsiyesini açtı.
Translate from Turkish to English

O, şemsiyesini kaybetti.
Translate from Turkish to English

Tom'un şemsiyesini bulduk.
Translate from Turkish to English

Mary bir otobüste şemsiyesini unuttu.
Translate from Turkish to English

O, şemsiyesini yine kaybetmiş.
Translate from Turkish to English

Şemsiyesini gene yitirdi.
Translate from Turkish to English

Tom Meryem'in şemsiyesini yürüttü.
Translate from Turkish to English

Marie şemsiyesini kaybetti.
Translate from Turkish to English

O, şemsiyesini arkasında bıraktı.
Translate from Turkish to English

Kazara yanlışlıkla onun şemsiyesini aldı.
Translate from Turkish to English

Tom şemsiyesini trende bıraktığını düşünüyor.
Translate from Turkish to English

O, şemsiyesini unutmuştu bu yüzden ona benimkini ödünç verdim.
Translate from Turkish to English

Tom'un şemsiyesini alanın sen olduğunu biliyoruz.
Translate from Turkish to English

O, kız arkadaşının annesinin şemsiyesini ödünç almasını istedi.
Translate from Turkish to English

Şemsiyesini otobüste bırakması onun dikkatsizliğiydi.
Translate from Turkish to English

Onun şemsiyesini kullanırsan Tom'un sorun etmeyeceğinden eminim.
Translate from Turkish to English

O, şemsiyesini açmadan yağmurda yürümeye devam etti.
Translate from Turkish to English

Onun şemsiyesini yanlışlıkla aldı.
Translate from Turkish to English

Onun şemsiyesini yanlışlıkla aldım.
Translate from Turkish to English

Yanlışlıkla Tom'un şemsiyesini aldım.
Translate from Turkish to English

Tom'un şemsiyesini nereye koyduğunu bilmiyorum.
Translate from Turkish to English

O sık sık trende şemsiyesini bırakır.
Translate from Turkish to English

Tom yeni şemsiyesini kaybetti.
Translate from Turkish to English

Tom şemsiyesini sınıfta bıraktı.
Translate from Turkish to English

Tom sana şemsiyesini ödünç verecek.
Translate from Turkish to English

Tom yine şemsiyesini kaybetti.
Translate from Turkish to English

Rüzgar o kadar güçlüydü ki Mary'nin şemsiyesini tersyüz etti.
Translate from Turkish to English

Tom şemsiyesini arabasında unuttu.
Translate from Turkish to English

Onun o kadar acelesi vardı ki şemsiyesini trende unuttu.
Translate from Turkish to English

Tom'un, şemsiyesini nereye koyduğu hakkında hiç fikrim yok.
Translate from Turkish to English

Tom'un şemsiyesini sormadan ödünç aldım.
Translate from Turkish to English

Tom'un şemsiyesini rica etmeden ödünç aldım.
Translate from Turkish to English

Şemsiyesini bir otobüste unutmuş.
Translate from Turkish to English

Tom, Mary'nin şemsiyesini ödünç aldı.
Translate from Turkish to English

Mary şemsiyesini unuttu.
Translate from Turkish to English

Tom şemsiyesini Mary'nin arabasında bıraktı.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'nin arabasındaki şemsiyesini unuttu.
Translate from Turkish to English

Tom şemsiyesini almak için arabasına geri döndü.
Translate from Turkish to English

Tom'a zaten şemsiyesini yanına almasını söyledim.
Translate from Turkish to English

Tom şemsiyesini otobüste bırakmış olmalı.
Translate from Turkish to English

Tom, Mary'nin şemsiyesini çaldı.
Translate from Turkish to English

Kimin şemsiyesini kullanıyorsun?
Translate from Turkish to English

Tom bana şemsiyesini ödünç verecek.
Translate from Turkish to English

Tom şemsiyesini bana ödünç verdi.
Translate from Turkish to English