Lernen Sie, wie man şemsiyesini in einem Türkisch Satz verwendet. Über 100 handverlesene Beispiele.
Übersetzen Sie in Safari und anderen macOS-Apps mit einem Klick.
Übersetzen Sie in Safari, Mail, PDFs und anderen Apps mit einem Klick.
Doppelklick-Übersetzung für alle Websites und Netflix-Untertitel.
Kostenlos ausprobierenInstallieren Sie es in Chrome (oder einem anderen Browser) auf Ihrem Computer und lesen Sie das Internet, als gäbe es keine Fremdsprachen.
Kostenlos ausprobieren
Arada bir şemsiyesini trende bırakır.
Translate from Türkisch to Deutsch
O, şemsiyesini bir silah olarak kullandı.
Translate from Türkisch to Deutsch
Yanlışlıkla onun şemsiyesini aldım.
Translate from Türkisch to Deutsch
Biri onun şemsiyesini geride bıraktı.
Translate from Türkisch to Deutsch
O her gün şemsiyesini yanında taşır.
Translate from Türkisch to Deutsch
Biri şemsiyesini salonda bıraktı.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom şemsiyesini yerine koydu.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom şemsiyesini kaybetti.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom trende şemsiyesini bıraktı.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom şemsiyesini nereye bıraktığı unuttu.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom neredeyse şemsiyesini restoranda unutuyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch
Hanako yine şemsiyesini unuttu.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom şemsiyesini kapattı ve onu kapının yanındaki şemsiye rafına koydu.
Translate from Türkisch to Deutsch
O, şemsiyesini trende bıraktı.
Translate from Türkisch to Deutsch
Sabah şemsiyesini almış mıydı?
Translate from Türkisch to Deutsch
O, şemsiyesini otobüste bıraktı.
Translate from Türkisch to Deutsch
O, her zaman şemsiyesini kaybediyor.
Translate from Türkisch to Deutsch
Şemsiyesini otobüste bıraktı.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom şemsiyesini otobüste bıraktı.
Translate from Türkisch to Deutsch
Yanlışlıkla onun şemsiyesini getirdim.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom şemsiyesini yanına almayı unuttu.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom yanlışlıkla Mary'nin şemsiyesini eve getirdi.
Translate from Türkisch to Deutsch
Şemsiyesini otobüste bırakmış olabilir.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom şemsiyesini Mary'nin arabasında bırakmış olabilir.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom'un niçin şemsiyesini arabada bırakacağını anlamıyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom'un şemsiyesini merede tuttuğunu bilmiyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch
Kimin şemsiyesini kullandın?
Translate from Türkisch to Deutsch
Kimin şemsiyesini kullandınız?
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom şemsiyesini geri istiyor.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom şemsiyesini katladı.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom Mary'ye şemsiyesini yanına almasını tavsiye etti.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom şemsiyesini aldı ve asansöre yönlendi.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom şemsiyesini nereye koyacağını bilmiyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom neredeyse şemsiyesini unutuyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom'un şemsiyesini ödünç aldım.
Translate from Türkisch to Deutsch
O, şemsiyesini kapattı ve koşmaya başladı.
Translate from Türkisch to Deutsch
Dikkatsizliğinden sık sık şemsiyesini unutur.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom şemsiyesini yanında götürmedi.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom şemsiyesini yanına almadı.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom şemsiyesini arabamda bıraktı.
Translate from Türkisch to Deutsch
Şemsiyesini unuttu.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom Mary'nin yanlışlıkla John'un şemsiyesini aldığını gördü.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom şemsiyesini arabada bıraktı.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom'un kendi şemsiyesini nerede bıraktığını biliyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom şemsiyesini unuttu.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom şemsiyesini silah gibi kullandı.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom şemsiyesini kime verdiğini hatırlayamadı.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom şemsiyesini nereye koyduğunu hatırlayamadı.
Translate from Türkisch to Deutsch
O, şemsiyesini trende unutmak eğilimindedir.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom şemsiyesini ödünç almana izin verdi mi?
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom şemsiyesini yine unuttu.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom Mary'ye şemsiyesini nereye koyacağını gösterdi.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom her zaman şemsiyesini kaybediyor.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom şemsiyesini nereye bırakmış olduğunu hatırlamadı.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom şemsiyesini nereye bıraktığını hatırlayamadı.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom şemsiyesini nerede bıraktığını hatırlamadı.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom şemsiyesini okulda bıraktı.
Translate from Türkisch to Deutsch
Kız şemsiyesini açtı.
Translate from Türkisch to Deutsch
O, şemsiyesini kaybetti.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom'un şemsiyesini bulduk.
Translate from Türkisch to Deutsch
Mary bir otobüste şemsiyesini unuttu.
Translate from Türkisch to Deutsch
O, şemsiyesini yine kaybetmiş.
Translate from Türkisch to Deutsch
Şemsiyesini gene yitirdi.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom Meryem'in şemsiyesini yürüttü.
Translate from Türkisch to Deutsch
Marie şemsiyesini kaybetti.
Translate from Türkisch to Deutsch
O, şemsiyesini arkasında bıraktı.
Translate from Türkisch to Deutsch
Kazara yanlışlıkla onun şemsiyesini aldı.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom şemsiyesini trende bıraktığını düşünüyor.
Translate from Türkisch to Deutsch
O, şemsiyesini unutmuştu bu yüzden ona benimkini ödünç verdim.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom'un şemsiyesini alanın sen olduğunu biliyoruz.
Translate from Türkisch to Deutsch
O, kız arkadaşının annesinin şemsiyesini ödünç almasını istedi.
Translate from Türkisch to Deutsch
Şemsiyesini otobüste bırakması onun dikkatsizliğiydi.
Translate from Türkisch to Deutsch
Onun şemsiyesini kullanırsan Tom'un sorun etmeyeceğinden eminim.
Translate from Türkisch to Deutsch
O, şemsiyesini açmadan yağmurda yürümeye devam etti.
Translate from Türkisch to Deutsch
Onun şemsiyesini yanlışlıkla aldı.
Translate from Türkisch to Deutsch
Onun şemsiyesini yanlışlıkla aldım.
Translate from Türkisch to Deutsch
Yanlışlıkla Tom'un şemsiyesini aldım.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom'un şemsiyesini nereye koyduğunu bilmiyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch
O sık sık trende şemsiyesini bırakır.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom yeni şemsiyesini kaybetti.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom şemsiyesini sınıfta bıraktı.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom sana şemsiyesini ödünç verecek.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom yine şemsiyesini kaybetti.
Translate from Türkisch to Deutsch
Rüzgar o kadar güçlüydü ki Mary'nin şemsiyesini tersyüz etti.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom şemsiyesini arabasında unuttu.
Translate from Türkisch to Deutsch
Onun o kadar acelesi vardı ki şemsiyesini trende unuttu.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom'un, şemsiyesini nereye koyduğu hakkında hiç fikrim yok.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom'un şemsiyesini sormadan ödünç aldım.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom'un şemsiyesini rica etmeden ödünç aldım.
Translate from Türkisch to Deutsch
Şemsiyesini bir otobüste unutmuş.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom, Mary'nin şemsiyesini ödünç aldı.
Translate from Türkisch to Deutsch
Mary şemsiyesini unuttu.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom şemsiyesini Mary'nin arabasında bıraktı.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom Mary'nin arabasındaki şemsiyesini unuttu.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom şemsiyesini almak için arabasına geri döndü.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom'a zaten şemsiyesini yanına almasını söyledim.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom şemsiyesini otobüste bırakmış olmalı.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom, Mary'nin şemsiyesini çaldı.
Translate from Türkisch to Deutsch
Kimin şemsiyesini kullanıyorsun?
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom bana şemsiyesini ödünç verecek.
Translate from Türkisch to Deutsch
Tom şemsiyesini bana ödünç verdi.
Translate from Türkisch to Deutsch
Sehen Sie sich auch die folgenden Wörter an: Bilmiyorum, Mum, kendiliğinden, söndü, kendi, kendine, Babam, bana, yatakta, kitap.