Turkish example sentences with "üvey"

Learn how to use üvey in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Try Mate's Mac app

Translate in Safari and other macOS apps in one click.

try for free

Try Mate's iOS app

Translate in Safari, Mail, PDFs, and other apps in one click.

Try Mate's Chrome extension

Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.

Get for free

Try Mate apps

Install it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.

Get for free

Cinderella'nın iki aşağılık üvey kız kardeşi vardı.
Translate from Turkish to English

Tom üvey ebeveynlerinin kendisine verdiği sevgiyi kabul etmeyi öğrendi.
Translate from Turkish to English

Diane de üvey kız kardeşin, George.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'nin çok sayıda üvey çocuklarından sadece biriydi.
Translate from Turkish to English

Tom, Mary'nin üvey evladıydı.
Translate from Turkish to English

Tom, Mary'nin üvey oğludur.
Translate from Turkish to English

Tom, Mary'nin üvey babasıdır.
Translate from Turkish to English

Tom üvey oğlunu Mary'nin üvey kızına tanıttı.
Translate from Turkish to English

Tom üvey oğlunu Mary'nin üvey kızına tanıttı.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'nin üvey babasıyla iyi anlaşır.
Translate from Turkish to English

Mary Tom'un üvey annesidir.
Translate from Turkish to English

Mary Tom'un üvey kızıdır.
Translate from Turkish to English

Küçük çocuk üvey annesinden şiddet gördü.
Translate from Turkish to English

Arazinin bu kısmı üvey anneme aittir.
Translate from Turkish to English

O benim üvey erkek kardeşim.
Translate from Turkish to English

Ben Tom'un üvey erkek kardeşiyim.
Translate from Turkish to English

Birkaç yıl önce, anneler gününde, bir madalyonu üvey anneme hediye olarak verdim.
Translate from Turkish to English

Suzan aslında senin üvey kardeşindir.
Translate from Turkish to English

O benim üvey babam.
Translate from Turkish to English

Her büyük adam kucağında yaşadığı cemiyetin üvey evladıdır. - Cemil Meriç
Translate from Turkish to English

Üvey annemle hiç tartışmadım veya o bana gerekçeler vermedi.
Translate from Turkish to English

Üvey bir erkek kardeşim var.
Translate from Turkish to English

Tom'un üvey anne ve babası, öz anne ve babasına göre ona daha kibarlar.
Translate from Turkish to English

Jimmy benim üvey çocuğum.
Translate from Turkish to English

Mary benim üvey kız kardeşimdir.
Translate from Turkish to English

Tom benim üvey erkek kardeşimdir.
Translate from Turkish to English

13 yaşında bir üvey kızım var.
Translate from Turkish to English

Annenle evlendim ama baban değilim. Sen benim üvey oğlumsun.
Translate from Turkish to English

Tom üvey annesini sevmez.
Translate from Turkish to English

Tom'un Mary'nin artık onun üvey kız kardeşi olacağı fikrine alışması için sadece biraz zamana ihtiyacı var.
Translate from Turkish to English

Tom benim üvey babam.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'nin üvey erkek kardeşi.
Translate from Turkish to English

Genç üvey erkek kardeşi için örnek insan oldu.
Translate from Turkish to English

O benim üvey annem.
Translate from Turkish to English

Üvey annenin ismi ne?
Translate from Turkish to English

Tom benim üvey erkek kardeşim.
Translate from Turkish to English

Onun üvey ebeveynleri ona karşı gerçek ebeveynlerinden şimdiye kadar olduğundan çok daha nazikti.
Translate from Turkish to English

O benim üvey kız kardeşim.
Translate from Turkish to English

Mary Tom'un üvey kardeşi.
Translate from Turkish to English

Bir üvey erkek kardeşim var.
Translate from Turkish to English

Üvey babam şeker hastasıydı.
Translate from Turkish to English

Mary, Tom'un üvey kız kardeşidir.
Translate from Turkish to English

Mary Tom'un üvey kız kardeşi.
Translate from Turkish to English

Tom'un bir tane üvey kız kardeşi vardır.
Translate from Turkish to English

Tom'un bir üvey erkek kardeşi var.
Translate from Turkish to English

Üvey kız kardeşim kızılcık suyunun sonunu bitirdi.
Translate from Turkish to English

Ben üvey babamla iyi geçinmiyorum.
Translate from Turkish to English

Thomas'ın üvey bir kız kardeşi vardır.
Translate from Turkish to English

O, üvey annesini ziyaret ediyordu.
Translate from Turkish to English

Diane senin de üvey kız kardeşin.
Translate from Turkish to English

Morgan le Fay güçlü bir büyücüydü ve Kral Arthur'un üvey kız kardeşiydi.
Translate from Turkish to English

O benim üvey kız kardeşim ama ben ona kız kardeşim diyorum. ​​
Translate from Turkish to English

Mary benim üvey kız kardeşim.
Translate from Turkish to English

Tom iyi bir üvey babalık yapabilir.
Translate from Turkish to English

Üvey babam benden nefret etti.
Translate from Turkish to English

Ben Tom'un üvey babasıyım.
Translate from Turkish to English

Tom'un üvey babası John'dur.
Translate from Turkish to English

Umarım yeni üvey babam sonuncudan daha uzun süre dayanır.
Translate from Turkish to English

Bir üvey kız kardeşim var.
Translate from Turkish to English

Hayır, Mary benim üvey kız kardeşim değil, o benim yarı kız kardeşim.
Translate from Turkish to English

Sami ve Cemal üvey kız kardeşlerle evlendiler.
Translate from Turkish to English

Onlar ayrıca Snow White'ın dinsiz üvey annesini de davet ettiler.
Translate from Turkish to English

Onun üvey annesi benim baldızım.
Translate from Turkish to English

Tom'un üç üvey çocuğu var.
Translate from Turkish to English

Tom üvey babasından nefret ederdi.
Translate from Turkish to English

Tom üvey babasından nefret ediyor.
Translate from Turkish to English

Tom üvey babasıyla iyi geçiniyor.
Translate from Turkish to English

Benim bir üvey erkek kardeşim var.
Translate from Turkish to English

Sami'nin üvey babası onu istismar etti.
Translate from Turkish to English

Sami üvey annesini çok seviyor.
Translate from Turkish to English

Sami, Leyla'nın iki kızının üvey babası oldu.
Translate from Turkish to English

Sami üvey babasıyla kavga etti.
Translate from Turkish to English

Sami sık sık üvey babası ile kavga ediyordu.
Translate from Turkish to English

Sami iyi bir üvey baba olmaya çalışıyordu.
Translate from Turkish to English

Sami'nin üvey kızları onu sevmiyordu.
Translate from Turkish to English

Sami'nin üvey kızları ondan hoşlanmıyordu.
Translate from Turkish to English

Sami yeni üvey babasını sevmiyordu.
Translate from Turkish to English

Sami yeni üvey babasından hoşlanmıyordu.
Translate from Turkish to English

Sami babasını ve üvey babasını öldürdü.
Translate from Turkish to English

Sami üvey annesini çağırdı.
Translate from Turkish to English

Sami üvey annesini aradı.
Translate from Turkish to English

Üvey anneni arayacaksın.
Translate from Turkish to English

Sami annesi, üvey babası ve altı kız kardeşiyle birlikte büyüdü.
Translate from Turkish to English

Sami üvey babasının tacizinden bıkmıştı.
Translate from Turkish to English

Üvey annemden hoşlanmıyorum.
Translate from Turkish to English

Tom, Mary'nin üvey erkek kardeşi değil mi?
Translate from Turkish to English

Tom, Mary'nin üvey babası, değil mi?
Translate from Turkish to English

Tom, Mary'nin üvey erkek kardeşidir.
Translate from Turkish to English

Üvey bir ailem var.
Translate from Turkish to English

Aynı annenin farklı babadan olan çocukları, birbirlerinin üvey kardeşleridirler.
Translate from Turkish to English

Üvey kız kardeşimle oldukça iyi geçiniyoruz, ancak aynı şeyi üvey annem için söyleyemem.
Translate from Turkish to English

Üvey kız kardeşimle oldukça iyi geçiniyoruz, ancak aynı şeyi üvey annem için söyleyemem.
Translate from Turkish to English

Üvey kız kardeşimle aramız gayet iyi, ama üvey annemle değil.
Translate from Turkish to English

Üvey kız kardeşimle aramız gayet iyi, ama üvey annemle değil.
Translate from Turkish to English

Mary, Tom'un üvey ablasıdır.
Translate from Turkish to English

Tom üvey babasıyla iyi anlaşamıyor.
Translate from Turkish to English

Tom benim üvey oğlum.
Translate from Turkish to English

Tom'un üvey oğlunun annesiyle hiç tanışmadım.
Translate from Turkish to English

Üvey babası tarafından istismara uğradı.
Translate from Turkish to English

Dul analarla dolu olan şu Anadolu bir üvey nine kadar sana cefakârdır. Sen şarkın kınına giremeyen bir kılıcısın; dövüle dövüle tavlanır, vurula vurula kırılırsın. Yine her parçandan bir kıvılcım, her kıvılcımdan bir şimşek çıkar. İlahi bir kuvvetin, ebedî bir feyzin var ey Türk!
Translate from Turkish to English

Mary, üvey babasıyla iyi geçinir.
Translate from Turkish to English

Also check out the following words: Kedi, mi, sordu, Bazen, mıyım, merak, ediyorum, Gerçekleri, abartmayalım, Deneyelim.