Turkish example sentences with "üçüncü"

Learn how to use üçüncü in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Orası Sırbistan'ın üçüncü büyük şehridir.

Üçüncü sınıf dersinden ben sorumluyum.

Asansörle üçüncü kata çıktım.

Üçüncü yıldız belirli bir krala ait oldu.

Dünya güneşten sonra üçüncü gezegendir.

Benim dairem üçüncü katta.

Deniz Günü, temmuz ayının üçüncü pazartesi günü kutlanan, Japonya'nın ulusal bayramlarından biridir.

Üç'ün üçüncü dereceden kuvveti 27'dir.

Şüpheli suçunu itiraf edene kadar üçüncü dereceden suçlu sayıldı.

Tokyo İstasyonu üçüncü duraktır.

Tom'un üçüncü evliliği mutsuzdu ve hâlâ bir kez daha boşanmayı düşünüyordu.

Tom asansöre bindi ve üçüncü katın düğmesine bastı.

Tom sırada üçüncü idi.

Tom üçüncü kata yürüdü.

Onun üçüncü filmi ününü oldukça artırdı.

New York'ta birçok binanın on üçüncü katı yoktur.

On üçüncü doğum gününden birkaç gün sonra Tony de okulu bıraktı.

O üçüncü bir kez denedi.

İngilizce üçüncü dönem.

Üçüncü dönemde İngilizcemiz var.

Lütfen üçüncü kata çık.

Tom bu apartmanın üçüncü katında yaşar.

Bu caddeden aşağıya doğru git ve üçüncü ışıkta sağa dön.

Kütüphanemiz üçüncü katta.

Onunla Üçüncü Cadde'de tesadüfen karşılaştım.

Üçüncü caddede rastlantı sonucu onunla karşılaştım.

Üçüncü bir taraf olarak pozisyon almaya niyetliyim.

Üçüncü dünya savaşının patlak verip vermeyeceğini merak ediyorum.

Bu, dünyadaki üçüncü en uzun nehir.

Amcam üçüncü sınıftan sorumlu.

"Üçüncü dilek mi?" Adam şaşırdı. "Birinci ve ikinci dileği dilememişsem, o nasıl üçüncü dilek olabilir ki?"

"Üçüncü dilek mi?" Adam şaşırdı. "Birinci ve ikinci dileği dilememişsem, o nasıl üçüncü dilek olabilir ki?"

Dünya Sağlık Örgütü alkolün kötü kullanımının dünyada ölümün ve sakatlığın önde gelen üçüncü sebebi olduğunu söylüyor.

Üçüncü çeyrekte oynamak için üç dakika kaldığı için, yıldırımdan dolayı oyun durduruldu.

Üçüncü aşama öğretirim.

Tom'un üçüncü sırada oturduğunu gördüm.

Birinci, ikinci, üçüncü, dördüncü, beşinci, altıncı, yedinci, sekizinci, dokuzuncu, onuncu... sondan bir önceki, son.

Üçüncü sayfa haberi okumaktan bıktım.

Üçüncü sayfada ölümlü haberler okumaktan bıktım.

Üçüncü geldim.

Otelde üçüncü ve ikinci katta bir toplantı vardı.

Üçüncü katta oturuyoruz.

Tom üçüncü katta.

Üçüncü derse başlayalım.

Üçüncü bölümde bu sorunun üstesinden geleceğiz.

Üçüncü çeyrekte satışlar azaldı.

Adamın sigarayı bırakmak için yaptığı üçüncü deneme başarısızlıkla son buldu.

Tom ve Mary, Üçüncü Caddede yaşıyorlar.

Tom üçüncü sınıf öğrencisi.

Avustralya'nın üçüncü büyük kenti nedir?

Bayanların odası üçüncü kattadır.

Üçüncü seçenek nedir?

Üçüncü bir seçenek yok.

Üçüncü bir seçenek istiyorum.

Üçüncü dileğin nedir?

Tom mektubu üçüncü kez okudu.

Peru brezilya ve arjantinden sonra güney amerikanin en büyük üçüncü ülkesidir.

Üçüncü sınıftasın, değil mi?

Newton'un üçüncü hareket kanununa göre her eylemin eşit ve zıt tepkisi vardır.

Flavio lisenin üçüncü yılına kayıt ediliyor.

Bürom üçüncü katta.

Bu, üçüncü oldu.

Tom'un ofisi solda üçüncü kapı.

Ben kitabın üçüncü bölümünü okuyorum.

Üçüncü yıldız belirli bir krala aitti.

Tom kuyrukta üçüncü kişi.

Tom ve Mary üçüncü oğullarına John adını verdiler.

Tom üçüncü sınıfta.

Tom üçüncü sınıfı atladı.

Dünya, Güneş'e en yakın üçüncü gezegendir.

Sanırım biz üçüncü sınıftayken Mary sınıfımızdaki en güzel kızdı.

Tom üçüncü kez evlenmek üzere.

Üçüncü satırdaki son kelime nasıl okunur?

Tom üçüncü kurbandı.

Bizim daire üçüncü katta.

Üçüncü kata çıkmak için asansörü kullandılar.

Üçüncü kata çıkmak için asansörü kullandınız.

Üçüncü kata çıkmak için asansörü kullandık.

Mary üçüncü kata çıkmak için asansörü kullandı.

Üçüncü kata çıkmak için asansörü kullandı.

Tom üçüncü kata çıkmak için asansörü kullandı.

Biz üçüncü olduk.

O, üçüncü sayfada.

On üçüncü yasa değişikliği tüm zenci köleleri serbest bıraktı.

Valencia İspanya'nın üçüncü en büyük şehri ve aynı zamanda paella'nın doğum yeri olduğu için bilinir.

Asansörü üçüncü kata çıkardınız.

Asansörle üçüncü kata çıktınız.

Tom üçüncü sırada oturdu.

Üçüncü cildi eksik olan bu sözlük bana üç yüz dolara mal oldu.

Kitabın ikinci, beşinci ve on üçüncü bölümleri eksik.

Hindistan, Asya'nın en büyük üçüncü ülkesidir.

Bu, bu ay Tom'un geç kaldığı üçüncü kez.

Tom'un ofisi üçüncü katta.

Bugün bu şarkıyı üçüncü duyuşum.

Tom üçüncü bitirdi.

Üçüncü bir alternatif istiyorum.

Sol elinin üçüncü parmağına bir elmas yüzük taktı.

O senin üçüncü içkindi.

Dan üçüncü kattan atlayarak kaçtı.

Mary Tom'un üçüncü evliliğinden olan en büyük çocuğu.

Ben üçüncü geldim.

Also check out the following words: gitmeye, hevesli, Biraz, sakinleşmelisin, Sen, olmasaydın, hâlâ, hayatta, olacaktı, gülümsedi.