Turkish example sentences with "ön"

Learn how to use ön in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Try Mate's Mac app

Translate in Safari and other macOS apps in one click.

try for free

Try Mate's iOS app

Translate in Safari, Mail, PDFs, and other apps in one click.

Try Mate's Chrome extension

Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.

Get for free

Try Mate apps

Install it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.

Get for free

Gençlik ve cinsiyetiyle ilgili bilgi işine karşı bir ön yargıya sebep olmasın diye Bayan Cockburn adını gizledi.
Translate from Turkish to English

Ön kapıda biri var. Git ve kim olduğunu anla.
Translate from Turkish to English

Tom her zaman ön sırada oturmak ister.
Translate from Turkish to English

İnsanlar diğerlerine ön yargı ile bakmak eğilimindedir.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'den Lady Gaga konserinde ön sıra koltuklardan almanın bir yolunu bulmasını istedi.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary genellikle ön sırada oturmaktan hoşlanırlar.
Translate from Turkish to English

Tom ön sıraya oturdu.
Translate from Turkish to English

Sana vuran adam ön kapıda.
Translate from Turkish to English

Tom otoparktaki her kirli araba ön camına adını yazdı.
Translate from Turkish to English

Mary'nin arabasının ön camını kıran kişi Tom'du.
Translate from Turkish to English

Tom ön kapının çarptığını duydu.
Translate from Turkish to English

Tom ön kapıyı kilitlemeyi unuttu.
Translate from Turkish to English

Tom ön avlusunda bir çukur kazdı.
Translate from Turkish to English

Tom ön kapıya doğru çimden geçti.
Translate from Turkish to English

Tom ön masadaki adama takım elbisesini nerede ütületebileceğini sordu.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary genellikle ön sundurmada sabah kahvesini içtiler.
Translate from Turkish to English

Rehber salın ön sağında oturdu.
Translate from Turkish to English

Tom bizim ön bahçemizdeki ağacı balta ile kesti.
Translate from Turkish to English

Tom ön masada gürültü ile ilgili şikâyet etti.
Translate from Turkish to English

Ön kapı açıktı.
Translate from Turkish to English

Benim ön dişim düştü.
Translate from Turkish to English

Bir sürücü ön koltukta oturdu.
Translate from Turkish to English

Ön kapının çarptığını duydum.
Translate from Turkish to English

Ön kapıya kadar gittim.
Translate from Turkish to English

Tom ön kapının kilidini açtı.
Translate from Turkish to English

Ön kapıda birisi var.
Translate from Turkish to English

Ön tarafta bir oda istiyorum.
Translate from Turkish to English

Ön camını temizlemem gerekiyor mu?
Translate from Turkish to English

Ön kapı kilitli kaldı.
Translate from Turkish to English

Ön kapı zilinin çaldığını duydum.
Translate from Turkish to English

Otobüsün ön tarafında oturdum.
Translate from Turkish to English

Lütfen bunu ön sıraya ilet.
Translate from Turkish to English

Ön kapıyı kilitli bulduk.
Translate from Turkish to English

Ön kapıyı kilitlemeden bırakmıştı.
Translate from Turkish to English

Bu beyefendiye ön kapıyı gösterin.
Translate from Turkish to English

Ön camı temiz tutmalısın.
Translate from Turkish to English

O her zaman ön sırada bir koltuk aldı.
Translate from Turkish to English

Tom ön kapıda sizi bekliyor.
Translate from Turkish to English

Kaza, arabasının ön tekerlerine zarar verdi.
Translate from Turkish to English

Tom ön kapıdan içeri girdi.
Translate from Turkish to English

Otobüse bindi ve ön tarafta bir koltuğa oturdu.
Translate from Turkish to English

Artık ön yargılarımızı yıkmalıyız.
Translate from Turkish to English

Ön tarafı izle.
Translate from Turkish to English

Geçenlerde bir arkadaşımın evinin yanında durduğumda, ön kapıdan çıkan arkadaşım değil fakat kocasıydı.
Translate from Turkish to English

Birisi bana Albert Einstein'ın "Sağduyu on sekiz yaşında kazanılan ön yargıların birikimidir." dediğini söyledi.
Translate from Turkish to English

O, tarafsız ve ön yargısız olmanın şovunu yapar fakat sanırım o sadece kendi fikri olmayan bir adam.
Translate from Turkish to English

Ön yargıyı parçalamak bir atomu parçalamaktan daha zordur.
Translate from Turkish to English

Sanırım Tom ön avluda.
Translate from Turkish to English

Arabanın ön camından Tom'u gördüm.
Translate from Turkish to English

Arka tekere mi ön tekere mi kilit vurdum?
Translate from Turkish to English

Tom ön ödeme yaptı.
Translate from Turkish to English

Tom ön yargılıdır.
Translate from Turkish to English

Biz ön yargılıyız.
Translate from Turkish to English

Ön kapının anahtarıyla bir sorunu vardı.
Translate from Turkish to English

Tom ön kapısına baktı.
Translate from Turkish to English

Ön masada sana bir mesaj bıraktım.
Translate from Turkish to English

Tom ön kapıya geldiğinde onun biraz açık olduğunu fark etti.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'nin ön verandasında bazı oyuncaklar gördü.
Translate from Turkish to English

Tom ön kapıyı açtı ve Mary'yi karşıladı.
Translate from Turkish to English

Tom muhtemelen tam ön kapının dışında.
Translate from Turkish to English

Tom her zaman ön sırada oturur.
Translate from Turkish to English

Tom eve vardığında ön kapısına bantlanmış bir zarf vardı.
Translate from Turkish to English

Tom ön kapıdan eve girdi.
Translate from Turkish to English

Tom'un bana dediği gibi Esperanto'nun iki düşmanı var, bilgisizlik ve ön yargı.
Translate from Turkish to English

Ön yargılı olma.
Translate from Turkish to English

Tom ön basamaklarda oturuyor.
Translate from Turkish to English

Bileğim ve ön kolum acıyor. Bence karpal tünel sendromunun acısını çekiyor olabilirim.
Translate from Turkish to English

Ön sırada oturalım.
Translate from Turkish to English

Tom çıkarken ön kapıyı kilitlemeyi unuttu.
Translate from Turkish to English

Tom ön kapıyı açıp içeri girdi.
Translate from Turkish to English

Hayvanlara karşı bir ön yargı olmasaydı Darwin bu kadar tepki görmezdi.
Translate from Turkish to English

Arabanın anteni, ön cam içinde monte edilmiştir.
Translate from Turkish to English

Tom ön pencereden dışarıya baktı.
Translate from Turkish to English

Ön koltuktaydım.
Translate from Turkish to English

Ön kapı yok.
Translate from Turkish to English

Tom ön kapıdan dışarı çıktı.
Translate from Turkish to English

Tom ön sundurmada Mary'yi bekledi.
Translate from Turkish to English

Onları ön masada kontrol etsek iyi olur.
Translate from Turkish to English

Tom ön yargılı, değil mi?
Translate from Turkish to English

Sana ön sırada bir koltuk ayıracağım.
Translate from Turkish to English

Tom sık sık ön kapıyı kilitlemeyi unutur.
Translate from Turkish to English

Pencerenin yanında olan ön sırada Tom'un yanına oturmayı tercih ediyorum
Translate from Turkish to English

Tom'un arabası hâlâ ön tarafta park ediliyor.
Translate from Turkish to English

Ön kapı kilitli.
Translate from Turkish to English

Tom dün ön ehliyetini aldı, bu yüzden araba sürmeyi pratik yapmak için babası ile birlikte dışarıda.
Translate from Turkish to English

Mary Tom'dan ayrılır ayrılmaz John bir demet gülle onun ön kapısındaydı.
Translate from Turkish to English

Tom ön kapıya doğru yöneldi.
Translate from Turkish to English

Tom ön kapı için bir çizgi yaptı.
Translate from Turkish to English

Tom bir genç iken, o sık sık ön sundurmada otururdu ve akşam yemeğinden sonra akşamleyin şarkı yazardı.
Translate from Turkish to English

Tom son derce ön yargılı.
Translate from Turkish to English

Sen ve senin erkek arkadaşın genellikle ön sevişme için ne yaparsınız?
Translate from Turkish to English

O biz hâlâ ön sevişme yaparken boşaldı.
Translate from Turkish to English

Ön sevişmenin seksin önemli bir parçası olduğunu düşünüyor musun?
Translate from Turkish to English

Tom ön tarafta Mary'yi bekliyor.
Translate from Turkish to English

Tom ön kapıyı açtı.
Translate from Turkish to English

Tom ön kapıdan girdi.
Translate from Turkish to English

Tom ön kapıdan geldi.
Translate from Turkish to English

Tom oldukça ön yargılı, değil mi?
Translate from Turkish to English

Tom ön kapının açık olduğunu fark etmedi.
Translate from Turkish to English

Tom oldukça ön yargılı.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary ön odada.
Translate from Turkish to English

Also check out the following words: Amerikan, hayatının, aktif, üyeleri, kalabilsinler, diye, birçok, topluluk, kurulmuştur, Bazıları.