Turkish example sentences with "geçen"

Learn how to use geçen in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Geçen sene kurulan lunapark sağolsun şehir popüler oldu.

Onun geçen aydan beri hasta olduğunu duydum.

Geçen yıl Londra'ya gittik.

Bu, bizim geçen sene kaldığımız oteldir.

Geçen yıl o şirket için çalışmaya başladı.

Geçen yıl Bayan Kato senin öğretmenin miydi?

Geçen sene Bayan Kato senin öğretmenin miydi?

Geçen yıl Bayan Kato sizin öğretmeniniz miydi?

Geçen sene Bayan Kato sizin öğretmeniniz miydi?

O, geçen haftadan beri meşgul.

Geçen yıl emekli oldum.

Geçen sene emekli oldum.

Geçen cumartesi parka gittim.

Geçen yaz kampa gittim.

Japon ekonomisi geçen yıl %4 büyüdü.

Sürücü belgemi geçen ay yenilettim.

Sürücü ehliyetimi geçen ay yenilettim.

Ehliyetimi geçen ay yenilettim.

Misako, geçen Haziran bir Kanadalıyla evlendi.

Babası geçen sene ölmüş.

Geçen Haziran Yumiko, bir çocukluk arkadaşıyla evlendi.

Geçen ay okula gitmedim.

Geçen yıl üç ay boyunca denizdeydi.

Geçen gece büyük bir deprem oldu.

Helen, geçen sene Japonya'ya geldi.

Geçen pazartesi balık tutmaya gittim.

Geçen gün kameramı kaybettim.

İşler geçen ay biraz durgundu.

Geçen yıl glokom için ameliyat oldum.

Geçen yıl bir düşük yaptım.

Geçen yıl bir inme geçirdim.

Geçen yıl otisis media hastası oldum.

Geçen gün bahsettiğim araba bu.

Séamas Mhicí Sheáin geçen yıl öldü.

Okuldan geçen hafta ayrıldı.

Karşıya geçen yaşlı bayanı izledim.

Geçen ay Londra'daydım.

Geçen yıl yaklaşık bu zamanlarda çok kar almıştık.

O kaza gerçekten geçen yıl mı oldu?

Geçen hafta konserde altı kişi vardı.

Geçen yıl Fransa'da tatil yaptılar.

Profesör White, geçen yıl ilk kitabını yayınlandı.

Erkek kardeşim geçen ay Urawa'da bir ev yaptırdı.

Erkek kardeşim geçen hafta bana bir mektup gönderdi.

Tom geçen hafta işini bıraktı.

Anne geçen Pazar bana güzel bir elbise aldı.

Geçen yıl sahip olduğumdan daha fazla param var.

Bu ID ile geçen cümleler Tatoeba Projesine katkıda bulunanlar tarafından eklenen cümlelerdir.

Kaza, geçen Pazar akşamı gerçekleşti.

Şirket iflasları geçen ay yüksek bir düzeyde devam etti.

Bu geçen gün kaybettiğim kalemin aynısı.

Geçen hafta yaptığım elbise budur.

Bu, geçen hafta çektiğim bir resimdir.

Geçen yıl çok kar vardı.

O, geçen ay Amerika'da idi.

O geçen ayın sonunda Paris'e gitti.

O geçen ay Avrupa'ya gezi yaptı.

O, geçen ay işini bıraktı.

O geçen ay genel müdürlükten şube müdürlüğüne transfer edildi.

Geçen hafta ses sınavına katıldı.

O geçen haftadan beri hasta.

Geçen hafta güzel bir kız bebek doğurdu.

O geçen Çarşambadan beri hasta.

Onun geçen hafta satın aldığını çanta çalındı ​​.

O, geçen hafta gezi için yola çıktı.

O, geçen gün yeni bir ev satın aldı.

O, geçen ay Ann ile evlendi.

O, geçen yıl evlendi.

Geçen yıl liseden mezun oldu.

Amcam geçen yıl öğretmenlikten emekli oldu, fakat üniversitede bir görevi hâlâ sürdürebiliyordu.

O, geçen gün konuştuğumuz çocuktur.

Tom geçen Pazartesi çalışmadı.

Annem geçen Pazar bana iki çift pantolon satın aldı.

Anne geçen Perşembeden beri hastadır.

Geçen yıl bu şirket için çalışmaya başladım.

O, geçen gün onu görmeye gitti.

O, geçen ağustos ayında geri geldi.

O, geçen pazar günü golf oynadı.

O, geçen Pazardan beri hastadır.

Geçen yıl benim gelir yaklaşık beş milyon yendi.

Köprüyü geçen trene bak.

Benim tavuklar geçen yıl daha az yumurtladı.

Kedi geçen hafta hastaydı.

Geçen hafta sonu John'un evindeydik.

Onlar geçen temmuzda tatildeydiler.

Jack geçen yıl okuldaydı.

James ve ben geçen ay Ribeirão Preto'da idik. O, São Paulo'da, Brezilyada bir şehirdir.

Trafik kazalarından bahsedecek olursak, geçen yıl bir tane gördüm.

Trafik kazaları her geçen yıl artıyor.

Geçen Pazar onun nereye gittiğini soracağım.

Ben geçen baharda bir aşçılık dersi aldım ve ekmek pişirmeyi öğrendim.

Biz geçen sonbaharda New York'a taşındık.

Geçen hafta meşguldün.

Geçen Cumartesi Ming'in partisine gittin mi?

Geçen hafta burada mıydın?

Amy geçen Cumartesi bahçede çalıştı.

Ben geçen hafta Çince öğrenmeye başladım.

Biz geçen yıl Londra'ya gittik.

Freddy geçen ay mezarlıkta vardiyalı olarak çalışıyordu, bu yüzden normal saatlerde çalışan arkadaşlarından herhangi birini göremiyordu.

Geçen gece televizyon açıkken uyumuşum.

Tom geçen Pazar yatakta hastaydı.

Also check out the following words: olmaksızın, malümat, fikirleri, vasıta, aramak, elde, yaymak, içerir, vicdan, hürriyeti.