Turkish example sentences with "ölçüde"

Learn how to use ölçüde in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Try Mate's Mac app

Translate in Safari and other macOS apps in one click.

try for free

Try Mate's iOS app

Translate in Safari, Mail, PDFs, and other apps in one click.

Try Mate's Chrome extension

Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.

Get for free

Try Mate apps

Install it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.

Get for free

20. yüzyılın ortalarından beri Pekin'de su kuyusu sayısı önemli ölçüde düşmüş ve yeni yol ve binalar için bir yol yapmak için yıkılmışlardır.
Translate from Turkish to English

Bir ölçüde seninle aynı fikirdeyim.
Translate from Turkish to English

Birçok küçük kasabaların ana yolları büyük ölçüde Wal-Mart gibi büyük devlerin sayesinde neredeyse bırakılmaktadırlar.
Translate from Turkish to English

Kişinin yaşam tarzı, büyük ölçüde para ile belirlenir.
Translate from Turkish to English

Çoğumuz ebeveynlerimiz ve büyük ebeveynlerimizden önemli ölçüde daha varlıklı olmamıza karşın, onu yansıtan mutluluk seviyeleri değişmemiştir.
Translate from Turkish to English

Bu işlemle ilgili önemli ölçüde bürokrasi vardır.
Translate from Turkish to English

Biz onun ani ölüm haberine büyük ölçüde şaşırdık.
Translate from Turkish to English

Hepimiz onun şakalarıyla büyük ölçüde eğlendik
Translate from Turkish to English

Biz öğrencilerin giriş sınavındaki başarılarından büyük ölçüde sorumluyuz.
Translate from Turkish to English

Müzik ve sanat, yaşam zevkine çok büyük ölçüde katkıda bulunabilirler.
Translate from Turkish to English

Ben nehri görmeye gittim, onu büyük ölçüde şişmiş buldum.
Translate from Turkish to English

Yen'in değeri büyük ölçüde arttı.
Translate from Turkish to English

Bir ölçüde Psikoloji öğrenimi yaptım.
Translate from Turkish to English

Onun eylemleri büyük ölçüde Meksikalı liderleri kızdırdı.
Translate from Turkish to English

Yaşamın maliyetini büyük ölçüde artırmıştır.
Translate from Turkish to English

Sizin başarınız büyük ölçüde fırsatınızdan nasıl yararlanacağınıza bağlıdır.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'nin sorununu bir ölçüde anlayabilir.
Translate from Turkish to English

Tom büyük ölçüde bir atlet değil.
Translate from Turkish to English

Bir ölçüde söylediklerine katılıyorum.
Translate from Turkish to English

Evi temizlemem için geçen zamanı büyük ölçüde azaltmak istiyorum.
Translate from Turkish to English

Ne ölçüde ona güvenilebilir?
Translate from Turkish to English

Benim ayakkabılarım onunki ile aynı ölçüde.
Translate from Turkish to English

Başarım büyük ölçüde şanstan dolayı idi.
Translate from Turkish to English

Bir ölçüde Japonca konuşur.
Translate from Turkish to English

Belirli bir ölçüde ona güvenebilirim.
Translate from Turkish to English

Durum önemli ölçüde değişti.
Translate from Turkish to English

Her işte bir ölçüde stres vardır.
Translate from Turkish to English

Japon ekonomisi geniş ölçüde büyüdü.
Translate from Turkish to English

Ne ölçüde bir kaska ihtiyacın var?
Translate from Turkish to English

Vergi artışları hayatlarımızı önemli ölçüde etkiledi.
Translate from Turkish to English

Bütün bu yürüme ayaklarımın tabanlarını ve ayak parmaklarımı mahvediyor. Doğru ölçüde ayakkabılar alıp almadığımı merak ediyorum.
Translate from Turkish to English

Sanırım o büyük ölçüde mümkün değil.
Translate from Turkish to English

Tom bir ölçüde Fransızca konuşur.
Translate from Turkish to English

Tom toplantıyı büyük ölçüde unuttu.
Translate from Turkish to English

Yaşamanın maliyeti önemli ölçüde arttı.
Translate from Turkish to English

Japonya'da istihdam imkanları kadınlar için erkekler için olduğundan önemli ölçüde düşüktür.
Translate from Turkish to English

Bu ifadeye ne ölçüde katılıyorsunuz veya katılmıyorsunuz?
Translate from Turkish to English

Bu başarı tanımına ne ölçüde katılıyorsunuz veya katılmıyorsunuz?
Translate from Turkish to English

Benim bürom seninkinden önemli ölçüde daha aydınlıktır.
Translate from Turkish to English

Kış havasında araba kullanırken önemli ölçüde özen, tavsiye olunur.
Translate from Turkish to English

Biz aynı ölçüde giyiniyoruz.
Translate from Turkish to English

Fabrikanın kapanması, şehrin ekonomisine önemli ölçüde darbe etkisi yapacak.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary, en başından beri büyük ölçüde birbirleriyle iyi geçinirler.
Translate from Turkish to English

Doğruluk ve yanlışlık büyük ölçüde görecelidir.
Translate from Turkish to English

Bilimsel bilgi 16.yüzyıldan beri büyük ölçüde ilerledi.
Translate from Turkish to English

Savaştan beri Japonya bilim ve teknolojide geniş ölçüde gelişti.
Translate from Turkish to English

Bütün tahminler belirli bir ölçüde belirsizlik içerirler.
Translate from Turkish to English

Son on yıl boyunca hangi ülkeler önemli ölçüde gelişti?
Translate from Turkish to English

Dolar döviz kuru önemli ölçüde arttı.
Translate from Turkish to English

Doların döviz kuru önemli ölçüde düştü.
Translate from Turkish to English

Dolar kuru önemli ölçüde düştü.
Translate from Turkish to English

Prezervatifler gebelik şansını büyük ölçüde azaltır.
Translate from Turkish to English

Aomori ilinin ekonomisi büyük ölçüde elma yetiştiriciliğine bağlıdır.
Translate from Turkish to English

O, Londra'da kalmaktan yararlandı ve İngilizcesini büyük ölçüde geliştirdi.
Translate from Turkish to English

Deprem, büyük ölçüde hasara yol açtı.
Translate from Turkish to English

Şekerli içeceklerin hiçbir besin değeri yoktur ve kilo almaya önemli ölçüde etki ederler.
Translate from Turkish to English

Dilbilgisinde ve kelime hazinesinde, bazı lehçeler standart dilden önemli ölçüde farklıdır
Translate from Turkish to English

Hangi ölçüde alacağımı bilmiyordum.
Translate from Turkish to English

Tom'un sağlığı önemli ölçüde düzeldi.
Translate from Turkish to English

Bu hava koridoru büyük ölçüde askeri uçak tarafından işletilir.
Translate from Turkish to English

Dil, bir insanın dünya görüşünü önemli ölçüde belirler.
Translate from Turkish to English

Seni bir ölçüde anlıyorum.
Translate from Turkish to English

Dirikesim Avrupa ve İtalya'da büyük ölçüde yasaktır.
Translate from Turkish to English

Ölçüde doğruluk gereklidir.
Translate from Turkish to English

Çay geniş ölçüde Hindistan'da yetiştirilir.
Translate from Turkish to English

O ölçüde birbirinizi seviyor musunuz?
Translate from Turkish to English

Kırsal alan büyük ölçüde gelişecek gibi görünüyor.
Translate from Turkish to English

Toz biber büyük ölçüde Hint mutfağında kullanılır.
Translate from Turkish to English

Onun notları önemli ölçüde arttı.
Translate from Turkish to English

Benim notlarım önemli ölçüde arttı.
Translate from Turkish to English

Bir milletin refahı büyük ölçüde genç erkeklere aittir.
Translate from Turkish to English

Tom, Mary'den önemli ölçüde daha gençtir.
Translate from Turkish to English

Japonya son 50 yıl içinde önemli ölçüde değişti.
Translate from Turkish to English

Ben ondan önemli ölçüde daha büyüktüm.
Translate from Turkish to English

Ben ondan önemli ölçüde daha yaşlıydım.
Translate from Turkish to English

Çin ekonomisinin istikrarı büyük ölçüde abartılmıştır.
Translate from Turkish to English

Suç oranları son on yıl içinde önemli ölçüde düştü.
Translate from Turkish to English

LED sokak lambaları daha enerji tasarruflu, ancak önemli ölçüde ışık kirliliğini artırıyor.
Translate from Turkish to English

Japonya'nın kırsal manzarasının büyük ölçüde değiştiği söylenir.
Translate from Turkish to English

Tom bir kahkaha kulübüne katıldı ve onun stres seviyeleri önemli ölçüde düştü.
Translate from Turkish to English

Yılın aynı zamanında farklı yerlerdeki sıcaklık önemli ölçüde değişebilir.
Translate from Turkish to English

Kaçak ağaç kesimi önemli ölçüde azalmıştır.
Translate from Turkish to English

Ülkenin yaşlanan nüfusunu telafi etmek için, hükümet doğum ve göç oranlarını önemli ölçüde artırmak için adımlar atmaya karar verdi.
Translate from Turkish to English

Cam üfleme teknikleri icat edildiğinde cam Roma döneminde önemli ölçüde gelişti.
Translate from Turkish to English

Beyaz erik brendisi bir kompostoda eşit ölçüde lezzetlidir.
Translate from Turkish to English

Mississippi deltası tarihin akışı boyunca büyük ölçüde şekiş değiştirdi.
Translate from Turkish to English

Alım gücü büyük ölçüde düştü.
Translate from Turkish to English

Başarım büyük ölçüde yardımın sayesindedir.
Translate from Turkish to English

Sonbahar geldiği için günler kayda değer ölçüde daha kısa oluyor.
Translate from Turkish to English

Sektör, hükümetin finansmanına büyük ölçüde bağımlıdır.
Translate from Turkish to English

Apollo programı uzay hakkındaki bilgimizi büyük ölçüde ilerletti.
Translate from Turkish to English

Bu geniş ölçüde benimsenmedi.
Translate from Turkish to English

Önerilen kanun önemli ölçüde kusurlu.
Translate from Turkish to English

Aşk büyük ölçüde bir şans meselesidir.
Translate from Turkish to English

Her dil konuşanları için eşit ölçüde değerli ve kıymetlidir.
Translate from Turkish to English

O beni önemli ölçüde şaşırttı.
Translate from Turkish to English

Onu büyük ölçüde aştım.
Translate from Turkish to English

Son on yılda fiyatlar önemli ölçüde arttı.
Translate from Turkish to English

Tarımsal ihracat son on yılda önemli ölçüde arttı.
Translate from Turkish to English

Yorumunu büyük ölçüde kabul ediyorum.
Translate from Turkish to English

O roman geniş ölçüde okundu.
Translate from Turkish to English

Also check out the following words: son, saman, çöpüdür, Bütün, insanlar, hür, haysiyet, ve, haklar, bakımından.