Turkish example sentences with "ödül"

Learn how to use ödül in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Try Mate's Mac app

Translate in Safari and other macOS apps in one click.

try for free

Try Mate's iOS app

Translate in Safari, Mail, PDFs, and other apps in one click.

Try Mate's Chrome extension

Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.

Get for free

Try Mate apps

Install it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.

Get for free

Bir ödül hatası yaptım.
Translate from Turkish to English

1990'dan beri on bir kız öğrenci ödül aldı.
Translate from Turkish to English

O, yarışmayı kazandığı için bir ödül aldı.
Translate from Turkish to English

Siz bir ödül alacaksınız.
Translate from Turkish to English

Bir ödül kazanmak için yeterince yükseğe zıplamadı.
Translate from Turkish to English

Mary şiiri için çok sayıda ödül aldı.
Translate from Turkish to English

Tom yazım yarışmasında bir ödül kazandı.
Translate from Turkish to English

Tom şirketindeki en yüksek satış için ödül aldı.
Translate from Turkish to English

Öğretmen John'a bir ödül verdi.
Translate from Turkish to English

Ödül parası dünya gezisine gitmeme olanak sağladı.
Translate from Turkish to English

Ödül ona verilmeyecek.
Translate from Turkish to English

Her iki çocuk da bir ödül kazandı.
Translate from Turkish to English

Onların her birine bir ödül verildi.
Translate from Turkish to English

On takım ödül için yarıştı.
Translate from Turkish to English

Ödül için birbirimizle yarıştık.
Translate from Turkish to English

Onlar ödül için birbiriyle yarıştılar.
Translate from Turkish to English

O, geçen hafta ödül kazandı.
Translate from Turkish to English

O, ödül kazanmaya eğilimlidir.
Translate from Turkish to English

Köpeğimi bulan kişiyi burada bir ödül bekliyor.
Translate from Turkish to English

Onlar ödül için yarışıyorlar.
Translate from Turkish to English

İyi puanlar için bir ödül aldılar.
Translate from Turkish to English

Üç çocuktan her biri bir ödül aldı.
Translate from Turkish to English

Herhangi bir tür ödül asla kazanmadım.
Translate from Turkish to English

Üç kızdan her biri bir ödül aldı.
Translate from Turkish to English

Ödül almaya hak kazandı.
Translate from Turkish to English

Ona bir ödül olarak altın bir saat verildi.
Translate from Turkish to English

Herhangi bir ödül kabul edemeyecek kadar gururluydu.
Translate from Turkish to English

Ödül kazanmayı severim.
Translate from Turkish to English

Ödül parasını bankaya yatırdı.
Translate from Turkish to English

Ödül almak için elinden gelen her şeyi yaptı.
Translate from Turkish to English

Onun başına ödül kondu.
Translate from Turkish to English

O büyük bir ödül.
Translate from Turkish to English

Ödül ona gitti.
Translate from Turkish to English

Ödül aldığına gerçekten şaşırdım.
Translate from Turkish to English

Ölümü bir ceza olarak kullanmaya karşıyım. Onu bir ödül olarak da kullanmaya karşıyım.
Translate from Turkish to English

Becerikli genç buluşu için bir ödül kazandı.
Translate from Turkish to English

Yazma yarışmasında bir ödül kazandın, değil mi?
Translate from Turkish to English

Tom'un Mary'nin ödül aldığını görmesi için burada olmaması bir utanç
Translate from Turkish to English

Bunun için bir ödül hak ediyorsun.
Translate from Turkish to English

Bir ödül var mı?
Translate from Turkish to English

Bir kızı boğulmaktan kurtardığı için ona ödül verildi.
Translate from Turkish to English

Büyük bilimci onuruna bir ödül verildi.
Translate from Turkish to English

Hiç ödül beklemiyordum.
Translate from Turkish to English

Risk yoksa ödül de yok.
Translate from Turkish to English

Mary ünlü bir ödül avcısıdır.
Translate from Turkish to English

Geçen ay bir ödül kazandığınızı duydum.
Translate from Turkish to English

Başıma ödül koymuşlar.
Translate from Turkish to English

Onların hepsi bir ödül alacak.
Translate from Turkish to English

Hiç ödül kazandın mı?
Translate from Turkish to English

O, ödül almak için çok çalıştı.
Translate from Turkish to English

Bill özel bir ödül için seçildi.
Translate from Turkish to English

Aslına bakarsanız Hawaii gezisini bir ödül olarak kazandım.
Translate from Turkish to English

Ödül yanlış.
Translate from Turkish to English

Kaybettiği parayı geri getiren kim olursa olsun ödül verilecek.
Translate from Turkish to English

Birkaç takım ödül için yarışıyor.
Translate from Turkish to English

Bir ödül alır mıyım?
Translate from Turkish to English

Mary "Gizli aşk" adlı kompozisyonu için bir ödül aldı.
Translate from Turkish to English

Tom'un bir ödül avcısı olduğundan emin misin?
Translate from Turkish to English

Senin ödül istemediğini sandım.
Translate from Turkish to English

Ödül benim olmalı!
Translate from Turkish to English

Onlar ödül aldı.
Translate from Turkish to English

Ödül en iyi öğrenciye verilecek.
Translate from Turkish to English

Bilim ödülünü kazanan ödül parasını hayır kuruluşuna vermeye karar verdi.
Translate from Turkish to English

Büyük ödül prensesten bir öpücüktü.
Translate from Turkish to English

Ben de bir ödül kazandım.
Translate from Turkish to English

Hem Tom hem de Mary ödül kazanan gazeteciler.
Translate from Turkish to English

Tom birçok ödül aldı.
Translate from Turkish to English

Tom'un meslekdaşı, araştırması için şimdi bir ödül daha aldı.
Translate from Turkish to English

En son ne zaman bir ödül kazandın?
Translate from Turkish to English

Yazım yarışmasında bir ödül kazandım.
Translate from Turkish to English

O, yazım yarışmasında bir ödül kazandı.
Translate from Turkish to English

Tom kaç tane ödül kazandı?
Translate from Turkish to English

Tom ölümünün ardından ödül aldı.
Translate from Turkish to English

Tom hiç ödül almadı.
Translate from Turkish to English

Bu yılki ödül için altı aday var.
Translate from Turkish to English

Kendinizi ödüllendirmeyi deneyin ve ödül için başkalarına güvenmeyi denemeyin.
Translate from Turkish to English

Bir ödül sunuluyor.
Translate from Turkish to English

Eğer her zaman başkalarından ödül beklersen sen bir köpek gibisin.
Translate from Turkish to English

Çoğu insan için ödül başka insanlardan gelir, kendilerinden değil.
Translate from Turkish to English

O bir ödül kazanacak gibi görünüyor.
Translate from Turkish to English

O, dört ödül kategorisinde aday.
Translate from Turkish to English

Ödül on tane sendika üyesi arasında eşit olarak bölündü.
Translate from Turkish to English

Bu sayı bir ödül kazandı.
Translate from Turkish to English

Mimar prestijli bir ödül almış olduğuyla övündü.
Translate from Turkish to English

Mary yazım yarışmasında bir ödül kazandı.
Translate from Turkish to English

O bir ödül avcısına av oldu.
Translate from Turkish to English

Başımıza konmuş bir ödül var.
Translate from Turkish to English

Hala başımıza konmuş bir ödül var.
Translate from Turkish to English

Tom kaybettiği köpeğinin getirilmesi için bir ödül önerdi.
Translate from Turkish to English

Tom'un başına ödül kondu.
Translate from Turkish to English

Tom bir ödül hak etti.
Translate from Turkish to English

Üç çocuğun her biri bir ödül aldı.
Translate from Turkish to English

Onlar ona ödül vermeyecekler.
Translate from Turkish to English

Sen yazım yarışmasında ödül kazandın, değil mi?
Translate from Turkish to English

Bir ödül olarak altın bir saat aldı.
Translate from Turkish to English

Bu şimdiye kadar ilk kez bir ödül kazanışım.
Translate from Turkish to English

Ödül paranızı nasıl harcayacaksınız?
Translate from Turkish to English

Ben bir ödül kazandım.
Translate from Turkish to English

O bir ödül kazandı.
Translate from Turkish to English

Ben bunun için bir ödül kazandım.
Translate from Turkish to English

Biz bunun için bir ödül kazandık.
Translate from Turkish to English

Also check out the following words: oldu, Onunla, beraber, olduğun, sürece, mutlu, olamazsın, Çocuklar, zorunda, kalacaklar.