Turkish example sentences with "öğleden"

Learn how to use öğleden in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Try Mate's Mac app

Translate in Safari and other macOS apps in one click.

try for free

Try Mate's iOS app

Translate in Safari, Mail, PDFs, and other apps in one click.

Try Mate's Chrome extension

Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.

Get for free

Try Mate apps

Install it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.

Get for free

Öğleden sonra ne yapıyorsun?
Translate from Turkish to English

Öğleden sonra ne iş yapacaksınız?
Translate from Turkish to English

Öğleden sonra bir uçuş var mı?
Translate from Turkish to English

Bu öğleden sonra meşgul olacağım.
Translate from Turkish to English

Bu öğleden sonra dışarıya çıkacağım.
Translate from Turkish to English

Bütün öğleden sonrayı arkadaşlarla sohbet ederek geçirdim.
Translate from Turkish to English

Bu öğleden sonra tenis oynayacağım.
Translate from Turkish to English

Yarın öğleden sonra tenis oynamayacak mısın?
Translate from Turkish to English

Yarın öğleden sonra hareket ediyoruz.
Translate from Turkish to English

Bu öğleden sonra okulda ne yapıyorsun?
Translate from Turkish to English

Bu öğleden sonra beni ara.
Translate from Turkish to English

Öğleden sonra hava çok fırtınalıydı.
Translate from Turkish to English

Öğleden sonra saat üçte geldi.
Translate from Turkish to English

O buraya öğleden önce geldi.
Translate from Turkish to English

Ben bu öğleden sonra bütün bu işi bitireceğimi sanmıyorum.
Translate from Turkish to English

Onun sabah iki ve öğleden sonra bir dersi var.
Translate from Turkish to English

Tom ve sınıf arkadaşları yarın öğleden sonra bir sanat müzesine gidecek.
Translate from Turkish to English

Cuma öğleden sonra boş musunuz?
Translate from Turkish to English

O yarın öğleden sonra ayrılacak.
Translate from Turkish to English

Öğleden sonra uçuş var mı?
Translate from Turkish to English

Biz yarın öğleden sonra parkta tekrar buluşacağız.
Translate from Turkish to English

Ken bu öğleden sonra meşgul.
Translate from Turkish to English

Tom öğleden sonra sadece evden çıkmak zorunda olduğuna karar verdi.
Translate from Turkish to English

O, yarın öğleden sonra beni görmeye geliyor.
Translate from Turkish to English

Yarın öğleden sonra gelebilir.
Translate from Turkish to English

O, yarın öğleden sonra tenis oynuyor olacak.
Translate from Turkish to English

Belki öğleden sonra yağmur yağacak.
Translate from Turkish to English

Bu tren Aomori'den yarım saat geç ayrıldı, bu yüzden maalesef Tokyo'ya öğleden önce varamayacağız.
Translate from Turkish to English

Cumartesi öğleden sonrayı tamamen çok fazla TV izleyerek geçirdim.
Translate from Turkish to English

Öğleden sonra 2 de görüştük.
Translate from Turkish to English

Biz tüm öğleden sonra öğrenim görüyorduk.
Translate from Turkish to English

Tom Mary ile bu öğleden sonra dışarı çıkıyor.
Translate from Turkish to English

Bu öğleden sonra bir süre çalıştım.
Translate from Turkish to English

Bu öğleden sonra benim sanat öğretmenimi görmek istiyorum.
Translate from Turkish to English

Onlar parkta her öğleden sonra top oynarlar.
Translate from Turkish to English

Pazar öğleden sonra yağmurlu bir günde kendileriyle ilgili ne yapacaklarını bilmeyen milyonlarca insan ölümsüzlük için can atıyorlar.
Translate from Turkish to English

Öğleden önce oraya varmam mümkün değildir.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'yi hastanede görmek için bu öğleden sonra gitmeli.
Translate from Turkish to English

Bu öğleden sonra ikide görüşürüz.
Translate from Turkish to English

Tom genellikle öğleden sonranın ilk saatlerinde uykulu hissediyor.
Translate from Turkish to English

Tom Pazartesi öğleden sonraları genellikle çalışmak zorunda değildir.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'ye öğleden sonra alışverişe gitmek isteyip istemediğini sordu.
Translate from Turkish to English

Tom yarın öğleden sonra havuzu temizleyemeyeceğini söyledi.
Translate from Turkish to English

San Jacinto Savaşı öğleden sonra saat dörtte başladı.
Translate from Turkish to English

Tom pazar günü öğleden sonra parka gitti.
Translate from Turkish to English

Tom öğleden beri bilgisayar oyunları oynuyor.
Translate from Turkish to English

Tom öğleden biraz önce uyandı.
Translate from Turkish to English

Her zaman öğleden sonra yaptığı gibi Tom bir yürüyüş için dışarı gitti.
Translate from Turkish to English

Tom'un bu öğleden sonra bana yardım etmesi gerekiyordu.
Translate from Turkish to English

Tom, bütün öğleden sonrayı tenis oynayarak geçirdi.
Translate from Turkish to English

Tom tüm öğleden sonrayı havaalanında inip kalkan uçakları izleyerek geçirdi.
Translate from Turkish to English

Tom bu öğleden sonra biraz tuhaf görünüyordu.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'nin bu öğleden sonra evine uğrayabileceğini umuyor.
Translate from Turkish to English

Tom dün öğleden sonra bir park cezası aldı.
Translate from Turkish to English

Tom tüm öğleden sonra odun yardıktan sonra yorgun hissetti.
Translate from Turkish to English

Tom bu öğleden sonra o sorunla ilgilenmenin gerekli olmadığına karar verdi.
Translate from Turkish to English

Tom bütün öğleden sonra yakacak odun doğradı.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'yi öğleden sonra geç saatlerde onun yardımına ihtiyacı olabileceğini söylemek için aradı.
Translate from Turkish to English

İlkbaharın sonlarında bir öğleden sonra, Tom yüzmek için dışarı çıktı ve tekrar asla görülmedi.
Translate from Turkish to English

John Mary'ye öğleden sonra alışverişe gitmek isteyip istemediğini sordu.
Translate from Turkish to English

Yumi bu kamerayı yarın öğleden sonra kullanacak.
Translate from Turkish to English

O, bu öğleden sonra bana telefon edecek.
Translate from Turkish to English

O, bu öğleden sonra futbol oynamak istiyor.
Translate from Turkish to English

O, bu öğleden sonra bana kısa bir ziyarette bulunacak.
Translate from Turkish to English

O, bu öğleden sonra beni görmeye gelecek.
Translate from Turkish to English

Her zamanki gibi, Mike, bu öğleden sonra toplantı için geç kalmıştı.
Translate from Turkish to English

Sık sık olduğu gibi, Mike, bu öğleden sonra toplantı için geç kaldı.
Translate from Turkish to English

Ben bu öğleden sonra Mary ile görüşeceğim.
Translate from Turkish to English

Bu öğleden sonra eve giderken George'u gördüm.
Translate from Turkish to English

Ben bu öğleden sonra Mary'yi göreceğim.
Translate from Turkish to English

Onun bu öğleden sonra Mary ile bir randevusu var.
Translate from Turkish to English

Öğleden sonra erken saatlerde Kennedy Havaalanına varmak istiyorum.
Translate from Turkish to English

Betty öğleden önce gelebilecek.
Translate from Turkish to English

Yumi yarın öğleden sonra bu kamerayı kullanacak.
Translate from Turkish to English

Tom bu öğleden sonra beni aradı.
Translate from Turkish to English

Tom öğleden az sonra geldi.
Translate from Turkish to English

Tom ofisime dün öğleden sonra erken geldi.
Translate from Turkish to English

Öğleden sonran nasıldı?
Translate from Turkish to English

Tom öğleden önce buraya vardı.
Translate from Turkish to English

Öğleden sonra saat beşte orada olacağım.
Translate from Turkish to English

Bu öğleden sonra yağmur yağabilir.
Translate from Turkish to English

Öğleden az sonra geldi.
Translate from Turkish to English

Bu öğleden sonra yağmur yağacak mı?
Translate from Turkish to English

Yarın öğleden sonra ayrılırız.
Translate from Turkish to English

O, bu öğleden sonra gelecek.
Translate from Turkish to English

Onlar öğleden sonra eğitim görürler.
Translate from Turkish to English

Biz öğleden önce oraya vardık.
Translate from Turkish to English

Öğleden sonra kar yağabilir.
Translate from Turkish to English

O, dün öğleden sonra öldü.
Translate from Turkish to English

Onu Pazartesi öğleden sonra yapalım.
Translate from Turkish to English

Bu öğleden sonra hava güzel olacak.
Translate from Turkish to English

Bu öğleden sonra hava sıcaktı.
Translate from Turkish to English

O, öğleden sonra beni aradı.
Translate from Turkish to English

Bu öğleden sonra benim evime gel.
Translate from Turkish to English

O, dün öğleden sonra meşguldü.
Translate from Turkish to English

Yarın öğleden sonra meşgul müsün?
Translate from Turkish to English

O, bütün öğleden sonrayı yemek pişirerek geçirdi.
Translate from Turkish to English

Bu öğleden sonra oğlumu hayvanat bahçesine götürüyorum.
Translate from Turkish to English

Bu öğleden sonra İngilizce çalışacağım.
Translate from Turkish to English

Yarın öğleden sonra izne ayrılıyorum.
Translate from Turkish to English

Bu öğleden sonra yağmur yağmayacağını sanıyorum.
Translate from Turkish to English

Also check out the following words: otobüse, binmen, kravat, yakışıyor, Amazon, Nil'den, uzun, nehridir, sevip, sevmediğini.