Turkish example sentences with "çıkış"

Learn how to use çıkış in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Try Mate's Mac app

Translate in Safari and other macOS apps in one click.

try for free

Try Mate's iOS app

Translate in Safari, Mail, PDFs, and other apps in one click.

Try Mate's Chrome extension

Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.

Get for free

Try Mate apps

Install it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.

Get for free

Tabela "Çıkış." diyor.
Translate from Turkish to English

Bu sorundan bir çıkış yolu bulmam gerek.
Translate from Turkish to English

Çıkıştaki akış hızı, çıkış kapakçığının etrafındaki basınç farkıyla orantılıdır.
Translate from Turkish to English

Şimdiki durumdan bir çıkış yolu arıyoruz.
Translate from Turkish to English

Acil çıkış yolları, kamu güvenliği için tıkanıklıklardan uzak tutulmalıdır.
Translate from Turkish to English

Ben çıkış yapıyorum.
Translate from Turkish to English

Ne zaman çıkış yapmalıyız.
Translate from Turkish to English

Saat sekizde çıkış yapacağım.
Translate from Turkish to English

Şimdi çıkış yapmak istiyorum.
Translate from Turkish to English

Acil çıkış kapısı nerede?
Translate from Turkish to English

Saat kaçta çıkış yapmak zorundayız?
Translate from Turkish to English

Çocuk labirentten çıkış yolunu bulamadı.
Translate from Turkish to English

Yarın sabah altıda çıkış yapmak istiyorum.
Translate from Turkish to English

Çıkış yapmak istiyorum. Hesabımı çıkarır mısınız?
Translate from Turkish to English

Sonunda kafa karıştırıcı labirentin çıkış yolumu buldum.
Translate from Turkish to English

Çıkış nerede?
Translate from Turkish to English

Hiçbir çıkış yolu yok.
Translate from Turkish to English

Çıkış var.
Translate from Turkish to English

Tom çıkış yaptı.
Translate from Turkish to English

İntiharı tek çıkış yolu olarak gördü.
Translate from Turkish to English

O, şarkıcı olarak çıkış yapıyor.
Translate from Turkish to English

Muhalefet kazanmış olsaydı mevcut politikalardan keskin bir çıkış gerektirmezdi.
Translate from Turkish to English

Bir durumdan çıkış olarak, şiddet kullanma.
Translate from Turkish to English

Gazze’ye giriş var, çıkış yok.
Translate from Turkish to English

Tom hızlı bir çıkış yaptı.
Translate from Turkish to English

Çıkış yok.
Translate from Turkish to English

Yarın otelden çıkış saat kaçta?
Translate from Turkish to English

Başka bir çıkış var mı?
Translate from Turkish to English

Her şeyden önce, bu durumdan bir çıkış yolu bulmalıyız.
Translate from Turkish to English

Tom iş çıkış saatleri sırasında metroya binmeyi sevmez.
Translate from Turkish to English

Ne giriş ne de çıkış.
Translate from Turkish to English

Bir çıkış yolu bulalım.
Translate from Turkish to English

Başka bir çıkış yolu var.
Translate from Turkish to English

Çıkış yolu yoktu.
Translate from Turkish to English

Arkada acil bir çıkış var.
Translate from Turkish to English

Tek çıkış yolu ölüm mü?
Translate from Turkish to English

Çıkış saati kaçta?
Translate from Turkish to English

Affedersiniz, çıkış nerede?
Translate from Turkish to English

Buradan bir çıkış yolu arıyorum.
Translate from Turkish to English

Kahretsin! Bu tek çıkış yolumuzdu.
Translate from Turkish to English

Birkaç çıkış var.
Translate from Turkish to English

Buradan çıkış yok.
Translate from Turkish to English

Ben bir çıkış yolunu buldum.
Translate from Turkish to English

Buradan bir çıkış yolu bulmak zorundayız.
Translate from Turkish to English

Buradan bir çıkış yolu bulacağız.
Translate from Turkish to English

İş çıkış saatinden kaçınmak istiyorum.
Translate from Turkish to English

Tek çıkış yolu o mu?
Translate from Turkish to English

O kapı tek çıkış yolu.
Translate from Turkish to English

Başka bir çıkış yolu yok.
Translate from Turkish to English

Başka çıkış yolu yok gibi görünüyor.
Translate from Turkish to English

Ben çıkış yapmak istiyorum. Belboyu çağırır mısın?
Translate from Turkish to English

Başka bir çıkış yolu olduğuna eminim.
Translate from Turkish to English

Ben şimdi çıkış yapmak istiyorum.
Translate from Turkish to English

Ben kendi çıkış yolumu bulabilirim.
Translate from Turkish to English

Tatoeba'nın "Çıkış" butonu yok.
Translate from Turkish to English

Beni takip edin. Size buradan çıkış yolunu göstereceğim.
Translate from Turkish to English

Size çıkış yolunu göstereceğim.
Translate from Turkish to English

Başka bir çıkış yolu olmalı.
Translate from Turkish to English

Sana çıkış yolunu göstereyim.
Translate from Turkish to English

Tüm çıkışlar çıkış işareti ile işaretlenmiştir.
Translate from Turkish to English

Bu uçakta 5 çıkış vardır.
Translate from Turkish to English

Çıkış noktasına geri dönelim.
Translate from Turkish to English

Çıkış seyahat yönünün sağ tarafında.
Translate from Turkish to English

Çıkış solda olacak.
Translate from Turkish to English

Çıkış koridoru neresi?
Translate from Turkish to English

Dan güvenlik görevlilerine tesisin tüm çıkış kapılarını kapatmalarını emretti.
Translate from Turkish to English

Tom bir çıkış yolu görmedi.
Translate from Turkish to English

Sadece bir çıkış yolu var.
Translate from Turkish to English

Biz bu durumdan başka bir çıkış yolu aramak zorundayız.
Translate from Turkish to English

Kendimi sıkıntı içinde bulduğumda o konuda bir çıkış yolu bulmaya çalışırım.
Translate from Turkish to English

Kendimi sıkıntı içinde bulduğumda o konudan kurtulmak için bir çıkış yolu bulmaya çalışırım.
Translate from Turkish to English

Biz bir çıkış yolu bulamadık.
Translate from Turkish to English

Bir çıkış yolu bulacağız.
Translate from Turkish to English

Yaratıcılığım modern dilleri öğrenerek bir çıkış noktası buluyor.
Translate from Turkish to English

Tek bir çıkış yolu görmüyorum!
Translate from Turkish to English

Buradan başka bir çıkış yolu bulmamız gerek.
Translate from Turkish to English

Buradan başka bir çıkış yolu bulmalıyız.
Translate from Turkish to English

Fadıl'ın yirmi tane giriş ve çıkış yarası vardı ama yine de hayatta kaldı.
Translate from Turkish to English

Hızlı bir çıkış yaptım.
Translate from Turkish to English

Tom kendi çıkış yolunu bulabilir mi?
Translate from Turkish to English

Arka tarafta bir çıkış var mı, Tom?
Translate from Turkish to English

Yalnızca tek bir çıkış yolu var.
Translate from Turkish to English

Leyla'nın yalnızca tek çıkış yolu vardı.
Translate from Turkish to English

Leyla hiçbir çıkış yolu olmadığını fark etti.
Translate from Turkish to English

Kolay bir çıkış yolu yok.
Translate from Turkish to English

Bu kapı tek çıkış.
Translate from Turkish to English

Bu tek çıkış yolu.
Translate from Turkish to English

Bir çıkış yolu arıyorum.
Translate from Turkish to English

Asla umudunuzu kaybetmeyin çünkü her zaman bir çıkış yolu bulunur.
Translate from Turkish to English

Tek çıkış yolu bu.
Translate from Turkish to English

Bu kapı, tek çıkış.
Translate from Turkish to English

Bir çıkış yolu düşünmeliyim.
Translate from Turkish to English

Tom bir çıkış yolu arıyor.
Translate from Turkish to English

Tom mağaradan çıkış yolunu bulamadı.
Translate from Turkish to English

Ligde istediği sonuçları alamayan Anadoluspor, Yıldızspor karşısında çıkış arıyor.
Translate from Turkish to English

Sahile çıkış yoktur.
Translate from Turkish to English

Tom sadece bir çıkış olduğunu anladı.
Translate from Turkish to English

Müslüman çalışanlara Ramazan ayında erken çıkış izni veriyorlar.
Translate from Turkish to English

Buradan çıkış yolu yok.
Translate from Turkish to English

Tom bir çıkış yolu arıyordu.
Translate from Turkish to English

Affedersiniz, çıkış ne tarafta?
Translate from Turkish to English

Also check out the following words: doğup, büyüdüm, Düşmanla, anlaşmaya, vardılar, Go, büyük, ihtimalle, ülkemdeki, Japon.