Türkisch Beispielsätze mit "açlıktan"

Lernen Sie, wie man açlıktan in einem Türkisch Satz verwendet. Über 100 handverlesene Beispiele.

Probieren Sie die Mate Mac-App aus

Übersetzen Sie in Safari und anderen macOS-Apps mit einem Klick.

kostenlos ausprobieren

Probieren Sie die Mate iOS-App aus

Übersetzen Sie in Safari, Mail, PDFs und anderen Apps mit einem Klick.

Probieren Sie die Mate Chrome-Erweiterung aus

Doppelklick-Übersetzung für alle Websites und Netflix-Untertitel.

Kostenlos ausprobieren

Probieren Sie Mate-Apps aus

Installieren Sie es in Chrome (oder einem anderen Browser) auf Ihrem Computer und lesen Sie das Internet, als gäbe es keine Fremdsprachen.

Kostenlos ausprobieren

İşçilerin çoğu açlıktan öldüler.
Translate from Türkisch to Deutsch

Açlıktan ağlıyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Açlıktan ve yorgunluktan dolayı köpek sonunda öldü.
Translate from Türkisch to Deutsch

Midem açlıktan yapıştı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bir deri bir kemik açlıktan ölmüş bir kediydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Dünyada bazı insanlar açlıktan muzdariptir.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onun emrinde çalışmaktansa açlıktan ölmeyi tercih ederim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Yaşlı adam açlıktan ölüyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Açlıktan ölmek üzereyim!
Translate from Türkisch to Deutsch

Açlıktan ölüyorum!
Translate from Türkisch to Deutsch

Kıtlıktan dolayı sığır açlıktan öldü.
Translate from Türkisch to Deutsch

O açlıktan öldüğü için bir parça tost yedi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Kuraklıkta, pek çok insan ve hayvan açlıktan öldü.
Translate from Türkisch to Deutsch

Neredeyse açlıktan ölüyorlardı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Birçok insan o savaş sırasında açlıktan öldü.
Translate from Türkisch to Deutsch

Shinji'nin açlıktan öleceği gün gibi açıktı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Açlıktan ölüyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ben açlıktan ölüyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch

Açlıktan kırılıyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom açlıktan ölüyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Sığır açlıktan ölüyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Hayvan açlıktan öldü.
Translate from Türkisch to Deutsch

Şimdi yiyelim. Açlıktan ölüyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch

Birçok insan açlıktan ve hastalıktan öldü.
Translate from Türkisch to Deutsch

Çalmaktansa açlıktan ölmeyi yeğlerim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Sığır açlıktan dolayı öldü.
Translate from Türkisch to Deutsch

Zavallı kedi açlıktan ölmenin eşiğindeydi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Afrika'da çoğu çocuk açlıktan ölüyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Binlerce insan açlıktan öldü.
Translate from Türkisch to Deutsch

Zengin ülkelerde, çok az sayıda insan açlıktan ölüyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Çalmaktansa açlıktan ölürüm.
Translate from Türkisch to Deutsch

Hırsızlık yapacağıma açlıktan ölürüm.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bazı yerlerde, insanlar açlıktan öldü.
Translate from Türkisch to Deutsch

Dünyada birçok insan açlıktan ölüyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Çalmaktansa açlıktan ölmeyi tercih ederim.
Translate from Türkisch to Deutsch

İstediğimiz her şey ile tıka basa dolu olan bir depoda açlıktan ölen ilk milletiz.
Translate from Türkisch to Deutsch

Kıtlıktan dolayı sığırlar açlıktan öldü.
Translate from Türkisch to Deutsch

Kalbim açlıktan ölen o çocuklar için sızlıyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Kurak bir yıldı, ve birçok hayvan açlıktan öldü.
Translate from Türkisch to Deutsch

Her yıl milyonlarca insan açlıktan ölüyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Neredeyse açlıktan ölüyordum.
Translate from Türkisch to Deutsch

Neredeyse açlıktan ölüyorduk.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom açlıktan öldü.
Translate from Türkisch to Deutsch

Adam açlıktan ölüyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Açlıktan öldü.
Translate from Türkisch to Deutsch

Para yetmeyince insan hırsızlık mı yapmalı, açlıktan ölmeli mi, yoksa aş evine mi gitmeli sen söyle?
Translate from Türkisch to Deutsch

Açlıktan ölüyordum.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom açlıktan ölmeyecek.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom açlıktan ölüyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Açlıktan ölüyoruz.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom açlıktan ölecek.
Translate from Türkisch to Deutsch

Açlıktan öleceğiz.
Translate from Türkisch to Deutsch

Açlıktan öldük.
Translate from Türkisch to Deutsch

Açlıktan ölüyor olmalısın.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ülkede çok sayıda insan açlıktan ölüyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Açlıktan ölse bile yardım istemezdi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Haydi şimdi yiyelim. Açlıktan ölüyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom açlıktan ölmek istemiyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Açlıktan karnım gurulduyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Böyle bir şey yapacağıma açlıktan ölsem daha iyi.
Translate from Türkisch to Deutsch

İnşallah açlıktan ölmeyiz.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onlar açlıktan ölüyorlar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Umarım açlıktan ölmezsin.
Translate from Türkisch to Deutsch

Açlıktan ölmek zorunda değiliz.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bana o koyun etinden biraz ayır. Bir parça et için açlıktan ölüyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch

Açlıktan öleceğim!
Translate from Türkisch to Deutsch

Afrika'da açlıktan ölen çocuklar var.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ne yani, burada durup açlıktan ölmeyi mi bekleyeceğiz?
Translate from Türkisch to Deutsch

Açlıktan ölen fakir çocukların halini düşünmüyorlar mı?
Translate from Türkisch to Deutsch

Açlıktan ölmeyeceğiz.
Translate from Türkisch to Deutsch

Açlıktan daha kötü bir şey yoktur.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onlar açlıktan ölen fakir çocukları düşünmüyorlar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Biz sakin duramayız ve insanların açlıktan ölmesini izleyemeyiz.
Translate from Türkisch to Deutsch

TV'de açlıktan ölen birçok insan gördüm.
Translate from Türkisch to Deutsch

Açlıktan ölen insanlara yiyecek sağla.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onlar açlıktan ölecekler.
Translate from Türkisch to Deutsch

İnsanlar açlıktan ölüyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Sığırlar açlıktan ölüyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom, lütfen bu açlıktan ölen insanlara yemek için bir şey verir misin?
Translate from Türkisch to Deutsch

Açlıktan ölmemi istemedin, değil mi?
Translate from Türkisch to Deutsch

Her gün milyonlarca insan açlıktan ölüyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Açlıktan ölen çocukları düşün.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ben zaten açlıktan ölüyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch

O açlıktan ölmeyecek.
Translate from Türkisch to Deutsch

Hayatta kalanlar açlıktan ölmek üzereyken bir adada bulundu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Seni bilmem ama ben açlıktan ölüyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch

Açlıktan ölüyorum! Acele et ve bana yiyecek bir şey ver.
Translate from Türkisch to Deutsch

Biz burada açlıktan ölüyoruz.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ben artık açlıktan ölmüyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch

Biz açlıktan öleceğiz!
Translate from Türkisch to Deutsch

O açlıktan öldüğü için suç işlemek zorunda kaldı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Şehir açlıktan ölen askerlerle doluydu.
Translate from Türkisch to Deutsch

İnsanlar hâlâ açlıktan ölüyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Dünya deniz suyu ile çevrilidir ama yağmur başarısız olursa insanlar açlıktan ölecek.
Translate from Türkisch to Deutsch

Anneler çocuklarını doyurmak için kendileri açlıktan öldü.
Translate from Türkisch to Deutsch

Birçok işçi açlıktan öldü.
Translate from Türkisch to Deutsch

Afrika'da açlıktan muzdarip olanların acil yardıma ihtiyaçları var.
Translate from Türkisch to Deutsch

Eve geldiğimde açlıktan ölüyordum.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bir Amerikan hükümeti, Amerikalıların açlıktan ölmelerine izin veremez.
Translate from Türkisch to Deutsch

Rehineler yiyecekten yoksun oldukları için açlıktan öldüler.
Translate from Türkisch to Deutsch

Dünyada her yıl kaç kişinin açlıktan öldüğünü biliyor musun?
Translate from Türkisch to Deutsch

Sehen Sie sich auch die folgenden Wörter an: kullanırlar, Kedi, mi, sordu, Bazen, mıyım, merak, ediyorum, Gerçekleri, abartmayalım.