Turkish example sentences with "zorundasın"

Learn how to use zorundasın in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Try Mate's Mac app

Translate in Safari and other macOS apps in one click.

try for free

Try Mate's iOS app

Translate in Safari, Mail, PDFs, and other apps in one click.

Try Mate's Chrome extension

Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.

Get for free

Try Mate apps

Install it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.

Get for free

Saat altıda evden ayrılmak zorundasın.
Translate from Turkish to English

Windows ile birlikte eklentilere sahip olmak zorundasın yoksa senin dosyalarını okumaz.
Translate from Turkish to English

Bankada paçayı yırtmak ve A52 yi almak zorundasın.
Translate from Turkish to English

Sadece onun yardımını istemek zorundasın.
Translate from Turkish to English

Hayalini gerçekleştireceksen, daha fazla çalışmak zorundasın.
Translate from Turkish to English

Birisi fark edene kadar planı gizli tutmak zorundasın.
Translate from Turkish to English

Kurallara uymak zorundasın.
Translate from Turkish to English

Pastayı eşit olarak paylaşmak zorundasın.
Translate from Turkish to English

Sadece onu istemek zorundasın.
Translate from Turkish to English

Konu ile ilgili ne yapmak zorundasın?
Translate from Turkish to English

Sonucun hesabını vermek zorundasın.
Translate from Turkish to English

Sadece oraya gitmek zorundasın.
Translate from Turkish to English

Sadece yarın sabah altıda burada olmak zorundasın.
Translate from Turkish to English

Sadece sessiz kalmak zorundasın.
Translate from Turkish to English

Sadece gözlerini kapatmak zorundasın.
Translate from Turkish to English

Ofiste bir tane satın almak zorundasın.
Translate from Turkish to English

Hoşuna gitsin ya da gitmesin, her durumda erken ayrılmak zorundasın.
Translate from Turkish to English

Sana sunulanı yemek zorundasın.
Translate from Turkish to English

Kamu hizmetleri için ödeme yapmak zorundasın.
Translate from Turkish to English

Onun için boşanma tek dezavantajla iyi bir buluş: ilk önce evlenmek zorundasın.
Translate from Turkish to English

Yasalara uymak zorundasın.
Translate from Turkish to English

Birçok zorlukların üzerine gitmek zorundasın.
Translate from Turkish to English

Erken kalkmak zorundasın.
Translate from Turkish to English

Önceden rezervasyon yapmak zorundasın.
Translate from Turkish to English

Öyleyse sadece bu kartı doldurmak zorundasın.
Translate from Turkish to English

Hayatta birçok zorluklara katlanmak zorundasın.
Translate from Turkish to English

Canın dışarı çıkmak istiyor mu? Pekala çıkamazsın; Çocukla birlikte her zaman burada kalmak zorundasın.
Translate from Turkish to English

İstemesen bile, gitmek zorundasın.
Translate from Turkish to English

Dört yıl boyunca üniversiteye gitmek zorundasın.
Translate from Turkish to English

Niçin geç saatlere kadar çalışmak zorundasın?
Translate from Turkish to English

İyi bir koltuk almak için sadece erken gitmek zorundasın.
Translate from Turkish to English

Yarın sabah erken uyanmak zorundasın.
Translate from Turkish to English

Her şeyden önce, bu kitabı okumak zorundasın.
Translate from Turkish to English

Ağrı devam ederse, doktora gitmek zorundasın.
Translate from Turkish to English

Sessiz olmak zorundasın.
Translate from Turkish to English

Sıkı çalışmak zorundasın.
Translate from Turkish to English

Vergileri ödemek zorundasın.
Translate from Turkish to English

Sabırlı olmak zorundasın.
Translate from Turkish to English

Peşin ödemek zorundasın.
Translate from Turkish to English

Benimle gelmek zorundasın.
Translate from Turkish to English

Bedelini ödemek zorundasın.
Translate from Turkish to English

Düzenli olarak yemek zorundasın.
Translate from Turkish to English

Sadece çok çalışmak zorundasın.
Translate from Turkish to English

Partiye gitmek zorundasın.
Translate from Turkish to English

Odanı temizlemek zorundasın.
Translate from Turkish to English

Bizzat görünmek zorundasın.
Translate from Turkish to English

İstikrarlı bir iş bulmak zorundasın.
Translate from Turkish to English

Burada İngilizce konuşmak zorundasın.
Translate from Turkish to English

Rezervasyon yaptırmak zorundasın.
Translate from Turkish to English

Sadece İngilizce konuşmak zorundasın.
Translate from Turkish to English

Hayatın boyunca çalışmak zorundasın.
Translate from Turkish to English

Aileni korumak zorundasın.
Translate from Turkish to English

Korkarım ki fazla çalışmak zorundasın.
Translate from Turkish to English

Buraya kendi yatağını yapmak zorundasın.
Translate from Turkish to English

Şibuya'da trenleri değiştirmek zorundasın.
Translate from Turkish to English

Onu gördüğünde özür dilemek zorundasın.
Translate from Turkish to English

Sahip olduklarınla yetinmek zorundasın.
Translate from Turkish to English

Derhal polise bildirmek zorundasın.
Translate from Turkish to English

Oraya ulaşmak için uzun bir yol yürümek zorundasın.
Translate from Turkish to English

Bir sonraki durakta otobüsleri değiştirmek zorundasın.
Translate from Turkish to English

İstesende istemesende gitmek zorundasın.
Translate from Turkish to English

İstemesen bile gitmek zorundasın.
Translate from Turkish to English

Ev ödevini hemen bitirmek zorundasın
Translate from Turkish to English

Beğen ya da beğenme, onu yapmak zorundasın.
Translate from Turkish to English

Beğen ya da beğenme, onu hemen yapmak zorundasın.
Translate from Turkish to English

Beğen ya da beğenme, gitmek zorundasın.
Translate from Turkish to English

Beğen ya da beğenme, bu ilacı almak zorundasın.
Translate from Turkish to English

Ne yaparsan yap önemi yok, elinden geleni yapmak zorundasın.
Translate from Turkish to English

Tatillerde 10,000 yen fazladan ödemek zorundasın.
Translate from Turkish to English

Ne kadar yorgun olursan ol, onu yapmak zorundasın.
Translate from Turkish to English

Niçin bu sıcakta Londra'da kalmak zorundasın?
Translate from Turkish to English

Gitmek zorundasın.
Translate from Turkish to English

Gelmek zorundasın.
Translate from Turkish to English

Eve gitmek zorundasın.
Translate from Turkish to English

Yaptığının sonucuna katlanmak zorundasın.
Translate from Turkish to English

Güçlü olmak zorundasın.
Translate from Turkish to English

Aletleri kullanmak zorundasın.
Translate from Turkish to English

Hızlı hareket etmek zorundasın.
Translate from Turkish to English

Sen hastasın. Dinlenmek zorundasın.
Translate from Turkish to English

Tom'u durdurmak zorundasın.
Translate from Turkish to English

İste isteme bunu yapmak zorundasın.
Translate from Turkish to English

Odada şapkanı çıkarmak zorundasın.
Translate from Turkish to English

Tom'u uyarmak zorundasın.
Translate from Turkish to English

Hoşlansan da hoşlanmasan da Fransızca öğrenmek zorundasın.
Translate from Turkish to English

Denemek zorundasın.
Translate from Turkish to English

Başlamak zorundasın.
Translate from Turkish to English

Taşınmak zorundasın.
Translate from Turkish to English

Yardım etmek zorundasın.
Translate from Turkish to English

Dövüşmek zorundasın.
Translate from Turkish to English

Her şeyi yemek zorundasın!
Translate from Turkish to English

Bunu da almak zorundasın!
Translate from Turkish to English

Yemek zorundasın.
Translate from Turkish to English

Onu yapmak için, risk almak zorundasın.
Translate from Turkish to English

Vizen sona ererse Çin'i terk etmek zorundasın.
Translate from Turkish to English

Kumar oynamayı bırakmak zorundasın.
Translate from Turkish to English

Yarın buraya gelmek zorundasın.
Translate from Turkish to English

Durmak zorundasın.
Translate from Turkish to English

Yaratıcı olmak zorundasın.
Translate from Turkish to English

Beklemek zorundasın.
Translate from Turkish to English

Kalmak zorundasın.
Translate from Turkish to English

Dinlenmek zorundasın.
Translate from Turkish to English

Also check out the following words: Bügün, bilgim, Havanın, tesadüftür, haritada, silah, dinleniyordu, gölgesinde, verecek, Aldırma.