Turkish example sentences with "yurt"

Learn how to use yurt in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

O, yurt dışında eğitim aldı.

Yurt dışında eğitim görmekteyim.

Yurt dışına çıkmak istiyorum.

Gelecek yıl yurt dışında eğitim almak istiyorum.

Yirmili yaşlarda birçok geç kadın yaz tatilleri esnasında yurt dışına gitmeyi planlıyorlar.

Hiç yurt dışında bulundun mu?

Babasının yurt dışında öldüğü söyleniyor.

Yurt dışında bir gezi size yarar sağlayacaktır.

Yurt dışına seyahat etmek ister misiniz?

Yurt dışına seyahat etmek benim en sevdiğim şeylerden biridir.

Yurt dışında seyahat şimdi daha popüler.

Yurt dışında seyahat etme fırsatım oldu.

Yurt dışında bir geziye davet edildim, ama ben gitmek istemiyorum.

Yurt dışında seyahat söz konusu değil.

Eğer yurt dışında ilk yaşama deneyiminse, Kanada gidilecek iyi bir yerdir.

Yurt dışına seyahat edersen, genellikle bir pasaporta ihtiyacın vardır

Gittikçe daha fazla çift balayı gezilerine yurt dışına gitmektedir.

Yurt dışına çıkan Japon sayısı yıldan yıla artmaktadır.

Eğer yurt dışına gidiyorsanız, bir pasaporta sahip olmak gereklidir.

Şartlar benim yurt dışına gitmeme izin vermedi.

Yurt dışındaki Japon turistler çok para harcarlar.

Yurt dışı şubeleri seçkin ürünleri dışarı çıkarıyor.

Yurt dışına gittiğinizde, bahşiş vermenin gerekli olduğunu aklınızda tutsanız iyi olur.

Yurt dışında hiç bulunmadım.

Yurt dışında eğitim görerek, öğrenciler diğer görgü ve gelenekler ile temas kurabilirler.

Yurt dışında öğrenim yapmaya karar verdi.

O her yıl yurt dışına gider.

Yurt dışına seyahat ettiğinizde, genellikle bir pasaporta ihtiyacınız olur.

Yurt dışına bazen yalnız seyahat ederdim.

Şu gemi bu limandan yurt dışına gider.

O yurt dışına gitmek için hevesli.

O yurt dışındayken, sık sık Skype kullandı.

Eski arkadaşım bana yazdı, yurt dışından dönüşü ile ilgili bilgi verdi.

Ben önümüzdeki yıl yurt dışında öğrenim yapmak niyetindeyim.

O ona hâlâ gençken yurt dışına gitmesini tavsiye etti.

Yurt dışında öğrenim görüyorum.

Yurt dışında olsam ve param bitse, ben daha fazla istemek için ailemi ararım.

Yurt dışına seyahat ederseniz genellikle bir pasaport gereklidir.

Ben bir görev için yurt dışındaydım.

Tom çok uzun bir süredir yurt dışında yaşamaktadır.

O, babasından kısa bir süre sonra yurt dışına gitti.

O hastalandı, ve bu yüzden yurt dışına gitmekten vazgeçti.

O az önce yurt dışından döndü.

O, iki yıllığına yurt dışında eğitim görme ayrıcalığına sahipti.

O, yurt dışındaki deneyimi hakkında çok sayıda kitaplar yazdı.

O, yurt dışına gitmek için istekli.

O, yıllarca yurt dışında yaşadı.

O, hiç yurt dışında bulunmadı.

O, yurt dışına gitmeye kararlıydı.

O, yurt dışına gitmeye karar verdi.

O, dönmemek üzere, yurt dışına gitti.

Arkadaşlarımdan biri yurt dışında aldığı bütün oyuncak bebekleri bana gösterdi.

O bana yurt dışına gitmeyi isteyip istemediğimi sordu.

Onun büyük geliri ona her yıl yurt dışında seyahat etmesini mümkün kılıyor.

Nancy tek başına yurt dışında yaşamayı istemiyordu.

O yurt dışında yaşıyor.

O yurt dışına gitmeyi umuyor.

Yurt dışından döndüm.

Yurt dışında eğitim yapmak istiyorum.

Hiç yurt dışında bulunmadım.

O hiç yurt dışına gitmedi.

Her Yaz yurt dışına gideriz.

Ben yurt dışında öğrenim görmeye karar verdim.

O yurt dışında seyahat etmeyi sever.

O, asla yurt dışına gitmedi.

Ne sıklıkta yurt dışına gidersin?

Amcan hâlâ yurt dışında mı?

Yurt dışına gitmek ister misin?

O, yurt dışına gitmek istiyor.

Ben bir gün yurt dışına gitmek istiyorum.

Yurt dışında ne kadar süre kaldın?

On yıl yurt dışında yaşadım.

Bu sizin yurt dışına ilk seyahatiniz mi?

Ben on yıl yurt dışında yaşadım.

Onları yurt dışından almak zorundayız.

Babam asla yurt dışında bulunmadı.

Onun babasının yurt dışında olduğunu duyuyorum.

Zengin olsam yurt dışına giderim.

O, onun yurt dışına gitmesini istemiyordu.

Arkadaşlarımdan biri yurt dışında öğrenim görüyor.

Gelecek yıl yurt dışına gitmeyi düşünüyorum.

Babam gelecek hafta yurt dışına gitmeyi planlıyor.

Babam gelecek hafta yurt dışına gidecek.

Yurt dışında eğitim yapmak için para biriktiriyorum.

Bu yıl defalarca yurt dışında bulundum.

Burs onun yurt dışında eğitim yapmasını sağladı.

Yurt dışına gitmenin birinci ayının içinde o hasta oldu.

Ona onun tarafından hâlâ gençken yurt dışına gitmesi tavsiye edildi.

O, yurt dışına seyahat etme hayalinden tamamen vazgeçemedi.

Yurt dışına gittim.

O, yurt dışında eğitim gördü.

Ken yurt dışına gitmeye karar verdi.

Ben yurt dışına gitmeyi planladım.

Ben yurt dışına gitmeye niyet etmiştim.

O tek başına yurt dışına gitti.

Ne kadar süredir yurt dışındasınız?

Bu yaz yurt dışına gidiyorum.

Ben önümüzdeki yıl yurt dışına gitmek istiyorum.

Bir gün yurt dışına gitmek istiyorum.

Önümüzdeki sene yurt dışına çıkmayı planlıyorum.

Zengin olsam yurt dışına giderdim.

Also check out the following words: Kımıldama, Sekreter, mektubu, zarfa, yerleştirdi, piyanist, söylemeye, gerek, çalışmayı, Niye.