Learn how to use yaygın in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.
Translate in Safari and other macOS apps in one click.
Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.
Get for freeInstall it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.
Get for free
İngilizcedeki en yaygın 100 kelime, Anglo-Sakson kelimeleridir.
Translate from Turkish to English
1950'li yıllarda şehir Buenos Aires'in milangolarında yaygın olan tangoyu dans etme stilini tanımlamak için 'Milonguero stili tango' terimi 1990'ların başında uyduruldu.
Translate from Turkish to English
Sigara içen insanların sayısı artıyor, bu yüzden kanser yakında ölümün en yaygın nedeni olacak.
Translate from Turkish to English
Geçmiş, şimdi ve gelecek arasındaki ayrım sadece çok yaygın yanılsamadan başka bir şey değildir.
Translate from Turkish to English
ABD'de ülke çapındaki bir ankete göre Müslümanların terörle bağlantılı olduğu yaygın bir inançtır.
Translate from Turkish to English
Yapay dünya uydularının fırlatılmasına yaygın olarak uzayın bir keşfi gözüyle bakılmaktadır.
Translate from Turkish to English
Amerika'daki kilise okullarının ve bazı özel okulların üniforması vardır, onlar yaygın değildir.
Translate from Turkish to English
Bir İngiliz anahtarı, yaygın olarak kullanılan bir araçtır.
Translate from Turkish to English
Bu dergi yaygın olarak dolaşır.
Translate from Turkish to English
Çok yaygın bir tip dirsek ağrısı, İngilizcede " tenisçi dirseği " olarak bilinir.
Translate from Turkish to English
Bu Japon öğrenciler arasında yaygın bir hatadır.
Translate from Turkish to English
Bu yaygın bir hatadır.
Translate from Turkish to English
O bir yaygın isim midir?
Translate from Turkish to English
O, oldukça yaygın olmuştur.
Translate from Turkish to English
Bu kelime yaygın olarak kullanılıyor mu?
Translate from Turkish to English
Kolera Japonya'da yaygın değildir.
Translate from Turkish to English
Boşanma bugünlerde daha yaygın oluyor.
Translate from Turkish to English
Endişelenme. Bu yaygın bir hata.
Translate from Turkish to English
Onun adı yaygın olarak biliniyordu.
Translate from Turkish to English
Yurt dışında eğitim artık çok yaygın.
Translate from Turkish to English
Su çiçeği çocuklarda yaygın bir hastalıktır.
Translate from Turkish to English
Amerika'da yaygın olarak yenilen yiyecekler nedir?
Translate from Turkish to English
O yaygın bir hata.
Translate from Turkish to English
O yaygın bir ahlaksızlık.
Translate from Turkish to English
O yaygın olarak tanınmaktadır.
Translate from Turkish to English
Onun yaygın bir adı var.
Translate from Turkish to English
Bilim adamlarına göre yaygın bir hata her problemin teknik bir çözümü var olduğuna yanlışlıkla inanmaktır.
Translate from Turkish to English
O yaygın bir isim mi?
Translate from Turkish to English
Bu yaygın bir isim mi?
Translate from Turkish to English
Dünyadaki en yaygın isim Muhammed'dir.
Translate from Turkish to English
Bu oldukça yaygın.
Translate from Turkish to English
Bu çok yaygın.
Translate from Turkish to English
Oldukça yaygın.
Translate from Turkish to English
Bu yaygın mı?
Translate from Turkish to English
Depremden sonra yaygın bir panik vardı.
Translate from Turkish to English
Böyle bir konu bugünlerde yaygın değil.
Translate from Turkish to English
Bu kelime yaygın kullanımda değil.
Translate from Turkish to English
İnsanlar niçin "merhaba ", "nasılsın" vb. gibi basit ve yaygın cümleler ekliyorlar.
Translate from Turkish to English
Bu kelimenin kullanımı yaygın değil.
Translate from Turkish to English
Bu yaygın bir isim.
Translate from Turkish to English
İngilizce dünyada en yaygın konuşulan dildir.
Translate from Turkish to English
O doğru. Japonca'daki ウエートレス, İngilizce'deki hem "waitress" hem de "weightless" sözcüklerinin karşılığıdır. Ancak "waitress" daha yaygın bir anlamdır.
Translate from Turkish to English
Bu yaygın olarak kullanılan bir teknik.
Translate from Turkish to English
Ülkemizde bu tür bir ayrımcılık çok yaygın değildir.
Translate from Turkish to English
Yaygın anlayış, rütbeleri farklı olan kişilerin onurlarının da farklı olduğu şeklindedir.
Translate from Turkish to English
İngilizcenin dünyada en yaygın dil olduğuna şüphem yok.
Translate from Turkish to English
Bu çok yaygın bir hata.
Translate from Turkish to English
Japonya'da eğilmek yaygın bir nezakettir.
Translate from Turkish to English
Akademik sahtekarlık muhtemelen düşündüğünden daha yaygın olabilir.
Translate from Turkish to English
Kafein en yaygın tüketilen psikoaktif ilaçtır.
Translate from Turkish to English
Rus dili anadil olarak eski Sovyetler Birliği'nin kurucu cumhuriyetlerini oluşturan Rusya, Beyaz Rusya, Ukrayna, Kazakistan ve Kırgızistan'da konuşulan ve Letonya, Estonya ve başka birçok ülkede resmi olmamasına karşın yaygın olarak kullanılan bir Slav dilidir.
Translate from Turkish to English
Bazı tercümanlar Alisa yaygın bir Rus ismi olmasına rağmen Alice'in adını Sonya ya da Anya'yla değiştirdi
Translate from Turkish to English
Ataerkil sistem her zaman daha yaygın olmuştur.
Translate from Turkish to English
Tom yaygın bir isim.
Translate from Turkish to English
Kolera burada çok yaygın.
Translate from Turkish to English
Teras çiftçiliği Çin'in dağlık bölgelerinde yaygın olarak uygulanmaktadır.
Translate from Turkish to English
Sabah kahvaltısı için veranda yemeği Fransa'nın kentsel alanlarında yaygın olarak uygulanmaktadır.
Translate from Turkish to English
Bozuk İngilizce dünyanın en yaygın dilidir.
Translate from Turkish to English
Bunlar çocuklarda yaygın olan hastalıklardır.
Translate from Turkish to English
O aslında oldukça yaygın.
Translate from Turkish to English
Birçok bitkiler botanik meyve olmasına rağmen yaygın olarak mutfak sebzesi olarak kabul edilirler.
Translate from Turkish to English
En yaygın ruj renkleri pembe ve kırmızıdır.
Translate from Turkish to English
Sürücüsüz arabalar artık yaygın olarak kullanımda.
Translate from Turkish to English
Bu yaygın bir yanlış yorum.
Translate from Turkish to English
Çelik sivil inşaatta yaygın olarak kullanılan bir malzeme.
Translate from Turkish to English
Tatoeba'da Kırım Tatarcası pek yaygın değil.
Translate from Turkish to English
Tatoeba'da şimdilik Kırım Tatarca pek yaygın değil.
Translate from Turkish to English
Türkçe yaygın ve köklü bir dildir.
Translate from Turkish to English
Karın ağrısı yaygın bir sorundur.
Translate from Turkish to English
Bu örümcek Güney Afrika'da çok yaygın.
Translate from Turkish to English
O zamanlar bilgisayar bu kadar yaygın değildi.
Translate from Turkish to English
Hangisi daha yaygın?
Translate from Turkish to English
Bu tür radyo kullanımı yaygın oldu.
Translate from Turkish to English
Bu yaygın bir hata.
Translate from Turkish to English
Bu, benim geldiğim yerde çok yaygın bir tabir.
Translate from Turkish to English
Tom ismi ülkenizde yaygın mı?
Translate from Turkish to English
Tom ülkenizde yaygın bir isim mi?
Translate from Turkish to English
İspanyolca, Güney Amerika'da yaygın bir biçimde konuşulur.
Translate from Turkish to English
Bu, duyduğumuz en yaygın şikayetlerden biri.
Translate from Turkish to English
Motomot -kelime kelime çevirmek, çevirideki en yaygın hatalardan biridir.
Translate from Turkish to English
Natasha, Rusya'da yaygın bir isim mi?
Translate from Turkish to English
Metadon bir ağrı kesici olarak yaygın bir biçimde reçete edilir.
Translate from Turkish to English
Sodyum benzoat çok yaygın bir gıda koruyucusudur.
Translate from Turkish to English
Demir en yaygın olarak kullanılan metaldir.
Translate from Turkish to English
Nataşa Rusya'da yaygın bir isim mi?
Translate from Turkish to English
Kurşun yaygın bir çevre kirleticidir.
Translate from Turkish to English
Ben İngilizcenin yaygın, sıradan bir dil olduğu Kanada'da yaşıyorum.
Translate from Turkish to English
Suçiçeği yaygın bir çocukluk hastalığıdır.
Translate from Turkish to English
O her köydeki yaygın bir bilgidir.
Translate from Turkish to English
Yaygın kullanımda "spirit" ve "soul" sık sık eş anlamlıdırlar.
Translate from Turkish to English
Dünyadaki en yaygın isim Muhammet'tir.
Translate from Turkish to English
O doğru. Japoncadaki "uetoresu" İngilizcede hem "waitress" hem de "weightless" sözcüklerinin karşılığıdır. Ancak "waitress" daha yaygın bir anlamdır.
Translate from Turkish to English
Siyah ayakkabılar için çok yaygın bir renktir.
Translate from Turkish to English
Bu kitap kütüphanelerde yaygın olarak mevcuttur.
Translate from Turkish to English
Yaygın inanışın aksine Tom çok saf değildir.
Translate from Turkish to English
Yaygın görüşün aksine, Tom o kadar da saf değildir.
Translate from Turkish to English
Esperantodaki en yaygın on dördüncü harf "m" dir.
Translate from Turkish to English
Esperantodaki en yaygın üçüncü harf "e" dir.
Translate from Turkish to English
Bu yaygın bir Fransız ifadesidir.
Translate from Turkish to English
Başarısızlık korkusu dünyadaki en yaygın korkulardan biridir.
Translate from Turkish to English
Spiral doğada en yaygın geometrik biçimlerinden biridir.
Translate from Turkish to English