Learn how to use yarışı in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.
Translate in Safari and other macOS apps in one click.
Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.
Get for freeInstall it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.
Get for free
Tom yarışı kazandı.
Translate from Turkish to English
Amerika Birleşik Devletleri, aya yarışı kazandı.
Translate from Turkish to English
Onun yarışı kazandığı doğru mu?
Translate from Turkish to English
Ben, yarışı kazanabilirim diye sıkı eğitim yapıyorum.
Translate from Turkish to English
O ülkedeki en popüler sporlar futbol, motosiklet yarışı ve kayakla atlamadır.
Translate from Turkish to English
O kolaylıkla yarışı kazandı.
Translate from Turkish to English
Uzay yarışı tarihte heyecan verici bir dönemdi.
Translate from Turkish to English
Arkadaşımız yarışı ikinci sırada bitirdi.
Translate from Turkish to English
O, yarışı birinci bitirdiğinde, tüm ülke için bir zaferdi.
Translate from Turkish to English
Tom yarışı kazanmış gibi görünüyor.
Translate from Turkish to English
Tom Mary'ye büyük olasılıkla yarışı kimin kazanacağını düşündüğünü sordu.
Translate from Turkish to English
Tom Mary'nin yarışı kazanması hakkındaki övünmelerinden bıkıyordu.
Translate from Turkish to English
Hiçbirimiz, onun uzun mesafe yarışı kazanma kararını bilmiyordu.
Translate from Turkish to English
Tom yarışı kazanma şansı olduğunu düşündü.
Translate from Turkish to English
Tom biraz daha çok çabalasaydı, yarışı kazanabileceğini düşünüyor.
Translate from Turkish to English
Tom yarışı kaybetti.
Translate from Turkish to English
Tom yarışı kazanmayı beklemiyordu.
Translate from Turkish to English
O bana yarışı kimin kazanacağını düşündüğümü sordu.
Translate from Turkish to English
Hızlı bir çocuk yarışı kazanabilir fakat yavaş bir çocuk bile yarışabilir.
Translate from Turkish to English
Onun kötü bacağı yarışı kazanmasını engelledi.
Translate from Turkish to English
Yarışı koştuktan sonra, Jane iki bardak arpa çayı içti.
Translate from Turkish to English
Yarışı yine kazandı.
Translate from Turkish to English
Tom yarışı bitirdi.
Translate from Turkish to English
O, yarışı kolayca kazandı.
Translate from Turkish to English
Yarışı izlemek eğlenceli.
Translate from Turkish to English
Tom kesinlikle yarışı kaybedecek.
Translate from Turkish to English
Onun yarışı kazandığı gerçek mi?
Translate from Turkish to English
Tom Mary'nin yarışı kazanacağını önceden tahmin etti.
Translate from Turkish to English
Her iki yarışı kazanıp kazanmayacağını bilmiyorum.
Translate from Turkish to English
Geçen yıl Nagoya'da bir bisiklet yarışı düzenlendi.
Translate from Turkish to English
10 millik bir yarışı koşmak için yeterince güçlüydü.
Translate from Turkish to English
Tom yarışı kazandıktan sonra çok mutlu olmalı.
Translate from Turkish to English
Yarışı kazandın mı?
Translate from Turkish to English
İki yarışı da kazanıp kazanmayacağını merak ediyorum.
Translate from Turkish to English
Tom yarışı bitirmedi.
Translate from Turkish to English
Yavaş ve istikrarlı yarışı kazanır.
Translate from Turkish to English
Tom yarışı kazanmak için hiç şansı olmadığını hissetti.
Translate from Turkish to English
Hiç at yarışı izlemeye gittin mi?
Translate from Turkish to English
Beklenildiği gibi Tom yarışı kazandı.
Translate from Turkish to English
Tom'un yarışı kazanmasını umuyordum.
Translate from Turkish to English
Şanslıydı ve yarışı kazandı.
Translate from Turkish to English
Kaç yarışı birden kazanmam gerek?
Translate from Turkish to English
Dün gece bir tekne yarışı vardı.
Translate from Turkish to English
Tom'un yarışı kazanmasına hepimiz şaşırdık.
Translate from Turkish to English
Tom'un yarışı kazanacağını kimse düşünmüyor.
Translate from Turkish to English
Hiç kimse Tom'un yarışı kazanacağını düşünmüyor.
Translate from Turkish to English
Tom yarışı kazanmadığı için hayal kırıklığına uğradı.
Translate from Turkish to English
Tom yarışı kazanmamasına rağmen, çok hayal kırıklığına uğramış görünmüyor.
Translate from Turkish to English
Tom yarışı kazanmamasına rağmen Mary'ye yarışı kazandığını söyledi.
Translate from Turkish to English
Tom yarışı kazanmamasına rağmen Mary'ye yarışı kazandığını söyledi.
Translate from Turkish to English
Tom Mary'ye yarışı kazandığını söylediğinde yalan söyledi.
Translate from Turkish to English
Tom'un yarışı kazanmasının imkanı yok.
Translate from Turkish to English
Tom yarışı kazandığında hepimiz şaşırdık.
Translate from Turkish to English
Tom'un yarışı kazanmamasına hepimiz şaşırdık.
Translate from Turkish to English
Tom yarışı kazanacağını umuyordu.
Translate from Turkish to English
Keşke Tom Mary'nin yarışı kazandığını görebilseydi.
Translate from Turkish to English
Tom yarışı kazanmamalıydı.
Translate from Turkish to English
Yarışı kazandım.
Translate from Turkish to English
Tom yarışı kazanmayı ummuştu.
Translate from Turkish to English
Tom Mary'nin yarışı kazanacağından nasıl bu kadar emin olabildiğini merak ediyordu.
Translate from Turkish to English
Bir maraton yarışı için güzel bir gün değil mi?
Translate from Turkish to English
Güvercin yarışı neredeyse 2000 yıl geriye uzanan bir spordur.
Translate from Turkish to English
Tom bisikletinden düşünce yarışı bıraktı.
Translate from Turkish to English
Yarışı Brezilyalı kazanıyor.
Translate from Turkish to English
Tom muhtemelen yarışı kazanacak.
Translate from Turkish to English
Tom yarışı kazanacağını düşünüyor.
Translate from Turkish to English
Tom yarışı kaybedeceğini biliyor.
Translate from Turkish to English
Tom yarışı kaybedeceğini düşünüyor.
Translate from Turkish to English
Tom'un yarışı kazanacağına dair iyi bir şans var.
Translate from Turkish to English
Tom'un yarışı kaybedeceğine dair iyi bir şans var.
Translate from Turkish to English
İngiltere, yarışı kazanacak.
Translate from Turkish to English
Sadece biraz daha hızlı koşabilseydin yarışı kazanabilirdin.
Translate from Turkish to English
Tom yarışı kazanmadı, mükemmel rekorunu mahvetti.
Translate from Turkish to English
Tom yarışı kazanamayarak mükemmel sicilini bozdu.
Translate from Turkish to English
Yarışı kazanan at Tom Jackson'a aittir.
Translate from Turkish to English
Fare yarışı ile ilgili sorun kazansan bile, hâlâ bir faresin.
Translate from Turkish to English
O yarışı bir kere daha kazandı.
Translate from Turkish to English
Yarışı kim kazanırsa ödülü alacak.
Translate from Turkish to English
O, yarışı tamamladı.
Translate from Turkish to English
Tom'un bu yarışı kazanması gerekir, sanırım.
Translate from Turkish to English
Yarışı kazanan at Bay Johnson tarafından sahiplenildi.
Translate from Turkish to English
Tom bana yarışı kimin kazanacağını düşündüğümü sordu.
Translate from Turkish to English
Tom yarışı bitirmeyi başaramadı.
Translate from Turkish to English
Biz yarışı bitirdik.
Translate from Turkish to English
Ben elimden geleni yaptım ama yine de yarışı kaybettim.
Translate from Turkish to English
Tom yarışı kazanmalıydı.
Translate from Turkish to English
Tom dürbünle yarışı izledi.
Translate from Turkish to English
Tom yarışı kazandı mı?
Translate from Turkish to English
Onun yarışı kazanacağına kesin gözüyle baktım.
Translate from Turkish to English
Tom'un yarışı kazanmak için Mary'nin yeteneğine güveni var.
Translate from Turkish to English
O dürbünüyle at yarışı izledi.
Translate from Turkish to English
Kesinlikle Tom'un yarışı kazanma şansı yok.
Translate from Turkish to English
Yavaş ama istikrarlı yarışı kazanır.
Translate from Turkish to English
Yarışı kazanan at Bay Johnson tarafından alındı.
Translate from Turkish to English
Ayak bileğimi incitmeseydim yarışı kazanabilirdim.
Translate from Turkish to English
Bugünkü yarışı kazanmayı umuyorum.
Translate from Turkish to English
Tom'un yarışı kazandığına çok sevindim.
Translate from Turkish to English
Bu yarışı kazanmak zorundayım.
Translate from Turkish to English
O zaten yarışı kazanmıştı.
Translate from Turkish to English
Onlar yarışı tamamladılar.
Translate from Turkish to English
Onlar yarışı bitirdiler.
Translate from Turkish to English
Also check out the following words: defa, film, izledim, bekarım, evdeyim, Londra'dayken, Mary, John'la, karşılaştım, Ken'e.