Turkish example sentences with "yaparken"

Learn how to use yaparken in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Try Mate's Mac app

Translate in Safari and other macOS apps in one click.

try for free

Try Mate's iOS app

Translate in Safari, Mail, PDFs, and other apps in one click.

Try Mate's Chrome extension

Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.

Get for free

Try Mate apps

Install it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.

Get for free

Tom, iş yaparken yapılan hatalardan endişeleniyor.
Translate from Turkish to English

Kayak yaparken bacağını kırdı.
Translate from Turkish to English

Kayak yaparken bacağımı kırdım.
Translate from Turkish to English

Babam alışveriş yaparken annem arabada kaldı.
Translate from Turkish to English

Egzersiz yaparken ayağımda bir kemik kırdım.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'yi jig dansı yaparken gördüğünde kahkahalara boğuldu.
Translate from Turkish to English

O kahvaltısını yaparken, köpeği her sabah ona baktı.
Translate from Turkish to English

Tom çeviri yaparken yardıma ihtiyacı olduğu gerçeğini kabul etmek istemiyor.
Translate from Turkish to English

Jim, kayak yaparken bacağında bir kas çekildi.
Translate from Turkish to English

Onu yaparken komik görünüyorsun.
Translate from Turkish to English

Tom'un onu yaparken hiçbir sorunu yoktu.
Translate from Turkish to English

Kocam sabah kahvaltısı yaparken gazete okur.
Translate from Turkish to English

Kayak yaparken yaralandım.
Translate from Turkish to English

Ev ödevimi yaparken uyuyakaldım.
Translate from Turkish to English

O, öyle yaparken hiç vicdan azabı çekmedi.
Translate from Turkish to English

Karısı doğum yaparken öldü.
Translate from Turkish to English

Hırsızlık yaparken yakalandı.
Translate from Turkish to English

Lütfen işimi yaparken dikkatimi dağıtma.
Translate from Turkish to English

Kayak yaparken düşüp kolunu kırdı.
Translate from Turkish to English

İnsanlar meditasyon yaparken bir yerde kalırlar.
Translate from Turkish to English

Bir adam çıplak elleri ile kazı yaparken görüldü.
Translate from Turkish to English

Kayak yaparken düştü ve kolunu kırdı.
Translate from Turkish to English

Tom sarhoş oldu ve banyo yaparken boğuldu.
Translate from Turkish to English

Nepal'de yürüyüş yaparken hafif bir kaza geçirdim.
Translate from Turkish to English

Beni hata yaparken de sevebiliyor musun?
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary buz pateni alanında paten yaparken el ele tutuştular.
Translate from Turkish to English

Geçen son görevimizi yaparken otobüsteki bazı insanlardan nefret ettim.
Translate from Turkish to English

Kendimi bunu yaparken hayal edemiyorum.
Translate from Turkish to English

Tom'u bunu yaparken düşünemiyorum.
Translate from Turkish to English

Bu deneyi yaparken çok dikkatli olamazsın.
Translate from Turkish to English

Tom defterinde bir şeyin taslağını yaparken bir ağacın altında oturdu.
Translate from Turkish to English

Tom her zaman kahvaltı yaparken radyoda haber dinler.
Translate from Turkish to English

Pist dışında kayak yaparken düştü.
Translate from Turkish to English

Bir şey yaparken fazla düşünmezsin, değil mi?
Translate from Turkish to English

Bunu yaparken rahat değilim.
Translate from Turkish to English

Konuşmanızı yaparken yüksek sesle konuşun.
Translate from Turkish to English

Neden kadınlar gözlerine makyaj yaparken ağızlarını açıyor?
Translate from Turkish to English

Rok yaparken hem şahın hem de kalenin yeri değiştirilir.
Translate from Turkish to English

Sen hiç alışveriş yaparken hastalanan kadın gördün mü? Göremezsin, çünkü, eve gelir evde hastalanır, alışverişini yarım bırakmaz.
Translate from Turkish to English

Hayat biz başka planlar yaparken bize ne olduğudur.
Translate from Turkish to English

Onu, bunu yaparken gördüm.
Translate from Turkish to English

Kahvaltı yaparken genellikle TV izleriz.
Translate from Turkish to English

Tom sabah kahvaltısı yaparken genellikle gazete okur.
Translate from Turkish to English

Bu uçak it dalaşı yaparken, bombalama yapabilme kabiliyetine sahip.
Translate from Turkish to English

Egzersiz yaparken kendimi incittim.
Translate from Turkish to English

Tekrar öyle bir şey yaparken seni yakalamama hiç izin verme.
Translate from Turkish to English

Bunu tekrar yaparken asla seni yakalamama izin verme.
Translate from Turkish to English

Onu tekrar yaparken asla seni yakalamama izin verdi.
Translate from Turkish to English

Diğeri şekerleme yaparken bizden biri nöbet tutsun.
Translate from Turkish to English

Aptalca bir metinden alıntı yaparken, içeriği unutma.
Translate from Turkish to English

Ben telefon görüşmesi yaparken, benim için kamerayı izle.
Translate from Turkish to English

Bunu yaparken yardıma ihtiyacım var.
Translate from Turkish to English

Tom hız yaparken yakalandı.
Translate from Turkish to English

O biz hâlâ ön sevişme yaparken boşaldı.
Translate from Turkish to English

Onu yaparken kaç saat harcadın?
Translate from Turkish to English

Tom kayak yaparken bacağını kırdı.
Translate from Turkish to English

Meryem, yemek yaparken Tom'un etrafında dönüp durmasına tahammül edemiyor.
Translate from Turkish to English

Bunu yaparken Tom'un benimle konuşmasına izin vermemeliydim.
Translate from Turkish to English

Onu yaparken herhangi bir zorluk yaşıyor musun?
Translate from Turkish to English

Biri bunu yaparken yaralanabilir.
Translate from Turkish to English

Onu yaparken neredeyse kendimi öldürüyordum.
Translate from Turkish to English

Kar kaykayı yaparken neredeyse kendimi öldürüyordum.
Translate from Turkish to English

Bunu yaparken senin yardımına ihtiyacım olacak.
Translate from Turkish to English

Dün birisi ben alışveriş yaparken bisikletimi çaldı.
Translate from Turkish to English

İş yaparken beni rahatsız etmeyin.
Translate from Turkish to English

Sen bunu yaparken hoşuma gidiyor.
Translate from Turkish to English

Sen bize bir fincan kahve yaparken ben çabucak çamaşırları asarım.
Translate from Turkish to English

Çeviri yaparken Tatoeba'yı kullanır mısın?
Translate from Turkish to English

Bunu temizlik yaparken buldum.
Translate from Turkish to English

Tom Boston'da geçimini yaparken zor bir zaman geçidi.
Translate from Turkish to English

Tom bir arabayı düz kontak yaparken yakalandı.
Translate from Turkish to English

Temizlik yaparken onun eşyalarından bazılarını gördük.
Translate from Turkish to English

Yaparken eğlendiğim bir iş bulmak istiyorum.
Translate from Turkish to English

Tom ev ödevini yaparken masasına oturdu.
Translate from Turkish to English

Yabancılarla iş yaparken dikkatli olacaksın.
Translate from Turkish to English

Sevdiğimiz bir şey yaparken zaman çabuk geçer.
Translate from Turkish to English

Tom ödevini yaparken yatak odasındaydı.
Translate from Turkish to English

Tom genellikle kahvaltısını yaparken gazetesini okur.
Translate from Turkish to English

O kadar namusludur ki banyo yaparken kendi gözlerini bağlar.
Translate from Turkish to English

O hep şikayetçi olduğu için işi yaparken zor bir zaman geçirdik.
Translate from Turkish to English

Tom'u bunu yaparken görmek bizi çok şaşırttı.
Translate from Turkish to English

Banyo yaparken bana iyi bir düşünce geldi.
Translate from Turkish to English

Banyo yaparken aklıma iyi bir fikir geldi.
Translate from Turkish to English

Tom yazar kasadan hırsızlık yaparken suçüstü yakalandı.
Translate from Turkish to English

Pasta yaparken yumurta, tereyağ ve şeker kullanmalısın.
Translate from Turkish to English

Amerika büyük sanayilere yatırım yaparken, İtalya küçük ve orta ölçekli sanayilere yatırım yapıyor.
Translate from Turkish to English

Aptalca bir metinden iktibas yaparken, muhtevayı unutma.
Translate from Turkish to English

Onu yaparken Tom'la bir sorun yaşamıyorum.
Translate from Turkish to English

İngilizler savaş yaparken pek çok sorun yaşadılar.
Translate from Turkish to English

Sen yaparken kolay görünüyor.
Translate from Turkish to English

Tom kahvaltı yaparken radyo dinler.
Translate from Turkish to English

Tom okul için hazırlık yaparken, ben de kahvaltımı bitirdim.
Translate from Turkish to English

Tom'un karısı doğum yaparken öldü.
Translate from Turkish to English

Bunu yaparken gerçekten keyif aldım.
Translate from Turkish to English

Biz onu yaparken başarı sağladık.
Translate from Turkish to English

Egzersiz yaparken fazla yorulma.
Translate from Turkish to English

Hayat, siz başka planlar yaparken olanlardır.
Translate from Turkish to English

Tom, hemşire onun koluna iğne yaparken gözlerini kapattı.
Translate from Turkish to English

Diğerleri gönüllü iş yaparken bazıları yarı zamanlı çalışmaya devam eder.
Translate from Turkish to English

Tom kendini bunu yaparken düşünemiyordu.
Translate from Turkish to English

Onlar onu onun kız kardeşine hile yaparken yakaladı.
Translate from Turkish to English

Also check out the following words: Ev, Evi, onarıyorum, İtalya'nın, başkenti, Roma'dır, diğerine, etmeliyiz, duymakta, zorlanıyor.