Learn how to use yüzmeye in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.
Translate in Safari and other macOS apps in one click.
Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.
Get for freeInstall it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.
Get for free
Çocukken sık sık denizde yüzmeye giderdim.
Translate from Turkish to English
Öylesine sıcak bir gündü ki yüzmeye gittik.
Translate from Turkish to English
O yüzmeye gitmemizi önerdi.
Translate from Turkish to English
O her gün nehirde yüzmeye gider.
Translate from Turkish to English
Ev ödevimi bitirdiğimde, yüzmeye gideceğim.
Translate from Turkish to English
Büyük bir yemek yedikten sonra yüzmeye gitmemelisin.
Translate from Turkish to English
Tom yüzmeye korkuyordu.
Translate from Turkish to English
Tom uzun süre yüzmeye gitmedi.
Translate from Turkish to English
Onlar güvenle yüzmeye çalıştı.
Translate from Turkish to English
Dün nehirde yüzmeye gittim.
Translate from Turkish to English
Geçen yaz ne sıklıkta yüzmeye gittin?
Translate from Turkish to English
Tom bir plaja yakın yaşıyor, bu yüzden yazın neredeyse her gün yüzmeye gider.
Translate from Turkish to English
Tom yazın yüzmeye gitmeyi sever.
Translate from Turkish to English
Tom çırılçıplak yüzmeye gitmenin çok iyi bir fikir olduğunu düşünmüyor.
Translate from Turkish to English
Tom tekrar yüzmeye gitme fırsatını güçlükle bekleyebiliyordu.
Translate from Turkish to English
Tom bir maske ve bir şnorkel aldı böylece o arkadaşlarıyla birlikte şnorkelle yüzmeye gidebildi.
Translate from Turkish to English
Tom ve Mary birkaç kez birlikte yüzmeye gittiler.
Translate from Turkish to English
Mayolarımızı giyelim ve yüzmeye gidelim.
Translate from Turkish to English
O, her sabah göle yüzmeye gitti.
Translate from Turkish to English
Ken günden güne yüzmeye gider.
Translate from Turkish to English
O, Bill'i yüzmeye götürdü.
Translate from Turkish to English
Hiroko ile gölde yüzmeye gittim.
Translate from Turkish to English
O yüzmeye çalıştı.
Translate from Turkish to English
O yüzmeye korkuyor.
Translate from Turkish to English
Yüzmeye gitmeyi tercih ederim.
Translate from Turkish to English
Anne, yüzmeye gidebilir miyim?
Translate from Turkish to English
Yüzmeye gitmek istiyorum.
Translate from Turkish to English
Yüzmeye gidelim mi?
Translate from Turkish to English
Seni yüzmeye götüreceğim.
Translate from Turkish to English
Denizde yüzmeye gittim.
Translate from Turkish to English
Biz gölde yüzmeye gittik.
Translate from Turkish to English
Yüzmeye ya da balık tutmaya gidebilirsin.
Translate from Turkish to English
Yüzmeye gitmek için hava yeterince sıcak mı?
Translate from Turkish to English
Canın yüzmeye gitmek istiyor mu?
Translate from Turkish to English
Yüzmeye ne dersin?
Translate from Turkish to English
Bu nehirde yüzmeye izin verilmez.
Translate from Turkish to English
Yüzmeye gidebilir miyim, anne?
Translate from Turkish to English
Biz sahilde yüzmeye gittik.
Translate from Turkish to English
Çocukken sıkça denizde yüzmeye giderdim.
Translate from Turkish to English
Bu öğleden sonra yüzmeye gidebilir miyim?
Translate from Turkish to English
Sık sık nehirde yüzmeye giderim.
Translate from Turkish to English
Hava o kadar sıcaktı ki yüzmeye gittik.
Translate from Turkish to English
Çıplak yüzmeye gider miydin?
Translate from Turkish to English
Hiç çırılçıplak yüzmeye gittin mi?
Translate from Turkish to English
Akıntıya karşı yüzmeye çalıştı.
Translate from Turkish to English
Babam yüzmeye gitmeme izin verdi.
Translate from Turkish to English
Büyük dalgalarda yüzmeye korkuyor.
Translate from Turkish to English
Tom yaklaşık haftada bir kez yüzmeye gider.
Translate from Turkish to English
Tek başına yüzmeye gidemeyecek kadar çok genç.
Translate from Turkish to English
O yüzmeye gidiyor ve o mutlu.
Translate from Turkish to English
Hava çok sıcak olduğu için, yüzmeye gittik.
Translate from Turkish to English
Güzel bir gündü, bu yüzden yüzmeye gittik.
Translate from Turkish to English
Sıcak bir gündü, bu yüzden yüzmeye gittik.
Translate from Turkish to English
Bu hafta sonu yüzmeye ne dersin?
Translate from Turkish to English
Dün nehirde yüzmeye gittik.
Translate from Turkish to English
Sık sık nehirde yüzmeye giderdik.
Translate from Turkish to English
Yüzmeye gitmektense futbol oynamayı tercih ederim.
Translate from Turkish to English
Yağmur yağsa bile, yarın yüzmeye gideceğim.
Translate from Turkish to English
Tom özellikle yüzmeye gitmek istemiyor.
Translate from Turkish to English
Yazın sık sık plajda yüzmeye giderim.
Translate from Turkish to English
Yüzmeye çalış!
Translate from Turkish to English
Yüzmeye gitmeyi önerdi.
Translate from Turkish to English
Hadi akıma karşı yüzmeye çalışalım.
Translate from Turkish to English
Yüzmeye gidiyorum.
Translate from Turkish to English
Yarın Tom'un bizimle yüzmeye gideceğini düşünüyor musun?
Translate from Turkish to English
Bu öğleden sonra yüzmeye gidecek misin?
Translate from Turkish to English
Yüzmeye gitmek üzereyiz.
Translate from Turkish to English
İlk kez yüzmeye gittiğin zamanı hatırlayabiliyor musun?
Translate from Turkish to English
Biraz soğuk olsa bile yüzmeye gidelim.
Translate from Turkish to English
Tom gitmemesi gerektiğini bilmesine rağmen tek başına yüzmeye gitti.
Translate from Turkish to English
Tom hariç, bütün aile yüzmeye gitti.
Translate from Turkish to English
Egzersiz için ya bisiklet sürerim ya da yüzmeye giderim.
Translate from Turkish to English
Yüzmeye gitmek için bir şansım bile olmadı.
Translate from Turkish to English
Dün Tom bizimle yüzmeye gitti.
Translate from Turkish to English
Tom muhtemelen yüzmeye gitmek istedi.
Translate from Turkish to English
Tom Mary'yi kendisiyle yüzmeye gitmesi için ikna etti.
Translate from Turkish to English
Tom dizini yaraladı bugün yüzmeye gidemiyor.
Translate from Turkish to English
Tom hasta olduğu için yüzmeye gidemedi.
Translate from Turkish to English
Tom çocuklarına yüzmeye gitmeleri için izin verdi.
Translate from Turkish to English
Zaten yüzmeye gitmeye karar verdiniz, değil mi?
Translate from Turkish to English
Neden yüzmeye gitmiyoruz?
Translate from Turkish to English
Gençken yakın bir derede yüzmeye giderdim.
Translate from Turkish to English
Burada yüzmeye izin verilmiyor.
Translate from Turkish to English
Tom'un az boş zamanı olduğu için yüzmeye gitmeye karar verdi.
Translate from Turkish to English
Yüzmeye gittiğimden beri uzun oldu.
Translate from Turkish to English
Tom yüzmeye giderse ben de gideceğim.
Translate from Turkish to English
Yüzmeye gitmeyi isteyen tek kişi ben değilim.
Translate from Turkish to English
Tom'un bizimle yüzmeye gideceğinden neredeyse eminim.
Translate from Turkish to English
Tom'la yüzmeye gittim.
Translate from Turkish to English
Cankurtaran henüz görevde olmamasına rağmen yüzmeye gitmeye teşvik edildim.
Translate from Turkish to English
Günde bir kilometre yüzmeye çalışıyorum.
Translate from Turkish to English
Bu öğleden sonra seninle yüzmeye gidemeyebilirim.
Translate from Turkish to English
Tom'un gelecek hafta sonu bizimle yüzmeye gitmek istediğini duydum.
Translate from Turkish to English
Uzun süredir yüzmeye gitmedim.
Translate from Turkish to English
Tom'la asla yüzmeye gitmedim.
Translate from Turkish to English
Bulduğum her fırsatta yüzmeye giderim.
Translate from Turkish to English
Arjantin'de yüzmeye gidenler piranhalar tarafından saldırıya uğradı.
Translate from Turkish to English
Tom'un tek başına yüzmeye gitmesine asla izin vermemeliydim.
Translate from Turkish to English
Yarın öğleden sonra Tom'la yüzmeye gideceğim.
Translate from Turkish to English
Su sıcaklığı hala düşük, bu nedenle yüzmeye gitmeyeceksiniz, tamam mı?
Translate from Turkish to English
Haftada bir kez yüzmeye gidiyorum.
Translate from Turkish to English