Learn how to use yürümeye in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.
Translate in Safari and other macOS apps in one click.
Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.
Get for freeInstall it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.
Get for free
O uzun mesafe yürümeye alışkın.
Translate from Turkish to English
Yağmur yağmaya başladı fakat biz yürümeye devam ettik.
Translate from Turkish to English
Biz yürümeye başladık.
Translate from Turkish to English
Yağmur yağmaya başladı, ama biz yürümeye devam ettik.
Translate from Turkish to English
Tom yağmurda yürümeye aldırmaz.
Translate from Turkish to English
Tom benzini biten arabasını terk etti ve yürümeye başladı.
Translate from Turkish to English
Sadece yürümeye devam edin.
Translate from Turkish to English
Onlar yürümeye devam ettiler.
Translate from Turkish to English
Bisiklete binmeyi yürümeye tercih ederim.
Translate from Turkish to English
O, bütün gün yürümeye devam etti.
Translate from Turkish to English
Adamlar ileri doğru yürümeye başladılar.
Translate from Turkish to English
Ben uzun mesafeler yürümeye alışkın değilim.
Translate from Turkish to English
İki saat boyunca yürümeye devam etti.
Translate from Turkish to English
Bir süre sonra yürümeye başladılar.
Translate from Turkish to English
Sfenks onun etrafında yürümeye başladı.
Translate from Turkish to English
Yorgundu fakat yürümeye karar verdi.
Translate from Turkish to English
Bir süre sonra yeniden yürümeye başladılar.
Translate from Turkish to English
Tepenin zirvesine kadar yürümeye ne dersin?
Translate from Turkish to English
Tom yalınayak yürümeye alışkın değildir.
Translate from Turkish to English
Her gün yürümeye alışkınım.
Translate from Turkish to English
Uzun mesafeleri yürümeye alışkın değilim.
Translate from Turkish to English
Yürümeye çalıştığımda, burada korkunç bir ağrı oluyor.
Translate from Turkish to English
Tom yürümeye devam etti.
Translate from Turkish to English
Yürümeye başlayan çocuk ağladı.
Translate from Turkish to English
Sadece yürümeye başla.
Translate from Turkish to English
Sadece yürümeye devam.
Translate from Turkish to English
Onlar yürümeye devam etti.
Translate from Turkish to English
Tom yürümeye başladı.
Translate from Turkish to English
Tom yalın ayak yürümeye alışık değildir.
Translate from Turkish to English
Tom, Mary'nin kolunu tuttu ve yürümeye başladılar.
Translate from Turkish to English
Tom su üzerinde yürümeye çalıştı ama dibe battı.
Translate from Turkish to English
Eğer erken yürümeye başlasaydı şimdiye kadar gelirdi.
Translate from Turkish to English
Tom benzin bidonunu aldı ve arabasının arkasına doğru yürümeye başladı.
Translate from Turkish to English
Her gün en azından beş kilometre yürümeye çalışıyorum.
Translate from Turkish to English
Tom'a doğru yürümeye başladılar.
Translate from Turkish to English
Bir süre yürümeye devam etti.
Translate from Turkish to English
Yürümeye devam edeceğiz.
Translate from Turkish to English
Tom kapıya doğru yürümeye başladı.
Translate from Turkish to English
Tom ofisine doğru yürümeye başladı.
Translate from Turkish to English
Tom ve Mary yürümeye başladılar.
Translate from Turkish to English
Uzun mesafeleri yürümeye alışkındır.
Translate from Turkish to English
Tom uzun mesafeleri yürümeye alışkın.
Translate from Turkish to English
Tom Mary'ye doğru yürümeye başladı.
Translate from Turkish to English
Ayaklarım yoruluncaya kadar yürümeye devam ettim.
Translate from Turkish to English
Onlara doğru yürümeye başladık.
Translate from Turkish to English
Tom onlara doğru yürümeye başladı.
Translate from Turkish to English
Onlar ona doğru yürümeye başladı.
Translate from Turkish to English
Günde üç mil yürümeye çalışıyorum.
Translate from Turkish to English
Dan yürümeye devam etti.
Translate from Turkish to English
Tom geldiği yoldan geri yürümeye başladı.
Translate from Turkish to English
Tom koridorda yürümeye başladı.
Translate from Turkish to English
Tom odada yürümeye başladı.
Translate from Turkish to English
Tom daha hızlı yürümeye başladı.
Translate from Turkish to English
Yürümeye devam et.
Translate from Turkish to English
Yürümeye başladılar.
Translate from Turkish to English
Tom kıyı boyunca yürümeye devam etti.
Translate from Turkish to English
Emeklemeden önce yürümeye çalışma.
Translate from Turkish to English
O, bir süre yürümeye devam etti.
Translate from Turkish to English
Yorgunluktan artık yürümeye hâli kalmamıştı.
Translate from Turkish to English
Arabaya yürümeye devam ettim.
Translate from Turkish to English
O, yağmurda şemsiyesiz yürümeye devam etti.
Translate from Turkish to English
Binlerce göçmen Macaristan'daki Budapeşte'den Avusturya'ya yürümeye karar verdi.
Translate from Turkish to English
Tom kalktı ve yürümeye başladı.
Translate from Turkish to English
Oğlumuz şimdi yürümeye başladı.
Translate from Turkish to English
Tom acı içinde olmasına rağmen yürümeye devam etti.
Translate from Turkish to English
O, uzun mesafeleri yürümeye alışkındır.
Translate from Turkish to English
O iki saat yürümeye devam etti.
Translate from Turkish to English
Tom sadece yürümeye devam etti.
Translate from Turkish to English
Yürümeye devam edebilir misin?
Translate from Turkish to English
Dahası, o yürümeye başladı.
Translate from Turkish to English
Daha hızlı yürümeye başlaman gerekiyor.
Translate from Turkish to English
O, şemsiyesini açmadan yağmurda yürümeye devam etti.
Translate from Turkish to English
O caddede aşağıya doğru yürümeye korkuyorum.
Translate from Turkish to English
Tom koridorda yürümeye devam etti.
Translate from Turkish to English
Bir adam kırklı ve ellili yaşlarında hala yürümeye başlayan bir çocuktur.
Translate from Turkish to English
Dümdüz yürümeye devam edin.
Translate from Turkish to English
O ileri geri yürümeye devam etti.
Translate from Turkish to English
Sonra o tekrar yürümeye başladı.
Translate from Turkish to English
Akşam yemeğinden önce yürümeye özen gösteririm.
Translate from Turkish to English
Köpekler havlarken fil yürümeye devam eder.
Translate from Turkish to English
O iyileşir iyileşmez tekrar yürümeye başladı.
Translate from Turkish to English
O yemek yemeyi bitirir bitirmez tekrar yürümeye başladı.
Translate from Turkish to English
Ben sadece yürümeye devam ettim.
Translate from Turkish to English
Tom yürümeye başladığında kaç yaşındaydı?
Translate from Turkish to English
Sen yürümeye başladığında kaç yaşındaydın?
Translate from Turkish to English
Yürümeye devam ettim.
Translate from Turkish to English
Ben yürümeye başladım.
Translate from Turkish to English
Ben uzun mesafeler yürümeye alışkınım.
Translate from Turkish to English
Üç yıl önce bir bastonla yürümeye başladım.
Translate from Turkish to English
Ben yürümeye devam ettim.
Translate from Turkish to English
Grup yürümeye devam etti.
Translate from Turkish to English
Yürümeye başlayan çocuk ilk ayağa kalktığında yalpaladı.
Translate from Turkish to English
Tom yürümeye başlıyor.
Translate from Turkish to English
Tom ve ben yürümeye başladık.
Translate from Turkish to English
Tom yürümeye devam etmemi söyledi.
Translate from Turkish to English
Köpeğini boşta yürümeye bıraktı.
Translate from Turkish to English
Sami sadece yürümeye devam etti.
Translate from Turkish to English
Sami yürümeye devam etti.
Translate from Turkish to English
Tom bana yürümeye devam etmemi söyledi.
Translate from Turkish to English
Yağmur durar durmaz yürümeye çıkalım.
Translate from Turkish to English
Ali daha ilkokulu bitirmeden kamışa su yürümeye başlamıştı.
Translate from Turkish to English
Also check out the following words: içmiyorum, Nancy, partiye, çağırdı, fazla, yersen, şişmanlarsın, Golfün, hayranıyım, İnsanlar.