8.8 büyüklüğündeki büyük deprem bugün Japon adalarını vurdu.
Translate from Turkish to English

Richter ölçeğine göre 8.9 büyüklüğünde bir deprem Japonya'yı vurdu ve ağır bir tsunamiye neden oldu.
Translate from Turkish to English

Richter ölçeğine göre 8.9 şiddetinde bir deprem, Japonya'yı vurdu ve ağır bir tsunamiye sebep oldu.
Translate from Turkish to English

Benjamin tüfekle bir ayı vurdu.
Translate from Turkish to English

Hırsız bana vurdu ve gözümü morarttı ve daha sonra kaçtı.
Translate from Turkish to English

Birisi omuzuma hafifçe vurdu.
Translate from Turkish to English

Ok hedefi vurdu.
Translate from Turkish to English

Adam bir silahla üç kuşu vurdu.
Translate from Turkish to English

Adam benim kafama vurdu.
Translate from Turkish to English

Kapıya hafifçe vurdu.
Translate from Turkish to English

Bill Tom'a aniden vurdu.
Translate from Turkish to English

Tom yumruğu ile duvara vurdu.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'yi bir zıpkınla vurdu.
Translate from Turkish to English

Tom, Mary'yi bir av tüfeği ile vurdu.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'yi bir yaylı tüfek ile vurdu.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'yi üç kez vurdu.
Translate from Turkish to English

Tom yanlışlıkla kendini bacağından vurdu.
Translate from Turkish to English

Tom yaşlı köpeği ahırın arkasına çıkardı ve onu vurdu.
Translate from Turkish to English

Tom, Mary'yi dizinden vurdu.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'yi yaylı tüfekle vurdu.
Translate from Turkish to English

Tom kapıya vurdu.
Translate from Turkish to English

Bir tayfun kuvvetli rüzgarlarla ve toplu taşıma araçlarını durduran şiddetli yağmurlarla çarşamba günü Tokyo'yu vurdu.
Translate from Turkish to English

Saat onu vurdu.
Translate from Turkish to English

Saat tam onu vurdu.
Translate from Turkish to English

Saat tam üç vurdu.
Translate from Turkish to English

Tom topa gerçekten sert vurdu.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'nin omuzuna hafifçe vurdu.
Translate from Turkish to English

Tom acıya daha fazla dayanamadı bu yüzden kendini vurdu.
Translate from Turkish to English

O omzuma yavaş yavaş vurdu.
Translate from Turkish to English

Bu sabah kendini vurdu.
Translate from Turkish to English

Medya her şeyi orantısız olarak açığa vurdu.
Translate from Turkish to English

O bana kafamdan vurdu.
Translate from Turkish to English

John, bir kaplan yakaladı ve iki aslan vurdu.
Translate from Turkish to English

George onun midesine vurdu.
Translate from Turkish to English

John bana kafamdan vurdu.
Translate from Turkish to English

Bob bana vurdu, ona değil.
Translate from Turkish to English

Jim topa çok sert vurdu.
Translate from Turkish to English

Bill omuzumu yavaşça vurdu.
Translate from Turkish to English

O ona vurdu.
Translate from Turkish to English

Onu vurdu.
Translate from Turkish to English

O ona sert vurdu.
Translate from Turkish to English

O bana yanlışlıkla vurdu.
Translate from Turkish to English

O benim gözüme vurdu.
Translate from Turkish to English

Tayfun Tokyo'yu vurdu.
Translate from Turkish to English

O benim kafama vurdu.
Translate from Turkish to English

O, topa sert vurdu.
Translate from Turkish to English

O, kaburgalarıma dirsek vurdu.
Translate from Turkish to English

O, ona bir çekiçle vurdu.
Translate from Turkish to English

O onu bir tüfekle vurdu.
Translate from Turkish to English

Birisi sırtıma vurdu.
Translate from Turkish to English

O, beyzbol sopasıyla topa vurdu.
Translate from Turkish to English

Yıldırım kuleyi vurdu.
Translate from Turkish to English

O, onu bir tabanca ile vurdu.
Translate from Turkish to English

Bir soğuk hava dalgası Avrupa'yı vurdu.
Translate from Turkish to English

O, ona defalarca vurdu.
Translate from Turkish to English

O benim omzuma yavaşça vurdu.
Translate from Turkish to English

O hafifçe omzuma vurdu.
Translate from Turkish to English

Soyguncu onun kafasına vurdu.
Translate from Turkish to English

O, yumruğunu masaya vurdu.
Translate from Turkish to English

O, raketi ile topa vurdu.
Translate from Turkish to English

O, bir makineli tüfekle onu vurdu.
Translate from Turkish to English

O, onunla tartıştı ve sona ona vurdu.
Translate from Turkish to English

O, kazara çekiçle parmağına vurdu.
Translate from Turkish to English

Kavşaktaki dur işaretini göremedi ve gelen bir arabaya vurdu.
Translate from Turkish to English

O bana vurdu, ona değil.
Translate from Turkish to English

Onun sözü can evinden vurdu.
Translate from Turkish to English

O, onu dizinden vurdu.
Translate from Turkish to English

Silahlı biri Mart, 1981'de onu vurdu.
Translate from Turkish to English

Bir kaplanı kafasından vurdu.
Translate from Turkish to English

Tom'un gözü karardı ve Mary'ye vurdu.
Translate from Turkish to English

Saat zaten öğleyi vurdu.
Translate from Turkish to English

Öğretmen sırtıma hafifçe vurdu.
Translate from Turkish to English

Topa ayağıyla vurdu.
Translate from Turkish to English

Tom kafama dizüstü bilgisayarımla vurdu. O da çatladı!
Translate from Turkish to English

Sinirlendi ve çocuğa vurdu.
Translate from Turkish to English

Yumruğu ile masaya vurdu.
Translate from Turkish to English

Boksör rakibine sert vurdu.
Translate from Turkish to English

Tom dizüstü bilgisayarımla kafama vurdu. O şimdi çatlak!
Translate from Turkish to English

Düştü ve kafasını yere vurdu.
Translate from Turkish to English

Çocuk yeni sopası ile topa vurdu.
Translate from Turkish to English

Bir dizi felaket bölgeyi vurdu.
Translate from Turkish to English

Şiddetli bir okyanus fırtınası Batı Hint adalarını vurdu.
Translate from Turkish to English

Yıkıcı bir deprem eyalet başkenti vurdu.
Translate from Turkish to English

Sana kim vurdu?
Translate from Turkish to English

Tom dibe vurdu.
Translate from Turkish to English

O, yüzüme vurdu.
Translate from Turkish to English

Avcı bir tilki vurdu.
Translate from Turkish to English

Onlar kapıya vurdu.
Translate from Turkish to English

Askerler onu tutukladı, gözlerini bağladı, sonra onu araçlarının arkasına götürdüler ve askerlerden biri onun dizine nişan aldı ve onu vurdu. Bu sahne filme çekildi ve dünyanın her yerinden milyonlarca insan bunu gördü.
Translate from Turkish to English

O bana vurdu, kıza değil.
Translate from Turkish to English

Tom bana vurdu.
Translate from Turkish to English

İlk Tom bana vurdu.
Translate from Turkish to English

Onlar Tom'u vurdu.
Translate from Turkish to English

Tom'u kim vurdu?
Translate from Turkish to English

Tom'a kim vurdu?
Translate from Turkish to English

Kazara çekiçle başparmağına vurdu.
Translate from Turkish to English

Tom beni vurdu.
Translate from Turkish to English

Tom kendini vurdu.
Translate from Turkish to English

Tom onu vurdu.
Translate from Turkish to English

Tom, Mary'yi bacağından iki kere vurdu.
Translate from Turkish to English

Tom öne doğru eğildi ve taksi şoförünün omzuna vurdu.
Translate from Turkish to English